Bunda da tuhaf bir şey yok…

Hakkari’de mercek bulutları dedikleri ve suni manyetik müdahaleler neticesinde oluşan bulutlardan oluşmuş.

Hakkari’de yerin altında altın var, uranyum var, elmas var, petrol var, her şey var.

Dahası, daha derinde yer altı uzaylı şehirleri de var ve bu güne kadar o bölgenin gelişmemesi, sorunlarını çözmemesi için Ankebut Ağı her şeyi yaptı.

Şimdilerde de bölgeyi kontrol atlında tutmak istiyor. Şimdiden sonra projeler uygulanacaksa, yer altı ve yer üstü zenginliklerinden artık istifade edilecekse, bunu İstanbul’un yapmasını istemiyorlar. Kendileri yapmak istiyorlar. Aslında hala bir yol bulup İstanbul’u oyundan düşürmek ve sonra da yine bölgeyi aynı halde tutmak, altını ve üstünü kendi kontrollerinde tutarak rahatça yaşamak öncelikli tercihleri…

Bir yandan da son verdiğim bilgiler ışığında her bölgeyi yeniden tarıyorlar ve tarihten kalan devasa hazineleri de arıyorlar.

Bir yandan da bölgede şiddetli depremleri yapabilmek için ön müdahaleleri yapıyorlar.

Karmakarışık oldu bu işler…
Bir de aralarında iç çekişmeler de var, kimin ne halt ettiği belli değil.

Artık açıkça yazayım…

Cudi dağının içinde ve altında uzaylı tesisleri var.
Ağrı dağının içinde ve altında uzaylı tesisleri var.
Dünyadaki pek çok büyük dağın içinde ve/veya altında uzaylı tesisleri var.

Dağlar sayesinde, dünya insanlarına görünmeden, yeryüzü seviyesinde tesisler kurabilmiş oluyorlar.

Aramızdaki çatışmalar da giderek artıyor. Biz onların tesislerini hedef aldıkça, tesislerinde sorunlar çıktıkça, büyük kazalar, hatta kısmi çökmeler yaşıyorlar.

Böyle giderse, yakın gelecekte o tesislerin hepsinde devasa patlamalar ve kapsamlı çökmeler yaşanması ihtimali çok çok yüksek.

Bunun neticesi olarak o dağlar ya kısmen ya da tamamen çökecek ya da patlayarak parçalanacak.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi