Dönmelik / transeksüellik akıl hastalığıdır.

BRAVO RUSYA!

Biz yapsak, içimizdeki İsrail, bizden daha çok Türk gözüken sözde Türk, özde gizli Yahudi güç odakları ve basın “SKANDAL” diye başlıklar atardı Türkiye’de…

Onlarca yıldır Türk milletini de Avrupalılar gibi eşcinsel, luti-ibne, zinakar, veled-i zina, dönme-transeksüel yapmak için harcadıkları çabanın heba oluşu karşısında iyice çirkefleşirdi içimizdeki İsrail…

Rusya “Transeksüellik akıl hastalığıdır.” dedi… “Transeksüeller de diğer akıl hastaları gibi ehliyet alamazlar” diye karara bağladı. İsabet de etti.

Bakalım ülkemizdeki bütün bu manevi ve ahlaki çöküşlerden birinci derecede mes’ul oldukları halde sanki hiç yokmuşlar gibi varlıkları hissedilmeyen yüz küsur bin Diyanet personeli, imamlar, müftüler, akademisyenler ne diyecekler… “Elin Hristiyan Rusya’sı bile vatandaşlarının ruh, akıl ve beden sağlığını korumak için, nesilleri korumak için gayret gösterip farkında olmadan İslami ölçülere ulaşırken, Müslüman ülkesi olduğunu iddia ettiğimiz Türkiye’nin bu halde oluşuna hatta daha da beter edilmek istenmesine bizler karşıyız. Memlekette bu feci gidişe mani olması gereken asıl kişiler biziz. Ve görevimizi de yerine getireceğiz.” diyebilecekler mi? Ya da “Salla başı, al maaşı, al abdesti kıldır namazı, karışma hiçbir şeye, sonra hoop cehenneme, hem de yüzbinlerce kişinin mes’uliyetini de yüklenerek”ayarında yollarına devam edecekler mi?

Gerçi genel evlerden toplanan vergilerle maaşlarının ödenmesine bile ses etmeyen bu koca ordu misali kadrolar, bilmem ki bu yazdıklarımı kale alırlar mı?

Rusya 2013’te “Gelenek dışı yaşam tarzlarının yüceltilmesini” yasa dışı ilan etmişti. Bizde de sözde İslami, özde Siyonist ürünü AKP iktidarı, sözde AB’ye uyum yasaları çerçevesinde zinayı suç olmaktan çıkartmış, eşcinselliği serbest bırakmış, kilise evleri yasal güvence altına almış, domuz etini kasaplık hayvan statüsüne getirmiş ve şu Müslüman milletin dinen ve ahlaken en kısa sürede mahvu perişan olması için elinden gelen her şeyi yapmıştı.

Bu Türkiye’nin, dünyanın dört bir yanında yanan, yıkılan, alt üst olan, depremlerle ve tsunamilerle dümdüz olan bölgelerden aslında hiçbir farkı kalmadı. Oraların yıkılmasına sebep olan her türlü ahlaksızlığı nihayet bu topraklarda da iyice yaygınlaştırdılar da zahiri aklın almadığı bir manevi sebeple ayakta duruyoruz. Lakin bu da bir yere kadar olur. Bir yerden sonra o himmet çekilir ve Türkiye de alt üst olur. İyiler dik durmalı, mücadele etmeli, iyiliği emir edip kötülükten vazgeçirmeli ki en azından umumi/genel bela gelmesin.

Mehmet Fahri Sertkaya

Bir Yorum Yazın