Zamanı geldi

Sınırlarımızda içeri doğru atılan füzeleri/roketleri Tayyip’in ve çetesinin oralardaki teröristleri atıyorlar. Onları MİT, CIA, MI6, MOSSAD ortak şekilde organize ve sevk ediyorlar. Ankara hükumeti, daha önce de batıdan ve İsrail’den aldığı talimatlarla bu gibi adilikleri, ihanetleri yapmıştı. Şimdi yeniden yapıyor.

Hatta daha önce, sınır dışından atıldığı iddia edilen roketlerin menzilinin o kadar olmadığı ve bölgedeki askeri üssümüzden sivil vatandaşlarımızın üzerine atıldığı, roketlerin askeri üs yönünden geldiğini vatandaşlarımızın gördüğü, doğruladığı ispat edilmişti. Buna rağmen bile gereken soruşturmalar ve yargılamalar yapılmamıştı. Gizli Hristiyan ve batı casusu Hakan Fidan’ın gizlice yapılan ses kaydı gerçekti, montaj değildi. 17/25 Aralık sürecindeki bu gibi kayıtların gerçek oldukları türlü türlü ispat edildi. O hain Hakan Fidan “Geçiririm üç beş adamı sınırdan öteye, attırırım bu tarafa doğru birkaç roket. Bundan kolay ne var” mealinde gerçekten konuştu. O güne kadar ihanetleri bitmek bilmemişti, o günden beri de ihanetleri hız kesmedi, devam ediyor. Binbir türlü yalanları, iftiraları, mahkemelere müdahaleleri, cinayetleri, katliamları, teröristlerle ortaklıkları, kara paracılıkları, ihanetleri, peşkeşleri somut şekilde meydanda olan hain bir güruh, şimdi güya teröre karşı askeri operasyon yapacakmış.

TBMM bile hala tıka basa gizli Ermeni ve gizli Yahudi teröristlerle doluyken, onlara bile müdahale edilmemişken, Türkiye içindeki on binlerce terörist hala devlet kurumlarında sözde memurken, amirken… Güya terörü bitirmek için Suriye’ye askeri operasyon yapılacakmış. Suriye’yi teröristlerle dolduranlar zaten AKPKK, ABD, İsrail, İngiltere ve bilinen diğer müttefikleri… Şimdi sözde terör karşıtı operasyonu isteyenler de bunlar. Hala emirlerindeki teröristlere attırdıkları roketlerle topraklarımızı, insanlarımızı hedef almakta olanlar da bunlar. Çok sayıda terörist taraf/örgüt de bu danışıklı dövüşün içinde…

Ankara hükumetinin somut/görülür şekilde de devrilmesinin ve yardım/yataklık yapan kişilerle, kesimlerle birlikte yargılanmasının, TBMM’nin tamamen kapatılmasının, sözde vekillerin tamamının toplanıp alınmasının zamanı geldi. Hiç kimse uyumayacak. Bu çatışma yükselecek, üzerimize düşenleri yapacağız, bu paralel devleti çökerteceğiz.

Resmi kurum ve kuruluşların başına konulmuş hainlerin haince emirlerine itaat edilmeyecek. Genel kurmay kadrosunun emirlerine de itaat edilmeyecek. Aynı paralel devletin mensupları olan hakim ve savcıların emirlerine ve kararlarına da itaat edilmeyecek. Ordu hatta devlet otoritesi açıkça ikiye bölünecek olsa bile asla itaat edilmeyecek. Silahlı iç çatışmalardan kaçınılmayacak. Zaten bu duruşumuz dünya siyasetini/dengelerini açıkça ikiye bölecek. Hemen sonrasında zaten ne ABD, ne İngiltere, ne AB, ne İsrail kalacak… Sona geldik, Türk asrı değil, Türk çağı olacak. Numaradan Türklük değil, hakiki Türklük ve Müslümanlık olacak.

Bütün vatanseverlere ölmeyi değil, öldürmeyi emir ediyorum. Yapılacak daha çok hizmetlerimiz, mücadelelerimiz olacak. Dünyanın her yerine aydınlığı, kurtuluşu, adaleti, ahlakı, huzuru, insan haklarını götüreceğiz. Çok büyük hadiseler daha yeni başlıyor. Bizden kimse ölmeyecek, tuzağa çekilmeyecek, ihanetlere kurban olmayacak. Gerekli her durumda her vatansever tereddüt etmeden tetiğini çekecek, çektirecek. Önce kendi emniyetini ve emrindeki gerçek Türklerin, vatanına ihanet etmeyen askerlerin ve memurların emniyetini sağlayacak. Hain hangi makamda ve rütbede olursa olsun yok edilmekten çekinilmeyecek.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

Bir Yorum Yazın