Amerika’daki San Andreas fay hattını istediğim zaman tetikleyebilirim


Saldırgan ülkelerdeki nükleer enerji santrallerini istediğim zaman patlatabilirim. Kendi topraklarında bulunan nüve/nükleer bombalarını istediğim zaman patlatabilirim. Nükleer güçle çalışan gemilerini ve denizaltılarını, dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar istediğim zaman patlatabilirim. O ülkelerdeki yer altı şehirlerini istediğim çökertebilirim.

Önümdeki tek engel, Türkiye’deki şu sürü… Şu sürünün iyice mühletini doldurması gerekiyor.

Artık saldırgan ülkelerdeki sivil kayıplarından dinen ben sorumlu değilim ve bu, artık benim önümde bir engel değil. Çünkü kısas var. Kısas bir hak…

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

Türkün gücünü, İstanbul’un gücünü bütün dünya bir kez daha gördü.


İstanbul’a inat olarak ve Yunanı korumak maksadıyla ve Türkiye’yi işgal etmek isteyenlerin emrine amade olarak hazır vaziyette dibimize kadar getirilen Fransız uçak gemisi, ağır darbe aldı. Sekiz ay boyunca bakımda olacağı konuşuluyor ama o da kesin değil. Yüksek ihtimalle artık o gemi hiç olmayacak. Hurdaya çıkacak.

Dünyaya ilan ede ede, gözler önünde bir uçak gemisini daha oyundan düşürdük.

Yaptıklarımız, yapabileceklerimizin teminatıdır.

Ayrıca, o saldırgan ülkelerin çok çok fazla şeyleri bozuldu, yandı, yıkıldı ama gizlemeye çalışıyorlar. Can kayıpları da az değil. Orduları perişan hallerde…

Şu uçak gemisini bozduğumuzu ilan etmek için bile acele etmedik, iyice haberlere düşmesini bekledik. Diğerleri için de acele etmiyoruz. Artık saklayamayacakları şartlardalar. Haber olacak ve biz de böyle böyle yazacağız.

Bütün dünya bilsin ki Maraş merkezli saldırıların intikamını en sert şekilde alacağız.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

Depremde kaçırdıkları çocukları kurban edecekler


Maraş merkezli depremlerde kaçırabildikleri çocukların bir kısmını, önümüzdeki birkaç gün boyunca yapacakları ayinlerde, İblis’e kurban edecekler.

Dünyanın farklı farklı yerlerinde bu ayinler eş zamanlı yapılacağı gibi, Fener Rum Patrikhanesinde de bu ayinlerden yapılacak ve bu çocuklardan bazıları kurban edilecek. Yunan devlet adamları da bu ayinlere katılmak için geliyorlar.

Dolunaya da denk getiriyorlar. Astrolojik ve metafizik dengeleri de gözetiyorlar. Sonra da suni afetleri, patlamatları, işgalleri deneyecekler, şayet karar değiştirmezlerse…

Afet bölgesinde enkaz altında kalarak veya sonrasında bir şekilde vefat eden herkesi, İblis’e kurban edilmiş kişiler olarak görüyorlar.

Bu nedenle de bölgeye devletimizin gücünün, imkanlarının gitmemesi için, bunca ifşa olmalarına rağmen hala direniyorlar, uğraşıyorlar.

Şimdiden sonra bile mümkün olsa, kırıp geçiren bulaşıcı hastalıklara sebep olacaklar ve ölenleri yine İblis’e kurban edilmiş kurbanlar olarak görecekler, sevinecekler.

Satanizm böylesine lanetli bir şey ve bu ülkenin resmi idaresi masonlar üzerinden satanistlerde olduğu için satanist tarikatlara, faaliyetlere, neşriyatlara hiç sorun çıkartılmıyor. Çünkü mason tarikatı da satanist bir tarikat. Masonların “Kainatın ulu mimarı” deyip durdukları kişi, İblis’ten başka biri değil.


“Yarın Konstantinopolis’e (İstanbul demiyor) gideceğim. Ortodoks Patriklik ve Başpatriklik Pazar Ayini’ne katılacağım ve Ekümenik Patrik Bartholomeos Hazretleri tarafından kabul edileceğim. (Bartholomeos’un aslında böyle bir makamı, yetkisi bulunmuyor ve tanınmıyor. İki devlet arasında ciddi bir kriz meselesi bu ama hain Ankara hükumeti bunu da hiç sorun etmiyor.) “

Yani demek istiyorlar ki “İstanbul ve çevresinin başına her ne şey gelirse, bilin ki o kötülüğün merkez üslerinden biri de Fener Rum Patrikhanesi…”

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

O İblis buraya gelecek, nereye kadar saklanacak?


Uzlete çekiliyormuş da bilmem ne yapıyormuş. Bıraksın o yalanları, çarpılmaktan kızarmış piliç gibi oldu da cinlerin arasına çıkamıyor.

Şu olacak, bu olacak dediklerini yapamadı, planları ayaklarına dolandı da ondan da cinlerin arasına çıkamıyor. Yine trilyonla cini üzerimize salarak cehenneme gönderdi, kendi de rezil ve sefil halde meydanda kaldı.

Bir bu kadarını daha hemen şimdi gönderebiliriz. Kaçanlar etek giysinler.

Dünyanın her yerinden metafizikçiler, İstanbul’un İblis’e ve cinlerden olan çetelerine neler yaptığını zaten gördüler.

İblis benim ölmeyeceğimi biliyor. Çekirdek kadromdan olanların hiçbirinin ölmeyeceğini de biliyor ve yine hepinizi kafalıyor.

Ahmaklığınıza doymayın. Kaç senedir size bunu dedim, hala diyorum. Güya seneler önce de kaç kere ölüyordum, ölecektim.

Bırakın bu boş hayalleri… Melhame-i kübra tam olarak patlak verdiğinde ben de çekirdek kadrom da bu harbi sevk ve idare edeceğiz. Onlarca ülkenin ordularını cehenneme topluca göndereceğiz. İblis bunları da biliyor. Kaderi değiştiremeyeceğini de biliyor.

Bundan böyle, öldürmeyen darbe, devleştirir…

Azerbaycan ile Ermenistan arasında ya da Azerbaycan ile İran arasında askeri çatışmalar ya da kapsamlı bir harp yaşanması halinde, çatışmaların tarafı olmayacağız. Azerbaycan’dan yana da olmayacağız. Hiçbir destek de vermeyeceğiz. Hatta Azerbaycan’ın kaybetmesi için, yerinde ve zamanında bazı müdahaleler yapacağız.

Çünkü o çatışmalar çıkarsa, danışıklı dövüş olacak. Gerçek olmayacak. Kara para için, insan ve organ kaçırmak için yapılacak. İstanbul’un yani Türk dünyasının planlarını bozmak için yapılacak. İsrail’den farkı kalmamamış olan kara paracı ve kalleş Azerbaycan, kendine yakışanı bir kez daha yapmış olacak.

Bizim için Azerbaycan diye bir ülke de yok ve ilk fırsatta ayaklarımızın altında ezeceğiz. Aralarında bir avuç gerçek Türk ve müslüman var, sadece onların zarar görmemesi için hassasiyet sergileyeceğiz.

Sodom ve Gomore’ye fark takmış haldeler, lafa gelince Türküz, müslümanız diyorlar.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi