Şu Zonguldaklı Cengiz Çaylı’nın kanalı da yürüyüp gidiyor. Çünkü gizli Ermeni ve Çingene kırması bir soydan geliyor. Annesinin Çingeneliği hala çok baskın ve gözler önünde…
Sistem, Cengiz Çaylı’yı da adamdan saymamızı istiyor. Hiç sansürlemiyor, kısıtlamıyor, aksine destekliyor.

Lafa geldi mi Türk ve Müslüman takılıyor ama Youtube üzerinden yaptığı canlı yayında, milletimize hayvancılığa dair, küçük çiftlikler kurmaya dair bir şeyler anlatırken “Şimdi arkadaşlar, kredi kullanın diyorum kızıyorsunuz. Haram diyorsunuz. Ne var sanki bu krediyi alıyoruz da karıya kıza mı gidiyoruz. Ekmeğimizi kazanmaya bakıyoruz” diye pervasızca cümleler kurabiliyor. Zaten müslüman değil, onun rahatlığıyla hareket ediyor.
Bunun gibi vahim çıkışlarına, yorumlarına rağmen hala varlıkta kalıyor, Youtube’da hep Cengiz ve benzerleri, çiftçilerimizin önüne çıkartılıyor. Annesinin gençlerimizin önüne çıkıyor olması ile en vahim sıkıntılardan birini oluşturuyor.

Ahlak bilmez, utanmaz herif… 60 yaşında Çingene anası, kameralar karşısında en galiz küfürlerle sövüp sayıyor, o anlarda kendisi kahkahalar atıyor ve bu kısımları silmeden paylaşıyor.
Bunlara mı kalmış memlekette hayvancılığı/besiciliği öğretmek. Kimse mi kalmamış seksen milyon insanın arasında ve hala bunlar var ekranlarda?
“Rasyon, rasyon, Rota yem, Rota yem” diye tuturmuş, sanki iksir ilmini bulmuş. Dünyanın her yerinde kolayca bulunabilecek bir yem karması yapmış daha doğrusu yaptırmış, birkaç teknik bilgiyi ezberine almış, bulunmaz Hint kumaşı gibi tavırlarla memleketi turluyor.
Danışmanlık yaptığı, teknik yönlendirme yaptığı çifliklerin neredeyse tamamında zavallı hayvanlar hala dışkılarının içinde duruyorlar, yiyorlar, uyuyorlar. Sonra hangisi hangi hastalığa yakalanınca, Avrupa menşeli hangi ilaç bu hayvanlara dayanacak, onu öğretiyor. CIA/Youtube, bu herifi niye sansürlesin?
İç pazite şu, dış parazite şu, ağzına şu, burnuna şu, gözüne şu, memesine şu, falana şu, filana şu…
İlaç deposu gibi oluyor hayvanlar ve sonra o hayvanların etlerini yiyen insanlar şifa bulmuyor, aksine çeşit çeşit hastalıklara yakalanıyor ve kanser oluyorlar.

Bir an önce hayvanların temiz şartlarda yaşatılması için ve hasta olmamalarını sağlamak için ve ilaçlardan kurtarmak için ve böylelikle insanları da hastalıklardan korumak için yapılması gerekenler, Cengiz gibilerin umurunda bile değil…
Bu şartlarda, neden sansürlesin CIA/Youtube bu kişiyi ve benzerlerini?
Oyalayıp duruyorlar Türk çiftçisini, besicisini bu gibi ahlak, haya, din, utanma bilmez lüzumsuzlarla…
Hep bunu yaptılar zaten… Acılar, çileler, zahmetler, sorunlar iyice artınca, kurtarıcı diye de kendi adamlarını sahaya salıyorlar.
Üç kuruş para kazandırmışlar, her hafta köylü pazarına gidiyor, kameralara konuşa konuşa ve göstere göstere, maddi vaziyeti iyi olmayan pazarcı kadınlara üç kuruş fazla para veriyor. Kadınların yüzleri de herkes tarafından görülüyor.
Sorsanız “Örnek bir tavır sergiliyorum” diyecektir. Nefsini, egosunu, hırsını tatmin ettiğini, belki genç/toy, hayat tecrübesi düşük kardeşlerimiz fark etmiyorlardır ama yaşını almış ve gün görmüş herkes anlıyor.
İyilik yapılacaksa, kameranı kapatırsın, hatta gerekiyorsa aile fertlerini bile yanına almazsın, kimseyi rencide etmezsin ve sağ elin verdiğini, sol el bile bilmez. Zaten verdikleri de paradan sayılmaz.

Sonra bir bakıyorsunuz bu adam, vekillerin, bakanların arasında bulunup durduğunu anlatıyor. Sayısız Türk genci, bu sahada tahsil de yapıyor, mücadele de veriyor ama iki adım yol alamıyor. Bırakıp bu işleri, başka sektörlerde çalışarak geçim temin etmenin derdine düşüyor. Diploması, haricinde yaptığı hususi çalışmaları, araştırmaları, okumakla geçen geceleri gündüzleri, masrafları, çektiği videoları, verdiği türlü emekleri hiç oluyor. Hiçkimseye fayda sağlamıyor. Kendisine bile… Saha, onların tutunamayacağı şartlara çoktan ayarlanmış.
Anlaşdı ki Youtube, bir milletin sadece boş vakitlerini yönlendirmiyor. Teknolojisini, devlet yetkililerini, her iş sektörünü, tıbbı/sağlığı, siyaseti, dini/maneviyatı, ahlak ve namus kabullenişlerini, kılığını/kıyafetini, her şeyini yönlendiriyor.
Sonra, ABD bilmem ne tatbikatı yapmış da 96 saatte Türkiye’yi işgal edecekmiş de neler neler… Bu palavraları anlatarak bu milleti ayrıca oyalayanlar da zaten gizli Ermeniler…
Türkiye zaten kuşatılmış hatta işgal edilmiş vaziyette. Sinsice her şeyimiz ele geçirilmiş. İşte gizli Ermeni Ekrem İmamyan, Avrupadan gelen birkaç etkili ve yetkili siyasetçiyle görüştükten sonra devletin/kamunun toplu taşıma araçlarında bile ibnelik savunuculuğu yaptırıyor. Halkı da bu kitapsızlığa açıkça yönlendiriyor. Mfs’nin, milletimizin ve insanlığın menfaatine olarak estirdiği rüzgarları kırmak, aksi yönde rüzgarlar estirmek istiyor.
Memlekette hangi vahim sorunun arka planını araştırırsanız, karşınıza gizli Ermeniler çıkıyor.
Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi