Etiket arşivi: Hz.Adem'den Öncesi

Efsane mi, gerçek mi? | Geçmişte dev insanlar yaşadı mı? Sosyal medyada fotoğrafları dolaşan dev insan iskeletleri gerçek mi?

Hud suresinin 44. ayetinin tefsirinde şu haber nakledilir:

Rivayete göre, Avc bin Unuk isimli devden başka, gemiye binemeyen herkes Nuh tufanında boğuldu. Bu dev, çok uzundu. Tufanda su ancak beline ulaşabildi.

Bundan dolayı tufanda bu dev ölmedi. Boğulmamasının bir sebebi de şudur ki, Nuh peygambere (a.s.) gemi yapımı için Hint ardıcı ağacının kerestesini Şam’dan bu dev getirmişti. Gemi yapımında Hz. Nuh’a yardımcı olduğu için Allah onu kurtardı . (1)

Masallara konu olacak çapta tarif ve tasvir edilen Avc bin Unuk’la ilgili haberler İsrailiyattan olduğu gibi Kur’an’ın nassına da aykırıdır. Nuh(as)’un oğlu ölür de, Avc b. Unuk nasıl ölmez. Üstelik Nuh(as): “Rabbim! Yeryüzünde hiçbir inkarcıyı bırakma”(2) diye dua etmiş, bunun üzerine Cenab-ı Allah da: “Hepsini helak ettik” buyurmuştur (3).
Bazı muteber alimlerin, müfessirlerin (tefsir alimlerinin) de, bazı ince meselelerde aldanmış ve isabet edememiş olması mümkündür. Böyle haller, onların itibarına gölge düşürmez. Bu dünyada peygamberler dahi hatadan korunmuş değildir. Günahtan korunmuştur. Günah derecesinde olmayan hatalar ki bunların genel adı zelledir, ismet (masumiyet) sıfatına sahip peygamberlerde bile görülmüştür.
Nuh aleyhisselamın hayatına dair anlatılan ve ne yazık ki yer yer muteber kaynaklara da geçmiş bazı bilgiler, gerçek değildir. Yıllardır yazılarımı takip edenler bilirler ki, sadece Nuh tufanı ve devler konusu değil, pek çok mühim meselede, pek çok muteber esere, gerçek dışı bilgiler karışmıştır.
Böyle bir dev yaşamamıştır. Bu devin kendisi de, geçmişi/ailesi/soyu/kavmi de yoktur. Neslinin devamı, eşi, çocukları, torunları da yoktur. Allah teala dilerse elbette bir anne ve baba olmadan da bir dev insan yaratabilir. Lakin bu sünnetullaha yani Allah tealanın adetine aykırıdır. İsa aleyhisselamı bile babasız olarak, sadece bir anneyi vesile ederek ve o anne hiçbir erkek ile yakınlaşmadığı halde yaratmıştır ama Adem babamız ile Havva validemiz dışında, insan türünden hiç kimseyi annesiz ve babasız yaratmamıştır. Böyle yaratmayı murat etmemiştir.

Eskiden beri muteber alimler bile, Adem’den önce başka ademler yaratıldığını, onların kıyametlerinin kopup devirlerinin bittiğini, bizden önceki Adem neslinin kıyametinin kopmasından bize kadar geçen sürede dünyamızda cinlerin yaşadığını, bunlara cin oğulları ya da can oğulları denildiğini, bizim Ademimizin ise altıncı Adem olduğunu ya da alimlerden bazıları da bizden önce altı kere kıyamet koptuğunu ve bizlerin yedinci olduğunu anlattılar. Bu hususta çok derin ilmi münazaralar da her dönemde hep oldu. Günümüzde de oluyor.

Ama günümüzde bu tartışmalara çok daha ciddi yaklaşıp, çok daha net değerlendirmeler yapmak mümkün oluyor. Çünkü günümüz bilimi, daha önceki ademlerin dönemine ait izler, bilgiler bile buldu. Evet, evet… İlk defa duyanların epeyi şaşıracağı bir iddia olabilir ama bu gibi bulgular bulundu.

Bizim Ademimizden bu yana geçen süre çok çok abartılsa bile 40-50 bin yıl olmalıdır. Hadi uçuk bir abartı yapalım da beş yüz bin yıl diyelim. Ama 150 milyon yıllık insan parmağı, eli, ayak izi bulundu ve fiziki özellikler aynı bizim gibi…

Bunları uzun yıllardır kaynakları ile sayfa, site ve bloglarımda paylaştım ki, 500 milyon yıl önce özenle ve yüksek teknoloji ile üretilmiş el aletleri bulundu. Hatta milyarlaca yıl önce nanoteknoloji ile üretilmiş enteresan ve halen günümüz bilim ve teknolojisi ile bile sırrını çözemediğimiz şeyler bulundu da, bunların hepsi kesinleşti ve bilim dünyası hayretler içine düştü de, geçmişte hatta daha önceki ademler döneminde bile, dev insanlar yaşadığına dair herhangi bir bulgu, iz, işaret bulunamadı.

