Nijerya’nın Kaduna eyaletinin Tudun Vada bölgesinde milletlerarası okulda yangın çıktı.
Kabala/büyü okullarınızın ve okul görüntüsünde olmayan yerlerinizin hepsi yanacak, hepsi…
Bu dünyayı cehenneme çevirmekte izlediğiniz ne yol varsa, kullandığınız her ne şey varsa, hepsi de yanacak, yıkılacak, çökecek, batacak, bir şekilde yok olacak.
Gerekiyorsa koskoca kıtaları başınıza yıkacağız ve üzerinde topladığınız insan şeytanlarını da sizlerle öldüreceğiz ama bu dünyayı yine de düzelteceğiz.
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, ileri seviyede klinik vaka… Toplumu daha fazla geremeden ve birilerini zorla katil yapmadan vazifeden alınmalı ve korumalı bir kliniğe gönderilmeli.
Onun seviyesine henüz ulaşmamış ama çok yaklaşmış başka seçilmişler ve atanmışlar da var bu memlekette… Bu kadar serbest bırakılan bir ortamda, endişe ederim ki onlar da iyice arızaya bağlayacaklar ve olan vatandaşlara olacak.
Bu gibilere önden gerekli müdahaleleri yapmayan bir devlet, bunlar sebebiyle suça zorlanan hatta katil olan kişilere de ceza veremez. Bu, hukukun temel kaidelerinden biridir. Eğitmeyen, öğretmeyen, ikaz etmeyen, suçların önünü kesmeyen, sorunları ortadan kaldırmayan ve öncelikle kendi üzerine düşenleri yapmayan bir devlet, ceza da kesemez.
Bu nedenle, gerçek İslami idare olmayan bir diyarda, şeriat cezaları dahi uygulanmaz.
Hukukun, tıbbın, siyasetin, vicdanın gereği yapılmalı ve Tanju’ya müdahale edilmeli…
Sağlığınızı kısa sürede, yan etkisiz, düşük masrafla ve kesin şekilde düzeltmek istiyorsanız…
Bir de sık sık patates salatası yemelisiniz. Patates salatasını, salata gibi değil, yemek yerine ve bol yemelisiniz. Yanında az ekmek de yiyebilirsiniz.
Patates salatasının içinde domates ve biber olmamalı. Türlü baharatlar olmalı. Mümkün oluyorsa hakiki zeytin yağı olmalı. Kuru soğan, taze soğan, limon ve sirke olmalı. Marul, maydanoz, dere otu olmalı. İsteniyorsa sarımsak da katılmalı ya da içinde sarımsak bekletilmiş zeytin yağı da kullanılabilir bu salatada…
Bu salata, tarif ettiğim usul içinde sık sık yenirse, daha da faydalı olur, çok şifalı olur.
Öyle ki patates salatasının, dünyadaki bütün milletlerde bir an önce yaygınlaşması için devletler arası görüşmeler bile yapılmalı.
Ev hanımlarının çoğu, hiç zorlanmadan, fazlaca vakit ayırmadan ve emek vermeden balkonlarında ya da çatılarında kolayca bitkiler yetiştirebilirler.
Taze soğan, taze sarımsak, dere otu, maydanoz diye saymaya başlasak, türlü türlü bitkiyi çok kolayca ve düşük masrafla yetiştirebilirler.
Üstelik bu bitkilerden çoğu, üstten koparttıkça yeniden boy verirler. Aile maliyesine büyük katkı da olur, taze bitkiler yenme fırsatı da bulunur. Bu da türlü hastalıklardan şifa bulmaya vesile olur. Aynı zamanda hoş bir meşale/hobi olur.
Ayrıca, besin değeri yüksek şartlarda/içerikte hazırlanmış erişte yemelisiniz. Erişte ile en çok da salata yapıp yemelisiniz. Zeytin yağı, yoğurt, sarımsak, uygun baharatlar ve erişte bir arada olunca da şifa kaynağı olur. Hem lezzetli olur, hem tokluk verir, hem de iyi besler.
Sizce Öner Döşer, ara ara davul ya da zurna çalıyor mudur?
Gizli Ermeni Gültekin, bu sahada, gizli Yahudi Tansu Çiller ile yarışmaya mı başladı? Nedir bu davranışları böyle… Çiller’i hatırlatıp duruyor.
Neyin kafasını yaşayıp duruyor, birileri biliyorsa, yazsın da herkes öğrensin.
Hala mı göremiyor ve anlayamıyor musunuz?
O Şengül teyzeler var ya, işte onların çoğu gizli Ermeni idi, hala öyle…
Bakış açınıza bağlı, Ermeniliğin Çingenelik demek olduğunu kabul ediyorsanız, Çingene idi…
O Erol amcalar var ya, işte onların da çoğu gizli Ermeni idi ve hala öyle…
Hemen şaşırmayın, daha şaşırmanız gereken neler neler var.
Bu gün epeyi ezber bozmam lazım.
O Okan’lar var ya, onların da çoğu gizli Ermeni idi ve hala öyle… Koray’lar da öyle…
Siz sadece Ceren, Selen, Seren, Cansu, Tansu, Taner, Ertan, Erkan, Erhan, Tolga, Tolgahan, Alihan, Kıvanç, Tunç, Berk, Müge, Begüm ve benzerleri mi zan ediyordunuz?
Hepimizi ayakta uyuttular. Toplumun lisanını, ahlakını, örfünü, adetlerini, bütün güzelliklerini kasten dibe vurdurdular. Türklüğü ve müslümanlığı yok etmeye oynadılar. Bunu aslında İngiltere yaptı. Üç beş Çingene’nin aklını, zekasını, vizyonunu binlerce kere aşacak işler çevrildi, çevriliyor.
Soysuz’dan önce de İçişleri Bakanlığı, Suç işleri bakanlığıydı…
Soysuz’dan önce de Türkiye’nin emniyet müdürlükleri, mümkün olabildiğince suç ve kara para müdürlükleriydi.
Sistemi Soysuz kurmadı, Soysuz zamanında en verimli, en kazançlı devirlerini yaşadılar, nirvanaya ulaştılar ve sona da geldiler.
Şu anda Maraş merkezli afet bölgesinde kaybolmuş olan çocukların ve yetişkinlerin izleri sürülecekse, sisteme bağlı emniyet müdürlerinin üzerine gidilecek. Bir de sisteme bağlı hastahanelerin baş hekimlerinin üzerine…
Hepsinin ortak buluşma noktasını da herkes biliyor, masonluk…
Türkiye’de, İngiltere ve Yahudi dayatması cumhuriyet rejimini ve Kemalizmi tesis edenler de ayakta tutanlar da hep Çingeneler…
Adıtürk’ün de zaten soyunun bir yanı baskın şekilde Çingene idi…
Binlerce yıldır Yahudilikle Çingenelik ve son süreçte Araplıkla Çingenelik yoğun şekilde birbirine kaynaştı. Son birkaç asırdır ise son kalan Türklerin Çingeneleştirilmesi süreci devrede… Bunlar en başta İblis’in, sonra Deccal’ın, sonra da İngiltere merkezli Ankebut Ağının projeleri…
Siz hala neyi tartışıyorsunuz? An itibariyle dünya nüfusunun en az yarısı Çingene ve iblis bununla övünüyor…
Ankebut Ağının, dünya insanları boyutundaki temel direğini de Çingeneler oluşturuyor.
Neyin ne olduğunu bilmeyen, kendini Yahudi ve Ermeni zan eden ve sisteme bağlı olan kişilerde, Çingelere sahip çıkma hassasiyeti, tavrı hakim kılınıyor. Farkında değiller ki Çingeneleri kollamaya sevk edilenlerin çoğu da Çingene…
Bana inanmıyorsanız, Sedat Peker’e sorun… O da Çingene… Zaten Çingene olmasa, o kadar insanlıktan çıkamaz, o seviyede pis işler yapamaz. Genleri/kodları müsait olmaz, izin vermez.
Çok yakın gelecekte dünya nüfusunun yarıdan fazlasının helak olacağını anlamış ama nedenini tam anlayamamış olanlar, son yazdıklarımın üzerinde samimiyetle durmalılar, çalışmalılar.
Satanist tarikatlardan sadece biri olan ve son dönemde dünyanın siyasi, mali, askeri, dini dengelerini çok büyük oranda şekillendirmekte sinsice kullanılan mason tarikatının omurgasını da aslında Çingeneler oluşturuyor.
İblis, Çingeneleri, kendi evlatları/soyu olarak görüyor.
Milyarlarca Çingeneyi öldüreceğim. İblis’in ve Deccal’ın sisteminin omurgasını kıracağım.
Uzun zamandır anlatmak istediğim ve vaktini beklediğim sarsıcı bir gerçeği de yazayım.
“Şehit Emniyet Müdürü” denilen Gaffar Okkan da bir gizli Ermeni idi. Kara paracıydı, işkenceciydi, çok rezil bir herifti. Derin devletin yani kara paracı mafyalar ile devlet otoritesini birbirine bağlamış ve organize hale getirmiş olan sistemin içindeki farklı grupların çatışmasında öne çıkmıştı.
Rolünü oynuyordu, halk desteği arıyordu. Halka iyilik yapıyor görünüyorken derin devletin karşı gruplarını eziyordu. Hedef de vatan, millet, hizmet, Allah rızası değil, kara para pastasından büyük pay kapmaktı. Yıllar önce yazmıştım, sonunda onu vurduranlar da karşı grup oldu. En büyük kara paracılardan, en büyük hainlerden ve teröristlerden biri olduğu halde Cumnurbaşkanı adayı bile olabilen Doğu Perinçek’in yakın adamlarından biri, Levent Göktaş, Gaffar Okkan su-i kastının baş aktörlerinden biriydi. Gaffar ve Doğu gibi Levent de gizli Ermeni…
Bana inanmayanlar hala kaldıysa, devrin Suçişleri bakanı olan ve gizli Ermeni olduğunu da bilinen, ağzından cumhuriyeti, Adıtürk’ü hala düşürmeyen Saadettin Tantan’a sorsunlar. Yalanlayabiliyorsa yalanlasın, sonra ben ispatlarım.