Hormonlu büyütülmenin acı sonu

Ankebut Ağına bağlı konseyler ve ülkeler tarafından, en çok da yeşiller tarafından hormonla, kısa sürede ve dengesiz/sağlıksız şekilde büyütülen Çin, sert bir kayaya çarpmasından sonra, içinin ne kadar kof olduğunun, bir işe yaramaz olduğunun, bünyesinin hastalıklı olduğunun, tedaviye cevap vermeyeceğinin iyice gözler önüne çıktığı bir süreci yaşıyor.

Çin’in bundan sonra neler yaşayacağına, parçalanıp parçalanmayacağına, varlıkta kalıp kalamayacağına ya da yok olacaksa sonunun nasıl ve ne zaman olacağına Ankebut Ağı değil, çarptığı o sert kaya karar verecek…

Çünkü çok çok yakın zamanda ABD merkezli bir Ankebut Ağı kalmayacak. Çin merkezli yeni bir Ankebut Ağı ise hiçbir zaman örülemeyecek. Dünyanın başına bela olan, yakında son darbeleri de vuracağım ve büyük bir gürültüyle çökecek olan ABD merkezli Ankebut Ağının yerine, kimler Çin merkezli yeni bir Ankebut Ağı kurmak isterse, kimler bu projeye kenarından köşesinden bile destek verirse, kendi sonlarını hazırlamış olacaklar. Çin merkezli yeni bir Ankebut Ağı örülmesini önlemek için çok çok fazla sayıda müdahaleler yapabilirim. Çok sayıda tarafa ağır yıkımlar yaşatabilirim. Yerin altını da üstünü de yönlendirebilirim. Ne yeşilleri tanırım, ne grileri, ne de başka uzaylı türleri… Yerin üstünde de gerekirse üçüncü dünya savaşını bile çok kısa sürede çıkartırım ama bu hedeflerine varmalarına asla izin vermem. 

Başta Türk ve İslam diyarları olmak üzere, dünyanın dört bir yanındaki mazlum milletlerin menfaatine olacak dengeler kuracağım. Dünyanın doğusunda, batısında, kuzeyinde, güneyinde, hatta Çin’de ve İsrail’de, insan kalmış, medenice yaşamak isteyen hiç kimseye düşman değilim, hiç kimseye kastetmiş değilim ve hepsinin iyiliği için de bu mücadeleyi veriyorum. Bu, sadece bir Müslüman Türkün mücadelesi ya da Türk/İslam aleminin mücadelesi değil. Bu, bu dünya insanlığının iyiliği için verilen bir mücadele… Başta Avrupa’daki ve ABD’deki medeni insan toplulukları olmak üzere, dünyanın dört bir yanındaki medeni insan toplulukları, dünyanın nereye, nasıl felaketlere sürüklenmek istendiğini görmek ve buna karşı mücadele etmek zorundalar. ABD’nin başındaki Biden-Kamala ve çetesi, Çin’in başındaki Şi ve çetesi ile danışıklı dövüşüyorlar. Bazı Avrupa devletleri ile Çin ve Rusya da danışıklı dövüşüyorlar. AB ve NATO gibi teşkilatlarda dünya insanlığının değil, biyonik robotlar üzerinden uzaylı türlerin hükmü geçiyor ve bu teşkilatlar da danışıklı dövüşlere dahil ediliyor. Ortada büyük bir sahne var ama dünya insanlığı bu sahnedeki biyonik robotlardan yüz binlerce kat daha büyük… Artık bu danışıklı dövüşleri, oynanan bu tiyatroları yıkıp bozup geçmenin vakti gelmedi mi?

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

Bir Yorum Yazın