Daha önce anlatmıştım…

Türkiye’nin hızlı bir şekilde kuraklığa düçar olmasında da uzaylı faktörü var. Türkiye’nin içilebilir su kaynaklarının çok hızlı bir şekilde azalmasında da suni sebepler var. Su kaynaklarının altındaki toprağın kimyasını değiştirebildiklerini ve suyun toprak tarafından hızla emilebildiğini anlatmıştım. Dev uçan daireler ile barajlara inip her seferinde çok yüksek miktarda içilebilir su kaçırdıklarını anlatmıştım. Maden sularımıza göz diktiklerini ve kaçırıp kendi gezegenlerine götürdüklerini de anlatmıştım.

Konya ve civarında görülen obruklar meselesinin arka planında aslında çok ileri teknoloji ile yapılan bir maden çalışması olduğunu, onbinlerce sene ileri teknoloji ile üretilmiş uzay araçlarının, suyun içinde gider gibi toprağın içinde gittiklerini, toprağın atomlarıyla oynayıp bir manada toprağı yaktıklarını ve hedefledikleri bor madenlerini çıkarttıklarını anlatmıştım.

Hatta bunu anlattıktan sonra bölge insanlarından “Bu anlatılanlar çok mantıklı duruyor. Ben de gece vakti tarlamda şu ışıklar yayan aracın görüntüsünü çekmiştim” diyenler, videoları bize gönderenler de olmuştu.

Son zamanlarda da “Uzaylı insan türlerinin, devletimize-vatanımıza verdiği zararları önlemek için, dünyamızın teknolojisiyle geliştirilmiş ileri seviye lazer silahlarını temin etmeli, yerleştirmeli ve kullanmalıyız. Uçan daireler bu lazer silahları ile çoğunlukla vurulabiliyorlar.” demiştim.

Başımızdaki lüzumsuzlar değil ama başka ülkelerin hükumetleri bu ikazlarımı çoktan dikkate aldılar ve tedbir almakta bütün imkanlarını seferber ettiler, ediyorlar.

Türkiye’nin gücü de insanlarını, topraklarını, içilebilir sularını, denizlerini, yeraltı madenlerini korumaya yeterlidir. Devletimiz de bir an önce konunun üzerine ciddiyetle gitmeli, gerçek uzmanlarla çalışmalı, icap ediyorsa başka devletlerdeki uzman kişileri ülkemize getirmeli ve bu olağanüstü tehlikelere karşı hiç vakit kaybetmeden tedbirler almalıdır.

Söz konusu yeraltı üsleri, sadece oralarda sessizce ve gizlice yaşamak, yeraltındaki madenlerimizi çalmak, deniz sularımızı çalmak için tesis edilmedi.

Bu uzaylı türler, sessizce bir dünya hakimiyeti gerçekleştirmek isteyen türler. Biz dünya insanlarının suretinde imal ettikleri biyonik robotlarla, dünya üzerindeki çok yüksek sayıda kişinin yerlerine geçen ve dünyanın siyasetini, maliyesini, hukukunu, ahlakını, dini yapısını ve her şeyini yönlendiren türler…

Mehmet Fahri Sertkaya

Bir Yorum Yazın