Yalanlar ve gerçekler

Kıyafet kreasyonu gibi isim

Şu gibi sözde operasyonların hepsi numara. Hepsi aldatıcılık. Hepsi ihanet. Hepsi kara para işleri. Hepsi ekranlara oynama…

Erhov mudur, Yerhov mudur, şu İngiliz ve Amerikan piyonu pislik herifi, sözde Rusya elçisini, ayağımın altında dolaştırmayın, alın. Benden söylemesi…

Dalga geçiyorlar

“Hani nerede savaş? Nerede kullanıldı/kullanılıyor bu kadar askeri araç, mühimmat? Bu kadar büyük paralar nasıl dönüyor?” dedim ya…

Film seti gibi, ısmarlama birkaç noktayı yalandan vuruyorlar. Sonra da böyle haberlerini yaptırıyorlar.

Çin’in korona palavraları akla, mantığa, bilime ne kadar aykırı ise, Rusya-Ukrayna arasında savaş ya da özel askeri operasyon olduğuna inanmak da akla, mantığa, bilime, insanlığa o kadar aykırıdır.

Şu halde susan, gerçekleri yaymayann gazeteciler bile insan sınıfından sayılamazlar. Çünkü bebekler, çocuklar, genç kızlar, genç kadınlar kaçırılıyor. Çünkü organlar için insanlar parçalanıyor. Çünkü bunları o sözde dünya liderleri, danışıklı dövüşerek yapıyorlar.

Tahıl koridoru diye bir şey yok. Bitti o iş… Bundan sonra bu palavrayı dillendireni bile görmek istemiyorum. Ukrayna’nın da Rusya’nın da Avrupa’nın da NATO’nun da gemileri, boğazlarımızdan geçmeyecekler.

Sadece askeri gemiler değil, kara para işlerinde az ya da çok kullanılan hiçbir gemileri geçmeyecek. Geçmeyi deneyenler ibret-i alem olacaklar.

Şu andan itibaren, sadece bu bölgede ve çevremizdeki denizlerde değil, dünyanın herhangi bir yerinde olsa da Tayyip’le, Bohçalıyla, Soysuzla, Putin’le, Zelenski ile, İran ile, İsrail ile, İngiltere ile bağlantılı bütün gemileri ve deniz altıları avlattıracağım. Beş kuruşluk kara para işleri bile yaptırmayacağım bunlara…

Bu ülkede ve bu bölgede benimle inatlaşan herkes batacak, çökecek, yanacak, patlayacak, cehennemine de gidecek.

Her türlü pis işleri bozduracağım. Karışsın dünya, umurumda bile değil ve ben karışmasını istiyorum zaten…

Hava yolunu da bozacağım ve keseceğim.

Organcılık yapıldıkça, insan kaçakçılığı yapıldıkça, zorla fuhuş işleri yapıldıkça, LGBT ve satanistlik yayıldıkça, şu sözde mülteciler bu ülkede tutuldukça, güney Azerbaycanda karşımda duruldukça, gerekiyorsa bütün dünyayı aynı anda yakacağım, batıracağım, çökerteceğim.

Kara denizde, şurada, burada, hiçbir yerde doğalgaz çıkarttıkları yok. Çıkartacakları da yok. İngiltere izin vermez ve çıkartamazlar. Palavralar anlatıyorlar.

TOGG diye bir araba yok ve sahtekarlıkta sınır tanımıyorlar. Fabrikası da sahte. Milleti kandırmak için, milletin parasıyla akıl almaz masraflar, şovlar yapıyorlar. Üstelik ülke tepe taklak devasa bir mali krize koşuyorken bunu yapabilecek kadar şeytanlar…

Hür Kuş diye bir uçak yok. Hür jet de yok. Hepsi de teneke… Yıllar önce bile Güney Kore’den basit eğitim uçakları aldılar. O vakit de güya Hür Kuş’u yapmışlardı. Güney Kore basını “Türkler eğitim uçağı yapamadı” diye manşetler attı.

1930’da Türkiye’de tek kişinin gayretiyle bile Hür Kuş yapılabilmişken, bu zamanda devlet imkanlarıyla Hür Kuş’u yapamadılar. Aslında yaptırmadılar. Türkiye’nin böyle şeyler yapmasına müsaade yok. İngiltere ve İsrail bu hainlere izin vermez.

Bu meselede de zarar, ziyan, batak, yalan, dolan haddi aşmış vaziyette. Bunu oynarken bile ayrıca vurgun vurup kahkahalarını atıyorlar.

Baykar diye bir firma yok. O bir hokkabazlıktan ibaret İngiliz firması.

Senelerce uğraşıp, elli ya da yüz tane mühendisle çalışıp güya yaptıkları uçakları, üç gerçek mühendis bir araya gelerek 3 aya kalmadan yapabilirler. Üstelik sınırlı imkanlarla…

Dünyada sessiz bir devrim yaşandı, yaşanıyor. Sadece 20 sene öncesine kıyasla bile her şey değişti. Her şey çok kolaylaştı. Artık insanlar evlerinin garajlarında uçak, jet uçak, yarış arabası, denizaltı yapabiliyorlar. Üstelik, teknik eğitimli insanlar, bunları profesyonel kalitede yapıyorlar.

Çünkü bilgisayarların gücü uçtu… İnternet her yere yayıldı, her şeyin ilmi ve tekniği internette bulunur oldu. Teknik üniversiteler bile internetten eğitim verebilir oldu. Görsel destekli teknik eğitimler bile internette aldı yürüdü. Teknik çizim programları çocuk oyuncağı oldu. Çok kolaylaştı. Çok hızlandı. 3B yazıcılarla artık ev, araba, her şey yapılabiliyor.

Bunlar ise koca devlet imkanları ile hala seksen milyon insanla dalga geçiyorlar. Baykar da yapılan hiçbir şey yok. Zaten her parçayı başka yerden topluyorlar ve dünyada artık her şeyin parçası, birkaç alternatifli olarak var. Büyük bir rekabet ortamında, uygun kalite ve uygun ücretle satılıyorlar. Elektronik deseniz, lego gibi bir şey oldu. Onun da programları, cihazları her yeri sardı. Yapay zekalar artık yazılım yazıyorlar. Elektronik cihazları anlıyorlar ve hemen devrelerini çizip veriyorlar. Devre elemanlarını sınıflandırarak, hangi devre elamanının nereye montajlanacağını şekilli gösteriyorlar. Yani temel elektronik bilgisi olanlar bile çok ileri seviyede elektronik cihazları yapabiliyorlar.

Robot kol denilenler ucuzladı ve her yere yayıldı. İmalat bantı denilen şeyleri binlerce şirket rekabetle yapar oldu. Her yer mühendis doldu.

Senelerdir Baykar da Baykar, İHA da SİHA diye diye dalga geçiyorlar. Arka plandan kara para işleri, ihanet işleri zirve yapmış gidiyor.

Güya “Akıncı” yapmışlar. Teneke, üçkağıt, hiçbir şey yaptıkları yok. Adı bile gizli Ermeni şifrelemesi. Sizin anladığınız manaya gelmiyor o ad…

Güya milli piyade tüfeği yapmışlar, Almanlardan çalıntı. Güya Atak helikopter yapmışlar, o da İtalyanlarla ortak üçkağıt projesi… Adı “Atak” da gizli Ermeni şifrelemesi.

Döndürülen/çevrilen vurgunun, soygunun, dolandırıcılığın, oyalamanın, kandırmanın, ihanetin haddi hesabı yok. Geçen zaman milletin aleyhine işliyor. Faizler katlanmış gidiyor. Türkiye faiz ödemeleri ile de onca devleti, milleti besliyor. Millet aç yatıyor, çocuklar peynir nedir, süt nedir bilmeden büyüyor. Bir de İngiltere ve İsrail öyle istediği için, bu millet sınırları içindeki on milyondan fazla bedavacıya bakıyor. Üstelik onlar birinci sınıf, millet ikinci sınıf insan muamelesi görüyor.

Türkiye şu anda, şu büyük açlık/yokluk/felaket halinde bile, en az 15 ülkeyi besliyor.

İnternet, elektrik, dağal gaz, su, vergiler, ek vergiler, verginin vergisinin vergisi, onların faizleri, devletten alınacak her hizmette ödenen ek ücretler derken, her kalemde vahşice soyuyorlar. Bir liraya verilecek hizmet bin liraya veriliyor. Milletin parasıyla, vergisiyle yol/köprü yapılıyor, oradan üç beş türlü farklı vurgun daha yapılıyor. Dünyanın en berbat internet hizmetini, en pahalıya veriyorlar. Peşkeş çekmedikleri devlet işletmesi ve değerli arazi kalmadı, nerede özelleştirme gelirleri? Bunca şey yetmiyor da adliyelerden ve trafik polisleri üzerinden herkese para cezaları yağdırıyorlar. Vatandaşa az ceza kesen memuru yerinde tutmuyorlar. Dürüst memura vatan haini muamelesi yaptırıyorlar. Toplanan ve yurt dışına aktarılan paralarla, her beş yılda bir yeni devlet kurulur ama onlarca senedir bir tane sorunumuz bile çözülmüyor. Hala hazinede para yok ve paramızı çalan ülkelerden güya faizli kredi alıyoruz. O kısımda da kaç türlü daha kazık yiyoruz. Bir yandan da “Okula aç giden çocukların sayısı çok arttı. Hiç değilse bir öğün yemek verilsin” diye tartışmaların içine çekiliyoruz. “Neden arttı kardeşim, sorunlar neden temelinden çözülmüyor, nedir mani olan” diye tartışmamıza bile izin vermiyorlar. Şimdi çocuklara yemek vermek iddiasıyla, hem beş para etmez yemekleri yedirecekler hem de oradan da ayrıca vurgun vuracaklar. Bunlar insan değiller, canavarlar, muzır varlıklar.

Kanımıza kadar, iliğimize kadar, organlarımıza kadar sömürüyorlar. Sonra başımızdaki bu hainler devrilmesin diye dünyada onlarca ülke danışıklı dövüşler sergiliyorlar.

İngiltere, İsrail, ABD, NATO oyundan düşürülüyor, bu defa Putin ve Rusya kartını oynayarak bunları Türkiye’nin başında tutmak için çırpınıyorlar. Yanına da Çin’i veriyorlar.

Çünkü bunlar devrilerek gerçek Türkler ve Müslümanlar Türkiye’nin başına gelirse, dünya genelinde oturup ağlaşacaklar. O gün bile bitecekler.

Aylardır korkudan titriyorlar, şu Güney Azerbaycan’da 45 milyon Türk hürriyetini ilan edecek diye. Bir kere Türkiye’de konuya temas bile etmiyorlar. Basını, medyayı, sosyal medyayı sansürlüyorlar. Lafa gelince de en büyük Türkler ve Müslümanlar bunlar. Lanet olsun bunlara da bunları arkalayanlara da…

Dünyanın her yerine benzin döker cayır cayır yakarım, bu kahpe düzeni, bu şeytanlaşmış sistemi yine de yakarım, yıkarım.

Herkes alsın gardını, çıkartıyorum 3. dünya savaşını…
Sabrım buraya kadardı.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

Kilitlendiler |Rüya tabirleri

(Bu yayın, Mehmet Fahri Sertkaya’nın sosyal medya uygulamasında bir takipçisi ile yazışmasının tek taraflı olarak yayınlanmış halidir)

Akademi Dergisi takipçisi: – Selamünaleyküm efendim

Çok kısa bir rüya ama herşey nasil gelişti anlamadim.

Açık bir alan yerde çömelmiş üniformalı bir asker oturur vaziyette duruyor,,,
Bizde onun sol tarafinda dikiliyoruz. Ben ve arkadaşları,

Birden o askerin üzerine kurşunlar yağdı. Ne olduğunu anlayamadık hepimiz şaşırdık.,, nereden geldi,, acaba diye etrafa bakıyoruz.

sonra askerin hemen yanına gittik hepimiz etrafını sardık,, bir yerine gelmiş mi! diye kurşun,,, böyle halsizleşir gibi oldu.

arkadaşları neresine gelmiş acaba diye Kurşun etrafına bakıyorlar,, kalbinin olduğu kısımın, Hemen oradan kestiler kumaşı, oraya gelmiş kurşun bayaa kaniyordu.

Hatta arkadaşlarından bir tanesi şey dedi pantolonun kemeri çok sıkmış dedi O yüzden yarası bu kadar kanamış dedi.

Sonra telaşlandık üzüldük hemen ambulans çağıralım dedik

Akademi Dergisi Takipçisi: – Bu da başka bir rüya benim benim evin orada Bahçeli bir ev var, bahçede 2 veya 3 tane bagli aslan var.

Ve çok hırçınlar bir sağa bir sola yürüyorlar sürekli ve onun haricinde de bir sürü kurt var.

yani siyah ve beyaz sadece renkleri onlar da duramıyorlar yerlerinde,,, sürekli geziniyorlar bir sağa bir sola,,

Bir süre sonra kardeşlerimle üçümüz o dediğim eve geliyorum Ben çok heyecanlıyım önde ben M. ile beraber arkada küçük kardeşim.

Bende küçük kardeşime dıyorum ki Mfs abiyle tanışmaya hazirmisin diyorum. Oda kendini hazır hissetmediği ni söyledi.

Ama biz kardeşimle önden gidiyoruz çünkü onunla tanışmaya gidiyoruz biliyorum o oraya geldik bahçenin kısmına ilk önce ben girdim.

Bahçeden, kapıda açıktı. Çünkü kurtlar girip çıkıyordu,,, hiç korkmadan onların yanından geçtim,,,, ben bile Hayret ettim,, Onlar da hiçbir şey yapmadılar zaten…

Çünkü Mfs hocamla tanışmaya gidiyordum. İçeri girdim, odada iki tane böyle tekli cam var ve iki tane de yatak var tekli,,

Hatta yatağın üstüne geçip Bir de camdan bakıyorlar ara sıra

ikisinin üzerinde de kurtlar var sürekli çıkıp giriyorlar böyle telaş halindeler Ben onların yanında duramam diyorum Başka bir odaya geçeyim diyorum Hatta

Mehmet Fahri Sertkaya: – Aslanlar, iki veya üç devletin reisleri. Bağlı olmaları, dünya siyasetinde Bulgaristan restimden sonra kilitlenmiş olmaları. Çaresiz olmaları. Hiçbir şey yapamayacak olmaları. Hatta sadece Bulgaristan meselesinde değil, bundan sonra çok sayıda meselede oyun dışı kalacakları demek. Sağa sola sürekli gidip gelmeleri ve hırçın olmaları da çaresizlikten ve ters köşe olmaktan doğan öfkeleri demek.

Rüya sahibi olarak temsilisin. Kardeşin de temsili… İstanbulla anlaşmak, uzlaşmak isteyen çok sayıda taraflardan ikisiniz. Rüyadaki bahçe, maddi ve siyasi güce delalet ediyor. Taraflar buna ulaşmak istiyorlar. Kapının açık olması, artık İblis’in ve Deccal’ın emrindeki birkaç dünya liderinin, İstanbulla taraflar arasında yapılacak bu ittifakların somutlaşmasına mani olamayacağı demek.

Kurtlar, bahçe sahibinin yani İstanbul’un gücü, cesareti, kararlığı, sahayı iyi görüp gözetmesi demek. Buna rağmen, dürüstlükle, samimiyetle kendisine doğru gelenlere zarar vermeyecek demek.

Pencereler huzur, mutluluk, esenlik demek. Ayrıca tarafların planları, projeleri, yol haritaları demek. Temiz yataklar da gidilecek yol demek. Yani tarafların anlaşacağına, beraber yol alabileceklerine delalet ediyor.

Oda görmek de zafer elde etmek demek. Girdiği işlerde başarı elde etmek, rakiplerini ezip geçmek, bol kazanç elde etmek demek.

Rüyada oda görmek, zafer anlamına gelir. Rüya sahibinin her işin hakkını vererek, girdiği işlerden hayır bulmasına, rakiplerini ezip geçmesine, bol kazanç elde etmesine ve adından başarıları ile bahsedilmesine işaret eder. Rüyada oda görmek, planlı, programlı, sağlam projelerle çalışan, disiplinli bir iş hayatı ve düzenli bir ev hayatı olan kişi ile tabir edilir. Rüya sahibinin tüm bu donelerin hepsini bir araya getirmesi kendisine şans, başarı ve mutluluk getirecek demektir.

Rüyada Temiz Yatak Görmek

Rüyada temiz yatak rüya sahibine görünen bir yoldur. Temiz yatak keyfiyet için gidilecek olan bir yol anlamına gelir.

Rüyada pencere görmek ferahlık, huzur, esenlik ve mutluluktur. Rüyasında pencere gören kişinin ruhu aydınlanır, içine umut dolar. Kaybettiği yaşama sevincini, tüm neşesini ve keyfini yeniden bulur, içi yaşama isteğiyle dolar.

Rüyasında pencere gören kişi bunalımlı ruh halinden kurtulur, hayatı sorgulayıp durmak yerine ona farklı pencerelerden de bakmayı ve mutlu olmayı öğrenir. Rüya sahibi yaşam felsefesini değiştirerek hayatın her anının keyfini sürer ve üzülerek, yakınarak, şikayet ederek geçirdiği günlerine yanar. Rüyasında pencere gören kişi, hayata baktığı pencereyi büyütür ve yaşamın güzelliklerinin farkına vararak, nefes almanın ne kadar kıymetli olduğunun da farkına varır ve bunun için şükreder.

Rüyada Pencere Camı Görmek

Rüya sahibinin yakın gelecekle ilgili yaptığı planlardır. Rüyasında pencere camı gören kişi kafasında kısa vadede gerçekleştirmek istediği şeyleri planlıyor ve bunun için kendine bir yol haritası çiziyor demektir.

Rüyada görülen kurt çoğu zaman hayra ve iyiliğe yorulmaktadır. Kurt gücü ve asaleti temsil eder. Aynı zamanda cesaretinde bir göstergesidir. Rüyada kurt görmek hakkında yapılan açıklamaların tek yönlü olması mümkün değildir. Bunun için rüyanın içeriği de çok önemlidir. Genel olarak rüyada görülen kurt gücü simgeler. Etrafınıza karşı sağlamış olduğunuz itibarın bir göstergesidir. Aynı zamanda rüyada görülen kurt cesaretinde bir yansıması olarak ifade edilebilir.

Bu bazı yorumcular tarafından iyi bir şekilde yorumlanmaz. Kaybedilen bir mala, bazı zamanlarda yakınlarımız tarafından uğrayacağımız bir hainliğe ve düşmanlığa karşı da çeşitli çağrışımların yapıldığını söylemek mümkündür. Genel olarak bir rüya profili çıkarıldığı zaman rüya sahibinin cesur etrafında belirli bir itibar gören güçlü ve tuttuğunu koparan bir kişi olduğunu buna göre rüyasında gördüğü kurt düşünüldüğü zaman hayırlı işlere vakıf olacağı rahatlıkla ifade edilebilir.

Rüyada Bahçede Dolaşmak

Rengârenk çiçeklerin açtığı, bin bir çeşit kuşun öttüğü ve her çeşit otun bittiği bir bahçede dolaşmak kişinin hem kazancının bol olacağına ve hiç azalmayacağına hem de aşk ve evlilik hayatında hep mutlu bir yaşam süreceğine delalet eder.

Rüyada Evinin Bahçesini Görmek

Rüyada evinin bahçesini gören kişinin, varlığa ve zenginliğe kavuşacağına, aile hayatına kötü bir leke sürülmeyeceğine ya da kötü bir laf edilmeyeceğine işaret eder.

Rüyada Bahçede Dolaşmak

Rengârenk çiçeklerin açtığı, bin bir çeşit kuşun öttüğü ve her çeşit otun bittiği bir bahçede dolaşmak kişinin hem kazancının bol olacağına ve hiç azalmayacağına hem de aşk ve evlilik hayatında hep mutlu bir yaşam süreceğine delalet eder.

Rüyada Evinin Bahçesini Görmek

Rüyada evinin bahçesini gören kişinin, varlığa ve zenginliğe kavuşacağına, aile hayatına kötü bir leke sürülmeyeceğine ya da kötü bir laf edilmeyeceğine işaret eder.

Rüyada aslan görmek devlet reisi anlamına gelir. Aslanın bedeninden kopmuş olan bir uzvunu görmek ya da yemek devlet kurumlarına ve makamlarına işaret eder. Rüyada görülen aslan aynı zamanda mala ve güce delalet eder. Rüyada aslanın birine zarar vermesi, o kişinin bütçesinde meydana gelecek olan açığa işaret eder. Rüyasında kendini aslanın üzerinde gören kişi rakibini mağlup edecek demektir. Rüyada aslanı sadece bir gölge gibi net olmadan görmek, ölüme delalettir. Sağlığı yerinde olan bir kişi için aslan uzun hayata, hasta kişi için ölüme işaret eder. Rüyada aslan tarafından yaralanmak demek, rakiplerin alt ettiği kimselerin himayesi altına girmek demektir. Aslan güç ve başarı anlamına gelir. Rüyasında aslan gören kişi, her işi layığı ile yerine getirme kudretine sahip olan kişidir.

Rüyada asker görmek çok güzel şeylere işaret eder. Rüyasında asker gören kişi kötülüklerden ve tehlikeden uzak demektir. Asker galibiyet, mutluluk ve bol kazanç anlamına gelir.Rüyada asker görmek genel olarak iyiye ve güzele delalet eder. Rüyada görülen asker kişinin işlerindeki yükseleceği, etrafında sevilecek ve saygı duyulacak biri olacağı anlamına gelir. Aynı zamanda gücü temsil eder. Asker bazen rüyada sağlık sorunu anlamına da gelebilir. Eğer kişi rüyasında kendini askerin olduğu bir hanede görürse bu onun yaşayacağı olası bir hastalığa delalet eder. Eğer rüya sahibi rüyasında askeri, askerlik yaptığı yerde görürse sağdık bir arkadaşından bir konuda destek görecektir. Rüyada askerin sağlık problemleri olduğunu, iyi olmadığını görmek, iyi şeyler yapmaya niyetlendiğinizi ama sizi dışarıdan durdurmak isteyecek birileri olacağına delalettir.

Rüyada vurulmak, can sıkıcı olaylar yaşanması anlamına gelir. Rüya sahibi için hayal kırıklığı yaşaması şeklinde tabir edilir. Rüyasında vurulduğunu gören kişi kendisini yıpratacak bir döneme girecek ve bazı üzücü olaylarla sınanacaktır. İşler bozulacak, borçlar çoğalacak, maddi zarar meydana gelecek ve rüya sahibi bu durumdan olumsuz şekilde etkilenerek büyük zarar görecektir. Rüyada vurulduğunu gören kişi, güvendiği kişiler tarafından da hüsrana uğratılacak ve onlardan beklemediği ve hak etmediği davranışlar görecektir.

Rüyada Vurulduğu Yerden Kan Akması

Rüyada vurulan ve vurulduğu yerden kan akan kimse, sinirlenir ve öfkesine hâkim olamaz. Bu rüya eğer kendinizi teskin etmezseniz ve sürekli her şeye öfkelenirseniz sonunda zararlı çıkacağınızın ve bazı konularda sıkıntıya gireceğinizin göstergesidir.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

Bulgaristan’dan da çıkın


Hem de hemen, bu gün bitmeden çıkın.

Şu andan itibaren İstanbul ile Bulgaristan arasında en ufak bir dostluk ve iyi niyet bile kalmadığını, dünyadaki bütün taraflara açıkça ilan ediyorum.

Şu andan itibaren İstanbul, Bulgaristan’ı da hızla çökertecek. Çünkü fazlasıyla hak ettiler, ediyorlar. Üstelik İstanbul’un bunca iyi niyetine, böyle asil duruşuna rağmen Bulgaristan bu yolu seçti. Türkiye’nin, hürriyetine kavuşmak isteyen Türk milletinin ve bölgenin ve hatta bütün insanlığın karşısında saf tutmayı tercih etti. Kara paracıların, organcıların, insan kaçakçılarının, zalimlerin, katillerin, katliamcıların, hırsızların, cinsi sapıkların yanında durmayı, onlarla beraber yok edilmeyi seçti. Bütün bu şeytanlıklarda maşa olarak kullanılan hain Ankara hükumetinin yanında durmayı tercih etti.

Şu andan itibaren İstanbul, Bulgaristan’ı da hızla çökertecek. Çünkü fazlasıyla hak ettiler, ediyorlar. Üstelik İstanbul’un bunca iyi niyetine, böyle asil duruşuna rağmen Bulgaristan bu yolu seçti. Türkiye’nin, hürriyetine kavuşmak isteyen Türk milletinin ve bölgenin ve hatta bütün insanlığın karşısında saf tutmayı tercih etti. Kara paracıların, organcıların, insan kaçakçılarının, zalimlerin, katillerin, katliamcıların, hırsızların, cinsi sapıkların yanında durmayı, onlarla beraber yok edilmeyi seçti. Bütün bu şeytanlıklarda maşa olarak kullanılan hain Ankara hükumetinin yanında durmayı tercih etti.

Ankebut Ağına bağlı olan Bulgar siyasetçilerin ya da bunlara karşı mücadele etmeyen Bulgar siyasetçilerin ya da askeri yetkililerin tamamı da kesintisiz çarpılacaklar.

Bulgaristan’ın bankalarındaki sistemler sinyale girecek, elektronik sistemler işlemeyecek. Bankaların kasalarındaki banknotlar topluca yanmaya başlayacak. Devlet kurumlarının veri tabanları bile çökecek. Ordusundaki erlere, belediyelerindeki kapı bekçilerine kadar herkes çarpılarak ölecek. Bir kenara üç beş litre benzin bırakmaya bile korkar olacaklar.

Eş zamanlı olarak Türkiye içinde benimle beraber hareket eden bütün taraflar da doğrudan ya da dolaylı yollardan Bulgaristan’a bağlanan bütün meşru ve gayr-i meşru işleri bozacaklar. Türkiye’de kara paracılık yapan bütün Bulgarlar, sivil de olsalar, kadın da olsalar, resmi yetkili de olsalar hatta sözde diplomat da olsalar sokak ortasında tek kurşun sıkılıp leşi ortada bırakılarak bile imha edilecekler. Bulgaristan’a Türkiye’den para akışına vesile olan en ufak bir mekan bile işler halde bırakılmayacak. Türkiye’den Bulgaristan’a doğru giden bütün gaz, yakıt tankerleri ve hatlar da hedef olacaklar.

Dünya genelinde İstanbulla beraber hareket eden herkes, Bulgaristan’la selamı sabahı bile kesecek. Bulgaristan işsizlikten, parasızlıktan, hastalıklardan, sebebi bulunamayan toplu ölümlerden, patlamalardan, yangınlardan, depremlerden kırılıyor olsa bile kimse dönüp bakmayacak, oralı olmayacak, acımayacak. Küçük bir paketle ilaç bile gönderilmeyecek.

Dahası, doğudan batıya doğru hareketimiz devam ettikçe, Ankebut Ağı’nın kontrolü altındaki eski topraklarımız sıra sıra özgürleştirildikçe, Yunanistan’dan sonra sıra Bulgaristan’a gelecek. Bulgaristan’a ordularım çok sert, çok ezici şekilde girecekler. Büyük temizlik yapmalarını emir edeceğim ve “Girin o şer tarafını tutan diyara ve dünyanın gözleri önünde o Bulgaristan’da bir tane insan şeytanı, bir tane satanist, bir tane Ankebut Ağı sevdalısı kişi, grup, şirket bırakmayın.” emri vereceğim.

Gök girsin, kızıl çıksın. Türk milletinin, masumların, zavallı kadınlarla çocukların, bütün insanlığın karşısında duranların tamamına lanet gelsin.

Bulgaristan sınırlarının altına kalan yeraltı uzaylı şehirlerinde, İstanbulla restleşmek ve feci şekillerde ölmek istemeyen kimler varsa, sadece birkaç saat içinde bile oralardan ayrılsınlar.

Silahla vurulan ama ölmeyen o asker Bulgaristan… Kurşunların aniden yağması, Kalbinden vurulması, yarasının çok kanaması, belinin çok sıkması, halinin fenalaşması, hepsi üst üste pekiştirerek şunu haber veriyor: Şu andan sonra Bulgaristan’ı hiç kimse kurtaramayacak ve elimden alamayacak. Çok da uzamadan, kısa sürede Bulgaristan’ın işi bitecek.

Bundan böyle Bulgaristan için B planına geçtik. Her şey, her karar değişti. Bunun böyle olmasını Bulgaristan kendisi istedi.

Hesapladığım vakit gelince Güney Azerbaycan’dan, Irak’tan, Suriye’den 15 milyon kadar seçilmiş, tercih eidlmiş kişiyi, aileleri, sınırlarımıza dahil olacak Bulgaristan’a yerleştireceğim. Büyük büyük projeler, binlerce yıllık toprağımız olan Bulgaristan’a da yayılacak ve aileleriyle birlikte sayıları 15 milyonu bulan seçilmiş kişiler, orada maddi ve manevi refah içinde kalıcı olarak yaşayacaklar. Avrupa tarafına doğru ilim, hikmet, sanat, marifet, merhamet, ahlak, namus yayacaklar. Böylelikle de İblis’in ve Deccal’ın planları bozulmuş olacak.

Rüya sahibi tarafından ya da rüya sahibinin temsil ettiği kişi tarafından bakılarak tabir edilirse… Mutluluk, galibiliyet/zafer, kazanç, gücün ve itibarın artması demek.

Ambulansın gelmemiş olması da bu işin sonunda Bulgaristan’ın tamamen oyundan düşmesi demek.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

Hukukun ve milli güvenliğin gereğidir


Ehl-i sünnet müslüman olduklarını iddia ederek… Ehl-i sünnetin kaynaklarından muhtelif İslami meseleleri inceleyip derlediklerini ve yayınladıklarını iddia ederek… Matbu yayın imkanlarıyla ya da elektronik yayın imkanlarıyla ve sinsice, art niyetli şekilde şiilik propadası yapanlara… Türkiye’deki temiz itikatlı sünni müslümanları aldatanlara karşı devlet gücü ile sert karşılıklar vermek… Hem dinimizi ve sonsuz saadetimizi korumak hem de milli güvenliğimizi korumak için şarttır, hukukun gereğidir.

Zira bu gibi sinsice hazırlanmış yayınlar, siyasi maksatlarla da yapılıyorlar. Bölgemizdeki farklı farklı taraflar, Türkiye’yi içten ele geçirmek için benzer sinsilikleri, aldatacılıkları uzun zamandır sergiliyorlar. Şu anda bile Türkiye’deki müslüman gruplar arasında bu sinsiliklere aldamış kalabalıklar var ve bunlar devletimize şimdiden ciddi sorunlar çıkartmaya başladılar.

İran denilen Deccal projesi sistemin, Türkiye’de son zamanlarda bu konuda çok çok geniş ve serbest bir hareket sahası bulduğu, sorunun dağlar kadar büyüdüğü de gözler önündedir.

Diyanet İşleri Başkanlığından Milli İstihbarat Teşkilatına, oradan adli yetkililere ve hatta bütün müslüman çevrelere kadar herkese bu hususta büyük vazifeler düşmektedir.

Bu hususta sessiz ve tepkisiz kalmak bile vatana, millete, ümmete ihanettir. Münafıklığın zahir edilmesidir.

Selefilik/vehhabilik nasıl ki milletimizi, devletimizi çok yönlü tehdit eden bir akımsa, şiilik de aynıdır.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

..

TSK üzerinden Suriye’de organ ve uyuşturucu kaçakçılığı yapılıyor

TSK üniformalarıyla Suriye’de bulunan, Türk rolü oynayan ve her türlü vahşiliği sergileyen canavarlar… Askeri kamyonlarda, zırhlı personel taşıyıcılarda hatta tanklarda bile kara para, uyuşturucu, organ taşıtıyorlar.

Suriye içindeki erlere, sağlık desteği adı altında sürekli müdahaleler yaptırıyorlar. Bu sırada aşıyla, hapla, şurupla bile zihinlerini uyuşturan, düşünme ve muhakeme kabiliyetlerinde sorunlara sebep olan kimyevi maddeleri vücutlarına aldırıyorlar. Hatta askerlerin yatakhanelerine/yataklarına bile bu maksatla bazı özel tozlar saçılıyor.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi