Küçük kafesten büyük kafese girme tehlikesi

2013 yılından bu yana Fransa’da yaşayan Kazakistan’ın eski Enerji Bakanı ve iş adamı Muhtar Ablyazov da Türk ve İslam düşmanlarına çalışan bir hain… Sınır tanımaz bir kara paracı.

Rusya ve şu anda Rusya’yı açıkça desteklemeyen o malum ülkeler, Kazakistan’da batağa battıklarının, Kazakistan’da idari kadronun tamamen değişeceğinin, bu topu buradan sonra çeviremeyeceklerinin farkındalar. Kendilerince oyunlar kuracaklar. Kazakistan halkı, başlarındaki hainleri devirip cezalandırınca, yine kendilerine çalışan ama halktan yana görünen adamlarını idareye getirmek istiyorlar.

Mehmet Fahri Sertkaya

İtibar edilmemelidir

Kazakistan’da “Vahşi Arman” olarak bilinen ve “protestocuların liderlerinden biri” olduğu da iddia edilen Arman Dzhumageldiev, Türkiye’deki AKPKK ve MİT’e çalışan, onlar üzerinde de Rusya’ya çalışan bir casustan, bir hainden başka bir şey değildir. Sahnelenen basit tiyatrolara kimse aldırış etmemelidir. Aksi yöndeki iddialara, açıklamalara itibar edilmemelidir. Ruslar, en başından beri Kazakistan halkının direnişini ve hürriyet mücadelesini yönlendirebilecek kartlar oynamayı deniyorlar.

Mehmet Fahri Sertkaya

Safha safha cihad-ı ekbere geçeceğiz

Kazakistan’da etkili ve yetkili hainlere sıkılması emrini ben verdim. Bundan rahatsız olan ve bana karşılık verebilecek, güç yetirebilecek bir güç unsuru varsa, beklerim, her zamanki yerimdeyim.

Yaptıkları yanlıştan/ihanetten hemen dönmezlerse Kırgıztan’daki etkili ve yetkili hainlere de sıkılması emrini vereceğim. Bu iki ülkeye çok çok özel yetiştirilmiş milis güçler de göndereceğim. “Sınırları kapattık” demekle, böyle profesyonellerin önleri kesilemez. Bu profesyoneller, Kırgız ve Kazak ordularındaki hatta Rus ordusundaki askerlerle durdurulamaz. Gücümün nerelere kadar uzanacağını, neler yaptıracağımı bütün dünya kısa sürede görecek.

İş adamları, yatırımcılar ve “finans çevreleri” denilen taraflar da tedbirlerini alsınlar, Türkiye de büyük karışacak. Bu kadar büyük ve geniş çaplı karışıklığın sonu Türk devletleri için de dünya için de çok hayırlı olacak. Safha safha cihad-ı ekbere geçeceğiz. Batı ülkelerindeki nüfuzumu da değerlendireceğim. Sadece Türk ve Müslüman unsurlar yanımda olmayacak. Batı dünyasında şeytanca yaşamak istemeyen, satanist olmayan, sömürgeci olmayan, insan hak ve hukukuna saygılı gruplar da var. Zaten görülüyor ki sadece Türk devletlerinde değil, Rusya ve pek çok batı ülkesinde de iktidarlar değişecek. Hatta zihniyetler değişecek.

Sömürgecilik yok edilecek. Ankebut Ağı yok edilecek. Dünya üzerinde yeşiller ve griler başta olmak üzere, uzaylı tarafların nüfuzu da yok edilecek. Ankebut Operasyonu hız kesmeden devam edecek.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

O halde karışsın bütün dünya…

Kırgızistanın da karışmasının ve halkın bir hürriyet mücadelesi vermesinin vaktinin geldiği anlaşılıyor. Hatta bütün Türk dünyasının karışmasının vaktinin geldiği anlaşılıyor.

Bu şartlarda Kazakistandaki soydaşlarımızın hürriyet mücadelesini baltalayacak bir sözde barış gücüne, askerlerini göndermemek için Kırgız soydaşlarımız her şeyi yaptı. Direndiler, dik durdular. Sonrasında dünya gördü ki vatan haini, Rus, Çin ve batı casusu, kara paracı cumhurbaşkanları Sadır Caparov başta olmak üzere, idari kadrodaki çok sayıda hain, bu direnişi gayr-i meşru şekilde kırdılar. Kırgızistan’da hukuk ve halkın iradesi ayaklar altına alındı.

Kırgızistan’da Kazakistan’a asker gönderme ve Kazakların hürriyet mücadelesinin karşısına dikilme kararı mecliste alınırken, o meşum tezkere çıkartılırken, meclis baskı ve tehdit altındaydı… Şu anda da meclis baskı ve tehdit altında. Kırgızistan’ın hürriyeti açıkça kaldırmış vaziyette. Şu anda Kırgızistan’ın idari kadrosu açıkça Türk ve İslam düşmanlarına çalışıyor. Vekiller hür iradeleriyle hareket edemediler, edemeyecekler. Meclis hükmünü, itibarını tamamen yitirdi ve Kırgız halkının can, mal, ırz, din, vatan emniyeti büyük tehlikeye düştü.

Kırgızistan’ın da örtülü bir işgal altında olduğunu bütün dünya en net şekilde görmüş oldu. Biz, Kırgız Türkü soydaşlarımızın da yanındayız. Onların da hürriyete bir an önce kavuşmaları, onların da sömürge sisteminden kurtulmaları için gereken her ne ise, yapacağız. Zaten akl-ı selim olan her insan görüyor ki, Türklere karşı birleşmiş düşmanların haklarından en kısa sürede gelmenin yolu, gerçek bir Türk birliğinin, gerçek bir Türk lider etrafında birleşmesidir. Ve en kısa zamanda, dünyanın dört bir yanındaki Türk ve Müslüman unsuların da bulundukları ülkelerde hak/hürriyet mücadelesi vermeye başlamalarıdır ve ortak hareket etmeleridir.

Çok çok kısa süre sonra Türkiye’de iktidar resmen de el değiştirecek. O gecenin sabahından itibaren, şu anlarda damarımıza basarcasına kararlar alanlar ve tehditlerle kararlar aldıranlar, dünyanın hangi noktasına kaçarak hayatta kalabileceklerinin, idamlardan nasıl kurtulabileceklerinin paniği ile oradan oraya koşturmaya başlayacaklar.

Madem ki bu kadar ikazımız, hukuka riayet edilmesi çağrımız, insan hak ve hürriyetlerine dikkat edilmesi çağrımız dikkate alınmıyor, o halde yıkılsın dünyanın bütün hain ve kara paracı hükumetleri… O halde karışsın başta batı ülkeleri ve Rusya olmak üzere bütün dünya… Karıştıranı karıştırmak, boynumuzun borcudur. Soydaşlarımızdan birinin öldürülmesi karşısında, bu çığırı açan, bu fitneleri çıkartan, bu felaketlere sebep olan milletlerin fertlerinden yüzünü öldürmek, boynumuzun borcudur. Hiç kimse Türkün kanını keyfince dökebileceğini zan etmesin. Hiç kimse Türk dünyasını keyfince sömürebileceğini zan etmesin. Kan dökenin kanı dökülecek. Karıştıranın, kendi ülkesi de karışacak. Eden, bulacak… Hem de hemen bulacak. Bu dünyada yapılan zulümlerin cezalarının tamamı ahirete kalmayacak.

Rusya’yı hak ettiği üzere parçalara ayırdıktan sonra, o Ermenistan’ı ve Belarus’u da birer günde cezalandıracağımı da bütün dünya görecek. Soydaşlarımın sömürgecilere karşı kahramanca dik durduğu şu süreçte, Türk dünyasında ölen/ölecek her bir Türk için, Rusya’da, Belarus’ta, Ermenistan’da ve ABD’de, Almanya’da, İngiltere’de yüz kişiyi idam etmezsem ya da bir şekilde öldürmezsem, hepsini ibret-i alem etmezsem, bana da mfs denilmeyecek.

İşte meydan… Kimin gücü ve cesareti varsa ve damarımıza basabileceğini düşünüyorsa, haydi bassın. Bassın da karışsın bütün dünya ve görsünler Türkün esir de sömürge de olmayacağını.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

Vakti geldi, sözün bittiği yerde kurşunlar konuşmalıdır

Kazakistan’daki soydaşlarımız, vatanlarının ve haklarının müdafaası için yapılması icap eden her şeyi yapmalılar. Ben, kısacık sürede dünya dengelerini çok büyük oranda değiştirdim ve hala Kazakistan’ın lehine olacak şekilde değiştirmeye ve tesis ettiğim bu yeni dengeleri muhafaza etmeye devam ediyorum.

Putin ise dünden beri aramadığı, destek istemediği hiç kimse kalmamış olmasına rağmen yalnız başına ortada kaldı. Bu dünyada eşkıya kanunları geçerli değil. Bu derece eşkıyaca attığı adımları onu büyük sıkıntılara düşürdü ve bu yükü daha fazla taşıyabilmesi mümkün değil. Görünen köy kılavuz istemez. Görülebiliyor ki çok kısa süre sonra Rusya Federasyonu içten karışacak. Rusya’da hükumete karşı ayaklanmalar olacak. Putin, Lavrov, Zaharova, Peskov ve diğerleri hep yıkılacak. Bazıları Rusya mahkemelerinde, bazıları milletler arası mahkemelerde yargılanacaklar. İnsanlığa karşı işlenmiş suçlar, terör suçları, harp suçları, katliam, uyuşturucu, insan ve organ kaçakçılığı dahil çok sayıda hususta yargılanacaklar.

Şu anda bile hiçe dönmüş bir Putin ve Rusya var. Çok yakında çok fazla cephede çok fazla sayıda düşmanıyla karşı karşıya gelmek zorunda kalacak ve hepsi karşısında aciz de kalacak bir Rusya var. Ben, memleketimin içindeki ve dışındaki müttefiklerimle birlikte yapılması icap eden her şeyi yapmaya devam edeceğim. Artık Kazakistan’ın ordusu ve emniyeti içindeki vatansever soydaşlarımın, ordu ve emniyet teşkilatı içindeki hainleri peş peşe oyundan düşürmelerinin vakti geldi. Teslim olanı tutuklayıp yargılayarak, direnene karşı kuvvet kullanıp yok ederek hepsini sahadan çekmenin vakti geldi. Bunun için bütün dengeleri/şartları ayarladım. Kazakistan’ın yürekli ve vatansever evlatlarına güvenim tam. Hiçbir devletin, hükumetin, ordunun ya da milletler arası çetenin, Kazakistan’ın bu haklı ve meşru mücadelesine mani olmasına izin vermeyeceğim. Hainlerin tek cezası vardır, o da ekmeğini yediği halde ihanet ettikleri milletten kurşun yemektir.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi