Boeing krizi büyüyor
Rus havayolu şirketi S7’nin ortaklarından olan Natalia Fileva ve babası öldürüldü. Öldürülmeleri yönündeki emri Şeytan’ın Konseyi verdi. Bu bir rest çekme, tehdit etme hamlesiydi. Hem S7 şirketine, hem Rusya’daki diğer hava taşımacılığı şirketlerine hem de dünya genelinde sektör içindekilere verilen bir mesajdı bu…
Kaza nedeni ile düştüğü sanılan uçağa aslında CIA uydudan saldırdı. İstanbul’da askeri helikopterlerimizi düşürürken kullandıkları tekniği kullandılar. Bu, bir nevi e-bomba tekniği. Uçağa gözün görmediği enerji darbeleri çarptırıldı. içindeki elektronik cihazlar yandı, çalışmaz hale geldi. Hal böyle olunca pilot için uçak artık kontrol edilmesi imkansız olan bir metal yığınına dönüştü ve düştü.
Bunların yaşanmasına Boeing krizi sebep oldu. Boeing’in batak olduğu, bir modelinin değil bütün modellerinin tehlikeli olduğu, uçak modellerinin henüz projelendirme aşamasından kusurlu olduğu, üretim kısımlarının da çok kusurlu olduğu yönündeki iddialarımıza Ruslar da katıldılar, doğru buldular. Devlet olarak üzerlerine düşeni yapıp hava taşımacılığı yapan firmaları uyardılar. Bir modeline karşı değil, Boeing firmasına ve bütün modellerine dair uyardılar. Bunun üzerine S7 şirketi yetkilileri Boeing siparişlerini iptal etti.
Ankebut Ağı’nın bir firması olan Boeing üst üste aldığı darbelerin üstüne bir sarsıcı darbe daha almış oldu. Zaten o sorunlu Boeing 737 Max modelinin Rusya hava sahasında uçmasına bile yasak konulması konseydekileri çıldırtmıştı.
Çoktan gürültü ile yıkılması gerekirken hala ayakta tutulmaya çalışılan Boeing’i aslında ABD devleti değil, Ankebut Ağı ayakta tutmaya çabalıyor. Bunun için Ankebut Ağı uluslar arası sistemini kullanıyor ve muhtelif devletlerin idarecilerine talimatlar verip onları yönlendirip son dakika hamleleri ile Boeing’e can vermeye çabalıyor. Şeytan’ın Konseyi, her zaman Boeing ve benzeri büyük firmalarıyla yakından ilgileniyor, onlardan düzenli olarak raporlar alıyor.


Batak Boeing’i Türkiye üzerinden de çok desteklediler ama nihayetinde “Bizim de dört Awacs’ımız var” mı?
Kaç senedir kaç tekrarla dikkatleri bu hususa çektim ama kimse konuşmuyor. Haydi artık yetkili birileri şu meseleyi vuzuha/açıklığa kavuştursun. Biz gerçekten de Boeing’in ürettiği Awacks erken uyarı uçaklarından dört adet aldık mı?
Parayı peşin verip aldatıldık ve oyalandık mı? Onca sene uçaklarımız teslim edilmedi, kriz çıktı diye bir orta oyunu oynanıp da kullanılmış bir adet Awacks mı verdiler? Çok çok gecikmeli olarak dört adet Awacks aldıysak bunlar şu anda neredeler, şu güne kadar neler yaptılar, nerelerde bulundular, bunun kayıtları/evrakları var mı? Sözleşme gereği bunca sene gecikmeye sağlam ceza kesilirdi, Boeing perişan olurdu ama ben bu kısmını bile geçtim. Bunu yaptığımıza ihtimal bile vermiyorum da şu uçakları gerçekten teslim aldık mı kısmındayım ve soru gayet net:
“Acaba bizim 4 Awacs uçağımız ne yapıyor? Bizim 4 uçağımız varken, neden başka ülkelerin Awacs’larının Türkiye üzerinde uçmasını bekliyoruz?”
Ve şu da yerinde bir soru:
“Dört Awacs’ımız yetersiz mi ki NATO’nun Türkiye üzerinden Awacs’larını uçurmasını, Alman parlamentosunun İncirlik’e Alman Awacs’larının konuşlandırmasına izin vermesini bekliyoruz.
Daha önce de yazdım. Satın aldığımız Awacs’ların Türkiye’nin savunma gücüne katkısının, öneminin ne olduğunun kamuoyuna açıklanmasında yarar var. Boeing firmasına ödenen yüksek faturayı paylaşan halkımıza bilgi verilirse, halkın da morali yükselir. Morale ihtiyacımız var.”
Mehmet Fahri Sertkaya