Son zamanlarda uzaylıların kasten yaptığı suni depremler de oluyor, dünya devletlerini kontrol eden uzaylıların o devletlerin imkanları (HAARP benzeri imkanlar) ile yaptıkları suni depremler de oluyor, yaşanıyor. Bizim, yer altındaki devasa uzaylı üslerine yaptığımız saldırılar sonrasında toplu ölümler ve yaşadıkları çok büyük teknik sorunlar, patlamalar, gaz sorunları v.s. de oluyor. Yaşadıkları büyük arızalar da yer altını titretiyor ve fayları oynatıp depremlere sebep olabiliyor. Toplu ölümler ve büyük arızalar yaşanınca bulundukları yer altı üslerini terk etmek ve yenilerini yapmak da istiyorlar. Böyle olunca, eski üssün başkalarının eline geçmemesi için imha edildiği de oluyor ve bu da yerin altından uzun süre seslerin gelmesine, gazların çıkmasına, sık sık yıkıcı olmayan depremler yaşanmasına sebep oluyor.
Ayrıca son zamanlarda başta Marmara, Trakya ve Ege bölgeleri olmak üzere, Türkiye’nin sınırları dahilinde ve haricinde çok yerlerde, uzaylılar yer altı tabii gazlarını oynuyorlar. Marmara denizinin altında, İstanbul’da karanın altında, Trakya’da karanın altında ve Yunanistan’a/Selanik’e kadar geniş bir arazide yer altı tabii gazlarına aylardır müdahaleler deniyorlar. Yani sadece yer üstünde göğün manyetik alanına ve gaz tabakalarına müdahale etmiyorlar, hedef bölgelerde yerin altındaki manyetik alana ve gaz tabakalarına da kastederek müdahale ediyorlar. Bu yollarla tabii dengeleri bir bölgede daha hızlı ve sert şekilde bozabiliyorlar. Neticesi olarak daha sık ve şiddetli depremler, seller, fırtınalar, şiddetli soğuklar, şiddetli sıcaklık ve kuraklık, yanardağ patlamaları v.s. yaşanabiliyor.
Konu konuyu açarken aklıma geldi, geçenlerde İstanbul Kartal merkezli yayılıp da etraf ilçelerde de duyulan o koku neydi? Sosyal ağlarda paylaşımlar yapan bölge sakinleri “Doğalgaz kokusu gibi” ve “Yanmış deri kokusu gibi” şeklinde değerlendirmeler yapmışlardı. Bu konu da ne çabuk unutuldu. Üzerinde ciddi bir çalışma yapıldı mı, gerçek sebebi bulundu mu? Hazırlanmış bir bilimsel rapor var mı? Varsa dürüstçe ve bilimsel temellerde mi hazırlandı? Endişe edilmeli mi, konu insanlarımızın can ve mal güvenliğini alakadar ediyor mu? İçine kripto Yahudi, gizli Ermeni, mason ve biyonik robotların sızamadığı gerçek bir Mili Güvenlik Kurulu (MGK) tesis ederek konunun üzerine bir an önce gidilmeli mi?
Bu arada, Yusuf aleyhisselam zamanındaki meşhur kuraklığın da pek çok sebebi vardı ama en önde gelen sebeplerinden biri, o zamandaki yüksek teknoloji ile dünyamızda yer altında ve yer üstünde manyetik alan ve gaz tabakalarının oynanmasıydı. O zamanki kuraklığa da kasıtlı olarak sebep olunmuştu. Sonra Yusuf a.s. kasıtlı olarak kuraklığa sebep olan güç unsurunun ihtimal bile vermediği şeyler yaptı, yaptırdı ve ve kısa sürede kuraklığa mani olundu. Dünyanın tabii dengesi büyük ölçüde düzeltildi. Bu kuraklık devrinde de dinden, ahlaktan uzaklaşmış ve yolunu sapıtmış dünya insanlarından toplu toplu ölenler çok oldu
Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi