Tercihler ve sonuçlar

Sputnik Türkiye’de, gazeteci-yazar Ceyhun Bozkurt ile, zamanlaması çok manidar bazı değerlendirmeler yapmışlar. Dün yazdığım ve Yunanistan ile ABD’ye de haklı olarak çattığım yazılardan hemen sonra bu değerlendirmelerin Sputnik’te yer alması dikkat çekici.

Çok hakkaniyetli değerlendirmeler var. Lakin yersiz endişeler ve gerçekleşmesi artık mümkün olmayan ümitler/beklentiler de var. Yunanistan Ege’yi Yunan gölü haline getiremez. ABD ya da NATO ya da o İngiltere Kraliçesi, Yunanları daha fazla arkalayamaz. Egedeki adalarda tutamayacağı gibi ABD/NATO/Kraliçe, Yunanistan ana karasında da askeri varlığını daha fazla tutamaz, tutamayacak.   

Kuzey Kıbrıs kısmı değil sadece, bütünüyle Kıbrıs adasına dair planlarımızı da engelleyemezler. Bu güne kadar Kıbrıs üzerinden çevirdikleri dolapları, yaptıkları hukuksuzlukları da daha fazla çeviremezler, yapamazlar. Suriye’nin kuzeyindeki PYD/PKK/YPG teröristlerini de daha fazla ayakta tutamazlar. Türkiye ve Suriye kısımları da dahil olmak üzere BOP projesi bütünüyle ÇÖP projesi oldu. Sadece son olarak temizlik/süpürme harekatları yapmamız kaldı. 

Bütün bu hususlarda Türkiye, gerçek dostları/müttefikleriyle birlikte, ABD ve Yunanistan da dahil olmak üzere bütün düşmanlarına karşılık verebilecek ve hepsini mağlup edebilecek güce sahip. Türkiye’nin, düşmanlarına karşılık verip onları mağlup edebilmesi için açıkça ve tamamen parçalanıp çökmek üzere olan Rusya Federasyonunun desteğine ihtiyacı yok. 

Zelenski’nin nerede ne konuştuğu, kimlerle hangi şartlarda anlaştığı da meselemiz bile değil. Toptan batmış, çökmüş bir sistemin, hala kendini güçlü göstermek için sahadaki piyonlarını ekranlara oynatmasından başka bir şey değil son yaşananlar. Herkes görüyor ki biz fazlaca tartışmıyor, konuşmuyor ve icraatlarımızla yolumuza bakıyor, mesajlarımızı veriyoruz.

İstanbul, şu anda yaşanmakta olan sürecin içinde Rusya’nın da Ukrayna’nın da bulunması için birçok kere fırsatlar verdi. Rusyaya yıllarca maddi ve manevi çok büyük kazanma imkanları oluşturdu. Uzun süre mühlet de verdi ama fayda etmedi. Rusya hep bencil, her ama her hususta kendi dediğinin olmasını isteyen ve hep sadece kendisinin kazanmasını isteyen bir duruş sergiledi. Kadim Türk ve İslam düşmanlığından da taviz vermedi.


Ukraynayı, imkansız görülen bir anda uçurumun kenarından aldık ama hiç umurlarında bile olmadı. Rusya da Ukrayna da en baştan yanlış yöne gittiler. Çıkmaz sokağa çoktan girdiler. Rusya ve Ukrayna, Ankebut Ağının kıymet bile vermediği basit piyonları olmayı ve danışıklı dövüşmeyi ve üç kuruş kara para geliri peşinde koşmayı tercih etmek yerine İstanbul’la yoluna devam etmeyi seçmiş olsalardı, şu anda birbirleriyle danışıklı dövüşerek batmak yerine, İstanbulla birlikte devleşip dünyaya ferman okutan ülkeler arasında yer alacaklardı. Rusya doğru tercihler yapmış olsaydı, şu anda yaşanmakta olan süreç belki de bitmişti. Hep dediğim gibi Rusya’nın yanlış tercihleri sonucu değiştirmiyor, sadece süreci uzatıyor. Her şeye rağmen İstanbul yine de dünyanın başkenti oluyor. Şimdi AKPKK’nin aynı yanlış tercihi yapması da sonucu değiştirmeyecek. Sadece süre uzayacak ve bazı detay kısımlar değişecek.

Şu anda dünyada İstanbul’dan başka bir güç unsuru “hakikatta” yok, sadece görüntüde/ekranlarda, lüzumsuz tartışmalarda ve yayınlarda var. Ve İstanbul’un, kendilerine sunulmuş bunca fırsatlara, karşılarında sergilenmiş bunca insanlığa ve güzel ahlaka rağmen yanlış yola gitmekte ısrar ederek kendilerini “hiç” edenlerle bundan sonra da işi yok.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi 

Bir Yorum Yazın