Bozuk saat bile günde iki defa doğruyu gösterir.

Bozuk saat bile günde iki defa doğruyu gösterir.

Şu lüzumsuz Cübbeli’nin bu sözlerinde haklılık payı var. Dikkat edilsin, her gün sabah akşam sinsice İslam’a ve Türk tarihine, kültürüne, değerlerine saldıran yüksek sayıdaki sosyal medya hesaplarında ve video kanallarında bu Kuytul ve avenesi el üstünde tutuluyor.

Bunun nedeni ise, söz konusu bu hesapların sahiplerinin Türk rolü oynayan gizli Ermeniler olmaları ve Kuytul’un da Ermeni, Süryani, Arap karışık bir soydan gelip aslında kendisini Ermeni olarak görmesi.

Bahsedilen CHPKK’nin ve PKK’nin de aslında tabanlarının gizli Ermenilerden oluştuğunu cümle alem artık biliyor. Yani meydanda görünen şey aslında bir gizli Ermeni ve gizli Hristiyan dayanışması…

Kuytul’un İran’ın sözde Şii din adamları ile de paslaşmaları var ama onların da aslında Hristiyan Acemler olduklarını bütün dünya artık anladı.

Kuytul el Ezher’de boşuna okumadı. Orası zaten İslam düşmanları için kurtarılmış bölge. Oradan islam alimleri değil, son bir buçuk asırdır birkaç istisna hariç hep İslam düşmanları yetişti. Kuytul’un itikatta/görüşlerinde daldan dala zıplaması ve bir Şii gibi, bir Selefi/Vehhabi gibi durması da bundan… Bunlar kendilerini Müslüman olarak da Türk olarak da görmüyorlar. Böyle olunca ve maksat İslam’a ve Türklere sinsice saldırmak olunca, daldan dala atlamaktan da çekinmiyorlar. Ehl-i sünnet yıkılsın da kim neye inanırsa inansın, umursamıyorlar.

Kuytul’un ve yakınında olan şürekasının kara para işleri de var ve bunları sahadaki herkes biliyor. Böyle olduğu için zaten, her konuşana bir cevap yetiştirmeye çalışan o Kuytul, senelerdir benim karşımda susuyor ve mindere çıkmaktan kaçıyor

Kuytul’un öyle zan edildiği gibi geniş bir kitlesi de yok. Onlara cemaat demek de mümkün değil. Görüldüğü üzere on seneden fazladır sansürlendiğim gibi, Kuytul sansürlenmiyor. Sosyal medyada sesini çıkartabilmesine izin veriliyor. Bütün bunlarda devletler arası ve terör grupları arasındaki planların da payı büyük. Kuytul ve çekirdek ekibi, bazı devletlerin ve terör örgütlerinin kendilerini asla savunmasız bırakmayacakları kanaatine sahip. Onlara sırtlarını dayamış haldeler.

Terör örgütlerine militan temin ederek, terör örgütlerinin istediği şekilde gündem oluşturmaya çalışarak çok paralar kazanan Kuytul’un etrafında/yakınında bulunan çok sayıda kişi, fuhuş ve uyuşturucu dahil türlü kara para işlerinde faaliyet gösteriyorlar. Kuytul’un bunlardan rahatsızlığı olmadı, olmuyor.

Kuytul fitnesi daha fazla büyümeden söndürülüp geçilmeli. Buna direnilecekse ve bu fitne daha da büyütülmek istenecekse, o halde uzandığı yere kadar gidilmeli, herkesin ve her şeyin ifşa olması sağlanmalı. Kara para yönü bir yana ama dinimize/itikadımıza içeriden yapılan bu derece büyük bir saldırıyı asla görmezden gelmeyiz ve karşı durmak için Kuytul’u değil, arkasındaki bütün devletleri ve terör örgütlerini de ezer geçeriz.

Alparslan Kuytul’da görülen şartlara/vaziyete bir misal de Serdar Tuncer…

Sorulsa “Kürdüm” diyecek olan Serdar Tuncer de bir gizli Ermeni ve bağlı olduğu bozuk yol Menzil’de sözde gavslar bile hep gizli Ermeni kişiler/di.

Seneler önce de anlatmıştım ve hala karşıma çıkıp “Sen bunları nasıl söyleyebilirsin” diyen bir kişi de olmadı ki Menzil kara para, sömürü, hırsızlık ve itikadı bozup İslam’ı/Müslümanları yıkma çarkından başka bir şey değil.

Şimdi Serdar Tuncer’e “Bu fotoğrafta görülen halin de nedir? Uçmuşsun ve neyin kafasını yaşıyorsun? Seni uçuran şey elindeki sigara mı yoksa başka bir şeyler midir?” diye sorulsa, uzar gider bu mevzu…

Zaten bunları da sorarım diye senelerdir karşıma çıkamıyorlar. Son birkaç senedir de yavaş yavaş kendilerini geri çekiyorlar.

Mehmet Fahri Sertkaya

Bir Yorum Yazın