Eee haydi artık şu parti başlasın?

Bizim kadar güçlü, kararlı, muktedir, mücadeleci olun/durun.

Oyalanmanız için önünüze sürülen meselelerin çoğundan hem de zahmetsizce kurtulmanızı sağladık ve artık sıra şu Çin’e gelmiyor mu?

Zaman Çin’in lehine işliyor.

Bana o kadar kızmışlar, o kadar kızmışlar ki kelimelerin anlatmakta kifayetsiz kalacağı kadar büyük bir metafizik saldırının hedefi oldum.

Dün akşam, gece ve bu gün sabahtan öğleye kadar, bitmek bilmeyen ve çok büyük ve şiddetli çatışmalar yaşandı.

Çok yaklaşık sayı bile henüz belli değil ama yedi milyar cin kabilesinin yok olduğu konuşuluyor. Cinler aleminin nüfusunun yüzde kırk küsurunun yok olduğu konuşuluyor. Benim saçımın bir teline bile zarar gelmedi.

“Yerevan Map. Source: “”Reference Atlas of the World”””

Gizli Ermeni çetesi çok kötü bir halde…

Akademi Dergisinde mevzu bile edilmemelerine takmışlar. Her geçen gün güç kaybettiklerini, itibar kaybettiklerini, sönüp gittiklerini düşünüyorlar ve bir şeyler yapmak zorunda görüyorlar kendilerini…

Şimdi Doğu Perinçek’in soyundaki Ermeni tarafının ağır basarak gizli Ermeni çetesi ve Rusya ile sürekli paslaşıyor olmasının, haddini çok aşacak işlere kalkışmasının gözler önüne serilmesi de gizli Ermeni çetesini zor duruma düşürdü.

Çok kritik bir aşamada olduklarını düşünüyorlar. Şu anda gelişmeleri doğru okuyamazlarsa, hatalı kararlar alırlarsa yok olacaklarını, varlıkta kalamayacaklarını biliyorlar.

En tepe isimlerinden bir ikisi hariç, geriye kalan yüzlercesi bir araya getirilse bir adam etmiyor. Bu kadronun, güçlü birilerinden destek bulmadan bu meselelerin/dengelerin arasından başarılı bir şekilde çıkmaları mümkün görünmüyor.

Ben Tayyip’in yerinde olsaydım, elde bu kadar güçlü kartlar varken, Perinçek ve çetesinden başlar, Kılıçdaroğlu ve çetesinden devam eder, kararlılıkla yukarı doğru gider ve perişan haldeki gizli Ermeni çetesi kendini düzeltmeden haklarından gelirdim.

Her kurumda ve her safhada Tayyip’in ve Ankebut Ağının önüne taş koymaya kalkanlar bunlar.

Gizli Ermeni çetesinin, başka ülkelerdeki Ermeni ve Hristiyan teşkilatlarla kirli bağlantılarını, bunların terör örgütleri ile bağlantılarını öncelikle gözler önüne serdirirdim.

Bu konularda daha az konuşan kişi olur, daha çok Bahçeli ve Soysuz’u konuştururdum ki hem diğer mühim meselelere daha çok vakit ayırmış olurdum hem de Bahçeli ve Soysuz gibilerin halk nezdindeki itibarını da yükseltmiş, düzeltmiş olurdum.

Zaten bu şekilde davrandığımda başa bela olan HDPKK’yi de tamamen ve kolayca yolumdan/önümden alırdım.

“Şimdilik MFS’ye ve ekibine de dokunma. Kendimizi daha fazla belli etmeyelim. Rahatsızlık veren taraf Rusya olsun. Biz arada gözükmeyelim. Dikkatler Rusya’ya yönelsin.” diyen aciz!

Senin ve çetenin, bana ve ekibime dokunmaya gücünüz yetse, böyle konuşur musun? Bir dakika bile bekler misin? Şu çileyi çeker misin? Düştüğünüz hale bakın.

Putin’in gündemi/kararları

1) Ülke savunmasını güçlü tutmak

2) Metafizik sahada korunma sağlamak, ekiplerinin gücünü artırmak

3) Tayyip’in suyuna gitmek, oyalayıp vakit kazanmak

4) Koronayı daha büyük bir kriz haline getirmek, siyasi sahada bu krizi kullanmak, aşısını satmak ve çok para kazanmak

5) Ülkesinin gündemini değiştirmek

6) Ankebut Ağından başka düşman edinmemek

7) Düşmanlarına karşı hukuk ve BM kartlarını kullanmak

8) Mfs’ye karşı yapılacaklarda taşeronları kullanmaktan vaz geçmek

Putin ile Şi sık görüşme yapmıyorlar.


Şi, Putin’e sürekli tehdit altında olduğunu söylüyor. Amerika’nın gizli savaş hazırlığından şüphe duyduğunu söylüyor. “Zaten ordum var. Savaş haline hazır tutacağım.” diyor.

“ABD’ye karşı hukuki zeminde üstünlük sağlayıp yaptırımlarından kaçınmak mümkün değil. Bu iş savaşa gider. Bütün dünya savaşa hazır olduğumuzu bilsin istiyorum.” diyor

“Mfs’ye karşı bir hamlem şimdilik olmayacak. Amerika’yı def ettikten sonra Erdoğan ile anlaşmaya bile varabilirim ama öncelikle Doğu Türkistan konusunu kapatmalı ve oluşturulan algıyı düzeltmeliyim” diyor


“3. Dünya Savaşının başlaması lazım”

Putin, Şi’ye “Olaylar, dengeler hızlı bir şekilde değişiyor. Her şey çok yoğun ve üzerimize oyunlar kuruluyor. Biz bu oyunlarda yapmak istediklerimizden geri durmayacağız ama desteğini görmem lazım.” dedi.

Şi şöyle karşılık verdi:

“Hızlı hamleler yaptı. Aslında olayların bu akışta olacağı belli idi. Geçen sene Çin’e de İran’a da aynı oyunu oynadı. Biz bu yüzden çok sıkıntılı süreç geçirdik. Bir sürü zarara uğradık. İran’ın kara para işleri yavaşladı, milyarlarca dolar kaybettik. Sana da aynı oyunu oynuyor. O zaman da Trump fırsatı kaçırmadı, şimdi de kaçırmayacaklar. Ne yapacaksın, nasıl bir çözüm bulacaksın. Bu işleri yavaştan almak bize gün geçtikçe zarar verecek. 3. Dünya savaşının başlaması lazım. En azından hazırlıklar yapılmalı.”

Ankebut Ağı, dünya üzerindeki bütün basın/medya gücünü net, kararlı ve mücadeleci bir hale en kısa sürede getirmeli.

Tereddütsüz bir şekilde basın/medya savaşına girilmeli ve soluksuz savaşılmalı. Ben, geçen zamanın Rusya ve Çin’in lehine olduğundan hiç şüphe etmiyorum.

Çin’in gerçek piyasa/ekonomi değerlerinin ifşa edilmesi… Halk arasındaki korona virüsü gerçeklerinin ifşa edilmesi… Rusya’nın yaptığı gibi Çin’in de insanlar üzerinden korkunç deneyler yaptığının ifşa edilmesi… Çin’in düşman gördüğü devletlerde/milletlerde ölümcül hastalık yayma planlarının ve hazırlıklarının ifşa edilmesi… Çin’deki insan hakları ihlallerinin ifşa edilmesi… Çin devletinin bazı yasalarının aslında devlet gücüyle kara para işleri yapılmak için hazırlanıp yürürlüğe konduğunun ifşa edilmesi… Çin’in imal edip dünyaya sattığı cep telefonları başta olmak üzere pek çok elektronik cihaza art niyetli izleme, dinleme, takip sistemleri koyduğunun ifşa edilmesi… Çin’in pek çok ülkede sömürgeci faaliyetlerde bulunduğunun ve hükumetlerin üyelerini şantaj, tehdit ve rüşvetle kontrolde tuttuğunun ve Çin’in yaptığı diğer bütün hukuksuzlukların ifşa edilmesi lazım. Çin’in dünyadaki bütün devletlere ve milletlere karşı düşmanlık beslediğinin ve bu düşmanlığı ara ara açıkça yapsa da çoğunlukla sinsice ve kararlılıkla sergilediğinin ifşa edilmesi lazım.

Büyük bir basın/medya kampanyası ile insanlığa Çin’in görünmeyen gerçek yüzünün gösterilmesi ve oluşan baskı ortamından istifade ile hukuki ve askeri müdahalelerin vakit kaybedilmeden yapılması lazım.

Sadece bunları mı konuştular?

Ruslar, diplomaside de ellerinin çok zayıfladığını, eski havalarının kalmadığını her geçen saatte ve her yeni görüşmede iyice anlıyorlar.

Ruslar, bazı diplomatik görüşmelerde muhataplarına “Siz de bizim gibi yalnız kalacaksınız” demeye başladılar.

Mehmet Fahri Sertkaya

Bir Yorum Yazın