Düşünün, 66 milyon yıl önce soyları tükenen dinozorlardan kaç tanesinin kalıntıları bulundu, halen yenileri de bulunuyor ve dinozorlar hakkında ciddi bilgi elde edildi de, yaşadıkları iddia edilen bir tek dev insanın bile izine rastlanamaz mı? Üstelik bulunan bunca mağara, elle çizilmiş resimler, taşlara işlenmiş bilgiler, tapınaklar, toplu mezarlar, şehir kalıntıları hatta deniz canlılarının kalıntıları ve daha neler neler var da, hiçbir bulguda dev insanlara dair bir bilgi kırıntısı yok. Efsaneler hariç…


Pekiyi de bu devler yaşadı ise, hiç mi yatmadılar, yemediler, uyumadılar, giyinmediler, su içmediler? Hiç mi eşyaları olmadı? Oldu da bu kadar şey bulunuyor da, neden hiç kimse bu derece dev insanların eşyalarından bir tane bile bulamadı? Dünyanın içindeki, yerin çok çok altındaki suların bile, bu suların miktarının ne kadar olduğunun bile bilimsel çalışmaları yapıldı da, yer yüzünde kaç tane büyük yer altı mağarası varsa uzaydan özel ışınlar ile çekilip tespit edildi de, neler neler başarıldı da, bir tane, sadece bir tane dev insan fosili, ya da sadece eli, kolu, ayağı, kafatası bulunamaz mı?
Daha önce uzun uzun yazmıştım, tekrara ihtiyaç yok. Geçmişte dev insanlar yaşamadı. Sosyal medyada dolaşan binlerce resmin hepsi fotomontaj. Bu montajları ilk önce, foto montaj yarışmasına katılan birkaç genç, hiçbir art niyet olmadan yaptı. Bunların tek hedefi kabiliyetlerini göstermekti. Yarışmayı kazanmaktı. Bu kişilerin kimlikleri de gizli değil. Daha sonra bazı televizyon kanallarına çıkarak ya da bazılarına yazılı bilgi sunumu yaparak, vaziyeti izah ettiler, insanların aldanmasına ve kendilerinin de bir tehlike altında kalmasına mani olmak istediler. Türkiye’de bile bir televizyon kanalı, bu gerçeği bütün yönleri ile ele alıp, ispatları ile anlattı.
Lakin bu montaj fotoğrafların çokça ilgi görmesinin ve tartışılmasının ardından, bazı art niyetli foto montajcılar bu fikri, normal iskeletler ile normal insanların boyutlarını değiştirerek montajlama fikrini, içlerindeki alaycı ve nefsani yönü yansıtmanın bir aracına dönüştürdüler. Çirkin niyetlerle, zevk alarak çok yüksek sayıda benzeri montaj fotolar ürettiler/üretiyorlar. Dünya üzerinde milyonlarca foto montaj bilgisine sahip insan var. Bu resimlerin hepsi her yerde dolanıyor da, bir tekinin altında bile “Şurada bulundu, şu buldu, şu kurum olaya müdahale etti, karbon testi yapıldı, şu kadar bin yaşında, şimdi bu iskelet şurada v.s.” diye bir ifade yok.

Bazıları ise çok basit yapılmış montajlar. Montaj olduklarını anlamak için bu sahada uzman olmaya bile gerek yok. Dikkatle bakınca tutarsızlıklar görülebiliyor ve montaj oldukları meydana çıkıyor. Bir bakıyorsunuz, fotoğraftaki şahsın elinde kürek var ama sadece sapı var. Kürek kısmı yok. Bir bakıyorsunuz fotoğraftaki kişi kafa tasına çekiçle müdahale ediyor. Üzerine basıyor. Oysa öyle bir bulgu, gerçekten bulunmuş olsa, orada, bulgunun o kadar yakınında, sadece çok özel eğitim almış arkeologları, ellerinde çok hassas ve küçük aletler ile görebilirsiniz.
İnanmayın, aldanmayın, geçmişte dev insanlar yaşamadı. Nuh aleyhisselamın gemisi tahtadan da değildi. O zamanda, şu zamanda olduğundan bile çok ama çok ileri bilim ve teknoloji vardı. Yuşa aleyhisselam da dev değildi. O uzun mezarı da gerçek değil. Bütün bunların dini ve bilimsel ispatları  www.SpaceExplorer.TV ‘de… Sitemizi bir bütün olarak incelediğinizde, meseleleri çok daha iyi kavrayabileceksiniz. 
Mehmet Fahri Sertkaya
1. Hazin Tefsiri, II, 334.2. Nuh Suresi, 59.3. Enbiya Suresi, 77.

Dikkatle bakın!
Sağ üst kısımdaki adamın elindeki küreğin, tam da kafatasına yakın olan kısmını görebiliyor musunuz? 

Ve küreğini o şekilde tutacağı yer mi orası?
Nerede o şekilde kürekle tutulup atılan kumlar/topraklar? Böyle bir görüntü gerçek olsa, orada elinde kürek ameleler değil, elinde küçücük fırça ve aletler ile arkeologlar olur.
Aslında bu bir furya… Önce bir kişi, Photoshop yarışmasında ilgi çekici bir konu bulup birinci olmak için yaptı bunu. Sonra da itiraf etti ve “Benim bir art niyetim yoktu. Kimseyi kandırmayı düşünmedim.” dedi. Ama sonra bu bir çığır haline geldi. Biraz montaj yapabilen grafikerler, yüzlerce binlerce montaj fotolar hazırladılar. Şimdi bunlar her yerde gerçek zan edilerek paylaşılıyor. 
Geçmişte yaşayan ümmetlerin insanları da bizler gibiydiler. Dünyamızda hiçbir zaman dev insanlar yaşamadı. 

Hemen aşağıdaki bağlantıya tıklayınız!