Titanic isimli gemi aslında buzdağına çarptığı için batmadı. Buzdağına çarpmadan önce geminin su aldığı yarıklar oluşmuştu ve gemi kontrol edilemiyordu. Ayrıca buzdağına doğru başka bir güç tarafından çekiliyordu.
O gemiye griler müdahale ettiler. Titanic’te çok sayıda etkili ve yetkili kişi vardı. Şimdilerde olduğu gibi o zamanlarda da dünya siyasetine yön vermek isteyen griler, Avrupa siyasetinde çok tesirli olan bu kişilerin özellikle birkaçını oyundan böylece düşürmek istediler. Netice elde ettiler. Zaten yolcuların çoğu sarhoştu ama griler ayrıca zihin kontrol teknikleri de uyguladılar.
Titanic projesi daha başından beri bir toplu su-i kast projesi olarak başlatıldı. Bu nedenle geminin kurtarmaya ve insanların kaza anında ve sonrasında hayatta kalmasına yönelik kısımlarına ihtimam gösterilmedi. Personel iyice eğitilmedi. Filikaların nasıl suya indirileceğine ve yolcuların nasıl yönlendirileceğine dair tatbikat bile, yapılacağı açıklanmışken yapılmadı. Filikaların çoğu, alabileceğinin altında yolcu alarak Titanic’ten ayrıldı. Bunlara hep bir plan dairesinde kasten sebep olundu.
Geminin teknik ekibi içerisinde de biyonik robotlar vardı. Geminin enkazı istenilseydi en fazla bir iki sene içinde kesinlikle bulunabilirdi. Devrin şartlarına göre iyi kötü bir inceleme yapılıp raporlar yazılabilirdi. Buna da kasten mani olundu. Aslında geminin enkazı 70 küsur sene sonra değil, hemen bulundu ama açıklanmadı.
Bu gemi battıktan sonra Avrupa ve dünya siyasetinde ve maliyesinde mühim değişiklikler yaşandı. Bu hadisenin gerçek yüzünü tam manasıyla anlatırsam, isimlere ve somut bilgilere temas edersem, İngiliz Kraliyet Ailesi zan edilen o biyonik robotlar grubu insan içine çıkamaz.
Ayrıca bakınız: https://t.me/AkademiDergisi/48464
Mehmet Fahri Sertkaya