Koronanın ilacı var

Ankebut Ağının kontrolündeki o malum devletlerin/hükumetlerin elinde, en başından beri koronanın ilacı var. Dikkat edin, koronaya karşı baştan geliştirilmiş aşı değil, koronaya karşı baştan geliştirilmiş ve hazırda tutulan ve kısa sürede iyileştiren ilaç var. Buna rağmen, hiçbir faydası olmadığı bilinen türlü ilaçlar, her gün abartılı sayıda, korona teşhisi konmuş insanlara içirildi. Korona teşhisi konmuş insanların büyük kısmı ise aslına korona değil gripti. Sonunda, bu ilaçların koronaya karşı bir faydası olmadığı, ağır yan etkilerinin olduğu, pek çok ölümün sebebinin bu ilaçlar olduğu meydana çıktı. Zaten grip olmuş ama ihtiyar olan ya da iç hastalıkları olan kişileri kısa sürede krize sokup öldürmesi için söz konusu ilaçların hem bir arada hem de yüksek adette içirildiği meydana çıktı. “Bu ilaçlar nedir böyle, içmeye başladığımdan beri beni mahvetti.” diyerek ve ölme riskine inandırmış olsa bile cesaret edip o ilaçları keserek hayatını kurtaranlar, ölmeyenler çok oldu. İlaçlara devam edenlerin büyük çoğunluğu ilaçlar nedeniyle öldü. Türkiye’nin dört bir yanından insanlar bu mealde konuştular, anlattılar ama sonra ne oldu? Bir soruşturma, bir yargılama başlatıldı mı? Şimdi ilaçların hiç fayda vermediği, aksine büyük zararlar verip ölümlere sebep olduğu gözler önüne çıktı, üstüne aylar geçiyor. Soruşturma başlatan var mı? Sözde bilim kurulunun aslında ne olduğunu, hangi gizli ermenilerden, gizli yahudilerden, gizli masonlardan, gizli servislere çalışan uzmanlardan, kara paracılardan teşekkül ettiğini soruşturan bir resmi kurumumuz var mı?

Türk doktorlar arasından bile korona virüsü kapan, yoğun bakıma alınan ve sonra bulduğu fırsatta cep telefonu kaydı çektirerek “Ben doktorum. Virüs öldürmüyor. Yanlış tedavi öldürüyor. Burada bana uygulanan tedavi kesinlikle yanlış. İlaçlar da yanlış ilaçlar” diyenler ve sonra ölenler oldu. Söz konusu videolar, gerçek sahibi CIA olan malum sözde sosyal ağlarda sansürlendi ama tamamen görülmez hale getirilemedi. Milletimizin içinden bunları görenler, izleyenler, dehşete düşenler çok oldu. Sonra ne oldu? Soruşturma ya da bilimsel bir inceleme/çalışma başlatıldı mı?

Korona, Ankebut Ağına bağlı insanlık düşmanı satanist hükumetlerin organize şekilde dünyaya yaydıkları ve laboratuvarda üretilmiş bir virüs. Ortada hiçbir virüs bulunmadığını iddia edenler isabetli değiller. Virüs de var ama korona oyunlarına karşı mücadele verenler arasında çok abartanlar da var, aldatma da var. Çünkü böyle faydalı ve zaruri bir mücadeleyi insanlık namına veren insanların arasına karışan çok sayıda art niyetli doktor, gazeteci, sosyal medya ünlüsü gibi kişiler de var. Bunların da arkasında mason tarikatı ve onların kontrolünde olan MİT var. Daha arkasında CIA var.

Korona oyunlarının arkasında kasten yanlış tedaviler uygulama ve ölüme götürecek ilaçlar dayatma da var. Bu sayede öldürülen çok sayıda insan üzerinden dönen kara paracılık da var, organ kaçakçılığı da var. Ayrıca canlı insan kaçakçılığı da var. Sözde aşılar üzerinden insanlığın sağlığına, genetik kodlarına, gelecek nesillere bile kastetmek var. Zamanı gelince sinyal göndererek aşılı insanları bir anda cinnet haline sokmak ya da bir anda kalp krizi gibi görünür şekilde topluca ölmelerini sağlamak da var. İnsanları sürekli sinirli halde tutarak tartışmaların, kavgaların, sorunların devleşmesini sağlamak da var. Hatta kapatmalar, kısıtlamalar vesilesiyle, mason dolu malum hükumetlerin arka plandan ve resmi araçlarla kara para işleri çevirmesi de var. Devletlerin resmi araçlarıyla, bazen polis araçlarıyla, bazen ambulanslarla canlı insan, organ, uyuşturucu ve kara para taşıma işleri de var.

Son aylarda Türkiye genelinde çok yüksek seviyede bir kalp krizi artışı var. Sebebini araştıran resmi yetkili birileri var mı? Ya da milli güvenlik meselesi görerek bir soruşturma başlatan var mı? “Ne oluyor bu insanlara” diyen var mı? Samimi biri miydi bilemiyorum ama bir savcı çıktı, kamerası önünde uzunca konuştu. Sonrasında hukuki ve tıbbi/ilmi hiçbir gerekçe gösterilemediği halde vazifesinden alındı. Neden, kim için, hangi kanuna dayanarak? Hangi maksatla? Söz konusu savcının vazifeden alınması kararına imza atanlar da mason mu, gizli mason mu? Masonlardan talimat alan birileri mi? Bunlar soruşturuldu mu?

Sadece hayvanların halleri tuhaflaşmadı. Stadlarda ölen futbolcuların sayısı da bir anda arttı. Aşı vurulan sporcular arasında trafik kazalarında ölenlerin sayıları da arttı. Her şey tuhaflaştı. Sadece iklimler, depremler, tuhaf yağışlar, hortumlar, fırtınalar değil meselemiz… Her şey tuhaflaştı.

Mason tarikatı üzerinden organize olan yahudilerin, satanistlerin ve gizli ermenilerin Türkiye’ye ve Türk milletine kastettikleri, Ankebut Ağının birçok ülkede aynı anda uyguladığı insanlık dışı planların (sadece korona ve organ planları değil) Türkiye ayağını oluşturdukları, çok açık. Soruşturma var mı, yargılama var mı?

Her sene yüzbinlerce gencin, maddi imkansızlık içinde iken üniversite tahsili yapmasına ve ahlaki eğitim almasına vesile olan İslam tarikatlarının müesseselerinde, hayatın olağan akışı gereği her sene birkaç istenmeyen hadise yaşanıyor diye… Sorunun temelini görmek, insanca yaklaşarak çözüme götürmek yerine, “Tarikatlar kapatılsın” diye avazı çıktığı kadar bağıranlar… Tarikat mensubu, Türkiye vatandaşı, kanuna saygılı, medeni insanlara ağız dolusu sövüp sayanlar, işte bunlar… Korona zulümlerinin, katliamlarının, soygunlarının Türkiye ayağında gönüllü olarak yer alan ve her türlü idamlık suçu organize şekilde, örgütlü şekilde işleyen insan şeytanları bunlar… Masonlar, gizli yahudiler, gizli ermeniler, gizli rumlar, gizli satanistler… Sözde bilim kurulunda, AKPKK organize suç, terör ve ihanet örgütünün şu anki kabinesinde, mühim/etkili sağlık kuruluşlarının başında, basında ve medyaya uzman diye çıkartılanlar arasında, bunlardan kaç kişi var, bağlantıları nasıl, soruşturma başlatıldı mı?

Bana inanmıyorsanız Fatih Altaylı’ya, Ahmet Hakan’a, İsmail Saymaz’a, Can Ataklı’ya, Merdan Yanardağ’a, Halk TV’nin ve Tele1’in ya da CNN Türk’ün üst isimlerine sorun… Benzeri binlerce basın, medya, sosyal medya aktörüne sorun. Şurada anlatmadığım kısımları bile biliyorlar.

Koronaya yakalanınca ölmesini istemedikleri adamlarına, masonlara, gizli yahudilere, gizli ermenilere, gizli satanistlere, gizli rumlara, o vatan hainlerine, o insanlık düşmanlarına söz konusu ilaçtan kullandırdılar, kullandırıyorlar.

Bana inanmayan Tayyip’e de sorabilir, Alman, İngiliz, Rus, Japon, Çin, Fransız, Amerikan resmi makamlarına da sorabilir. Sorun, sorun… Resmi geçerliliği olacak şekilde, usule uygun dilekçelerle sorun, cevaplar talep edin. Belki resmen inkar ederler ve sonra da koronanın arka planında dönen insanlık dışı işleri dünyanın bilmem kaç ülkesinde aynı anlarda ispat eden somut deliller yayılıverir. Ne kadar da büyük karışır şu dünya… Az daha unutuyordum, hükumetler üstü bir otorite haline getirilmiş olan o Bill Gates’e ve sözde vakıflarına da sorabilirsiniz. Belki de o sözde vakıfları, virüsün ilk anlarda nereden, kimler tarafından, ne şekilde yayıldığını biliyorlardır. Belki de aşı denilen sıvıların aslında nelere sebep olduğunu da biliyorlardır. İspanya’da ilk zamanlarda neler döndüğünü de biliyorlar. Belki kendi bünyesindeki adamları bile bu türlü gerçekleri kendi aralarında konuşmuş ya da yazışmışlardır.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

Bir Yorum Yazın