Web Analytics

Irkı, dini ve siyasi görüşü ne olursa olsun, kimseyi içeride bırakmayacağım

Hepsini çıkartacağım. Hiç kimse en ufak bir taviz vermesin. Herkes dimdik duracak. Onları çıkartacağım ve onlara bunu yapanları içeri tıkacağım. Ta ki savcı ve hakim görünen hainlere kadar. Bu ülkenin adalet sistemini ABD’nin, İngiltere’nin, İsrail’in ve diğerlerinin emir eri olmaktan çıkartacağım.

Herkes, Türkiye’nin bölünmesini ve istila edilmesini istemeyen herkes… Huzurlu, mutlu, onurlu, emniyetli ve adaletli şartlarda yaşamak isteyen herkes… Kanunlara uygun şekilde sesini iyice yükseltmeye başlasın. Gün gün sonuca gideceğiz. Ben Türkiye içinde ve dışında dengeleri daha fazla yönlendireceğim. Çok büyük şeylere sebep olacağım.

Hedefimiz bu hainlere, çalıştıkları hükumetlere geri adımlar attırmak değil, bunların hepsini peş peşe devirmek. Kanun tanımayan sözde hükumetleri ve sözde adalet adamlarını devirmek bir milletin hakkı değil, vazifesidir, mesuliyetidir.

Türk milleti hainlerden ve çalıştıkları hükumetlerden ezici bir farkla daha güçlü…

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

Zavallı Ankebut Ağı…


Kameralara oynayarak, metafizik saldırılar yaparak, üç beş piyonunu gözden çıkartarak, sansürü artırarak kaderi değiştirmeye çabalıyor.

Ümitsiz vak’a…
Geri döndürülebilmesi ve hayata tutunabilmesi mümkün değil.

Netanyahu karakteri ile vedalaşın. Hak ettiği karşılıkları vereceğim.

Dün bir YouTube kanalında, bir kadın astroloğu izledim. Gökyüzünün dengelerini, haritalarını anlatırken 5 Nisan 1994 kararlarının ilan edildiği zamanla aynı gökyüzü değerleri bulunduğunu anlatıyordu.

Mali kriz beklediğini, çok büyük seviyede bir mali kriz yaşanacağını ve de bir liderin hapsedileceğini, en açık cümlelerle ve tekrar tekrar söyledi.

5 Nisan 1994 kararları alındığında Türkiye’de boşbakan Tansu Çiller’di.

Şimdi de aslında başbakan olmadığını söyleyebilmek pek mümkün değil.

Çünkü arka plandan bu güne kadar Tayyip Erdoğan ve çetesiyle hep sıkı paslaştı, paslaşıyor.

Kara para, vurgun, peşkeş, ihanet işlerinde hep çete içinde mühim bir yerde bulundu, bulunuyor. Hatta mali sıkıntılar arttığında, endişeler de arttığında ve de Tayyip karakteri ile çetesi köşeye sıkıştığında “Ben buradayım, endişe etmeyin.” mesajları dahi vermişti. Kamuoyundan beklediği karşılığı alamayıp susmuştu.

Bu kararlar ilan edildiğinde bütün Türkiye’de şok edici dalgalanmalar yaşanmıştı. Ve gerçekten hala o günleri yaşayanlar bir kabus gibi hatırlıyorlar

Bu kararlar “Ülke maliyesi çok bozulduysa, şok edici kararlar alınması gerektiği, aksi halde kontrolün tamamen kaybedileceği” prensibine dayanıyordu.

Kriz bitmedi, şekil değiştiriyor…

Orta Doğu’da son zamanlarda aleyhine gelişen dengeleri lehine çevirmeye çalışan Ankebut ağı, son birkaç hamle yaptı ve birkaç liderciği de kameralara oynattı.

Lakin gerçekte Orta Doğu’da aleyhine gelişmiş ve gelişmekte olan dengeleri tersine çeviremedi. Sadece örtücü bir makyaj yaptı. Acil durum müdahalesi yaptı. Ankebut ağı dünyanın her yerinde ve her meselesinde kameralara oynamanın dışında hiçbir şey yapamıyor.

Az daha unutuyordum, bir de çaresiz, tehlikesiz gördükleri sosyal medya yayıncıları ile bir iki gazeteciyi hukuksuz şekilde gözaltına aldırıyor, tutuklatıyor ve bununla da kameralara oynuyor.

Ne diyorsunuz, Oscar ödülüne aday olur mu böyle oyunculuk ve yönetmenlik hamleleri?

Bu işin sonunda Tayyip’e ve çevresindekilere “Altın kelepçe” ödülleri verilir mi?

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

Türkiye, danışıklı dövüşlere alet olmayacak


İstanbul hükumeti:

Ermenistan, Azerbaycan, ABD ve Rusya’nın bölgedeki danışıklı dövüşlerine Türkiye dahil olmayacak. Bu meseledeki kesin kararlılığımız devam ediyor, edecek.

Dünyadaki taraflardan hiçbiri, kameralara oynamak için yapılan çıkışlara aldanmamalı. Türkiye, Ankara çetesi tarafından yönetilmiyor. Onu kukla olarak kullanan İngiltere, İsrail, ABD, Rusya ve Çin tarafından da yönetilmiyor.

İstanbul hükumeti:

Çin Halk Cumhuriyeti ile Esed arasında yapılan görüşmelerin ve anlaşmaların tamamı hükümsüzdür. Hiçbir bağlayıcılığı yoktur. Şunun bunun elinde oyuncak olan Çin’in, Suriye’yi sömürmeye dönük çabalarına Türkiye ve gerçek müttefikleri asla meydan bırakmayacak.

Türkiye var oldukça Çin, Ortadoğu’da ve Afrika’da varlık bile gösteremeyecek.

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

Rüyada deterjan görmek | Rüya tabirleri


Medyum ordularınız da bir işe yaramadı. Yıktık, sona kalanları yıkmaktayız. Sağ kalanlarını dürtün, moral verin, gerekiyorsa tehdit edin, yeniden sahaya dönsünler.

Haydi, haydi…
Her cephede/sahada üzerinizden geçeceğiz. Buradan dönmeyecek bu top. Çok uzadı artık.

Bu gün, Ankebut Ağının yani İblis ile Deccal’ın ortak sisteminin, dünya genelinde açıkça, herkes tarafından görülecek şekilde bittiği, yıkıldığı gün…

Kaç saatir yazacağım ama kaldı

Mühim rüyalar gördüm

Hareket halindeki bir trendeyim. Çok uzun zaman sonra mahalleme geri dönüyormuşum.

İmtihanım çok ağırmış. Peygamberlerin imtihanı gibiymiş. Onlar gibi diyarımdan uzak kalmışım. Lakin mahalleme dönmeme ramak kalmış. Çok az zaman kalmış. Bir saat bile yokmuş.

Başka bir rüyada lisedeydim. Okul binası içinde dolaşıyordum. Halim çok rahattı. Tamamı açık gri renkte bir tişört giymişim. Onun üzerinde ise yazlık ve karışık renkli bir gömlek giyişim. Ön düğmelerinin tamamı açık. Benden başka herkes okul üniforması giymiş. Bana karışan kimse yok. Mekanın sahibi gibi dolaşıyordum.

Yine son uykuda gördüğüm başka bir rüyada ise 3 ya da 5 kg’lk bir paket halinde toz deterjan gördüm. Onu aldım, bir apartmanın beşinci katında oturduğumuz daireye götürdüm. Detarjan görmek de çok hayırlı.

“Rüyada temizlik deterjanı görmek, sizi olumsuz etkileyen her şeyden kurtulmaya, hayatı severek dolu dolu yaşamaya, hayallerini hayata geçirmeye ve şansın açık olmasına, şanslı bir döneme, sorunsuz bir hayata delalet eder”


Takipçi rüyası:

Akademi Dergisi takipçisi: Rüyamda uzun bir yola çıkıyoruz
2 bey 3 hanım bir ablamin kayinvalidesi

Gündüz ikindiyi kılıp cikmisiz
Sabah ezaninda eve geri donmusuz
İnanılmaz bir yorgunlukla
Ve yine gitmek zorundaymisiz

Yolda bir mola verdik bu dagin arkası Bilecik geldik sayılır
Çok yorulduk ama az kaldı dediler

O esnada o Dag büyük bir gürültüyle patladı
Patladı ama içinden su fışkırıyor
Lav değil
Tepelerden aşağıya akıyor şelale gibi
Sonra dağ yarım araba büyüklüğünde kayalar firlatmaya başladı

Ama o kayaların hepsinin hedefi benim
Hepsi beni iskaliyor bir iki adım manevralarla ben hepsini solluyorum her seferinde farkli dualar okuyorum
Ama bitmiyor
Diyorum dağ ne istiyosun benden
Ne günahım var benim diyorum

Sonra istiğfar cekiyorum duruyor dağ kaya firlatmayi sakinliyor
Ama sular boşalıyor dağdan hala bulanık bir su ama temiz degil

Yine bu uykuda gördüğüm başka bir rüya…

Gerçek hayatta, benim çocukluğumun geçtiği sokakta G. isimli bir kız vardı. Akranımdı ve komşumuzun kızıydı. Senelerdir görmedim onu.

Rüyada birden karşıma çıktı. Rüya görmüş, çok korkmuş. Acilen beni bulmuş ve rüyasını anlatıyordu. Biraz da nefes nefese kalmıştı. Bir elini duvara yaslamıştı. Ayakta iken hızlıca rüyasını anlattı.

Benim kafamı kesmişler, sonra kafamı bir duvarın üzerinden öte taraftaki bahçeye atmışlar.

Ben dinlerken çok sakindim, dinledikten sonra çok sakin kaldım. Hiç endişe etmedim.

Akademi Dergisi takipçisi – Selamun aleyküm hocam
Allah gücünüzü artırsın.

Rüyamda hamileymişim, biri doğumun geldi diyor. Aceleyle oturuyorum sedyeye. Doktor yok. “ Nerede bu doktor !” diyorum.
Her şey hızla gelişiyor. Doğum yapıyorum. Çok sağlıklı bir erkek bebek. Kucağıma alıyorum. Besliyorum. Doktor yok mu diye bakınıyorum tekrar. İçimden pislik boşalıyor. Bu da halloldu diyorum. Çocuğu kucağıma alıp iniyorum . Aklımda da doktora hesap sormak var .

Diğer rüyamda kayınvalidemin oturma odasındayım. Bütün eşyalar halılar toplanmış odanın ortasında.
Okuma yapıyorum . Huu dememle ağzımdan beyaz ışık çıktı nefesimin gittiği yerlerde yazılar belirdi . İrili ufaklı. Heryer heryer . Duraksadım şok oldum. Eğilip birine baktım Türkçe değildi. Sankritçe gibiydi. Her yazının üstü şeffaf tabakayla kaplıydı.Sirke hortumu tutmak istedim uyandırıldım.

Mehmet FahriSertkaya = vas. amin

Hayırlı rüyalar. Güzel gelişmeler olacak, onlar malum oluyor herkese.

Akademi Dergisi takipçisi: – Hocam Selamünaleyküm, rüyamda bir sokakta orta yaşlı bir adamın elindeki mikrofonu sokakta yaşayan bir adama doğrultarak sizi sorduğunu gördüm. Soru sorulan adam da sizi biliyor ve tanıyordu ama ne söyleyeceğini bilemedi.

Bir de dünkü ses kaydını bu gece dinleyebildim. İlginç bir şey oldu, bir yandan sizinle beraber ben de kendi niyetimle bir yandan sizi dinleyerek bir yandan içimden okuyarak usulleri uygulamaya çalıştım. Bir yandan masanın üzerine gelenleri çözüp kazana attım ama ilginç olan kısımsa sanki ses kaydını önceden dinlemiş gibi sabun, kıl, ağzı bağlanmış cesetler gibi şeyleri ses kaydındaki arkadaş size söylemeden önce ben de gördüm. Tarif ettiği büyük cini de sanki ben de oradaymışım gibi tarif etti. Acaba onun gördüklerini mi gördüm yoksa benzer büyüler yapılmış olabilir mi?

Mehmet Fahri Sertkaya = vas. Çok hayırlı bir rüya. Ankebut Ağına son darbeleri de vuracağım. Dünyanın bütün dengeleri şaşacak. Ortalık toz duman olacak, sansür de kırılacak. Sadece bu ülkede değil, dünya genelinde adımı duymayan kalmayacak.

Aynı şeyleri görmedin. Zaten hep aynı tekniklerle büyüler yapıyorlar ve cinler de birbirine benziyorlar. Mücadeleni bırakma, o yaptıklarını her gün onlarca kere yap. Tecrübeni artır. Sonra da her gün bunu yapmayı vazife/cihad bil. Geniş niyetle, bütün vatanseverler niyetiyle yap.

Resmini silmişsin, bir daha gönder ve silme. Çok sayıda kişi var.

Karışıyor herkes birbirine.

Akademi Dergisi takipçisi – Tamamdır abi, Allah razı olsun. 10 seneyi aşkındır sizi takip eden bir kardeşiniz olarak, öğrettikleriniz, hizmetiniz, destekleriniz için ne kadar teşekkür edilse az. Allah bizleri de bu hizmetlere layık eylesin

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya