
Bizim aramızda Caner Taslaman ismini ve soy ismini kullanan, Kalkavan ailesinin damadı olan, Adnan Oktar organize suç, terör ve ihanet teşkilatından olan şu büyük haini anlatmaya gerek yok.
Yıllar önce bununla ve çevresiyle mücadele ederken onlarca yazı yazmıştım. Adalet sistemiyle oyuncak gibi oynayarak yazılara hatta bütünüyle sitelere erişim engellemesi kararını şipşak aldırıyorlardı. Cansu Canan Özgen’i korumak için de sistem aynısını yapıyordu. Ayrıca yayınlar yaparak “Bu nasıl yapılabilir, bu nasıl bir adalet sistemidir?” diyordum. Yine de ihanet sistemi işlemeye devam ediyordu. Buna rağmen oyundan düştüler. Şu kişiler, benden doğrudan davacı olamıyorlardı, yargılanıp cezalandırılmamı talep edemiyorlardı. O tarz şikayetleri hiç yapamıyorlardı. Çünkü bunu yaptıkları zaman kendilerini ihbar etmiş olacaklardı. Herhangi bir hukuk devletinde, mücadele çok uzamadan, yazdığım yazılara bakan savcılar, en kısa sürede operasyonlar yaptırır, bunları toplatırlar ve sonra arkasını da sorgular, kovalarlardı. Hukukun ve milli güvenliğin gereği buydu.
İşte bu süreçte o yazılarımı ve sitelerimi erişime engelleten savcılar ve hakimler değil sadece, görmezden gelen ve operasyonlar yaptırmayanları bile vatana ihanet suçlaması ile yargılanacaklar.
“Gel bakalım sen buraya, şu yayınların nesini anlamadın? Nasıl anlamadın vatan hainlerine, müslüman kılığına ve Türk kılığına bürünmüş hain çevrelere karşı mücadele verildiğini? Hangi hukuka, hangi ilaha sığındın da bu kararları aldın sen? (Ya da yetkini kullanarak, gereğini yapmadın, yaptırmadın sen? Görevini yerine getirmedin sen? Niye toplatmadın şu ihaneti açıkça gözler önüne serilmiş kişileri? Israla onları sahada tutmaya çalışan TV kanallarının sorumlularını, programcılarını?) Savunmanı yap, Meclis televizyonu üzerinden ve internet yayıncılığı üzerinden bütün dünyada anında/canlı izlenebilen bu şeffaf yargılamada suçsuz olduğunu ispat edemezsen, idam cezası alacaksın” denilecek.

Dr Fatma Aksal gizli Ermeni
“Kadın erkek fırsat eşitliği” dedikleri şey de balla süslenmiş zehir misali bir satanist projesi… Şu ülkeden bu ülkeden dolaşarak da olsa Londra’ya bağlanan, Türkiye’de toplum yapısını ve aile yapısını iyice iyice çökertmek için “organize şekilde” uygulanan bir ihanet projesi….
Üstelik devlet kurumları ve otoritesi hainler tarafından ele geçirilerek uygulanan bir ihanet ve çökertme projesi…










Ailenin düşmanları…
Londra casusları…
Olgun Gündüz de gizli Ermeni.


Burcu Aydemir gizli Ermeni.
Şu gibilerin tamamının diplomaları torpilli, hukuksuz, sahte, hükümsüz…



Osmanlı devrinde böylelerini cellat yapıyorlardı.
Şu insan kasabı, şu organcı Fahrettin Koca’nın Çingeneliğini hala göremiyor musunuz?
Fahrettin’in hiç gençlik fotoğraflarını gördünüz mü? Vesikalık olsa da olur, aratın bakalım sağda solda var mı…


Zekayi (Zekai) Işın
Ermenilerle Çingenelerin genlerinin karışmasının ne kadar vahim neticeler doğuracağının canlı tezahürü…
Bilimsel bir vaka…
Kesinlikle insan değil ama gerçekte ne olduğunu namuslu bilim adamları tespit etmeliler. Şayet bu tür insansa, bizler insan değiliz, melek gibi bir şeyiz.


Söylemiştim, Aralık ayının çatışmalı geçeceğini… Bitmedi, Aralık ayı, sonuna kadar çatışmalı geçecek. Gün gün çatışmaların şiddeti artacak ve artık gerçek sahada birkaç yerden patlak verecek. Sonrası çok şenlik olacak. Çok hareketli olacak. Ocak ayı da hız kesmeden çatışmalı geçecek. Böyle devam edecek. Büyük temizlik olacak.
Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi