Taner Ay vakasına bir neşter vurulsa, Ay utanır da dünyaya ışık yansıtmaz

Bulgaristan’da yaşanan trafik kazasında ölen Taner Ay, Ankebut Ağının milletler arası kara para işlerinde kullandığı piyonlardan biriydi. Ölümü, normal bir ölüm değil. Bu ağı çökertmek isteyenler tarafından öldürüldü. Bu, bir başlangıç ve daha önce yazdığım gibi, önümüzdeki birkaç hafta içinde, çok büyük ihtimalle ortalık toz duman olacak. Sadece Türkiye’de değil, batı aleminin ondan fazla büyük ülkesinin adliyelerinde, basın ve medyasında, sosyal medyasında yer yerinden oynayacak. Ayrıca sahada çok şiddetli çatışmalar da yaşanacak.

Taner Ay, iş adamı değildi. Taner Ay, iş adamı gibi gösterilerek kara para ağları arasında bağlantı sağlayan ve kara para da aklayan bir insan şeytanıydı.

Adnan Oktar organize suç, terör ve ihanet örgütünün sürekli olarak kullandığı kişilerden biriydi. Adnan Oktar suç örgütünün, AKPKK organize suç, terör ve ihanet örgütüyle adeta kaynaşmış halde olması nedeniyle, Taner Ay da AKPKK’li en üst isimlerle çok sıkı bağlantıdaydı. Sosyal ağlarda paylaştığı resimlerde Solomon Soysuz’la, Hulusi Akar’la, Hakan Fidan’la, Metin Külünk’le, Mevlüt Çavuşoğlu ile ve daha pek çok kişiyle çektirdiği fotoğrafları görülebiliyor. Ayrıca devletimizin idare edildiği en üst kurumlarda bulunduğu anlarda çekip paylaştığı fotoğrafları da görülebiliyor.

Satanist bir gizli Yahudi olan Taner Ay’ı, kara para işi yapan pek çok devlet ve bu devletin gizli servisleriyle mafyaları da kullanıyorlardı.

Taner, bu milletler arası kara para ağının artık önemli bağlantılarını sağlayan bir kişiydi. Ankebut Ağını yöneten konseylerin üyelerine çok yakın kişilerle de görüşüyordu. Uyuşturucu kaçakçılığı kısmında AKPKK ile Adnan Oktar suç örgütü arasında köprü vazifesi yapan kişilerden biriydi. Uyuşturucu işinde, AKPKK kısmında, en çok Solomon Soysuz’la ve Metin Külünk’le paslaşıyordu. Bütün dünya biliyor, yıllardır bu iki şahsın uyuşturucu işinde üst isimlerden olduğunu anlatıyorum. Taner, fuhuş işinde de AKPKK ile Adnan Oktar suç örgütü arasında köprü vazifesi yapıyordu. Bu sahada, AKPKK kısmında, en çok da Türkiye’deki baş pezevenklerden biri olan gizli Yahudi Numan Kurtulmuş’la paslaşıyordu. Aslında zekası, kabiliyetleri, vasıfları yüksek biri değildi. İnisiyatif almıyor, emir edilenleri yapıyor ve bu nedenle işe yarar bulunuyordu.

“Osmanen Germania” yani Almanyalı Osmanlılar isimli sözde derneğin, özde kara para teşkilatının da mensuplarından biriydi. Bu güne kadar bu teşkilat zaten kara para işleri yapmakla açıkça suçlanmıştı. Avrupadaki medeni insanlar, bu şeytanlıklardan rahatsızlar ve kendi devletlerinin gücünü, adaletten yana, insanlığın faydasından yana kullanmak istiyorlar. Lakin, hep anlattığım gibi, Merkel başta olmak üzere pek çok üst seviye Alman siyasetçi ve bürokrat da bu kara para ağının içinde olunca, beklenen operasyonları bu güne kadar yapamadılar.

Osmanen Germania, aslında İngiltere’nin, Kraliçe’nin çetesinin talimatlarıyla AKPKK tarafından kuruldu. Zaten bu AKPKK ve Tayyip belasını, milletimizin başına en çok İngiltere, ABD, Almanya, İsrail getirdi. Bu milletler arası kara para işlerinde aslında AKPKK de bir taşeron. Ne yazık ki AKPKK eliyle, devletimizin gücü/kurumları, memurları hatta adliyeleri/mahkemeleri, hakimleri, savcıları bile farkında olarak ya da olmayarak bu insanlık dışı suçlara bulaştırıldı. Bunu, dünyaya kendini medeni olarak gösteren batılılar ve bir de İsrail sağladılar. Taner Ay’ın ve o sözde derneğin arkasında İngiltere de var. Almanya da var. ABD de var. Türkiye de var. KKTC de var. İsrail de var. Belçika, Hollanda, Fransa da var. Çok sayıda batılı lider de var.

Taner Ay’ın da içinde yetiştiği ve bünyesinde faaliyet icra ettiği Adnan Oktar organize suç, terör ve ihanet örgütü, dünyanın dört bir yanında özel hastahaneler ağı üzerinden yapılan organ işinin de bir seviyeye kadar içinde… Taner de organ işinde faaliyet gösterdi. Aslında o kısımda da bir piyondan başka bir şey değildi. Ankebut Ağının dünya genelindeki organ sisteminin Türkiye ayağındaki sözde hastahanelerden biri olan Memorial’ın sahibinin Turgut Aydın olarak gösterilmesi gibi… Organcı Turgut da piyon, Taner de piyondu… Piyon ama Türkiye’den Avrupaya mülteci olarak giden yüksek sayıdaki insanın, Ankebut Ağının organ sistemine kurban gitmesine, Adnancılarla birlikte o da vesile oldu.

Devletimizi, bu milletler arası kara para ağında öyle ileri seviyede kullanır oldular ki biz Vatanseverler cephesi ve ayrıca Muktedirler İttifakı (Mİ) olarak bu ağa darbe vurup düzenlerini bozdukça, kara paralarının önünü kestikçe, Türkiye’nin idari kadrosu aksi yönde faaliyetler icra etmek istedi. O yönde çırpındı, çırpınıyor. An geldi, kara para akarını devam ettirmek için Suçişleri Bakanı olan Solomon Soysuz İran’a gitmek zorunda kaldı. Sözde Dışileri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu zaten gittiği ülkelerin çoğunda, bozduğumuz kara para işlerini kuvvetlendirmek için çırpındı, çırpınıyor. Hep yazıyorum, Katar, BAE, Singapur, Danimarka ve benzeri devletçikler de bu Ankebut Ağının taşeron ve kasa olarak kullandığı ülkeler. Bosna Hersek, Arnavutluk, Makedonya ve benzeri ülkeleri de kara para işlerinde serbest ortam olarak kullanıyorlar. Bu nedenle bu gibi ülkelerin idaresini, adalet sistemini, eğitim sistemini, maliyesini ellerinde tutuyorlar. Şu sözde avukat Zeki Çalışkan’ı, kara para işlerini, sözde derneklerini, organ işine kadar bağlantılarının olduğunu kaç sene önce yazdım. Sahibi olduğu avukatlık bürosunda avukat gibi görünen militanların da tek tek aslında gerçek ırklarını, gerçek dinlerini, gerçekte ne halt ettikleri yazdım. Otuz kadar avukttan biri bile senelerdir benden davacı olamadı. Lakin, bu devletin adli yetkilieri ve MİT’i ne yaptı? MİT, senelerce şu Taner’i de kolladı. Evet, bizler vergi verdik, MİT de batılıların kara para sistemine çalıştı. Türkiye’den de erkek, kadın, çocuk, bebek kaçıran ve bunları fuhuş, organ ve ayin ağlarına gönderen kişileri MİT, bizim vergilerimizle ve milletimizden/devletmizden aldığı güçle korudu, destekledi. Hala halleri böyle…

AKPKK’in ve Tayyip’in başımıza bela edilmesinde en etkili olan şahıslardan biri Devlet Bohçalı, çok vasıfsız, kafasız, korkak, aciz bir vatan haini MİT casusundan başka bir şey değil. MİT üzerinden CIA ve Avrupalı gizli servislerler de paslaşıyor. Binbir türlü açığı var, delili var, şahitleri var, bülbül olup ötecek ödlek adamları var sistemlerinde ama Türk adli yetkilileri nerede? Köpek desem, köpeğe hakaret olacak bu pislik herif, tutmuş on sene sonra benden davacı oluyor. Tek başına hafif gelmiş de yanına en sadık köpeklerinden biri olan Suçişleri Bakanı Solomon Soysuz’u alıyor. Yetmiyor, bunca yıldır danışıklı dövüştükleri sözde muhalefetin başı Kemal Kılıçdaroğlu’nu da yanına alıyor. Baştan beri emir eri olarak kullandığı Recep Tayyip Erdoğan’ı da aynı davada benden şikayetçi yaptırıyor.

Yıkarlar bu devleti bu hainlerin başına ama yine de bu devleti bu hainlerin ellerinde alırlar. Milletin can, mal, namus, din, ahlak emniyetini tesis ederler. Yok öyle bir Türkiye artık…

Şimdilik daha fazla bilgi vermeyeceğim. Lakin, gerekli ikazları son dönemde zaten herkese açık şekilde yaptım. Onları da tekrar etmeyeceğim. Altta kalanının canı çıksın, iyi olan kazansın. Sık sık, geleceğini ve yaşanacağını ifade ettiğim o büyük günün yaşanmasına ramak kaldı.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi