Etiket arşivi: Musallat

Sorunların en büyüğü, genetik kod bozukluğu

Gözle tarama da görüldüğü kadarıyla… Sorunların en büyüğü, genetik kod bozukluğu…

Karmakarışık ve uyumsuz genlerin bir araya gelmesine sebep olmuş evlilikler, akrabalıklar, sülaleler/soylar…

Vakaların/şahısların en az yüzde sekseni, düzgün/sağlıklı bir hayat yaşamaları için ihtiyaç duyacakları gen kodlarına sahip değil. Ne kadar iyi niyetli ve gayretli olsalar da o sorunlarını aşamazlar. Kapalı olan idraklarını açamazlar, sürekli sorunlu olan sinir sistemlerini düzeltemezler. Normal çalışmayan beyinlerini düzeltemezler. Hafıza ve muhakeme sorunlarını ortadan kaldıramazlar. Önünü sonunu hesap etmeden davranışlar sergilemeyi durduramazlar. Bunlar, doğuştan gelen ve kalıcı olan genetik sorunların tezahürü…

İlk yapılacak olan şey bu soyların devlet otoritesiyle tespit edilerek hem erkeklerinin hem kadınlarının kısırlaştırılması… Bu kadar ileri seviyede kod bozukluklarının yeni doğumlar vesilesiyle devam etmesine, yeni nesillere aktarılmasına, hem o doğacak çocukların çok büyük acılar çekmesine hem de çevrelerinin ve devletin taşınmaz yüklerin altına girmesine mani olmak. Cerrahlar kadar kararlı, merhametli olmak.

Bunun haricinde, vakaların bazılarında öncelikli sorun, ortalamanın çok ama çok üzerinde zeka seviyesinde olmaları… Bunu kendilerinin de çevrelerinin de fark edememesi. Bu hallerine rağmen etraflarındaki normal insanlar gibi bir hayat yaşamaya zorlanmaları. Buna ayak uyduramayınca, sürekli uyumsuzluk, sürekli yanlış anlamalar ve yanlış anlaşılmalar yaşayınca da yalnızlaşmaları, bunalmaları…

Vakaların bazılarında ise asıl sorun metafizik musallat… Orada, sadece birkaç gün içinde büyük oranda toparlanması, sadece üç hafta içinde tamamen iyileşmesi ihtimali olan kişiler de varmış.

Muhtemelen aralarında aşık cin musallatı yaşayanlar da varmış. Çünkü hayatın akışı içinde sık sık görülen bir şeydir ki cinlerin kadınları, insanların erkeklerini çok beğenip aşık olduklarında, o erkekleri çok yoğun şekilde zihin kontrolünde tutuyorlar. Mantıksız, anlaşılamaz, yıllar sonra bile sırrı çözülemez şekilde suçlar işlemelerini sağlıyorlar. O erkek kendini bir anda ceza evinde ya da hastahanede buluyor. Artık oradan senelerce çıkamayacağı şartlara düşmüş oluyorlar.

Neden ve nasıl suç işlediklerini, oralara nasıl sürüklendiklerini bile tam olarak bilemiyorlar. Zihin kontrolünde olmaları ihtimali akıllarına bile gelmiyor. Neden ve nasıl yaptıklarını anlayamadan, bir anlık bir parlamayla gurbete gitseler, sonra sakinleşince geri dönebilirler ama cinler işi sağlama alıyorlar ve ceza evine sürüklüyorlar.

Cinlerin kadınları çok kıskançtırlar ve bir insan erkeğini, o erkeğin annesinden hatta kızkardeşinden bile kıskanıp uzak tutmak isterler.

