Titreyin ve kendinize gelin!

Son zamanlarda Türkiye’nin ve dünyanın içinde bulunduğu yeni şartları, bu davanın ve bu memleketin yakaladığı fırsatları iyice idrak etmeliyiz.

Evet, bizler menfaatler elde ederken, bizimle beraber ortak paydalarda hareket eden taraflar da büyük menfaatler elde edecekler. Bu kısmı bu yazının konusu değil ama yolumuzun yolcusu olup kendini hizmet adamı gören herkesin farkında olması lazım ki tarihi bir süreçte kaçırılabilecek tarihi fırsatlar var.

Unutulmamalıdır ki bir zincirin gücü/sağlamlığı, en zayıf halkası kadardır. Cemaat olarak biz de bir nevi zinciriz. Aramızdaki hiç kimse “Benden ne olur” demeyecek ya da “Ben yapmasam da başka bir kardeşimiz yapar” demeyecek. Herkes üstüne düşeni yerine getirecek. Ortada bir cemaat, bir topluluk, bir zincir varsa, önceklikle en başta duran muhterem büyüğümüz olmak üzere, en sonda/kenarda duran kişiye kadar herkes ihlaslı, dikkatli, korkusuz, gayretli olmak zorundadır.

Bundan sonra düşmanlarımızın bazıları düşmanlığını daha açıkça ve sert şekilde yapacaklar. Çünkü şu anda bile çok köşeye sıkıştılar ve daha da kötü şartlara düşecekler. Bundan sonra, bu güne kadar bize düşmanlık etmiş bazı taraflar ise sözlerini tutarak bizlerle “kazan kazan” usulüyle hareket edecekler. Onlarla da iyi geçinecek, verdiğimiz sözlerden dönmeyeceğiz.

Bu davanın içindeki hizmet adamlarının, böyle bir süreçte imtihanları olacak. Bu süreci en iyi şekilde devam ettirmek için herkesin üzerine düşenleri yapması beklenecek. Bunu yapmayanlar ateşe/azaba düşecekler. Büyük veballere girecekler.

Şimdi, tepeden tırnağa hepimizin silkelenip titreyip kendimize gelmemiz lazım. Dik ve kararlı durmak gerektiğinde, bedel ödemek gerektiğinde bundan geri duranlar, dünyada ve ahirette perişan olacaklar. Hiç kimse yanlış düşüncelere kapılmasın. Bu dünyada hiç kimsenin sonu garantide değil. Herkes imtihanda… En açık şekliyle yazıyorum ki hz. üstazımızın talebeleri olsun hatta başımızdaki muhterem büyüğümüz olsun, her kim olursa olsun, dik durmayanlar, gerekli hamleleri gereken zamanda yapmaktan geri duranlar çok büyük veballere girecekler.

Annesinin, babasının, hanımının, çocuklarının, soyunun mensuplarının, ahbaplarının, siyaset camiasındaki tanıdıklarının olmadık yönlendirmelerine kapılanlar, herhangi bir korku ve endişe sebebiyle, yapması gerekeni hemen yapmayanlar ya da hiç yapmayanlar bu ümmete, bu millete, bu devlete, bu yola büyük zararlar verecekler. Zararları, gelecek nesillere bile sirayet edecek. Dünyada ve ahirette müflis olacaklar.

Gün, huysuz ve samimiyetsiz anne-babaların, her tavrı nifak alameti olan akrabaların sözlerinin dinleneceği gün değil. Gün cihad günü, gün gerektiği yerde can vermek dahil her bedeli ödeme günü… Gün, gerekiyorsa hicret etme, gerekiyorsa bütün akrabalarından hatta anne ve babasından hatta kara sevdasından bile geçme günüdür. Gün, gerekiyorsa bütün servetinden, rütbesinden, makamından geçme günüdür.

Efendiler! Yürüyeceğiz ve dünya arkamızdan yürüyecek ya da tökezleyeceksiniz ve dünya üzerinizden geçecek. Dünyanızdan sonra ahiretiniz de cehenneme dönecek. Cemaatimizin mensupları arasından hiç kimsenin bu kritik süreçte bu yola zarar vermesine de izin verilmeyecek. Büyük bir tırpan da mutlaka gelecek. Öyle ise hemen şimdi titreyin ve kendinize gelin.

Mehmet Fahri Sertkaya

Bir Yorum Yazın