Size ABD’nin gerçek yüzünü biraz da Bob Lazar üzerinden anlatayım…

Bob Lazar 51. bölgede gerçekten çalıştı ve iddia ettiği şeylerin çoğunu gerçekten gördü. İddiasının aksine olarak, aslında Bob Lazar çok ileri seviyede bir fizikçi değil ve yine iddiasının aksine, UFO’lar üzerinde yapılan tersine mühendislik çalışmalarına da katılmadı. Canlı uzaylıları gördü, onlarla konuşmak ve çalışmak istedi ama konuştuğu uzaylıların anlattığı teknik mevzulardan hiçbir şey anlamadı.

Bob Lazar da bir Yahudi, bir Mason ve Ankebut Ağı’nın mensubu. Ayrıca CIA personeli. Bob Lazar da bir proje… 51. Bölgede kendisinden istifade etmek istediler ama çok verimli olamadı. Bir işe yaramayınca “Sen bari çık, konuş” dediler. Bunca yıldır bu görevi yerine getiriyor. İnsanların ABD’yi çok olağanüstü bir devlet gibi görmesi… Akıl almaz teknolojileri ele geçirmiş bir devlet gibi görmesi… Aramızda uçuk bir bilim ve teknoloji farkı bulunan uzaylı insan türleri ile anlaşmış gibi görmesi için oynanan kirli bir oyundu bu ve başrolde Bob Lazar oynadı.

Dün de yazdığım gibi, ABD ve aslında Ankebut Ağı, dünyamızdakinden binlerce sene ileri seviyede bilim ve teknoloji ile üretilmiş sistemleri hazır olarak ele geçirdiği halde bile hala bilim ve teknolojide pek çok dünya devletinden geride…

ABD ve İsrail, yalanlarla, propaganda ve reklamlarla, kara (karalıyor gibi gösterirken devleştiren, korkutan) propagandalarla ve kara paralarla ayakta duran sanal güçler. ABD’nin ve İsrail’in elinden bu kartları alırsanız, geriye bir hiç kalır.

Bu yüzden Netenyahu, Sanhedrin hahamları ile hakkımda konuşurken “İnsanlar üzerinde oluşturduğumuz korkuları, kontrolleri yıkıyor. Bu adam bizim felaketimiz olacak” demek zorunda kalmıştı ve geçmiş paylaşımlarda bunu yazmıştım.

Bazı belgesel yapımcıları Bob Lazar’ı ciddiye almak için öncelikle yalan makinesi testinden geçmesini istediler. Kabul etti ve testlere dahil oldu ama testleri geçemedi. Bu nedenle belgesel yapmaktan vazgeçenler oldu ve isabet etmiş, doğru karar almış oldular.

Yalan makinesi testlerini geçmesine ihtimal yoktu, çünkü çok sayıda doğrunun arasına çok sayıda yalan karıştırarak anlatıyordu.

Aslında 51. Bölgede tutulan uzaylı insanları gördüğü halde, sorulan bir soruya yalanlarla, kasten yanlış yönlendirmelerle şu cevabı vermişti:

“Hayır, uzaylıları görmedim. Sadece bir iki fotoğraf gördüm. Otopsi yapılırken çekilmişlerdi. Bütün vücut kadraja girmemişti ve uzaylının boyu, fiziki yapısı hakkında bir şey de söyleyebilmem mümkün değil. Fotoğrafta bu uzaylıyı karnı açılmış ve bir iç organi çıkartılırken gördüm. Bir başka karede de bu organın içi açılmış halde gördüm”

Bob Lazar, reklam/propaganda maksatlı kullanılırken, gerçekten işe yarar bilgilerin insanlar ve başka devletler tarafından öğrenilmemesi hususuna da hep dikkat ederek konuştu.

Bob Lazar’ın yalanlarından biri de şu…

Bob Lazar mealen şöyle cümleler kurdu: “51. Bölgeye Rus bilim adamları ve yetkilileri de gelirlerdi. Bir gün 51. Bölgede çok büyük bilimsel keşifler yapıldı. Sonra uygulama değişti ve oraya girebilenelr iyice sınırlandırıldı. Rusların da girmesine izin verilmedi.”

  1. Bölgenin tarihi boyunca Ruslar hiçbir zaman resmi ya da gayr-i resmi görevlerle oraya gitmediler. Böyle bir şey hiçbir zaman yaşanmadı. Ruslar da kaza yapmış UFO’lar ve ayrıca hayatta kalmış uzaylı insanlar ele geçirmişti. Tersine mühendislikle çok şeyleri gerçekten çözüp bilim ve teknoloji de hızlı mesafe almışlardı. Fark şu ki ABD gibi reklam yapmak hatta yalanlarla reklam ve propaganda yapmak ihtiyacı duymuyorlardı.

Bob Lazar da Rusların kendilerinden çok ileride olduğunu biliyordu. Böyle konuşuyordu ki insanların zihinlerinde şunlar çakacaktı:

  • Bu ABD uçmuş, Ruslar bile ABD’nin peşinde koşuyor
  • ABD, öyle bir fark atmış ki en büyük rakibi olan Rusları bile takmıyor.
  • Rusların bile peşinde koştuğu ama yanına yanaşamadığı süper teknolojilere sahip oldu. v.s.

Karar konseyden çıktı. Bizde şebeke suyuna virüs katıp hashahane ve ilaç harcamalarının birden büyük oranda artmasını sağlıyorlardı, bu planlarını bozduk ama şimdi ABD’de ise bu yolu tercih ettiler. Dün 13’ler Meclisi ile Şeytan’ın Konseyi ortak oturum yaptı. Detaylarını sonraki paylaşımlarda yazacağım ama para kaynakları kurudu diye isyanlardalar.

Şu meselede ikinci bir hedefleri var. ABD iç muhalefetini meşgul etmek. Son zamanlarda yayınlarımızın tesiri ile ABD iç muhalefetinin de eli epeyi güçlendi. Onlardan sert hamleler almaktan endişe ediyorlar ve onları uğraştıracak, meşgul edecek gündemler/meseleler oluşturmak taktiği sergiliyorlar.

(Kızamık virüsü burun ve boğaz içindeki salgılarda bulunur. Kişi hapşırdığı ya da öksürdüğü zaman mikroplar damlacık ile etrafa yayılır.)

Bob Lazar “Pekiyi, bu UFO’lar ne ile çalışıyor, yakıtı nedir?” sorusuna cevap verirken hep dünyada bulunmayan 115. elementten bahsediyordu. O zamanlar dünyamızda keşfedilmiş 114 element vardı. 30 Aralık 2015’te kimya bilimi periyodik cetvele dört yeni element daha ekledi ve bilinen 118 element oldu.

Bob Lazar, 115. elementin dünyamızda bulunmadığını, başka dünyaların elementi olduğunu ve element sayesinde UFO’ların enerjisinin sağlandığını anlatıyordu. Diğer yüzlercesi gibi bu kısmı da yalan ve çarpıtmaydı. Bunu da kasten yapıyordu. UFO’larda kullanılan elementin, dünyamızda da bulunan bir element olduğunu çözmüşlerdi.

Kendisinden önce iki bilim adamının 51. Bölgede tersine mühendislik çalışması yaptığı… Bu sırada UFO’ların enerjisini nasıl elde ettiğini çözmek isterlerken bir UFO içindeki küçük nükleer reaktörü kaza ile patlattıkları… Bu iki bilim adamının ölmesinden sonra görevin kendisine verildiği şeklindeki iddiası da yalan. Bob Lazar’ın karakter analizi yapıldığında ve hayatı soruşturulduğunda, yalancı, fitneci, övünmeyi seven, zevk ve uçkur peşinde yaşayan, darmadağın ve sözüne hatta yeminine itibar edilmeyecek alçak karakterli biri olduğu görülebiliyor. Herhangi bir adil mahkeme, bu haldeki bir şahsı adil şahit olarak bile kabul etmez, edemez.

Lazar’ın, sözde kaza neticesinde küçük çapta bir atom bombası patlamasına eş değer bir patlama olduğunu söylemesi ve “Gizlice yapılan bir atom bombası denemesi sırasında yaşanan bir patlama denilerek olayın üstü örtülmüştü” cümlesi, kahkahalar ile gülünüp geçilecek kadar basit ve desteksiz yalanlar… Öyle bir tesiste küçük bir nükleer patlama bile büyük can ve mal kaybına sebep olur. UFO’lardaki nükleer kısmın fiziki boyut olarak küçük olsalar da muazzam bir enerji sağlayabilecek kadar büyük güçte olduğu da gözler önünde…

Ayrıca öyle bir üsde, hiç kimse öyle bir reaktörü incelemez. En azından, patlama ihtimaline karşı her türlü tedbiri almadan orada incelemezler. Bob Lazar, bu gibi uydurmaları ilköğretim öğrencilerine anlatsa, çok faydalı olur, detaylara ve gerçekçiliğe takılmazlar, yine de ufuk açıcı gelir. Neyin doğru, neyin yalan olduğunu yaşları, bilgileri arttıkça zaten öğrenirler. Lakin bunca uzman profesör ve bunca dikkatli basın/medya mensubu neden Bob Lazar’a gereken karşılığı vermedi, asıl soru bu… Bob Lazar’ı kimse bozmadı, çünkü Ankebut Ağı’nın mensubu olduğunu biliyorlardı.

Bir Ankebut Ağı projesi olan Bob Lazar’ın, ABD’yi olağanüstü bir süper güç olarak göstermek için oyun oynarken söylediği ve bazı gerçeklerle süslenmiş yalanlarını şuradan izleyebilrsiniz.

https://ok.ru/video/1471682054798

Mehmet Fahri Sertkaya

Bir Yorum Yazın