Her ne maksatla/planla olursa olsun, bir ABD başkanının sözde Ermeni soykırımını tanıması, tarihi bir hata ve kırılma noktası olur.
Tamiri imkansız arızalara sebep olur ve ABD’nin menfaatlerine de uygun düşmez. 1915 senesinde kanlı hadiselerin yaşandığı doğrudur ama yaşanan katliam ya da soykırım değildir.
Ermeniler o kadar çok Türk ve Müslümanı katlettiler ki sonrasında intikam almaya güç bulan Osmanlı devleti vatandaşlarını durdurmaya devletin zaten zayıf olan imkanları/otoritesi de yetmedi. Yaşanan şey, bebek, çocuk, genç, ihtiyar, kadın, erkek, hasta ayırt etmeden Türk ve müslüman katliamı yapan Ermenilere karşı bir halk ayaklanmasıdır.
ABD’de Beyaz Saray bu konuyu dürüst uzmanlara çalıştırdı ve 2 milyondan fazla Türk ve Müslümanın Ermeniler tarafından vahşice, sadistçe katledildiği rapor edildi. Yıllar önce bu acı gerçek basına, medyaya da objektif surette yansıdı. Türkler, Teba-ı Sadıka bildikleri Ermeniler tarafından ve bu kadar acımasız ve büyük çapta bir katliama maruz kalmayı tahmin bile etmemişlerdi. Yaşanan acıların, maruz kaldıkları vahşetin kelimelerle izahı bile mümkün değil.
Bu sarsıcı gerçeğin dışında hareket etmek, bu acı hadiseleri siyasi menfaatlere ve siyasi liderler arasındaki danışıklı dövüşlere alet etmek, insanlığa, adalete, dürüstlüğe ihanet etmektir. Bunu yapan bir ABD başkanı da katliamcıların destekçisi olarak tarihe geçecektir.
Mehmet Fahri Sertkaya