İran genelinde sivil halka kurşun sıkılmasına, yaralanmaların ve ölümlerin olmasına asla kayıtsız kalmayız. Bu hususta söylenecekleri önceden söyledim. İş buraya gelirse ki geldi, bizler de silah kullanacağız. O halkı da örgütleyeceğiz, silahlandıracağız, mühimmat ve daha ihtiyaç duyulan diğer malzemeleri de sağlayacağız. Mülki, idari ve askeri amirleri göstere göstere vuracağız.
Bölge halkı da bilmeli ki şu Müslüman ve molla numarası oynayan gizli Hristiyanların ve Yahudilerin kontrolündeki İran’da… Devlet gücünün her türlü kara para işlerine alet edildiği ve can, mal, ırz emniyetinin bulunmadığı İran’da… İdarecilerin, halkın düşmanlarına, en çok da İngiltere ve ABD’ye çalıştığı İran’da… Yer altı ve yer üstü zenginliklerinin batı dünyasına aktarıldığı şu İran’da… Tam bir kara para cumhuriyetine dönüştürülmüş haldeki şu İran’da… Şu anda yaşanan şey bir vatan, millet müdafaasıdır. İnsanlık namına bir mücadeledir. Böyle bir anda kuvvet kullanılmayacak daha nerede kullanılacak. Böyle bir idarenin emirlerine itaat eden, böyle onurlu ve insanca bir mücadele veren halkın karşısına geçen, yetmeyip bir de silah kullanan bütün askerlerin, polislerin ve bunların amirlerinin vurulması caizdir hatta vaciptir. Orada hiç kimse, böylesine bir idareden yana olanlara karşı kuvvet kullanmaktan çekinmeyecek. Biz de dağlar gibi öfkemizle orada olacağız.
Güney Azerbaycan halkı yalnız değildir. Türkiye maddi ve manevi her türlü imkanlarıyla yanlarındadır. Başkalarının yaptığı gibi sözde “Barış gücü” oyunları oynamaya kalkacak kadar da yüreksiz, güçsüz değiliz.
Bu halkın her türlü ihtiyaçlarını karşılarken de gizli saklı işler çevirmeyeceğiz. Müdahalemiz zaten hukuka, insan haklarına uygun olan zaruri bir müdahaledir ve bunu yapacağız. Kim, hangi taraf, hangi devlet bu davranışımıza bir karşılık verebilecekmiş, ses/tepki versinler de ben onları bir göreyim…
| Mfs – Ezber bozan – Akademi Dergisi