Bazı vakalarda asıl sorun ise, şahısların güçlü metafizik kabiliyetlere sahip olmaları ve bunun tam olarak farkında olmamaları. Metafizik kabiliyetlerin neler olduğunu, nasıl kullanıldığını bilmemeleri. Bu kabiliyetleri, kendi kontrollerine alamamaları…

Başka insanların görmediği şeyleri gördükleri, duymadıkları şeyleri duydukları, hissetmedikleri şeyleri hissetikleri halde, bunun neden ve nasıl olduğunu bir türlü çözememeleri…

Bu insanlara “Hani medyum denilen insanlar var ya, işte sende de aynı kabiliyetler var, hiç eksiği yok. Hatta onların bazılarında olanlarda daha fazla metafizik kabiliyetler bile sende var. Şimdi sana, senin diğer insanlar gibi olamamanın en büyük sebebini fark ettireceğim” denilseydi ve gerçekten dürüst metafizikçiler bu kişilere birkaç günlerini ayırsalardı, sorunlarını çok kısa sürede aşarlardı.

Vakaların bir kısmında görülen şey ise, çok ama çok zor çocukluk, gençlik dönemleri yaşamaları. Çok sorunlu ailelerde ve çevrelerde yaşamış olmaları. Sürekli sözlü ve fizikli eziyet görmeleri, sürekli çevreden haksızlık ve gayr-i insani tavırlar görmeleri…

Bazı vakalarda ise on saniye izlemeye bile gerek kalmadan anlaşılabiliyor ki şahıslar bile isteye akıllarını zorlamışlar. Nefislerine öyle bir uymuşlar ki her pisliği yaptıkları halde bir yandan da kendilerini dünyanın en çalışkan, zeki, dürüst, namuslu insanları gibi görür olmuşlar. Nefislerinin elinde, hayvanlardan bile aşağı hallere düşmüşler. Bunların, hoş görülecek ve hasta kabul edilecek bir yanları yok. Bunlar için boşuna masraf etmeye, kamu yükünü artırmaya da gerek yok. İdam cezası uygulanmalı.

En büyük sorunlardan biri de psikiyatrinin uydurma ve sömürmeye dönük bir bilim dalı olması, ilaçlarının hiçbir işe yaramaması, psikiyatri sahasında büyük çoğunlukla kripto kimlikli hainlerin faaliyet göstermesi… Masonların ve satanistlerin bu sahadan çok büyük menfaatler elde etmeleri.

Metafizik kabiliyeti olup bir de dürüst olan, kabiliyetleri ile insanlığın faydasına işler yapacak olan kişilerin yolunu da bu sözde hastahaneler ve ilaçlar ile kesebilmeleri…

Tamamen farazi değerlendirmeleri/kriterleri ve teşhisleri olan bu sözde bilim dalı sayesinde, ticaret ve siyaset sahalarında kendilerine güçlü/dişli rakip olan kişilerin bile mümkün olanlarını bu yolla, sözde psikiyatri hastahaneleri ve ilaçları yoluyla oyun dışına atabilmeleri…

Şu videoda görülenler arasındaki yarı akıllılar bile anlamışlar ki orası bir hastahane değil, en ince detaylarına kadar sömürmeye ve oyalamaya planlanmış vahşi bir çark… Kamunun kaynakları kripto kimlikli hainlerin cemaatlerine akıyor. Devletimiz bu sözde hastahaneler üzerinden onlarca senedir soyuluyor. Bir yandan da milletimizin vergileri yurt dışındaki sözde ilaç firmalarına ve onların arkasındaki masonlara, satanistlere akıyor.

O baş hekime de biri soymalıymış:

  • Hastaların sözde tedavi süreçlerine destek olmak için sadece bulaşık yıkatılması, temizlik yaptırılması mı aklınıza geliyor? Madem ki asıl maksadınız onları meşgul etmek, boş oturmalarına ve derin düşünmelerine mani olmak… O halde neden gerçekten zevk de alarak, aynı zamanda sakinleşerek belli başlı el işleri/sanatları yapmaya ve ayrıca spor yapmaya teşvik etmediniz? Eş zamanlı ve düzenli olarak neden dinlendirici müzikler dinletmediniz? Gerçekten ferahlatan görüntüler, filmler, belgeseller izletmediniz?

Şu lanet olasıca sözde bilim dalından, psikiyatriden, onun üzerinden sebep olunan bütün acılardan ve sorunlardan artık bütün dünyanın kurtulması gerekiyor. İnsanı insandan saymayan üç beş tane mason ve Yahudi, uydurmuşlar sözde bilim dalı diye psikiyatriyi, on milyonlarca akıllı ve dürüst kişi bunu yıkamıyor. Ülkelerin meclislerindeki hainler, masonlar bile bunlara çalışıyor. Uydurmuşlar birkaç tane sözde psikiyatri derneği, kadrolarını kendi adamları ile doldurmuşlar, devlet otoritesi gibi tavırlar sergiliyor bu sözde dernekler.

Gördün mü Kazım?

Şu son görüntüne bakarak, aklının yarıdan fazlasının gitmiş, kaybedilmiş olduğunu değerlendirdim. Çok ağır ve sonu çok felaket olan bir krizin içinde olduğunu değerlendirdim. Kaşının, gözünün, yüz hatlarının, beden dilinin, renginin değerlendirmesini daha isabetli yapayım, hata olmasın diye… Tuttum akıl hastahanesindeki kişilerin görüntülerine bakmak istedim. Mevzu nerelere geldi…

Lakin kesinlikle emin oldum ki o tarihte, o hastahanede bulunanların çoğu, senin şu tarihteki şu halinden daha ehven haldelermiş. Kendine ne halt edeceksen et Kazım ama sakın çevrene zarar verme. Bak, bir kişiye sıkabiliyorsun, ikincide af etmiyorlar, yatırıyorlar, haberin olsun.

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

Çok ihtimal var

(Bu yayın, Mehmet Fahri Sertkaya’nın sosyal medya uygulamasında bir takipçisi ile yazışmasının tek taraflı olarak yayınlanmış halidir)

Akademi Dergisi takipçisi: – Selamünaleyküm hocam benim eve misafir gelince sürekli esniyorlar ama hanımla bende birşey yok sürekli okuyoruz namazlarımızı kılıyoruz fakat eve bir gelen olunca sizin evinizd3 bir ağırlık var diyorlar eşimde bende gayet rahatız bunun sebebi ne olabilir

Mehmet Fahri Sertkaya: – V.a.s.

Musallat olabilir, büyüler olabilir. Sizin eve gelenlerin cinlerinin yanması, daralması ve bu halin o insanlara yansıması olabilir.

Çok ihtimal var.

Sizin kendinizi rahat hissetmeniz, cinler tarafından kısmi zihin kontrolüne alınmanız ve beyninizin/idrakinizin uyuşması nedeniyle de olabilir.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

İbrahim Çolak kendi iradesi ile intihar etmedi…

Yazar İbrahim Çolak intihar etti ama kendi iradesi ile intihar etmedi. Ankebut Ağı’nın rahatsızlık duyduğu bir kişiydi. Ağın kendisinden beklediklerini yapmadı, direndi ve sonra büyülerle-musallatla intihara sevk edildi. Zamanı geldiğinde bu konu da gerçek yüzüyle, arka planıyla konuşulacaktır.

Mehmet Fahri Sertkaya

Hepsini bir gece vakti ansızın öldürüp geçeceğiz…

Sabah sabah bir kişiye 21 bin kadar medyumun aynı anda saldırması, düşmanlarımızın ne kadar kötü halde olduğunu ve sonu gördüklerini mi gösterir?

Metafizikçi arkadaşlarım hepsini çarpıyorlar. Verdiğimiz ilk karşılıkla beraber on bin kadarı dağılıp kaçtı ve şu anda öle öle beş bin kadar kaldılar.

Benim Trump rolüne girenleri ya da dünyada biyonik robotlarla dolaşanları öldürüp durmak gibi bir niyetim şimdilik yok. Bunu yapardım ama şu anda bunu yapmak hem dünya siyasetinde kaos çıkartır hem de Ankebut Ağı ile farklı ilişkiler kurmak istediğim şu süreçte onları zora düşürmek istemiyorum.

Benim şu anda en öncelikli düşmanım Rusya ve Çin… Şu konsey, kararlarımı daha iyi anlayabilse ve daha isabetli kararlar alabilse onlar için de bizim için de daha iyi olacak. Onların da bizim de Grilerden ve Yeşillerden kurtulması gerekiyor.

Bu arada, ilk defa bu kadar büyük/kalabalık bir medyum saldırısı altında kaldım ve bazı şeyleri iyice idrak ettim. 4.500 çok azmış, ben aynı anda 20 binden fazla medyumun saldırısına rağmen sarsılmıyormuşum.

Aynı anda bana musallat olan binlerce cin kabilesi ve bana yapılan yüzlerce kara büyü de olsa, sonuç değişmiyormuş.

Baştan söylemiştim: Benim de bir vazifem var ve vazifem bitene kadar Allah beni de koruyacak.

Bu böyle devam ederse Grilerin ve Yeşillerin idari kadrosunda kimler varsa hepsini bir gece vakti ansızın öldürüp geçeceğiz.

Ben hep önden böyle ikaz ederim, çoğunlukla muhataplarım kale almazlar ve sonra verdiğim mühlet biter, dediğimi de yaparım. Sonra ne acayiptir ki yine ben kötü adam olurum.

Cinleri de çok uyardım ve çok mühlet verdim ama dinlemediler. Canları çok fena yandı.

İki numaralı Trump kopyası korona değildi. Aldığı şiddetli metafizik darbelerden ötürü çok yorgundu ve hafif yaralıydı. Bu öfkeyle bir gece yarısı operasyonu yaptırdı ve neticesinde ağır yaralanıp kaçtı. Sonra da öldü.

Bu süreç boyunca biz üzerine hiç gitmedik. Kaçtığı halde bile kovalamadık. Biz onu öldürmek teşebbüsünde bulunmadık, çünkü bu hesaplarımıza uymuyordu.

Uzun grilerin idari kadrosu, bu sabahki saldırıyı yaptırmadan önce toplantı yaptı. Çok çaresiz ve öfkeliydiler. Masaya vura vura konuşanları vardı. Dün bize yaptıkları saldırılarda çok yüksek sayıda medyumu aynı anda üzerimize gönderdiler ama yüksek sayıda kayıp verdiler.

Aralarından bir tanesi toplantıda yine de daha fazla medyum göndermeyi teklif etti. Diğeri, bunun hesabını veremeyeceklerini ifade etti. Toplantıya Yeşillerin reisi de katıldı ve çok kibirliydi. Neticede bu sabahki saldırıyı kararlaştırdılar ve aynı anda çok yaklaşık 21 bin kadar medyum görevlendirdiler.

Şimdi daha da büyük bir krizdeler. Sinirleri bozuk, korkuyorlar, çekiniyorlar, çaresizler.

Dün sabahtan bu ana kadar çok yaklaşık olarak dört yüz bin kadar daha cin kabilesi yok edildi. İki günde yok edilen cin kabilesi sayısı üç yüz bine çok yaklaştı. Öldürülen toplam cin sayısını bilmek çok zor ama kabile sayısını üç ya da beş milyar ile çarparak yaklaşık sayılar bulunabilir.

Ayrıca dün sabahtan bu ana kadar çok yaklaşık 300 bin medyum öldü.

Sadece bu sabahtan bu saate kadar çok yaklaşık 25 bin medyum öldü. Hala çatışmalar devam ediyor ve ölü sayıları durmadan artıyor.

Dünyanın dört bir yanında çok yüksek sayıda Satanist ayinleri yapılıyor ve çıldırmışçasına İblis’e insan kurban ediliyor. Cesetler üzerinden büyüler yapılıyor.

On binlerce ifrit cin kabilesi seferber edildi, çok şiddetli çatışmalar var. İblis öfkeden çığlıklar attı, çıldırdı ve sistemi çökmeden önce bütün cinleri gözünden çıkartıyor. Yakında ona selam veren bile kalmayacak, bunu çok iyi anladı

Dünya insanlarından ve başka dünyaların insanlarından olup cinler alemiyle irtibatı olan kişiler, sanki cinler aleminin yok oluşunu izliyorlar… Şu günü görmeseler, hayallerinden bile böyle bir şey geçirmezlerdi. Bunun gerçek olabileceğine ihtimal bile vermezlerdi.

İki arada bir derede kalarak aklını yitiren, kaçan, kendini öldüren cinler var.

Kabile kabile Müslüman olan cinler de var. On binlerce cin kabilesi topluca müslüman oldu, oluyor.

Eş zamanlı yapılan medyum saldırılarında medyum sayısı 28 bine kadar çıktı.

Bunu yazmakta tereddüt ettim ama ayıptır söylemesi, ben o kadar rahatım ki gazoz içiyor, biraz kuruyemişim vardı, onu yiyorum. 😁

Zavallılar, ben öldürecekleri ümidiyle ve ölüme yaklaştığım zannıyla cepheye koşuyorlar

Bu hizmete, bu cihada zararı dokunmuş kim varsa sorgulanıp kafaları vuruluyor.

Cinler aleminde küçük bir kıyamet yaşanıyor.

Ben onlara “Bana, ekibime, cemaatimin mensuplarına ve Ankebut Operasyonunda saf tutmuş hiç kimseye ve yolu benim sistemime çıkacak olup yolunu kestiğiniz kimselere, bundan sonra asla musallat olmayacaksınız. Bunu içinizden kim yaparsa hem onu hem kabilesini yok edeceğim” demiştim

Sahada Hz.Üstazımız, Kemal Bey Ağabeyimiz, Arif Ahmet Bey Ağabeyimiz başta olmak üzere sayılamayacak kadar çok sayıda büyük zatlar var.

Evliyanın, şühedanın ruhaniyetleri de var. Ordumuz devasa bir ordu.

Bu sabahtan bu ana kadar çok yaklaşık 45 bin medyum öldü ve sayı hızla artıyor.

Sabahtan bu ana kadar çok yaklaşık sayılar:

96 bin cin kabilesi dağıtıldı. Bunlardan 49 bini tamamen yok edildi. 33 bini Müslüman oldu ve onlara zarar verilmedi.
Geriye kalanlar ya Müslüman kabilelere esir oldular ya da kaçtılar.

Rusya’dan bu defa benim mutlaka zarar göreceğime inananlar ve baştan sevinenler vardı. Son yayınlarımı görünce sarsıldılar ve gizli servislerine ve medyumlarına bu durumu teyit ettirme çabasına girdiler.

Ankebut ülkeleri/liderleri “Neler oluyor, satanistler, ayinler ne haldeler, bakalım/baktıralım” dediler. Ayinleri kontrol ettiler. Hepsi dağınık, hissiz, şuursuz haldeler… Bizi çarpmak isterken kendileri çarpılıyorlar.

Ensemde biraz ağırlık var, sol ve sağ kulak arkasına kalan kısımda da ağırlık ya da çok hafif sızı denilebilecek haller var. Midem bile bulanmadı, başım bile dönmedi, baygınlık mı? Yanından bile geçmedi… Lakin yorgunluk var. O kadar olsun, karşımızda trilyonlarca can kaybı var.

Yeni bir dünya, yani bir çağ, artık daha da yakın. Bütün bunların insanlar alemine tesiri çok büyük olacak.

Ne zaman ki böyle büyük harpler olsa, bizim alemimizde orman ölümleri, kayıplar, intiharlar, evde ölü bulunmalar birden artıyor.

İstihbarat ve emniyet teşkilatları bunları görüyorlar, biliyorlar. Zaten metafizik ekipleri ile çatışmaları ve sonuçlarını ve hatta bunlara dahil olan insanların bazısını da görebiliyorlar.

“Ölmek isteyenler gelsin, sahadayız” demiştim, geldiler ve öldüler.

Sabahtan bu yana yok edilen cin kabilesi sayısı çok yaklaşık 910 bin. Müslüman olanlar çok yaklaşık 50 bin kabile. Öldürülen medyum sayısı çok yaklaşık 540 bin. Sadece Yeşiller ve Griler değil, onlarla paslaşan çok farklı türler de katıldılar. Sadece on dakika içinde 30 binden fazla medyumun öldüğü oldu.

Saha hala boş değil ve hala ölüyorlar. Bu yazılanları metafizikçiler, üfürükçüler kısa sürede doğrulayabilirler.

1,4 milyon cin kabilesi artık yok. Savaş hala devam ediyor ve şu anda bile 200 bin kadar cin kabilesi ölmeye can atıyor.

İblis, cin kabilelerini bozuk para misali harcıyor.

Bir Takipçimiz (06.10.2020,13:27)

Üfurme mfs üfurme.bak ben burdayım hayla yaşıyorum beni öldürdün sandın sana ancak bu ve bunun gibi salaklar inanir.

Senden de tüm insanoglundanda alayında da nefret ediyorum ufurup ufurup canımızı sıkmaya.noktaaa

Mehmet Fahri Sertkaya (06.10.2020,13:35)

Sen aynı reis değilsin, o reis çoktan öldü.

Çok mu yandın, neredeyse yalvaracak hale gelmişsin

Bir Takipçimiz (06.10.2020,13:36)

Darbe diyelim

Ben ölmem demistimmm

Furkan Celep gibi olacak iken son anda yardımına yetiştiğim ve birkaç gündür yardımcı olduğum bir hanım kardeşimiz. Kendisine hayatı boyunca cehennem azabı gibi acılar yaşatan ve hayatı boyunca musallat olan, defalarca intihara teşebbüs ettiren birkaç kabile reisi vardı. Tek seferde onları öldürmüştüm. Çatışmaların arttığı şu anlarda o kardeşimizi başka bir cin kontrole alıp bunları yazdırıyor.

Okumakta fayda var

Mehmet Fahri Sertkaya (06.10.2020, 13:55)

ve günlük okumalara katılın

Bir Takipçimiz (06.10.2020, 13:56)

Dua ettiğim an boğazımı kiriyolar

Mehmet Fahri Sertkaya (06.10.2020, 13:56)

hepsi geçecek

hepsi senin hayrına

Bir Takipçimiz (06.10.2020, 13:56)

Cekmediğim yasamadigim acı kalmadi

Mehmet Fahri Sertkaya (06.10.2020, 13:56)

özeline girmeden

birkaç satırla kim olduğunu ne yaşadığını

anlatabilir misin

ismini vermesen de olur

Bir Takipçimiz (06.10.2020, 13:56)

Tabiyki.basinizi agritmasam

Mehmet Fahri Sertkaya (06.10.2020, 13:57)

sen yaz

ben işlerimin arasında dönüp bakıyorum mesajlara

Bir Takipçimiz (06.10.2020, 13:57)

Tabiyki.hocam

Şuanda .. yaşındayım hocam …. yaşında öldü bu musibete yakalanmam

Aşırı sinirler vardı 23.24 yaşlarında eşim nederse bana batardi kurardım bagirirdim ona.sonra pişman olur kendimden nefret ederdim bu hep böyle oldu.öfke ve kinle.hatta hep derdim bak seni kiriyorum.sinir Hastanesi’ne götursen belki ilaç verirler

Namaz kılan biriydim hocam.25 yaşlarında sabah namazı için abdeste kalktığımda ister istemez lavabo aynasına bakarsınız baktığım an arkamda aynada arkamda duran yaratık görüp kacardim tekrar yatağa yorganın dibinr

Bu hep böyle olunca bide sabah namazı abdestlerinde

Sonra rüyalarla başladi

Altın zumrutlu öyle sahsahli bı koltukkmu derler tacta takmış ben karsisindayim kıral gibi etrafindada sayısız askerler emir verirlerdi yakalayın ben kacardim onlardan osiralar dua okuyabiliyorum ruyadada olsa nas suresi kurtuluyodum

Ondan sonra kacamiyodum ellerinden çok dovuyolardi herturlu işkence.uyandigimdada bihafta kalkamiyodum. bazi yerlerde morluklar vardi.

Kıral ama yüzü yaratık bedeni insan

Sonrası kaynanamla annemin kılığına girdiler.annem dövüp dövüp beni kaynanama kaynanamda dövüp anneme verirdi ben aylarca felçli gibi yatatdim

Kafaya koydum saniyodum.qz daha ikisini öldurecektim

Eşime dedim annenle vedalassan iyi olur hatta

Hocaya götürdü hoca dedi kızım gerçek sanma oyuna geliyorsun falan inandım binebze akillandim

Ondan sonra kıral güzel yüzlü oldu budefa aşk dileniyodu benden

Beni seveceksin seni çok seviyorum senin sahibin benim artık diye

Ben anlayamıyorum tabi kimseye eşim beni defalarca psikiyatride yatırdı iynelerle uyutuldum ama olsun ahattim.ciktigimda yine kemiklerim kiriliyodu beynim parçalara bolunuyodu

Hocam öyle acilarki tarifi yok

İntihara defalarca kalkistim ama ölemedim

Kaldıramıyorum çunku

Dağın hiç kolları olurmu.daglarin kolları vardı gel gel diye çağırıyordu dağlar beni

Bı muddette eşim kapıları kitledi kacmayayim diye

Bi hoca enson gittik dedi sana musallat olan kiral bitecek dedi

Öldürdüm dedi bitti desi

İnanamadim .bugece belli olur dedim hatta.cunku enagir darbe işkenceleri geceleri yasarim

O gece uyudum hocam bikadin geldi rüyama.sen kurtuldugunumu sandın. ben onun karisiyim.bizde bir gider bin gelir dedi .sen öleceksin.cigerlerin lime lime olacak dedi

Gerçekten yaptı daha beter iskemceler

Grup grup geliyorlardı

Artık ciddende görmeye başladım.ellerinde tas dumanı burnuma getirip koklatip beni yine aylarca felçli gibi edip iskencelere bogmalari

O hoca birgün dedi o kadini aldk.elimizde.kurtuldun dedi

Gerçektende kadın gelmedi

İki gün sonra akşamdı anı uyku bastı yatağa girdim.onlar geldiğinde ben taş oluyorum hocam

Sadece gözlerim hareket edebiliyo.yuzu saçlaryla kapalı biadsm

Afedersiniz ilişkiye girdi benle

Sonra 4 tane adam belirdi

Yatagimda adam onların sanki emir kuluydu.bilmedigim dilde biseyler diyodu

Oda emir kulu gibi hep başını egiyodu tm diyodu

Sadece Türkçe olarak ben size muhurlusun sen bizimsin dediler gittiler

Son olarak o hoca seni perdeleyecez dedi .çünkü grup grup geliyorlardı

Meğer perdelerden içimde enguclusu kalmis

İki yildirda bunla ugrasiyorum.cikmam diyormuş.ben çıkarsam kadının ciğerlerini de sokerim beraber ölürüz diyomus

Şimdide gelen gruplar fazla yaklasamiyo ama ailemin anlattiklarina göre ben evt tm bide robotik hallerle kapı esiklerine gidip evt kelimeleri diyomusum

Hocanın dediğine göre içimdeki talimat aliyomus onlardan

Onlarda pes etti

Benim inancım kalmadı artik

Çünkü bana hep bunu derler

Mezara kadar

Mezara kadar

Topluma giremiyorum.ailemle yanyana gelemiyorum.ya beni yaratığa çevirir yada boynumdan tutar yerlere serir bagirtir.yalnizsam sorun yok

Bunlar 13 yılın sadece özeti hocam.hakiinizi helal edin nolur

Başınız agrittim yine de bi ümit dedim.sizi iki yıldır takip ediyorum

Cinlerle medyumlarla savasiniz

Yazayım dedim

Mehmet Fahri Sertkaya (06.10.2020, 14:33)

iki yıldır neden bana yazmadın

Bir Takipçimiz (06.10.2020, 14:33)

Ümidim yoktu hocam

Yine intihara meyillendim

Ondan yazdim

Mehmet Fahri Sertkaya (06.10.2020, 14:34)

tm

Bir Takipçimiz (06.10.2020, 14:33)

Hocam

ben seni halini senden iyi anlayabiliyorum

Mehmet Fahri Sertkaya