Türkiye’de son dönemde deve kuşu işine girenler, eğitimsiz ve plansız şekilde girdiler. Bu nedenle, bir anda bir rüzgar esti ve kısa süre sonra söndü. Peş peşe battı yatırımcılar…

Şu anda ise Türkiye’de bu yaşananlardan dersler, tecrübeler çıkartmış işletmeler var. Lakin bunlar hem az sayıdalar hem de çok küçük işletmeler/çiftlikler.

Sadece derisi için bile deve kuşu beslenir. Bunun yanında yumurtası/yavrusu da eti de var. Ayrıca tüyü de çok değerli.

Türkiye’den ve dünya genelinden hayvancılığa yatırım yapmak isteyenler, deve kuşu sahasına da yatırımlar yapmalılar. Lakin sadece hazır ve kuru yemlere dayanarak bu işlerin sağlıklı, verimli, iktisatlı, kazançlı şekilde yapılamadığını… Hayvanlar temiz tutulmazlarsa işin oradan sonra zaten sarpa sardığını, baştan kabullenmeliler.

Bu nedenlerle, Suriye’nin ve Irak’ın geniş, boş, düzgün arazilerine doğru gitmeliler. Buraları çok geniş deve kuşu çiftliklerine çevirmeliler. Aynı anda ve aynı çiftlikte, serbest dolaşan milyonlarca tavşan da beslemeliler. Tavşan işini de bilinçli, dikkatli, doğru kararlarla yapamadılar. Küçücük ve doğru düzgün güneş görmeyen alana tıkılan tavşanlar da temiz kalamadılar, sağlıklı beslenemediler, yeterli temiz havayı alamadılar, yeteri kadar hareket edemediler ve hastalıklardan kurtulamadılar. Sonrasında tavşan işinde de peş peşe batıldı.

Oysa tavşan, tavuktan öncelikli olarak beslenmesi, çoğaltılması ve yenilmesi gereken bir hayvan. Tavşan eti, tavuk etinden çok daha besleyici. Protein oranı daha yüksek. Ayrıca, bilinçli şekilde bu işe girilince, beslenmesi de kolay bir hayvan… Çok hızlı çoğalması ve tüyleri de ayrıca kâr…

Zebra işinde para var, sağlık da var. Girmek lazım o işe…
Uzun zamandır bu sahaya yönlendiriyorum ama çok yavaş hareket ediliyor.

Zebra ve alternatif diğer hayvanlar için de söz konusu düz ve geniş araziler değerlendirilmeli. Hayvancılıkta kafes sisteminden ve bağlı sistemlerden artık uzaklaşılmalı.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi