– Hayırlı günler hocam Bu gece sabaha karşı rüyamda bı okul bahçesinde insanlar toplanmış kalabalık düğün gibi ama düğüne benzeyen bişey yok sonra bi anda havadan iri kırmızı kan gibi damlalar yağmaya başladı, ben dahil çoğu kişi beyaz giyimliydik bunun lekesi çıkmaz üzerime gelirse bana değmesin diye saçaklarin altına girmeye çalışıyorum, etraftan birileri arkasından çok güzel yağmur yağacak heryer hem temizlenir hem toprak suya kanacak diye konuşuyorlardı.
= Hayırlı günler.
Okul bahçesi bu rüyada Türkiye’yi temsil ediyor olmalı. Bütün Türk milletini ya da Türkiye’deki bir sınıfı temsil ediyor olmalı.
Sanayiciler ve tüccarları temsil ediyorsa bile sonunda aynı manaya çıkıyor çünkü, onlar sebebiyle bütün millet sorun yaşayacak.
Kan damlaması, çok kısa süre içinde çok büyük maddi kayıplar yaşanmasına delalet ediyor
Kalabalık insan topluluğu görmek de çoğunlukla iyiye yorulmaz. Keder, acı, üzüntü, istenmeyen hadiseler demek.
Arkasından yağmur yağacak olması ise hayra delalet ediyor.
Büyük sıkıntıların çok uzun sürmeyeceğine, sıkıntıların şiddetli olacağına, kısa sürede büyük acılara sebep olacağına ama sonrasında çok hayırlar olacağına ve kısa sürede ayağa kalkılacağına delalet ediyor.
– Bizim aile için mi hocam
= Hayır herkes için…
Şöyle de tabir edilebilir ve aslında hemen hemen aynı manaya da gelir…
Çok büyük ve çok acı musibetler milletçe başımıza yağacak.
Bu sırada yüksek sayıda can ve mal kaybı olacak.
İnsanlar çok zorlanacaklar. Öyle ki afetlerin şiddetini, yıkıcılığını görünce ümidini kaybedecekler de olacak.
Lakin yine de bu ülke kısa sürede toparlanarak ayağa kalkacak.
Yaşananlar ilk başte şer görünüyorken, sonunda hayra dönecek.
Çok yüksek sayıda insan şeytanı da hızlıca oyundan düşmüş, ortalık temizlenmiş olacak.
Zaten bu kadar büyük pislikleri ancak peş peşe gelen ve her biri çok acı, çok büyük olan musibetler temizler.
– Allah razı olsun hocam, Rabbim ilminize ve gücünüze ziyadelik versin …
= Amin. Cümlemizin.
Bu rüyanın hayırlı bir şekilde tabir edilme ihtimali yok. Bir tabiri daha var ki o da kıtlık… Önce maliye açıkça çökse de çökmese de feci afetler gelse de gelmese de bir şekilde bu ülkede büyük bir açlık, kıtlık zamanı yaşanacağını haber veriyor.
Rüyada okul görmenin bir manası da zaten işlerin batmasına, yokluğa, iflasa, açlığa, kıtlığa çıkar.
Gökten kan yağması, milletin büyük kısmınının affedilmez manevi hatalar içinde olduğuna… Dinden, ahlaktan, dürüstlükten, merhametten tamamen uzaklaşıp taş kesildiğine… Artık onların geri dönülemez seviyeye geldiğine ve helakı hak ettiklerine delalettir.
Bu rüyanın bir tabiri daha var ve buna göre;
– Okul, AKPKK-MHPKK hükumetini temsil ediyor.
– Düğün gibi olan ama aslında düğün olmayan kalabalık, bu güne kadar hükumetle iş yapmış ve hükumetin çevresinde bulunmuş kişileri, çok yüksek sayıdaki kişiyi temsil ediyor. (Düğün, sosyal çevre, iş çevresi, siyasi çevre demektir rüyalarda. Evlilik ise anlaşma, boşanma ise ayrılık/anlaşmazlık demektir.)
– Kan yağmuru, hükumetin ve çevresindeki kalabalık kitlenin affedilmez suçlarının ifşa olması, bunun çok hızlı ve bir arada olması…
– Kalabalık içindeki çoğu kişinin beyaz renk giymiş olması, iki yüzlülükleri, çok ileri seviyede suçlarına rağmen temiz insanlar gibi görünmeleri…
– “Bana değmesin” diyerek saçakların altına kaçmaya çalışmak, ifşa olmamak için çırpınmaları, kaçışmaları
– Yağmur, çok büyük sıkıntılar yaşanacağına, bütün işlerin ve dengelerin bozulacağına, çok büyük maddi zarara delalet ediyor.
– Her yerin temizlenecek olması, bütün suçluların er ya da geç ifşa olup cezalarını bulacak olmaları…
– Toprağın suya kavuşması, suçluların bu sürecin devamında öleceklerine delalet ediyor.
– Selamun aleyküm hocam . Rüyamda dişim sallanıyordu. Sonra elime düştü. Bi sıkıldım önce , sonra daha iyi oldu kapanacak orası hemen ve daha güzel duracak dedim .
= v.a.s. Şayet bu rüyada kendini birinin yerine temsili olarak görmediysen… Lüzumsuz, sıkıntı veren bir akrabanla aranı açacaksın ve bundan pişman olmayacaksın. İsabetli bir karar vermiş de olacaksın
Anlaşılan o ki rüya sahibi bu rüyada kendisini başkasının yerine temsili olarak görmüş.
O halde… Artık tamamen lüzumsuz, faydasız ve sıkıntılı olan bir kişiyi ya da tarafı, kalıcı olarak silip geçeceğim.
(Sürekli bir takipçimin kardeşi görmüş rüyayı. Daha önce de salih rüyalar görmüştü bu kişi ve paylaşıp tabir ettiğimde isabetli çıkmıştı birkaç kere… Bu rüyasının son kısmını sonradan hatırlamış, eklemiş. Danyal as. yerine Davut a.s. da denilmiş olabilir ama isimden emin olamamış.)
Akademi Dergisi takipçisi: – Bu sabah oyle bir rüya gördüm az daha sabır efendim☺️
🥹Hilafet gömleğini gördüm camdan bir korunaklı kutsal emanetler bölümünde Beyaz bir gömlek kılicinin kini ve aynı zamanda kemer olarak kullanılan geniş kırmızı içinde sarı renkli desenler var Gömlek dürülü cam bir sandıkta belindeki o kemerle birlikte dürülü Bir çok aksesuarı vardı kıyafetin ben gömlekle takılı kaldım encok Peygamberlerden kalmış emanetlermi yoksa onların kiyafetlerindenmi parçalarda vardı bir de borazan benziyor bişey eski model ipliklikler sarilmış süslenmiş Orada sizin sesinizi de duydum efendim Biri size şunu sordu.? Siz kimsiniz böyle bu kadar şey size niye bırakılsın Sizde Nice kağanlar’dan hz.Danyal’dan daha ileri benim soyum diye cevap verdiniz Hz. Danyal hz zulkarneyn mi oluyor
Son uyanmadan abinin soyunun kimden geldigini bulması lazım diyor içimden uyanıyorum niyeki Söylenen isim Danyal gibi hatırlıyorum ama ben ruyada soyunun kimden geldigini ismi net duyuyorum ve şok oluyorum soyunun geldiği kişi ileri dediği kişi peygamber ondan eminim ruyada çok şaşırmamn sebebi peygamber olmasi zaten
Mehmet Fahri Sertkaya: = Tüh, böyle rüya mı görülür
Akademi Dergisi takipçisi: – Kahirlarindan ölsünler efendim
– O ruyada ki hz davutun sesi başka bir sesti aslında yazısındaki sesi olmasın hz davutun metafizik borazani beyinleri yakan
Rüyayı ekleme yapmış efendim
“Gerçek ben-i İsrail biziz” demiştim, inanmamıştınız ama biziz, biz…
O vakit bize “ben-i İsrail” denirdi, sonra Arap dendi, bir zaman sonra ise Türk dendi…
Kökümüz sağlam, kökümüz…
“Ben-i İsrail’in peygamberleri” denilen bütün hak peygamberlerle akrabayız, aynı soydanız biz…
Oğuz Kağan’ın yani Zülkarneyn’in de soyunun devamıyız biz…
Aslında sekiz bin yıl önce de Türktük, şimdi de Türküz… Sekiz bin sene önce de ben-i İsrail’dik, şimdi de ben-i İsrailiz. Aslında sizin ben-i İsrail hatta Arap diye bildiğiniz peygamberler de Türkler…
Daha çok şaşırmaya da hazır olun…
Tabir edeyim mi? Ya da en azından ufak tüyolar vereyim mi?
Danyal peygamber, ben-i İsrail’den bir hak peygamberdi. Resul değildi, nebi idi. Yani kendisine risalet/kitap verilmemişti. Musa a.s. ın şeriatı ile amel ediyor ve ettiriyordu. Danyal peygamber, Hz Musa’nın, hz. Davud’un, hz. Süleyman’ın devam eden soyundandı…
Buhtunnassar zamanında yaşamıştı. Hayat hikayesi, pek çok yönden hz. Yusuf’un hayat hikayesine benziyordu. Zindana atıldı, rüya tabirleri yaptı. Rüya tabiri ile meşhur oldu. Buhtunnassar’ın unuttuğu bir rüyasını tabir etti. Sonra onun yanında devlet işlerine yardımcı oldu. Buhtunnassar her hususta ona danışır, ona danışmadan iş yapmaz oldu.
Oysa Buhtunnassar çok büyük bir zalimdi. Ben-i İsrail’i sürgün etti, katletti…
Bunca yıldır tekrarla anlattığım gibi, bu dünyaya dört kişi hakim oldu. Yani dört kişi, kendi devirlerinde dünyayı tek bir devlet halinde idare etti, bütün dünyanın tek hükümdarı oldu.
Bunlardan ikisi müslümandı, ikisi gayr-i müslimdi.
Müslüman olanlar, Danyal peygamberin ataları olan Zülkarneyn a.s. ile Süleyman a.s. idiler.
Gayr-i müslim olanlar ise Buhtunnassar ve Nemrud idiler.
Sahih hadis-i şerifte bu bilgiler verildikten sonra mealen “Ahir zamanda benim evladımdan olan beşinci bir kişi, Mehdi de dünyaya hükümdar olacaktır” denildi.
Kaynaklardan bazı kısımlar aktarıyorum…
O sırada, Buhtunnassar; bir rü’yâ görmüş(9), fakat, gördüğü rü’yada görüp de, kendisini şaşırtan şeyi unutmuştu.(10) Buhtunnassar, gördüğü rü’yadan, korkmuştu. Sihirbazlarla kâhinlerden, bunun, yorumunu sormuşsa da, onlar, yoramamışlardı.
Danyal Aleyhisselâm, arkadaşlarıyla birlikte zindanda bulundukları sırada, bunu, işitti. Zindancı; Danyal Aleyhisselâmın hal ve gidişatındaki güzelliği ve doğruluğunu görüp hoşuna gitmekte ve kendisine sevgi göstermekte idi.
Danyal Aleyhisselâm, ona:
“Sen, bana bir iyilik yap: Sahibinizin katında aracı ol da, görmüş olduğu rü’yâyı, ona yorayım.” dedi.
Zindancı, gidip Danyal Aleyhisselâmın dileğini, Buhtunnassar’a haber verdi. (11) Bunun üzerine, Buhtunnassar, Peygamber oğullarından(12) Danyal Aleyhisselâmla üç arkadaşını huzuruna çağırdı. (13) Buhtunnassar’ın önünde, ona, secde etmedikçe, hiç kimse duramazdı. Fakat, Danyal Aleyhisselâm, onun önünde secde etmeksizin ayakta durdu.
Buhtunnassar, ona:
“Seni, bana, secdeden alıkoyan nedir?” diye sordu.
Danyal Aleyhisselâm:
“Benim bir Rabb’im var ki, bana, ilim ve hikmet verdi. Kendisinden başkasına secde etmememi de, bana, emretti. Ben, kendisinden başkasına secde edersem, Onun, bana verdiği ilmi, benden çekip almasından ve beni, helak etmesinden korkarım!” dedi.
Buhtunnassar; Danyal Aleyhisselâmın verdiği cevaba hayret etti ve:
“Evet! Secde yapma! Sen, ahdine vefa etmekle, çok iyi etmiş ve sana verilen ilmin şerefini yükseltmiş, gözetmiş oluyorsun.” dedikten sonra: “Sende, şu gördüğüm rü’yânın ilmi ve yorumu var mıdır?” diye sordu.
“Görmüş olduğum rü’yâyı, sonra, bana isabet eden bir şeyden dolayı, unuttuğum, beni hayrette bırakan o şeyin ne olduğunu, bana, haber verinizi.” dedi.
Danyal Aleyhisselâmla arkadaşları:
“Sen, o rü’yâyı, bize haber ver de, biz, sana, onun yorumunu, haber verelim.” dediler.
Buhtunnassar:
“Ben, onu yorumlayamıyorum. (15) Eğer, siz, bana, onu, onun yorumunu, haber vermezseniz, omuz kemiklerinizi, sökeceğim!” dedi.
Danyal Aleyhisselâmla üç arkadaşı, Buhtunnassar’ın huzurundan çıktılar. Allah’a, dua ettiler. Tazarru ve niyazda bulundular. (16) Kendilerine, yardım etmesini (17), sorulan şeyin öğretilmesini, dilediler. Yüce Allah da, onlara, sorulan şeyi öğretti. Onlar, hemen Buhtunnassar’ın huzuruna vardılar.
Ona:
“Sen, bir heykel görmüşsün!” dediler.
Buhtunnassar:
“Doğru söylediniz!” dedi.
Danyal Aleyhisselâm ve arkadaşları:
“O heykelin iki ayağı ve iki bacağı seramikten; iki dizi ve iki baldırı bakırdan; karnı gümüşten; göğsü altından; başı ve boynu demirdendi!” dediler. (18)
Buhtunnassar:
“Doğru söylediniz!” dedi. (19)
Danyal Aleyhisselâmla arkadaşları:
“Sen, onu, hayretle seyredip durduğun sırada, Allah, onun üzerine, gökten, bir kaya saldı da, onu, ufaltıverdi! İşte, sana, rü’yânı unutturan da, bu idi.” dediler.
Buhtunnassar:
“Doğru söylediniz!” dedi ve: “Peki, bu rü’yânın yorumu, nedir?” diye sordu.
Danyal Aleyhisselâmla arkadaşları:
“Bu rü’yânın yorumu, şöyledir:
Sana, kralların kudret ve tasarruf durumları gösterilmiştir ki, onlardan, bazısının kudret ve tasarrufu, bazısından, daha gevşek ve yumuşaktı.
Bazısının, kudret ve tasarrufu, bazısından, daha güzeldi. Bazısının kudret ve tasarrufu da, bazısından, daha sert ve katı idi.
İlk kudret ve tasarruf: Seramik olup o, kudret ve tasarrufun en zayıfı ve gevşeğidir.”
“Sonra, onun üstünde bakır olup o, öncekinden daha üstün ve daha serttir. Sonra, bakırın üstünde gümüş olup o, bakırdan daha üstün ve daha güzeldir. Sonra, gümüşün üstünde altun olup o, gümüşten daha güzel ve daha üstündür.” “En üstünde bulunan demir, senin kudret ve tasarrufundur ki, o, hükümdarların en katısı ve kendisinden önce olanların en kudretlisidir.” (20)
“Senin görmüş olduğun ve üzerine, gökten Allah’ın salıp heykeli yere seren kaya ise, Allah’ın Âhir zamanda (21) göndereceği bir resuldür ki o, hepsini ufaltacak, emir/İdare onun olacak, ona, varıp dayanacaktır!” dediler. (22)
9- Taberi Tarih c.1, s.289, Sâlebî Araisb s. 338, ibn Esir Kamil c.1, s.266. 10- Taberî Tarih c.1, s.289, Esir Kâmil c.1, s.266. 11- Sâlebî Arais s. 338. 12- Taberi Tarih c.1, s.289. 13- Taberî tarih c.1, s.289, ibn Esir c.1, s.266. 14- Sâleî Arais s.338. 15- Taberî Tarih c.1, s.289. 16- Taberî Tarih c.1, s.289-290, ibn Esir Kâmil c.1, s.266. 17- Taberî Tarih c.1, s.289. 18- Taberî Tarih c.1, s.290, İbn Esîr, c.1, s.266. 19- Taberî Tarih c.1, s.290. 20- Taberî Tarih c.1, s.290, Esir Kâmil c.1, s.266. 21- Sâlebî Arais s.339. 22- Taberî Tarih c.1, s.290, ibn Esîr Kâmil c.1, s.266.
Şimdi devam edelim…
Resul, sadece peygamberler için kullanılmaz. Kelime manası olarak “haberci” demektir. Peygamberlerin yolundan giden ve onlara benzemeye çalışarak, onlara tabi olarak hizmet eden kişiler de haberci yani resuldürler. Peygamberimizden bu yana geçen sürede, bahsedilen pek çok meselenin iyice ve isabetle anlaşılmamasının nedenlerinden biri de dar bir bakış açısı ile bakmak, isabet edememenin vebalinden çekinirken ufku fazlasıyla daraltmak, alışılageldik manalara doğru ilerlemek…
Günümüzden binlerce sene önce Buhtunnassar’ın gördüğü rüya, ahir zamanda dünyaya gelecek, Ankebut Ağını paramparça ederek yok edecek ve dünyada tek bir devlet tesis ederek başına geçecek olan hz. Mehdi haber verilmiş. Danyal peygamber de rüyayı tabir ederken bunu açıkça ifade etmiş.
İşte bu rüyanın da bütün bu kişilerle, hadislerle, konularla bağlantıları var. Bundan sonrasına dair işaretler var
Dünyanın doğusu, batısı, kuzeyi, güneyi ve yerin altı ile üstü… Her yeri hz. Mehdi tarafından idare edilecek.
Onunla kalmayacak, güneş sistemimizdeki başka gezegenler ve hatta başka güneş sistemleri bile hz. Mehdi tarafından idare edilecek. Mehdi, sadece bu dünyayı değil, yüksek sayıda başka gezegeni/dünyayı da adaletle dolduracak.
Hiç kimse, hiçbir güç, hiçbir teşkilat onu öldüremeyecek, yok edemeyecek, durduramayacak. Mağlup da edemeyecek. Çünkü onda peygamberlik vazifesi ve rütbesi olmadığı halde, yüz binlerce peygambere verilmemiş vasıflar, kabiliyetler, manevi rütbeler olacak. Tıpkı Zülkarneyn a.s. gibi olacak hatta çok daha fazlası onda toplanacak.
İmtihanlarını geçe geçe ilerlerken, her safhada ona başka başka tasarruflar, kabiliyetler, yetkiler verilecek.
Pek çok büyük peygamberden miras kalan emanetler, mucizevi yanları olan şeyler de Mehdi’ye verilecek. Musa’nın asası, Süleyman’ın mührü, Tabut-u Sekine ve daha bilinen ve de herkesçe bilinmeyen her şey ona verilecek, onda toplanacak. O da istikametten ayrılmadan bunları kullanacak ve dünyanın değil, dünyaların dengelerini değiştirecek.
Bu rüyaları da dün (18 Ocak) bir hanım takipçi atmıştı.
Bunlara benziyormuş rüyasındaki heykeller…
Dünyanın en meşhur firavunlarından biri olan Tutankhamun’un mezarında bulunan hazinelerinin arasından çıkatılmış bu heykeller ve 20 Ocak’ta İstanbul’da sergilenecekmiş.
Akademi Dergisi takipçisi: – Rüyamda toprağın alt katlarındaydım. Başları hayvan olan mısır heykelleri dizili odalardan geçtim. Buradan çıkış yok nasıl çıkarım bu kasvetli yerden diye tasalandım. Ortanca kız ile Hatice yanımdaydı. (Kendisini temsili gördüğü gibi, iki kızını da temsili olarak görmüş. Burada kızının adını değiştirerek Hatice şeklinde yazdım)Yerde düz taş vardı o taş ile çıkış kapısını açıp çıktım. Sonra taş tekrar iç kısma düştü kendini o tarafa çekti sanki. Çıkış yaptığım yer yerin üstüne çıktı ve kanyon gibi bir yerdi . Şu dağları da aşarsam şuranın kasvetinden kurtulurum dedim. Az kalmıştı çıkmama uyandımo sıralarda
Başka bi rüyada afyonda oluyorum Kütahyadaki gibi kaplıcalar varmış orada. Kadın erkek ve çocuk bölümleri ayrıymış. Kadın bölümüne geçiş yaptım. Şekli bizim köydeki kaplıca gibiydi. Rüyada da ayırt edemedim burası afyon mu yoksa bizim memleket mi diye Kaplıca havuzunda yüzdüm sanırım suyun içine de dalış yaptım
Bütün dünyayı tek devlet yapan ve dünyanın tek hükümdarı olan hz Zülkarneyn Türktü. Sonra bu devletin başına geçen ve bütün dünyanın tek hükümdarı olan Süleyman peygamber de Türktü. Annesi de Türktü…
Süleyman peygamberin mabedi, müslüman mabediydi ve İstanbul’daydı, Kudüs’te değildi.
(Bu yayın, Mehmet Fahri Sertkaya’nın sosyal medya uygulamasında bir takipçisi ile yazışmasının tek taraflı olarak yayınlanmış halidir)
Akademi Dergisi takipçisi: – Selamun aleyküm hayırlı sabahlar. Rüyamda kafeterya gibi bir yere gidiyorum. Birden biri bağırıyor geri dönün Ocak patladı. Herkes koşar adımlarla geri kaçıyor. Merdivenlerden çıkıyorum arkamda bir yığın kalabalık. Düşersem Allah korusun ezileceğim diyorum temkinli ve dikkatli çıkıyorum. Önümde çocuklar oyun oynarken yere uzanmış görüyorum. Ne yapıyorsunuz kalkın diyip çocuğun kolundan kaldırıp çıkıyorum ordan kalabalığa ezdirmeden. Kısa bir anlığına dönüyorum arkamı baya yanmış kapkara olmuş görüyorum. Oturmuş yanan yerlerin yanında kara kara düşünen insanlar vardı.
Mehmet Fahri Sertkaya: = v.a.s. Son günlerdeki rüyalarla aynı şeyleri haber veren bir rüya görmüşsün, çünkü vakti geldi. Ankebut Ağı tarafı dünyanın her yerinde çok fena hallere düşecek. Can, mal, şirket kayıpları çok olacak.
Aynı zamanda bu rüya benim ve benimle birlikte hareket edenlerin çok büyük kazanacağımıza da delalet ediyor.
Patlama, gelişmelerin bir anda TV ve gazete haberlerien konu olacağına delalet.
Merdivenlerden çıkmak, makamın, itibarın, maddi ve siyasi gücün artması. Yükselmek.
Süreç boyunca maneviyatıma dikkat edeceğim, tedbirli ve dikkatli olacağım anlaşılıyor.
“Rüyada bir çocuğu kötü bir durumdan kurtardığını görmek, kişiliğinizin çocuksu kalmış yönlerini kaybetmekten korktuğunuza yorumlanır. Aynı zamanda, zarar gören kişilik özelliklerinizi kurtarmak ve düzeltmek için gösterdiğiniz çabaları temsil eder.”
Oyun oynayan çocuklar, bana zarar verememiş düşmanlarım aynı zamanda… Yere uzanmış olmaları da şu andaki halleri. Artık kontrolü kaybettiler, darmadağın oldular ve çaresizler.
Aralarından bir çocuğun kaldırılmış olması, düşman taraflardan birinin benden yana olacağı, saf değiştireceği ve onu hemen ayağa kaldıracağım, sorunlarından çıkartacağım manasına gelebilir.
“Rüyada kalabalık görmek güzel şeylere yorulur. Hedeflerin ve ideallerin gerçekleşerek, kişinin esenlik, mutluluk ve refah içinde yaşayacağı anlamına gelir. Rüyasında kalabalık gören kişi çok azimli sebatkâr ve çalışkan kişidir ve üstesinden gelemeyeceği hiçbir iş yoktur. Rüyada açık ya da kapalı mekânlarda görülen kalabalıklar nedensiz bir araya gelen kişilere işaret eder. Rüyada kişinin kendini kalabalık içinde bir lider, başkan ya da komutan olarak görmesi, kişinin toplumda yaptıkları ve konuştukları sayesinde beğeni toplayarak, çok sayılan ve sevilen biri olacağına işaret eder. İş sahibi olan kişi rüyasında kalabalık görürse rüyası, işlerinin büyük ilgi göreceğine ve artacağına delalet eder. Hükümete karşı bir adaletsizliğe ya da yanlışlığa karşı toplanır ve ses verirse eğer bolluğu ve berekete işarettir.”
Her yerin yanmış olması da Ankebut Ağına büyük gelir getiren her yerin kontrolüme geçecek olması. Kara kara düşünenler de Ankebut Ağındaki düşmanlarımın önde gelenleri.
(Bu yayın, Mehmet Fahri Sertkaya’nın sosyal medya uygulamasında bir takipçisi ile yazışmasının tek taraflı olarak yayınlanmış halidir)
Akademi Dergisi takipçisi: – Dünkü ruyamda bir koreli ile turk evlenmiş aile olmuslar iki cocuklari var Baba ile erkek cocuk koreye dönmüş Türk olan kadin ile kiz cocuk da trde kalmis Kiz cocuk kurtulacak dedim
Mehmet Fahri Sertkaya: Büyük yabancı şirketlerin çok kısa sürede Türkiye’den çıkacakları malum olmuş. Türkiye’deki ortakları ise ortada kalacaklar.
Rüyada eş görmek, ortak görmek demektir. Rüyada evlenmek, iş ya da siyaset sahasında anlaşma yapıp bir araya gelen iki taraf demektir.
Ayrılmaları ise anlaşmalarının bozulması demektir.
Çocuklar ise onların sermayesi, kazancı, kısmeti demektir.
(Bu yayın, Mehmet Fahri Sertkaya’nın sosyal medya uygulamasında bir takipçisi ile yazışmasının tek taraflı olarak yayınlanmış halidir)
Akademi Dergisi takipçisi: – İki gün önce rüyamda arap diyarında timsahlar gördüm. Bu timsahlar sizin metafizik dalganızdan etkilenip sadece kemik olarak kalmışlar ama ona rağmen etrafa saldırıp bişeyler yemeye çalışıyorlardı. Bende içimden diyorum ki mfs hocamın sinyaline girmiş ve bitmişler ama varlık göstermeye çalışıyorlar bu saatten sonra bişey yapamazlar demişim.
Rüyada timsah görmek kolluk kuvvetlere, alçak birine, dost görünen düşmana, rakibe, zulüm eden kişiye ve hile ile kazanç elde eden kimseye delalet eder. Rüya sahibinin timsahı alt ettiğini görmesi rakiplerine ve hasımlarına karşı kazanacağı başarıya işaret eder.