Yazar: Unknown
Ne kadar çabuk inanıyoruz…
“Sovyetler BirliÄŸi Sputnik adı verilen ve bir basketbol topu büyüklüğünde olan, dünyanın ilk yapay uydusunu uzaya çıkartmayı baÅŸarınca, ABD de buna karşılık Sovyetler’e gövde gösterisi yapmak için Ay’a nükleer füze gönderip yok etmeye çalıştı.”
Cümle ve iddia aynen böyle…
Sovyetler uzaya uydu fırlatmış ama resmi tarihe göre daha hiç kimse Ay’a gitmemiÅŸ ya da Ay yakinen incelenememiÅŸ, mahiyeti-yapısı anlaşılamamış ama nükleer füze gönderilip Ay üzerinde bir yerler ya da tamamen Ay imha edilmek isteniyor, öyle mi? Gövde gösterisi yapılacak ise “Sen top kadar bir uyduyu uzaya göndermiÅŸ olabilirsin. Ama biz de Ay’a gideriz, bak gör” dersin ve hiç beklemeden Ay’a gider gelirsin…
Aslında mevzu öyle deÄŸil… Yaygın kanaatin aksine, ilk UFO kazası 1947’de yaÅŸanmadı. Daha bin dokuz yüzlü yıllara girilmeden kaza yapıp düşen ve enkazda dünya dışı insanlar bulunan UFO’lar oldu. 1947’ye kadar baÅŸka oldu mu bilmiyoruz ama nihayet FBI’ın da resmi itirafı ile artık biliyoruz ki 1947’de de bir kaza oldu. Ve bu kazada sadece ölü uzaylılar deÄŸil, diri uzaylılar da ele geçirildi. Ve bunlardan hem uzayın sırlarına dair hem de Ay’a dair çok ÅŸeyler öğrenildi daha 1947’de… İşte ondan sonra Ay’ın yapay olduÄŸu, içinin boÅŸ olduÄŸu, Ay’ın binlerce senedir dünya dışı baÅŸka insan ırkları tarafından kullanıldığı ve daha da fazlası öğrenildi. Yani ABD Ay’a ve Mars’a gitmeden önce Ay ve Mars hakkında ve daha pek çok gezegen hakkında, dünya kamuoyu ile paylaÅŸsa büyük sarsıntılara sebep olacak bilgilere sahip oldu.
Ay’da askeri üsler kuran dünya dışı insanları, kendisine bir tehdit olarak gören ABD buna bir çare arama yolunu tuttu. İşte Ay’ı nükleer füzeler ile vurup imha etme projesi bunun için oluÅŸturuldu. Tabii olarak sonuca gidilemedi. Birincisi ABD’nin bunu yapabilecek teknik gücü yoktu. İkincisi, Ay’ı üs edinenler bu kadar kolay hedef deÄŸildi. Mutlaka kendilerini savunacaklar ve mutlaka karşılık da vereceklerdi. Zaten meÅŸhur ve orijinal bir görüntü olan, 1952 yılında Beyaz Saray üzerinde usulca ve filo halinde uçan UFO’ların görüntüsünü mutlaka görmüşsünüzdür. Çok sıkılıp daralmış olmalılar ki boy gösterme gereÄŸi his etmiÅŸler gibi…
İşte bu yüzden ABD Ay’a gidince astronotlar Ay üzerinde çok kısa süre kaldılar. Derhal geri döndüler ve sonra da Ay’a bir daha kırk yıl gidilmedi. Ve Ay’dan getirilen taÅŸlar bile sırra kadem basıp kayboldular… Neden mi? Çünkü ay taÅŸlarına yapılacak bir karbon testi dünyayı ÅŸoka sokacaktı. Ay taÅŸları dünyadan dört kat daha yaÅŸlıydı. Bu da Ay’ın dünyadan kopan bir parça olmadığı ve dünyamızdan milyarlarca yıl önce bile Ay’ın var olduÄŸunu gösterecekti. Ay’a yapılan gizli Apollo 18, Apollo 19 ve Apollo 20 uçuÅŸlarında elde edilen bilgiler ve bulgular da kimse ile paylaşılmadı. Ay’da ÅŸehirler kurulu olduÄŸu, her tarafının askeri üslerle dolu olduÄŸu, orada kullanılan teknolojinin dünyamızdan belki binlerce sene ileride olduÄŸu görüldü. Dahası da var, dünyamızdan birilerinin, binlerce sene önce Ay’a gittiÄŸi ve oralarda izini-iÅŸaretini bıraktığı da görüldü. Evet bundan binlerce yıl önce Hz. Süleyman peygamber zamanında dünya insanlığı, ÅŸu günümüzden daha ileri teknolojiye sahipti ve yıldızlar arası seyahat yapabiliyordu.
Yahudiler tarafından kurulmuÅŸ ve gerçekte Yahudiler tarafından yönetilen ABD’nin ve kurumlarının bu gerçekleri açıklama lüksü yoktu, olamazdı. Zira elde edilen her yeni bilgide, korkunç boyutta ileri teknolojiye sahip olan dünya dışı insanların büyük kısmının Müslüman oldukları bilgisi daha da netleÅŸiyordu. Tam aksi olsa idi, uzaylılar denilen o farklı insan ırkları da Hristiyan ya da Yahudi çıksalardı, ABD ve NASA bunu bütün dünyaya davul zurna ile duyururdu.
Artık elimizde olan yüzlerce kesin ve somut delil, ABD’nin ve NASA’nın onlarca yıldır binlerce konuda, bütün dünya insanlarını aldattığını ispat ediyor.
Her ÅŸeye, en baÅŸta alıntıladığım cümlede olduÄŸu gibi ancak ahmakları inandırabilecek bahaneler bulundu. Şöyle olmuÅŸtu da böyle yaptık denildi. “Ay’a kırk yıl bir daha neden gitmediniz?” diye sorun, “Ne gerek var bu kadar masrafa, zaten her ÅŸeyi öğrendik Ay hakkında?” diyecekler.
1947 Roswell UFO kazasını yarım asır gizleyip inkar edip sonra itiraf ettiler, bakalım bu gerçekleri daha ne kadar gizleyip de sonra itiraf edecekler. Gerçi geçtiÄŸimiz günlerde “Uzayda hayat olup olmadığını önümüzdeki 20 yıl içinde anlayacağız.” ÅŸeklinde bir yalan daha söyleyip önceki on binlerce yalan açıklamlarına bir yenisini daha eklediler ama… Bu dünya, bu iletiÅŸim teknolojisi ile, gerçekleri meydana çıkartmak için o kadar uzun seneler beklemez…