Süleyman Akbulut da gizli Yahudidir…

Seneler boyunca cemaatimizin Trakya idareciliğini yapmış olan Süleyman Akbulut da bir gizli Yahudidir.

Aynı hain ekibin içindedir. Kendi kızını, gizli bir Yahudi olduğunu çok kesin şekilde bildiği Fatih Ülgen’e gönül rızasıyla vermiş bir kişidir.

Salim Dağ, Yusuf Büyükgöze, Süleyman Akbulut, Hasan Arıkan, Hüseyin Kumaş, Hüsnü Yılmaz diye saymaya başlasak, uzun bir listeyi sıralamak gerekir. Bunların hepsi gizli Yahudi ya da gizli Ermeni kökenli kişiler değiller ama hepsi açıkça hainler. Merhum Arif Ahmet Bey Ağabeyimiz, sağlığında Hüseyin Kumaş’ın yasaklama yazısını bütün teşkilata dağıttırmıştı. Bütün müesseselerimize girmesi, programlara katılması yasaklanmıştı. Bu yasaklama, Akademi Dergisine yapıldığı gibi hileli, metnin üzerinde sonradan oynama yapılmış bir yazı değildi, gerçekti. Merhum büyüğümüz daha fazla tahammül edemez hale gelmişti. Sonra içimizdeki bu hain çete çok baskı yapınca, hizmette aksamalar olmasın, iç fitne çıkmasın, zamanı beklensin, bunların biraz daha mühletleri dolsun diye Hüseyin Kumaş’ı tekrar cemaatimize kabul etmişti.

Merhum büyüğümüz Kemal Bey Ağabeyimizin yasakladığı/uzaklaştırdığı, emirine isyan halinde can veren, cemaatinden tart edilmiş halde can veren, yazdığı kitaplar yalanlarla ve uydurmalarla dolu olan Mehmet Emre’yi, ölüp gitmesinden seneler sonra bile sohbetlerinde öven, yere göğe sığdıramayan Hüseyin Kumaş, bunu aldanarak yapmıyordu, yapmıyor. Kalpler bir… Niyetler bir… Bu, onlarca senedir böyle…

Merhum büyüğümüz Arif Ahmet Bey Ağabeyimiz, Ali Kangel’lere on seneden fazla süre tahammül etmiş, yasaklamalarını ötelemişti. Bu kadar büyük oyunlara karşı oyunlar kurarken, bu kadar fitnelere sabırla mani olmaya çalışırken kendi sıhhatini bozmuştu.

Sultan Abdülhamid Han, kendisi aleyhinde Avrupa basınına sürekli makaleler gönderen ve çok büyük sıkıntılara sebep olan, sekiz dil bilen bir baş belası ve hain Ermeni’yi Saray’a tercüman olarak atamış, iyi de maaş vermiş ve zararını asgariye indirmişti.

Dostuna yakın ol, düşmanına daha yakın…

Allah ihmal etmez, imhal eder yani mühlet verir ama çok sayıda hainin mühletleri artık bitti. Şimdi, cemaatimizdeki temizlik yaşanırken muhterem büyüğümüzü karşısına alacak olan herkes bilsin ki beni karşısına almış olacak. Ben de şuradan yazıyorum ki hepsinin üzerinden geçeceğim. İşte meydan…

Mehmet Fahri Sertkaya

Bir Yorum Yazın