Gizli Ermeni ve Hristiyan Ekrem İmamyan’ın camide protesto edilmesi bir yandan rahatsız edici olsa da bir yandan sevindirici.
İnsanların siyasetçileri camide protesto etmesi, cami gibi kutsal bir mekanda böyle gerilmelerin olması son derece rahatsız edici. Lakin bir taşma noktası yaşanmış gibi…
Ülkemizdeki gizli Ermeni ve Hristiyan çetelerinin, yüz yıldan fazla bir süredir, kendilerini Türk ve Müslüman göstererek yaptıkları ihanetler, Akademi Dergisi sayesinde artık milletimiz tarafından iyice fark edildi, öğrenildi. Kemalistlik, çağdaşlık, cumhuriyet, demokrasi gibi uydurma/zorlama ve bir fayda vermemiş/vermeyecek sistemler/tabirler sayesinde üstü örtülü bir Türk ve İslam düşmanlığı sergilenebilecek şartlar artık bu ülkede yok. Aslında oyun çoktan bitti…
Buna rağmen bile bir yandan Müslüman ve Türk görünen, camiye ve cuma namazına giden, şehitliklerimizi ziyaret eden, zaman zaman dini referanslarla konuşan bir Ekrem İmamyan varken… Bir yandan da teröristlere açıkça destek veren, terörle özdeşleşmiş HDPKK’nin kapatılmaması için kendini paralayan, İslam dininde lanetlenmiş ibneliği ve seviciliği bile açıkça savunan, bu kadar ileri seviye bir çirkinliği medenilik gibi göstermeye çalışan, adeta yarı zamanlı Müslümanlık icad etmişçesine günün bir kısmında Müslüman, bir kısmında azılı İslam düşmanı tavırları sergileyen bir Erkem İmamoğlu var.
Bu şartlarda, zaten bunların aslında Türk ve Müslüman olmadıklarını… Türk’e ve Müslümana düşman olduklarını… Sinsice bütün kurulu düzeni bozmuş ve nesillerdir insanlarımızı dünya ahiret felaketlerine kasten sürüklemiş ve hala sürüklemeye devam eden kişiler ve teşkilatlar olduklarını… Ahlakı, dini ve lisanı yıkmak, tarihle bağımızı kopartmak isteyen muzır varlıklar olduklarını bilen milletimiz daha ne yapsın…
Artık tepkiler cami içinde bile görülüyorsa, birileri durup sebebini samimiyetle sorgulamalı. Samimiyetsiz bir şekilde bir teröristleri savunan bir Müslüman rolü oynayıp cuma namazına giden çift kimlikli bir haine bu tepkiyi sergileyen vatandaşa ne denebilir. “Çok iyi yaptın, bu samimiyetsiz ve art niyetli tiyatroya çok iyi bir müdahalede bulundun, zaten herkesin söylemek istediklerini söyledin ama keşke camide demeyeydin” denir.
Şu anda CHPKK’yi, HDPKK’yi, DEVA Partisini, Gelecek Partisini, Türk Tabipleri Birliği’ni, bazı mühim adli makamları, İstanbul, Ankara, İzmir Büyükşehir Belediyeleri dahil olmak üzere pek çok belediyeyi ve ayrıca basın/medya sektöründe pek çok kuruluşu ve ayrıca kara para sahasında pek çok mafyayı kontrollerinde tutan gizli Ermeni ve Hristiyan çetelerine gerekli müdahaleler yapılmalı. Bu müdahale camideki vatandaşa bırakılmamalı. Adli makamlar ve ayrıca siyasi yetkililer bunlara gereken karşılıkları vermeli. Bunların millet nazarında desteği hiçbir zaman olmadı ve şu anda da yok.
Zaten son haftalarda Ekrem İmamoğlu “Aniden kurulan yeni ve büyük dengeler içinde biz gizli Hristiyanlar bu ülkede sonumuzun geldiğini, gücümüzü/sistemimizi kaybedeceğimizi anladık. Şimdi tamamen yıkılmadan önce ne kadar damara bassak, çirkinleşsek, mevzu çıkartsak , nefsi tavırlar sergilesek o kadar içimiz soğur” tarzıyla/düşüncesiyle tavırlar sergiliyormuş gibi hava var. Şayet böyle değilse ya ayık gezmiyor ya da kafasına çok sert bir şey düşmüş de akli dengesi darbe almış olmalı.
Türlü ihanetlerin, türlü kara para işlerinin içinde olup da onlarca farklı suçlamayla ağır ceza mahkemelerinde acilen yargılanması gereken, siyasi dokunulmazlığı da bulunmayan Ekrem’in, son zamanlarda karşıtlarının damarına basmak istercesine aldığı kararlar ve sergilediği tavırlar, bence “Bittik biz, bu nasıl oldu. Başlarım böyle işe” deyip hiçbir şeyi hesap etmeden çılgınlık sergileyen mahalle serserilerinin tavırlarından hiç farklı değil. Bakalım kimin elinde kalacak.
Mehmet Fahri Sertkaya