Bizden binlerce sene daha ileri teknolojiye sahipler, aklımızın idrakinden aciz kaldığı uzay araçları ile kim bilir nerelerden dünyamıza kadar geliyorlar. Lakin en ufak bir rahatsızlık vermiyorlar. Kimsenin canına ya da malına dokunmuyorlar. Savaş uçakları tarafından vurulmak istenseler bile kolay kolay karşılık vermiyorlar. Hatta bazen, dünyamıza düşmekte olan meteorları havada parçalarken kameralara yakalanıyorlar.
İnsanlarımızı kaçırsalar bile asla öldürmüyorlar ya da sakat bırakmıyorlar. Bir süre üzerlerinde incelemeler yaptıktan sonra mutlaka geri getiriyorlar. Şu anda dünyanın çeşitli ülkelerinde, çok farklı inançlara sahip çok sayıda saygın bilim adamı ortak bir söylem ile “Dünya dışı canlılar bize dostça yaklaşıyorlar.” ifadesini kullanmaya mecbur kalmış durumdalar. Kanada eski savunma bakanı Paul Hellyer ve Bulgaristan uzay bilimleri uzmanı ve kurum yetkilisi bunlardan sadece ikisi…
Birkaç ay önce, NASA için çalışan bilim adamı Shawn Domagal-Goldman “Küresel ısınma böyle devam ederse, çok yakında dünyamızı korumak isteyen uzaylılar dünyamıza müdahale edecekler.” şeklinde bir ifadeyi herkesin duyabileceği şekilde dillendirmek ve kamuoyu oluşturmak zorunluluğu gördü.
“Dünya insanlığı bu gerçeği duymaya hazır değil”miş…
Neden böyle olduğu, neden dünya dışı varlıkların art niyetli olmadıkları, neden bize zarar vermedikleri gibi bir de dünyamızı neden korumaya çalıştıkları hususunda, ülkemizde kendisini bu konularda söz sahibi olarak tanıtmayı başarmış bazı şahısların komik açıklamaları mevcut; “Dünya insanlığı bu gerçeği duymaya hazır değil”miş…
En az yüz senedir dünyamızda UFO’lar ve uzaylılar konusu tartışılıyor. Pek çok UFO kazası oldu. Kaza yapmış bu UFO’ları ve uzaylıları gözleri ile gören çok sayıda halktan insan, güvenlik görevlisi, asker, subay ve gazeteciler oldu. Bu olayları ertesi gün manşetlere taşıyan gazeteler oldu. Onlarca sene sonra bu asker ve sivil şahitlerin bir kısmı, her şeyleri net olarak medyaya anlattılar, itiraf ettiler. Yaklaşık bir asırdır bu konular hiç gündemden düşmedi. En az yüz senedir dünyamızı ziyaret eden bu varlıklar, yer altlarında devasa tesisler kurana kadar, dünyamızı meteorlardan koruyana kadar, dünyanın her bir karışını inceleyip araştırırken gizlenmeye çabalayana kadar, kendi varlıklarını zamanla kabul ettirmek için bir şeyler yapsalardı ya?
Kaç yüz sene daha bekleyecekler? Bizim madenlerimizi, zenginliklerimizi de sömürmeyecekler ise, bizden güçsüz de değiller ve hatta tarifsiz bir üstünlüğe sahipler ise, bir asırdır, sürekli bir gayret ve emek ile kendilerini neden gizlesinler? “Akıl hastası uzaylılar” kavramını mı üretmek gerekiyor bu durumda?
(Resim: Sabetaycı gizli Yahudi Cansu Canan Özgen ile Sabetaycı gizli Yahudi Haktan Akdoğan, Sabetaycı gizli Yahudi çete lideri Turgay Ciner’e ait olan Haber Türk kanalında, uzaylılar konusundan söze girip bilimsellik kılıfı giydirerek sözü New Age tarikatlarının ve Kabala’nın sapıklıklarına sinsi sinsi getirdikleri bir canlı yayında görülüyorlar.)

Bakın şu hadis-i şerif, dünyamızın, dini anlamda bütün evrenin/kainatın merkezi olduğunu gözler önüne seriyor. Bunca farklı farklı uzaylı insan türleri de bu dini gerçeklerden haberdar oldukları ve Müslüman oldukları için bizim dünyamıza zarar vermiyorlar. Hatta gayr-i müslim diğer uzaylı insan türlerinin saldırılarından koruyorlar. Belki de yapay olduğunu tartıştığımız dünyamızın uydusu Ay, bu amaçla sonradan dünyamızın yörüngesine yerleştirilmiş bir uzay aracı:
“Göklerin efendisi, içinde arş olan(yedi kat semanın iki kat daha üzerindeki) göktür(ki yedi kat semanın üzerinde toplamda beş kat daha gök tabakası vardır). Yerlerin efendisi de bizim üzerinde bulunduğumuz (dünyamızın) yeryüzüdür”
[ibn-i Abbas, Suyûtî, el-Dürr, VI/239.]

Hemen akla “Bunlar müslümanlar ise, neden dünyamızdaki Müslümanlara yardımcı olmuyorlar?” sorusu geliyor. Çok yakında bütün dünya bu gerçekten haberdar olacak ki pek çok uzaylı müslüman insan türü, bizim dünyamızdaki Müslümanların önde gelen din alimleri ile en az yarım asırdır iletişim halindeler. Lakin, yine dini bir kaide/kural gereği, onların bizim dünyamızdaki Müslümanlara yardımcı olmaları yasak. Çünkü bu durum, dünyamızdaki biz Müslümanların imtihanını bozacak, çabalayıp gayret etmeden her şey çok güzel olacak ve kimse imtihan olmamış ve derece kazanmamış olacak. Böyle olacaksa da insanın cennetten dünyaya gönderilmiş olmasının bir anlamı kalır mı?
| Mehmet Fahri Sertkaya | http://www.SpaceExplorer.TV