Sabahtan bir saat öncesine kadar metafizik cephede pek kalabalık yoktu. Bu süre zarfında 470 den fazla medyum çarptık ve bunların 80’den fazlası öldü. Çarpılanlar arasında saatler geçtikte ölecek olanlar da var.
Bunlardan ayrı olarak son bir saatte 350’den fazla medyum çarptık ve bunların 92’si öldü.
(Çok yaklaşık rakamlar, kesinleştirilemeyenler var. Ölü sayısının ilerleyen saatlerde daha da yükseleceği de kesin.)
Bizimle çatışıp da ölen büyücülerin ve medyumların çoğu, çeşitli zahiri sebeplerle ölmüş gibi görünüyorlar.
Medyumlar, geçinmek için çalıştıkları işlerine devam ederken, el aletleri kullanırken, trafikte aracıyla seyir ederken, yemek yerken ve günlük faaliyetlerini yerine getirirken beyinden beyine saldırı yapmaya devam ediyorlar. O anlarda öldürücü bir karşı metafizik darbe aldıklarında trafik kazası yaşamış gibi, elindeki/önündeki aletle kaza yaşamış gibi, bir şey yerken boğazında kalmış gibi bir görüntü ile ölüyorlar.
Bazısı da oturduğu yerde kalp krizi ya da beyin kanaması geçirmiş gibi ölüyorlar. Bazısı ise öldürücü metafizik darbeleri almaya başladığında dayanılmaz acılar çekiyorlar, kontrollerini kaybedip banyoda yada tuvalette düşüp kafalarını vuruyorlar. Bazıları ise yüksek katlarda, teraslarda, balkonlarda iken düşüyorlar.
Dünyanın her hangi bir yerindeki bir büyücüyü, evinde ya da iş yerinde öldürsek, cinler onları çoğunlukla o halde bırakmıyorlar. Önünde ve etrafında büyü yapmakta kullandığı neler varsa onları da yakıyorlar ve etrafında yangın da çıkartıyorlar. O kişi yangında ölmüş gibi, dumandan boğulmuş da ölmüş gibi bir hale getiriliyor.
Gözle görünür bir sebep olmadan olduğu yere yığılıp ölenlerden bazılarına yapılan otopsilerde, vücutlarındaki kasılmalara, damarlarına ve sinir sistemine bakarak elektriğe çarpılarak öldükleri teşhisi konuluyor.
Ölen çok sayıda medyumun ve büyücünün cesetlerini ise, o çatışmada yaralanan ama ölmeyen ve yanında bulunan diğer medyum arkadaşları ya da işverenleri/çalıştıkları teşkilatları yok ediyorlar.
Çok sık görülen bir şey de şu ki ölen medyumlar ve büyücüler aynı zamanda çeşitli bozuk dinlerin/tarikatların mensupları oluyorlar ve etraflarında, ölmelerinden sonra kendilerine müdahale eden din/teşkilat arkadaşları, haham arkadaşları, rahip arkadaşları, Budist arkadaşları oluyor. Bu kişiler gerçekleşen ölümleri kalp krizi gibi ya da makul görülür bir ölüm gibi hallerde görünecek şekilde ayarlamalar yapıyorlar.
Bir de şurası var ki son zamanlarda bizimle metafizik savaşa girip çok sayıda ölü verenler çoğunlukla Griler, Yeşiller ve diğer bazı düşman uzaylı türler… Bunlar zaten dünya insanlarının gözüne görünmeden, gizli mekanlarda ya da uzay araçlarında iken saldırıya dahil oluyorlar ve ölenlerini gizlemekte hiç sorun yaşamıyorlar.
Pekiyi, bizim sık sık yazdığımız bu gibi ölü, yaralı sayılarını doğrulamak mümkün mü…
Elbette mümkün… Cinler alemiyle irtibatı olanlar, bazı ileri metafizik kabiliyetleri olanlar, bu bilgilerin doğru olup olmadığını oturdukları yerden bile öğrenebilirler.
İki senedir bu gibi yayınlar yazıyoruz ama bir kere bile bizi yalanlayabilen biri çıkmadı, çıkamaz. Çünkü biz sadece doğruları yazıyoruz. Tedbirle davranıp eksik yazıyoruz ama fazla yazmıyoruz. Şu anda bile hiç şüphe etmiyoruz ki ölü sayıları verdiğimiz rakamların çok üzerinde.
Mehmet Fahri Sertkaya