Bermuda Şeytan Üçgeni denilen alanın altında, uzaylı bir başka insan türüne ait gizli yeraltı üssü var.
Bu insanlar, en az altı asırdır oradalar ama daha fazlası da olabilir. Rahatsız edilmek istemiyorlar. Dünya insanlığının o bölgede fazlaca bulunmasını istemiyorlar. Bu sebeple, kendilerine zararı olmadığını düşündükleri/bildikleri yüzlerce gemiyi ve uçağı da batırdılar/düşürdüler.

Açıp gözlerimle okumadım ama ciddiye alınacak bazı kaynakların aktardğına göre Kristof Kolomb bile bu bölgeden bahsederken, buranın tuhaf olduğuna, burada akşamları ışıklar saçan acayip şeylerin denizin üstünde uçuştuğuna dair cümleler yazmış.
Şunu kesinlik derecesinde doğrulayabildim ki pek çok devletin uzaydaki uyduları, Bermuda Şeytan Üçgeni denilen bu alanın üzerinde akşamları/geceleri ışıklar saçarak uçuşan UFO’ları görüntülemişler.
Şu kadar gelişmiş teknolojimize rağmen Bermuda Şeytan Üçgeni denilen alanda batırılan/düşürülen gemilerin ve uçakların çoğunun enkazını bulamıyoruz, çünkü bunlar bizden binlerce sene ileri teknolojiye sahip bir uzaylı insan türü tarafından çok ileri tekniklerle düşürülüyor ve yok ediliyor.
“Şeytan Üçgeni”
Atlantik Okyanusunda, Florida yakınlarındaki Bermuda Şeytan Üçgeni’ne bazı zamanlar daha çok “Şeytan üçgeni” dendi. Öylesine tertemiz bir denizde, karanın o kadar yakınında, asırlar boyunca yüzlerce büyük gemi ve uçak bir anda yok oldu ve nasıl oldu da bunca devlet, bunca gelişmiş teknolojilere rağmen bunun sebebini günümüzde bile hala çözemedi?
Böyle bir ihtimal yok. Çoktan çözdüler ama anlatmıyorlar. Çünkü uzaylıların varlığını, bizden binlerce hatta bazıları on binlerce sene önde olan bu uzaylıların da akıl ve irade sahibi insanlar olduklarını, bazılarının müslim, bazılarının gayr-i müslim olduklarını dünya insanlığına anlatmak zorunda kalacaklardı. Bu da dünyamızdaki planlarını bozacaktı. Hususiyle Ankebut Ağı dünyanın tamamına hakim tek bir Yahudi krallığı kurmak istiyorken, bu gerçeği anlatamazdı, anlattıramazdı. Bu yüzden NASA’dakiler onlarca yıldır yalanlar anlatıyorlar.
Rusya ve birkaç başka ülke daha sarsıcı gerçeklerin dünya insanlığı tarafından bilinmesi gerektiğine karar verdiği için ve baskı altında kaldığı için NASA, 50 yıl incelediği Mars’ta sıvı su buldu. Onu da inanırsanız eğer, aslında bir müzik sanatçısı olup hobi olarak uzayla ilgilenen bir gencin dikkati ve NASA’yı ikaz etmesi sayesinde buldu. Sözde bu genç NASA’nın çektiği ve herkese açık şekilde yayınladığı Mars görüntülerini incelerken sıvı suyu fark etti. Aslında NASA Mars dedikleri Merih’te de insanlar ve İslam olduğunu gizlemek istedi. Üstelik bu Müslüman insanlar, bizden binlerce sene ileri bilim ve teknoloji seviyesine İslam’a tam tabi olarak ulaşmışlardı ve NASA’yı da yöneten konseyler, bu gibi sarsıcı gerçekleri öğrenmişti.
Haydi uyanın, dünyada sizin zan ettiğinizden çok farklı şeyler yaşandı, yaşanıyor. Hala geç kalmadınız ve oyunları bozabilirsiniz.
Biz yıllardır anlattık ve birçokları dünyamızda on binlerce sene önce, şimdi Merihlilerin elindekinden daha yüksek bilim ve teknoloji olduğunu ve sonra bir anda bilim ve teknolojinin kaldırıldığını da kabullendi. Çünkü bu iddialarımızı ispat eden binlerce, evet binlerce somut bulgu var.

Bu üçgen içinde kalan alanda, okyanus sularının altında, dünyanın bütün okyanusları değerlendirildiğinde, bilinen en derin noktarlardan bir kaçı var.
