Ne güzel kafa…

Samimiyetle bu kadar gayret ettik, çırpındık, bütün cihanı karşımıza aldık. Bir sürü sıkıntının altında kaldık. Bu defa Tayyip’in bu şansı iyi kullanacağına ihtimal verdik ama bir öncekinden hiçbir farkı olmadı. Önceki sefer de bu şansı çok basit şekilde harcayıp geçmişti.

İnsan bir oturur da aklı başında düşünür. Şu CHPKK’ye ve şürekasına daha açıkça destek vermemişken bile nasıl da alıp yürüdüler ve AKPKK’yi köşeye sıkıştırdılar.

İnsan bir oturur da düşünür, dünyayı dinleyen, Amerikan başkanlarını dinleyen, Çin’in başkanını rezil hale düşüren bir istihbarat gücüne sahibiz ve sergilediğimiz siyasete düşmanlarımız bile hayran da Tayyip’in arkamızdan neler çevirmek istediğini mi dinleyemeyeceğiz ve buna mani olamayacağız?

Bunların HDPKK’yi bitirmek, yok etmek niyeti hiç olmadı. İstedikleri kendi maddi gelirlerini artırmak, siyaset sahnesinde rakiplerini oyundan düşürmek, sadece kendilerine fayda verecek şeyler yapmak ve bir taşla birkaç kuş vurmak. Bunu yaparken bile terörü, PKK’yi tamamen ve gerçekten bitirmemek. Aynı anda asıl operasyonları bizlere, vatanseverlere yapmak.

Ne güzel kafa… Hayal gibi bir şey ve dünyanın gerçekliğinden ne kadar da kopuk, fantastik… Alemdeki herkes de ahmak, sanki bir tek bunlarda beyin var, zeka var…

Bunlar da çok büyük kazanacaklardı. Siyasi hayatları ve iktidarları uzayacaktı. Maddeten çok büyük parlayacaklardı. Hatta belki de ülkede bir daha seçim olmadan iktidarda kalabileceklerdi. Bu güçle isteseler muhaliflerinin hepsini iki günde ezer geçer ve rejim bile değiştirebilirlerdi. Bizim için de çok sevindirici olacaktı ve dünyanın bilmem kaç ülkesinin üzerine oynadığı terör belası yok olacaktı. Yine, bizim durduğumuz gibi durmadılar, yine kibirli davrandılar, yine güven vermediler, yine herkesten çok bizi yok etmenin planlarını yaptılar. Ahmakça planlarını…

Ziyan oldu yine dünya kadar emek ve zaman… Lakin yine de çok temizlikler oldu, bir sürü baş belası öldü, bütün cihan bizim gücümüz karşısında adeta titredi, lal oldu.

Mehmet Fahri Sertkaya

Bir Yorum Yazın