Hepsi de bu planları önceden biliyorlar

Gölcük merkezli suni bir deprem yaparak hemen ardından sırasıyla İzmit Tüpraş’ı ve İstanbul adalar ilçesini patlamayı planladılar.

Çok önceden de anlatmıştım bu planı farklı farklı zamanlarda ve birkaç kere bozup tehir olmasını sağlamıştım.

O eski yayınlarda da anlatmıştım ki İzmit Tüpraş civarından, bulunduğum Kartal/Pendik civarına ve ilerleyip Maltepe civarına uzanan yer altı boru sistemleri var. Gazları yönlendirdikleri ve belli aralıklarla yüksek güçte patlayıcılar yerleştirdikleri sistemler, düzenekler var. Bunlar, dünya devletlerinin işi olmaktan öte, uzaylı tarafların ileri teknolojilerle yaptıkları işler.

Tayyip, Bohçalı, Fuat, Soysuz, Hulusi, Hakan, Kemal, Meral, Ali, Ahmet, Temel, şu, bu… Hepsi de bu gibi planları önceden biliyorlar çünkü sistem onları önceden bilgilendiriyor ve bu planlar çerçevesinde hareket ettiriyor.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

Haydi biraz senaryo yazalım

Bir yandan metafizik çatışmalar devam ediyorken, bir yandan da senaryo yazmak aslında kolay iş…

Zamanın birinde, dünyanın farklı farklı yerlerinde, sebebi bilinemeyen ve zararı büyük olan pek çok hadise peş peşe yaşanmaya başlar.

Fabrikalar işlemez hale gelir. Büyük depolar sürekli yanar. Petrol ve gaz boru hatları patlar. Trenler hep raylardan çıkar. Kimya tesisleri patlar ya da yanar. Üst rütbeli subaylar sebepsiz yere ölür. Milletler arası resmi görüşmeler sağlıklı yapılamaz olur. Yetmezmiş gibi ABD başta olmak üzere çok sayıda orduda çok yüksek sayıda rütbesiz asker de ölür. Yaşananlar hükumetleri dehşete düşürür.

Ölümlere sebep bulunamaz. Muhtelif sendromlar, olmadık bulaşıcı hastalıklar uydurulur.

Düşen uçaklara, bozulan gemilere, bozulan uçak gemilerine, dibe vuran ve kurtarılamayan denizaltılara, işlemez hale gelen havalimanı sistemlerine çare bulunamaz. Bir gün içinde binlerce sivil uçak seferinin iptal edildiği, farklı farklı zamanlarda defalarca görülür. Elektrik sistemleri, kablolu ve kablosuz iletişim sistemleri de sık sık ve geniş çevrelerde bozulur. Bazen köprülerin patlayıp çöktüğü bile olur ve onların da sebebi çözülemez.

ABD ile müttefikleri, uzun süre bunların organize, planlı, çok ileri teknolojilere dayalı saldırılar, sabotajlar olduğunu dünya insanlığından gizleyebilirler. Arada istahbarat raporlarında üstü kapalı cümlelerle kayda geçirirler ama açık şekilde ifade etmezler.

“Devletler harici güç” derler. “Ellerinde çok büyük bir güç var” derler. Lakin kim olduklarını ve nelere sebep olduklarını asla açıkça yazmazlar ve konuşmazlar. Bütün süreç boyunca basını, medyayı ve sosyal medyayı yoğun şekilde sansürlerler.

Dünyanın çeşitli ülkelerindeki emellerine mani olan bu gücü uzun süre açıkça ifade edemeseler de bir gün canlarına tak eder.

Artık kaybedecek bir şeyleri kalmaz. Çünkü ABD ve müttefikleri, eş zamanlı olarak batışa geçerler.

Artık orduları işlemez olmuştur. Mali sistemleri dibe vurmuştur. Fabrikaları düzeltilememiştir. Donanmaları yok hükmünde olmuştur. Borçları tavan yapmıştır. Bankaları peş peşe çöker olmuştur.

Düne kadar bir filmde izleseler ya da bir romanda okusalar gülüp geçecekleri şeyler, gerçek olmuştur.

ABD başta olmak üzere, söz konusu ülkelerin hepsinde, açıklanamayan yer ve gök hadiseleri/afetleri de iyice gizlenemez hale gelince, üstüne mali sistemleri de tufana tutulunca, artık yuvarlak masayı kurarlar ve tarihe geçen o kararı alırlar.

Bu filmin senaryosunda aksiyon dolu anlar da işte tam burada başlar.

ABD Başkanı, Beyaz Saray’daki canlı yayında kürsüdedir. Tarihi bir konuşma yapacağı, daha öncesinden ilan edilmiştir. Bütün dünyadan bu konuşmayı canlı yayınlayan TV kanallarının ve sosyal medya hesaplarının tam sayısı bile bilinememektedir.

Herkes, ABD başkanının tarihe geçecek konuşmasının konusunu ve nelere sebep olacağını, yine dünyada nelerin değişeceğini merak etmektedir.

Beklenen an gelir. ABD başkanında öfkeli bir beden dili vardır. Kürsüye çıkar. Bir giriş kısmı konuşması yapar ve bu kısım çok kısa olur.

Bu kadar kısa kısımda bile öfkesi iyice artar, sesi yükselir ve şöyle der:

Buradan sadece Amerikan vatandaşlarına değil, bütün dünya insanlığına hitap ediyorum. Dünyanın başına bela olmuş ve Usame bin Laden’den bile çok çok daha tehlikeli bir milletler arası terörist liderle karşı karşıyayız.

ABD başta olmak üzere, dünyanın batısındaki ve doğusundaki pek çok ülkede uzantıları bulunan, bu güne kadar çok sayıda saldırının, izahı hemen yapılamamış patlamaların, yangınların, bulaşıcı hastalıkların arkasında olan bir terörist lider bu kişi…

Bu güne kadar bilinen bütün güvenlik kabullenişlerini adeta hiçe sayan, dahiyane bir planlaması ve teşkilatı olan, bunca ülkenin arka plandan bu güne kadar ifşa etmeye, çökertmeye çalıştığı halde çökertemediği bir sistemi bulunan ve çok tehlikeli olan bir terörist lider bu kişi…

Şu anda Amerika Birleşik Devletleri hükumeti, bu terörist liderin dünyada toplamda kaç saldırıdan mesul olduğunu netleştiremedi. O kadar çok saldırının arkasında bu terörist lider var.

Artık ABD’nin de müttefiklerinin de bu terörist liderden kurtulmasının vakti geldi. Bizler, Usame bin Laden’le ve örgütüyle nasıl mücadele ettiysek, gün artık bu terörist liderle mücadele etme günüdür ve onunla da edeceğiz. Bu mücadeleyi bu gün başlatıyoruz.

Usame bin Laden’de asla görmediğimiz çok yüksek vasıflara, donanıma, teknik imkanlara, istihbarat gücüne ve ayrıca saha teşkilatına sahip olan bu terörist, İstanbul’dadır.

Gerçek adını kullanmayan ve kendisine mfs denilen bu kişiyi durdurmanın vakti gelmiştir. Şu andan itibaren bu kişiyi durdurmak için ABD ve müttefikleri, ittifak halinde askeri operasyonlar başlatacaktır.

Hedef, İstanbul merkezli bu milletler arası terör şebekesini tamamen ifşa ve yok etmektir.

Bu, Usame’ye yapıldığı gibi bir operasyon olmayacak. En kısa sürede o teröristi ininden alacağız. NATO da bu operasyonun içinde olacak. Bir süredir Polonya’ya, Yunanistan’a, Kıbrıs’a, Irak’a, Suriye’ye, İran’a, İsrail’e, Azerbaycan’a, Romanya’ya, Bulgaristan’a yaptığımız askeri yığınakların asıl maksadı da bu operasyona hazırlıktı. Son birkaç aydır bu bölgede resmi temaslarda bulunan askeri ve siyasi yetkililerimiz de son hazırlıkları yaptırmak için dolaştılar.

Artık ABD halkı da diğer müttefik ülkelerin halkları da bu sarsıcı gerçekleri öğrenmiş oldular. Şimdi, ben bu canlı yayında, bütün insanlıığın önünde, bir başkomutan olarak bu talimatı veriyorum:

“Ordular! Nihai hedefiniz İstanbul’dur. İleri…”

ABD başkanının bu kadar sarsıcı açıklamaları dünya genelinde önce şaşkınlık ve sükunetle karşılanır. İlk şoku atlatan taraflar, kısa süre sonrasında, arama motorlarında “mfs kimdir” aramaları yaparlar.

O andan itibaren dünyanın genelinde arama motorlarında en çok aranan şey “mfs” dir.

Başkanın canlı yayında ordulara verdiği talimatla, ordular dört bir yandan harekete geçerler. Hava, kara, deniz, uzay kuvvetlerinin hepsi eş zamanlı olarak bu operasyona dahil edilir. Kısacık süre sonra bütün dünya karışacaktır ama operasyona dahil olan ülkelerin bundan hiç haberi yoktur.

İlk bölümün sonuna geldik. İkinci bölümde görüşmek dileğiyle…

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

London-based world order collapsed, Istanbul won

The USA and many countries have collapsed… The storm will continue to increase and it does… They are collapsing one after another… They still think that they can reverse the situation by cencoring the media and the press. They gathered from all around the world to attack us, since the morning.

What can I say, I have run out of words… Even if the Superman was real, he could not save them anymore. The game is over, gentlemen…

The result will not change, even if Turkiye and many countries will be destroyed. The Ankebut Cult is collapsed. The Dajjal and the Iblees is defeated. The London-based world order is collapsed. Istanbul won…

Now, either they can waste their time or they will be realistic. It’s never too late to cut your losses.

They can play a game to make it look like Trump overthrow Biden and took control of the government. They may start a new whirlwind in the world but it will be futile.

Trump and Biden has always worked together in collusion and made the USA that way. The current USA is the joint creation of the two…

They cause the USA to collapse by challenging Istanbul to uphold the traitor Ankara government and to keep the NATO bases in our country, even though it was unnecessary. I’ve written it many times before that this was going to happen. I’ve written it many times before that I will gain the true freedom of Turkiye and its surroundings, even if I have to destroy the entire world or even if they will make artificial disaster attacks in Turkiye and its surroundings, one after another.

It will not help the USA to make Trump or the person he pointed out the head of the USA.

The USA is like a sinking ship, now. And those who want to survive must escape.

No matter how they try to prevent it, the stock market will collapse. The Turkiye’s stock market will collapse, right after that. No one can prevent that from happen. England will collapse, either. Neither Russia nor China cause this. China is a party of the collusion and it is also collapsing. They cannot even bind up their own wounds.

There is only one party who challenging the world order/system and it is Istanbul. And Rishi can’t express it openly.

The USA do not have the money to send their army to anywhere. When their weapon and ammunition stocks are depleted, they will not be able to replenish the stocks. They will not be able to produce or buy the new ones.

The USA won’t be able to get their men from the U.S bases around the world as it collapse.

And also, there is no such thing as NATO anymore. They made a last-ditch attempt but it did not work.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

Londra merkezli dünya düzeni çöktü İstanbul kazandı

ABD ve beraberinde çok sayıda ülke batmış bitmiş… Fırtına dünya genelinde şiddetlenerek devam edecek ve ediyor… Her yer peş peşe batıyor… Bunlar hala basını ve medyayı sınırlamakla ve metafizik saldırılar yapmakla bu süreci tersine çevireceklerini zan ediyorlar. Dünya genelinde toplanmışlar da sabahtan beri saldırıyorlar.

Ne diyeyim, sözün bittiği yer… Süpermen gerçek bir karakter olsa, yine de buradan onları Süpermen bile kurtaramaz. Bu maç bitti beyler…

Türkiye ve beraberinde çok sayıda ülke yerle bir edilse de sonuç değişemeyecek. Ankebut Ağı çöktü. Deccal ve İblis mağlup oldu. Londra merkezli dünya düzeni çöktü. İstanbul kazandı…

Şimdi isteyen boşuna oyalansın dursun… İsteyenler de gerçekçi olsunlar ve zararın neresinden dönerlerse kârdır.

Trump san ki Bidon’u devirmiş de iktidarı ele almış gibi bir tiyatro sergileyebilirler. ABD’de yeni bir rüzgar estirmek isteyebilirler ama bu da faydasız.

Zaten Bidon ve Trump hep beraber çalıştılar, danışıklı dövüştüler de ABD’yi bu hale getirdiler. Şu haldeki ABD, ikisinin ortak eseri… Hiç gereği yokken İstanbul ile restleşe restleşe, hain Ankara hükumetini burada ayakta tutmak için, ABD ve NATO üslerini buralarda tutmak için kendilerini batırdılar. Bunun böyle olacağını defalarca yazdım. Dünyayı yıkmam gerekse bile, Türkiye’ye çok büyük ve peşpeşe suni afet saldırıları yapılsa bile Türkiye’yi ve çevresini gerçek hürriyetine ulaştıracağımı hep yazdım.

Trump’ın ya da onun işaret ettiği bir kişinin şimdilerde ABD’nin başa geçmesi de ABD için hiçbir şeye yaramayacak.

ABD de şu anda batan gemidir ve kaçan kendini kurtarır.

Ne kadar engellemek isteseler de ABD borsası çökecek ve hemen peşinden Türkiye’nin borsası çökecek. Artık bunların yaşanmasını hiç kimse engelleyemez. İngiltere de çökecek. Ve bütün bunlara Rusya da Çin de sebep olmuyor. Çin de danışıklı dövüşlerin bir tarafı ve o da çöküyor. Kendi yarasını bile saramaz halde…

Dünya düzenine/sistemine rest çeken, meydan okuyan tek taraf var, o da İstanbul ve Rishi bunu açıkça ifade edemiyor.

ABD’nin, ordusunu şuradan şuraya götürecek parası bile yok. Silah ve mühimmat stokları iyice tükendikten sonra, hiçbiri yerine konamayacak. Yenileri yapılamayacak ya da satın alınamayacak.

Yıllardır yazdığım gibi, ABD çökerken, dünyanın dört bir yanındaki üslerinden askerlerini bile toplayamayacak.

Ve ayrıca ortada NATO diye bir şey de kalmadı. Son bir gayrete gelmişlerdi Maraş merkezli saldırılardan sonra, o da bir işe yaramadı.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

Now it’s time for concrete communication

It will not be delayed this time. Even if the world comes to an end, even if enormous disasters will take place around the world, this time, the connections will be established concretely and I will go down into the field. The world will change in that day. There will be a concrete historic turning point.

Those we had meetings with metaphysical techniques in the recent times should know that, they can bu sure about that. I am ready for every possibility. They shouldn’t hesitate about anything. It is time to make concrete connections…

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi