Biden ve Kamala çetesi bana su-i kast yaptıracaklarmış. Planı çalışmışlar, emirleri ve izinleri de vermişler. Haberi alınca şok oldum, inanamadım. “Bu mümkün olamaz, bu gerçek olamaz” dedim ve çok güldüm.
Ne kadar da düştüler. Ne kadar da köşeye sıkıştılar. Ne kadar da ifşa oldular. Yok olmamak için son çare olarak beni yok etmeyi deneyecekler. Gülerim, sadece gülerim… Yapabilseler, Ruslar çoktan yapacaklar zaten… Hoş, Biden ve Kamala ile çetesinin, zaten Rus ve Çin çetelerinden farkı ya da ayrılığı mı var. Al birini, vur ötekine… Hepsi tek teşkilat zaten.
Beni bu güne kadar yok edebildiler mi ki bu gün yok edebilsinler. Hainler, suç üstü oldular. Dünyadaki herkes anladı onların Rusya’ya ve Çin’e çalıştıklarını. Kendileri de anladılar, bundan sonra ABD’nin başında kalamayacaklarını.
Şu hallere düşmeleri, şu kararı almaları, zaten bunun ispatı.
Lakin insan düşünüyor, onların su-i kast timleri var da benim yok mu… Onların güvendikleri adamları var da benim yok mu… Onların istihbaratı kuvvetli de benim değil mi… Onların müttefikleri var da benim yok mu… Var, hepsi var, daha fazlası var. Benim, bir talimatımla ölüme koşacak adamlarım, ordularım var, onların var mı? Yok…
Bana ne ABD başkanıysa, hukuk tanımadıktan sonra, haddi aştıktan ve terörist sınıfına dahil olduktan sonra, her hangi biridir. Ben bu dünyanın siyasetçilerini anlamıyorum, hepsi ayrı bir hayal aleminde yaşıyor. Hepsini tek tek mi uyandırmak lazım, topluca ve defalarca uyandırıyorum ama uyanmamakta, hayalin içinde yaşamakta ısrar edenleri oluyor. Kafalarında kurdukları, gerçek hayatta hemen olur zan ediyorlar.
Şu Biden da Kamala da Austin de artık çok oluyor. ABD halkı şunlara hak ettikleri karşılığı vermeyecekse, Türk halkı olarak, İstanbul olarak biz gerekli karşılığı verelim mi? Birisi ses versin ABD’den, ne yapacaklar ya da ne yapalım?
18:16 Şinzo Abe’yi takdir ediyorum. Tam yerinde cümleler kurmuş. Dünyanın diğer liderleri de hiç zaman kaybetmeden durdukları yeri/tarafı göstermeliler. ABD’nin, daha doğrusu Biden-Kamala çetesinin, Rusya ve Çin’le danışıklı dövüşleri, bütün dünyayı felaketlere sürüklemeden önce, yeni bir dünya düzeni kurulmalı.
Japonya eski Başbakanı Şinzo Abe:
“ABD artık Tayvan konusunda uzun süredir devam ettirdiği stratejik muğlaklık politikasına bir son vermeli ve Tayvan’ı açıkça koruyacağını ilan etmeli.”
18:27 Putin’in ve çetesinin milletler arası mahkemelerde yargılanması ihtimalini kimse abartılı bulmasın. Bu, çok yakında yaşanabilecek bir ihtimal. Şayet o vakte kadar sağ kalabilirlerse, o mahkemede yargılanacaklar. Lakin böyle giderse, o mahkemede Zelenski de Macron da danışıklılar kulübündeki diğer siyasetçiler de yargılanacaklar. Hala geç değil, herkes durduğu yeri/tarafı gözden geçirsin.
Zelensky, Ukrayna’nın Rusya’ya karşı Lahey Uluslararası Adalet Divanı’na dava açtığını söyledi.
Dünya üzerindeki herhangi bir ülkenin, herhangi bir düşmanına karşı nükleer bombalar kullanması demek, kendisinin de aynı felakete sürüklenmesi demek. Hatta zincirleme reaksiyon misali, dünya genelinden onlarca ülkenin de nükleer bombalar kullanması demek. Bu nedenle, 1945’ten bu güne kadar bir daha nükleer savaş yaşanmadı. Şimdi de nükleer savaş yaşanma ihtimalini görmüyorum. Yeraltında gizlice yaşayan uzaylıların üsleri de dünya etrafındaki uydular da daha pek çok sistem de nükleer savaşlardan zararlar görüyorlar.
Lakin, seyreltilmiş uranyumla takviye edilmiş bombaların kullanılması ihtimalini görüyorum. Bunlara karşı da taraflar olağan üstü seviyede tedbirler almalılar.
Türkiye’ye böyle bir bomba atılması halinde, atan taraf her kim olursa olsun, ister asıl taraf olsun, ister kullanılan piyon taraf/ülke olsun, hiç fark etmez, iki tarafa da aynı şekilde karşılık verilecek. Hadis-i şerifte “Silaha aynı silahla karşılık verin” diye emrolundu.
22:17Böyle zamanlarda tehditlerin havada uçuştuğu görülür. Aslında bu haller çok faydalıdır. Sesini çok yükseltenlerin, tekrar tekrar tehdit edenlerin aslında ne kadar zayıf/güçsüz ve ne kadar ümitsiz olduklarını böylelikle de anlayabiliriz.
Ben böyle anlarda tehditleri kaale almıyorum. Zaten ismimi açıkça telaffuz ederek beni tehdit edebilecek bir tarafı da göremiyorum. Nereye çeksen, oraya uzar, oraya uyar tarzda acayip tehditler de savruluyor. Onları da üstüme alınmıyorum. Alınsam, sonra kıvırıyorlar. Ben nelerden sorumlu olduğumu, nelerden sorumlu olmadığımı da biliyorum.
Ben işime bakıyorum. Ne dediysem o… Samimiyetle, yanlış yapmadan, oyun içinde oyun kurmaya kalkmadan hareket eden hiçbir tarafı yolda bırakmayacağım. Bedel ödeyecek olsam bile yolda bırakmayacağım. Benimle beraber yola çıkanlardan da aynı duruşu beklerim ve onlar da arkası boş tehditlere itibar etmesinler.
Niye beni dinlemiyorsunuz, ben anlayamıyorum. Senelerdir neler neler gördünüz, yaşadınız. Benim daha neyi ispat etmem gerekiyor?
Hala aranızda Rusya’ya ödemeler yapanlar varsa, onlara diyecek sözüm de yok. O Rusya, ödeme yapmadığınız için size sıkıntı çıkartmayacak. Söylemiştim, “Rusya’ya çok büyük darbeler vuracağım ve kısa süre sonra dağılacak, parçalanacak.” demiştim. Hala mı parçalanmasına ihtimal vermiyorsunuz?
Suriye, Libya, Sudan, Türk devletleri başta olmak üzere, dünyanın dört bir yanında dengeler değişecek.
Şimdi isteyen istediğini yapsın. Ben baştan ikaz ediyorum.
Niye beni dinlemiyorsunuz, ben anlayamıyorum. Senelerdir neler neler gördünüz, yaşadınız. Benim daha neyi ispat etmem gerekiyor?
Hala aranızda Rusya’ya ödemeler yapanlar varsa, onlara diyecek sözüm de yok. O Rusya, ödeme yapmadığınız için size sıkıntı çıkartmayacak. Söylemiştim, “Rusya’ya çok büyük darbeler vuracağım ve kısa süre sonra dağılacak, parçalanacak.” demiştim. Hala mı parçalanmasına ihtimal vermiyorsunuz?
Suriye, Libya, Sudan, Türk devletleri başta olmak üzere, dünyanın dört bir yanında dengeler değişecek.
Şimdi isteyen istediğini yapsın. Ben baştan ikaz ediyorum.
Böyle zamanlarda tehditlerin havada uçuştuğu görülür. Aslında bu haller çok faydalıdır. Sesini çok yükseltenlerin, tekrar tekrar tehdit edenlerin aslında ne kadar zayıf/güçsüz ve ne kadar ümitsiz olduklarını böylelikle de anlayabiliriz.
Ben böyle anlarda tehditleri kaale almıyorum. Zaten ismimi açıkça telaffuz ederek beni tehdit edebilecek bir tarafı da göremiyorum. Nereye çeksen, oraya uzar, oraya uyar tarzda acayip tehditler de savruluyor. Onları da üstüme alınmıyorum. Alınsam, sonra kıvırıyorlar. Ben nelerden sorumlu olduğumu, nelerden sorumlu olmadığımı da biliyorum.
Ben işime bakıyorum. Ne dediysem o… Samimiyetle, yanlış yapmadan, oyun içinde oyun kurmaya kalkmadan hareket eden hiçbir tarafı yolda bırakmayacağım. Bedel ödeyecek olsam bile yolda bırakmayacağım. Benimle beraber yola çıkanlardan da aynı duruşu beklerim ve onlar da arkası boş tehditlere itibar etmesinler.
Dünya üzerindeki herhangi bir ülkenin, herhangi bir düşmanına karşı nükleer bombalar kullanması demek, kendisinin de aynı felakete sürüklenmesi demek. Hatta zincirleme reaksiyon misali, dünya genelinden onlarca ülkenin de nükleer bombalar kullanması demek. Bu nedenle, 1945’ten bu güne kadar bir daha nükleer savaş yaşanmadı. Şimdi de nükleer savaş yaşanma ihtimalini görmüyorum. Yeraltında gizlice yaşayan uzaylıların üsleri de dünya etrafındaki uydular da daha pek çok sistem de nükleer savaşlardan zararlar görüyorlar.
Lakin, seyreltilmiş uranyumla takviye edilmiş bombaların kullanılması ihtimalini görüyorum. Bunlara karşı da taraflar olağan üstü seviyede tedbirler almalılar.
Türkiye’ye böyle bir bomba atılması halinde, atan taraf her kim olursa olsun, ister asıl taraf olsun, ister kullanılan piyon taraf/ülke olsun, hiç fark etmez, iki tarafa da aynı şekilde karşılık verilecek. Hadis-i şerifte “Silaha aynı silahla karşılık verin” diye emrolundu.