Pek çok hususta ilerleyişimizi hızlandırdık. Çünkü saha şartları daha da lehimize oldu ve daha da lehimize olacak. Bir yandan da Suriyeli sözde mülteciler meselesini hareketlendireceğiz. Sonu nereye gidiyorsa, oraya kadar gideceğiz. Çekinen, sakınan, “yazıktır, günahtır” diyen taraf olmayacağız. Vatanını savunmayan ve kaçan lüzumsuzlara kıymet vermeyeceğiz. Efendice gidenlere sıkıntı çektirmeyeceğiz. Gitmeyenleri kovacağız, süreceğiz. İran’a mı, Suriye’ye mi, Avrupa yönüne doğru mu, denizlerden dışarı doğru mu, nereye istiyorlarsa gidecekler. Şurayı terk etsinler, nereye istiyorlarsa oraya gitsinler.

Şu ülkede devasa bir iç çatışma bile çıkacak olsa, saniye tereddüt etmeyecek ve devam edeceğiz, çatışacağız. Şu andan itibaren, dünyayı şaşkına çevirecek kadar kısa süre içinde Suriyeliler başta olmak üzere, on milyondan fazla bedavacıyı, onursuzu, sözde mülteciyi sınır dışı edeceğiz. Bunu yaparken ordumuzun da üzerine düşenleri yapmasını sağlayacağım.

Bu, vatanı, devleti, milleti muhafaza meselesidir. Asıl beka meselesi budur. Bir an evvel üstümüzden atmamız gereken yük budur. Bir an evvel uzaklaştırmamız gereken tehlike de budur. Bu ülke artık “hakikaten” bu milletin ülkesi olacak ve bu milletin vatanı dahil, hiçbir şeyi çalınamayacak. Vergileri, madenleri, ziraat mahsülleri, diğer yer altı ve yer üstü zenginlikleri, tarihi eserleri, toprakları, binaları, mahalleleri, semtleri, şehirleri, gençliği, yetişmiş beyinleri, hiçbir şeyi çalınamayacak. Bu ülke ayağa kalkacak, güçlenecek ve yükselecek.

Hemen şimdi bunun da tam vaktidir.

| Mfs – Ezber bozan – Akademi Dergisi