6-7 asır önce gezegenimize sessizce ve gizlice gelen bir başka uzaylı insan türü, dünyamızın devletlerine, milletlerine, olaylarına olabildiğince karışmamış ve dünya üzerinde görünmeden yaşamanın bir yolu olarak okyanusların en derin yerlerinden bir kaçının bulunduğu bu alanın altına gizli yeraltı üssü kurmuş. İşte bir türlü bitmeyen Bermuda Şeytan Üçgeni tartışmalarının arkasındaki gerçek bu…
Aslında bu gerçeği pek çok belgesel yapımcısı bile biliyor ama kesin gerçekleri bildikleri halde dünyaya masallar anlatıyorlar. Mesela Siyonistlerin National Geographic kanalı… Bu kanalın belgesellerinin tamamı yalanlarla, aldatmalarla, insanlığı Siyonizmin menfaatine uygun şekilde yönlendirmelerle doludur. Çok bilimsel, akılcı, mantıklı imişler görüntüsü oluşturup bu aldatmacanın arasında sürekli mevzuları çarpıtıyorlar. Yıllar boyunca pek çok meselede Nat Geo’nun ismini anıp nasıl aldatıcılık yaptığını izah etmiştim.
Asırlardır bu üçgen içinde kalan bölgede tuhaf hadiseler yaşanıyor ama sadece son 35 yılda Bermuda Şeytan Üçgeni denilen bu bölgede 700 kadar tekne ve gemi, 120 kadar uçak anlaşılamaz şekilde kayboldu.
Asırlardır ya da son 35 senedir bu bölgede toplamda kaç insanın canından olduğu asla bilinemeyecek.
En enteresan olanı ise bu gemilerin ve uçakların nerede ise hepsinin, iyi hava şartlarında, herhangi bir arıza ya da sorun bildirmeden ve bir anda ortadan kaybolmuş olması… Sonrasında çoğunun enkazının bile bulunamayışı ve hadiselerin neredeyse hiçbirinde ceset bulunamayışı…
Elektronik sis
Bermuda Şeytan Üçgeni isimli bölgede, deniz suyunun altında yeraltı üssü kuran uzaylı insan türü, bizden binlerce sene ileri bilim ve teknoloji seviyesinde olan kendi gezegenlerinde sahip oldukları bazı savunma ve taarruz tekniklerini bizim gezegenimizde de kullanıyor.
Kullandıkları teknolojiye benzer teknolojilere son yarım asırdır biz de ulaştık ama onlarla aramızda hala uçurum var. Kullandıkları tekniklerin başında elektromanyetik silahlar, zihin kontrol silahları, gelişmiş lazer teknolojileri geliyor. Belirli bir alan içinde yapay hortumlar, fırtınalar ve yapay dev dalgalar da oluşturabiliyorlar.
Bu çeşit saldırılarla, henüz tam olarak yorumlayamadığımız hadiselerin yaşanmasına sebep oluyorlar. Hatta yaşanan bazı şeyleri, sağ kurtulmuş birkaç kişi de tam olarak yorumlayamayınca, zamanda bir kırılma olduğunu düşünmeye başlamışlar. Oysa bu insanlar, içinde bulundukları uçak ve gemilerle birlikte, hiç halat/zincir ya da benzeri bir şey kullanılmadan ve sadece ışık enerjisi kullanılarak UFO’lara çekiliyorlar. Bunlardan bazıları öldürülmek istenmeyince, gidecekleri bölgeye normalde gidemeyecekleri hızda götürülüyorlar ve arada geçen sürede ne yaptıklarını tam olarak bilemiyorlar. Bir sisle boğuştuklarını düşünüyorlar, çünkü zihin kontrolüne tabi tutuluyorlar.
Bazıları da gerçekten elektronik sis denebilecek bir teknikle saldırıya uğruyorlar. Bazı gemiler, güzel havada bir anda karşılarına çıkan onlarca metrelik dev dalgaların çarpması ile alabora oluyorlar. Bermuda Şeytan Üçgeni’nde bir ya da birkaç tuhaf şey yaşanmadı, yaşanmıyor. Onlarca sarsıcı/tuhaf şey yaşandı, yaşanıyor.
Bermuda Şeytan Üçgeninde düşen uçaklar, son derece enteresan şekilde düşüyorlar. Motorları durmuyor ama pilot hakimiyeti/kontrolü kaybediyor. Uçaklar sığ ve karaya çok yakın sulara düşse bile pilotların ya da yolculardan hiçbirinin cesetleri bulunamıyor.
Mehmet Fahri Sertkaya