İstanbul boğazının suyu neden hala boşa akıyor?

Yüzer havuzla yüksek güçte elektrik üretmek mümkün mü?

İstanbul boğazının suyu neden hala boşa akıyor?

https://t.me/AkademiDergisi/103249

https://t.me/AkademiDergisi/103250

https://t.me/AkademiDergisi/103251

Vakti gelmiş; Kazakistan’ın idari kadrosu!

Katranı kaynatsan da olur mu şeker
Cinsine tükürdüğüm, cinsine çeker

Kazakistan’ın Türkiye ile dost olmadığının, kara paracı ve insan kaçakçısı Çingenelerle, CIA piyonlarıyla dost olduğunun en bariz, en zahiri emarelerinden biri oldu bu ziyaret…

Kazakistan’ın başına son zamanlarda gelenler, belli ki halkını ezmiş ama başlarındaki bu insan şeytanlarının umurunda olmamış.

O halde Kazakistan’ın idari kadrosunu yakıp yıkmanın, acıları yaşamalarını sağlamanın da vakti gelmiş.

Anlaşılan o ki Tayyip ve çetesi “Kendimizi yaktık, başka kimleri yakabiliriz” diye diye bir gayret içinde…

Bu maksatla, zaten kara para işlerinde ellerine düşürmüş oldukları bazı kişileri TR’ye getiriyorlar.

Bu işin sonu uçurum…

Bataklığına saplanmışlar, çırpındıkça daha hızlı batıyorlar ve kurtarmak için elini uzatanları da kendileriyle birlikte dibe çekiyorlar.

Vaziyetin başka bir izahı yok…

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

İstanbul’da bir tane bile gökdelen kalmayacak…

Eşcinsellik – LGBT

İstanbul boğazı

Tersane projesi

İstanbul zamanla boşaltılacak

Bütün dünya insanlığı için büyük bir fırsat olacak

İstanbul’da bir tane bile gökdelen kalmayacak. Öncelikli olarak da İstanbul boğazının iki yakasındaki gökdelenlerin hepsi yıkılacak. Sonra diğer sahil şeritlerindeki gökdelenler yıkılacak.

Bunların istisnasız hepsi zaten hukuksuz, kaçak olarak yapıldılar ve neredeyse tamamı ciddi hukuki sorunları bulunan kişilere ait. Bunlar hakkında gerekli yargılamalar da yapılacak.

Sonra İstanbul’un iç bölgelerindeki bütün gökdelenler safha safha yıkılacak.

Haça benzetilmek istenmiş ve bağrımıza saplanmış bir hançer gibi görünen şu rezil bina, ilk yıktıracağim binalardan biri olacak.

Yıllar önce de yazmıştım ki geçmişten günümüze kalmış her şey değerli değil. Her şeye “tarihi eser” diyerek muhafaza etmeyeceğiz.

Ayrıca son zamanlarda iyice anlaşılmasını sağladım ki Türk/İslam sarayı hatta camii olarak yutturulmuş olan o Osmanlı yapılarının hepsi kripto hainlerin sinsice yaptıkları yapılar.

Oralara da kıymet vermeyeceğiz ve yıkacağız. Bu gerçekleri çok kısacık süre sonra bütün Türk milleti öğrenecek. Oralarda asırlardır yapılan mason/satanist ayinlerini, bu ayinlerde işlenen vahşice cinayetleri de öğrenecek.

Boğazdaki yalıların kimlere ait olduğunu, oralardan bu güne kadar bu millete nasıl zararlar verildiğini, o ailelerin gerçek kimliklerini ve bağlantılarını bütün Türk milleti öğrenecek.

Zan edilmesin ki bu ihtiyaç sahibi hale düşürülmüş olan milletin hazinesinden söz konusu ailelere, hain kesimlere kamulaştırma paraları vereceğim…

Yok öyle bir şey, ellerinden çekip çekip alacağım, üstüne de hesap soracağım, hesap…

Zaten boğazın iki yakasındaki binaların neredeyse tamamı kaçak ve kanunsuz…

Bunların zaten yıkılması gerekiyor. Beş kuruş bile verilmeden bu kişiler bu mekanlardan çıkartılacaklar ve çok çok hızlı şekilde boğazın iki yakasındaki belki yüz binle bina yıkılmış olacak.

Bu binaların üzerinde bulunduğu o arazilerin satın alınması hatta satın alınmadan ele geçirilmesi kısımlarında yapılan kanunsuzluklar da yargılamaların konusu olacak.

Zaten ilk yapacağım şeylerden biri de “zaman aşımı” denilen kanunsuzluğu ortadan kaldırmak olacak.

İstanbul boğazının iki tarafında da suya sıfır mesafede binalar olmayacak.

En azından 100-150 metrelik alanın içe/karaya doğru tamamı hem de en güneyden en kuzeye kadar boğaz hattı boyunca kamu alanı olacak. Hiçbir kısmı, hiçbir özel şahsa ait olamayacak. Hiçbir özel şirkete ait olamayacak. Buna direnmek isteyenler elbette olacaktır ama başlarına geleceklere inanamayacaklar.

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

Ukrayna’nın “ortakları” kimmiş? Rusya küresel bir güç değil, Balon…

Ukrayna’nın “ortakları” kimmiş?

Avrupa ve ABD’nin hükmü bitmişse, o halde Ukrayna’nin ortağı kim?

Rusya’da petrol ürünlerinin bulunduğu tanklar yanıyor.

Güya TR’yi gaz ve petrol naklinde aparat gibi, sömürülen bir ülke gibi, bir maşa gibi kullanacaklardı ama kendi ülkelerinde iki gram gazı, petrolü, nükleer maddeyi sorunsuz şekilde bulunduramaz oldular.

Kuzey akım boru hattını kimin patlattığını da o Kırım köprüsünü kimin patlattığını da hala bulamadılar. Üstünü kapatıp duruyorlar.

Rusya küresel bir güç değil, onlarca yıldır gereksiz yere şişirilmiş, olduğundan büyük gösterilmiş bir balon…

Cihan yanacak olsa bile, tek bir dünya insanı kalmayacak olsa bile sisteminizi başınıza yıkacağım.

👆👆👆Haydi, İstanbul burada, Moskova nerede? Washington nerede? Londra nerede? Tahran nerede?

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya