Etiket arşivi: Videolu Yayınlar

Çok yakın geleceğin hava, kara, deniz araçları

Çok yakın geleceğin hava, kara, deniz araçlarında cam, cam sileceği, buğu önleyici ve farlar olmayacak. Bu araçlar aşırı soğuk ve aşırı sıcak ülkelerde dahi çok memnun kalınarak kullanılacaklar. Sürücü ve yolcular bu araçlarla nereye giderlerse gitsinler hava sıcaklığı, nem oranı, görüş mesafesi gibi değerler araç içinde hep sabit kalacak. Üstelik bu gibi araçlar, bu değerleri korumak için çok çok düşük enerji harcayacaklar.

Mehmet Fahri Sertkaya

“Türkiye’den tanıdığımız birilerini mi kastediyorsunuz?”

Şu meşhur kripto Yahudiler de Ruslar kadar fena çuvallamışlar.

Müslüman Türk milletine Kazakistan’a dair hakikatleri anlatmamak için sözde Türk basın ve medyasında çok büyük bir sansür uyguluyorlar. Linkini verdiğim bu televizyon programına da çıkmışlar, hakikatleri anlatmak yerine laf kalabalığı yapmayı ve bundan istifade ile milletimizin duruşunu yönlendirmeyi denemişler. Lakin hakikatler o kadar sarsıcı ki kendileri de tesirinden çıkamamışlar. Şok halini atlatamamışlar, Kazakistan’da yaşanan hadiseleri ve bu kadar kısa sürede yaşanmasını kabullenememişler. Bu şok haliyle ve yetersiz bilgiyle ekrana çıkartıldıkları için de konuları saptıramamışlar. Açık vermekten kurtulamamışlar.

Mete Yarar sözlerine bu şok hali ile başlamış. Görünürde lideri olmayan ama aslında bir lideri bulunan ve çok profesyonelce başlayıp devam eden bir hareketten net ifadelerle bahsetmiş. O anlarda kısa süreliğine sunucu Başak Şengül, Mete Yarar’ın anlattıklarından da kopmamaya çalışarak bir yandan telefonuna odaklanmış. Kim bilir, o anlarda telefonundan ya da kulaklığından belki bir yönlendirme almıştır. Birileri belki “Sustur şu Mete’yi, kötü girdiniz konuya, başka yöne yönlendir. Hareketin lideri konu edilmesin. Milleti uyandırmayın.” demiştir.

Başak da “Ben bunu Mete’ye sorayım, Mete konuyu bir şekilde kıvırsın, bir cevap uydursun” niyetiyle/beklentisiyle “Kim o lider? sorusunu yöneltmiş olabilir. Mete bu kadar net soruya tuhaf ki cevap vermemiş.

Sunucu Başak’ın, ilerleyen dakikalarda “Türkiye’den tanıdığımız birilerini mi kastediyorsunuz?” şeklinde sormasına da stüdyodaki hiç kimse ilginçtir ki cevap vermemiş. O andan sonra laf kalabalığı artırılmış ve konu iyice sulandırılıp dağıtılmış. Nedim Şener, konuyu yine ve yine ve yine bu hadisede de FETÖ’ye bağlarken “Şimdi her şeyi FETÖ’ye bağlıyormuş gibi oluyoruz ama…” mealinde cümle kurarak bağlamak zorunda kalmış. Sonrasında ise daha da saçmalamış. Körler, sağırlar, birbirini ağırlar denilen hal bilmem kaç yüz bininci kere sözde Türk televizyon kanallarında tekrarlanmış. Yönetmen, programı bitirene kadar bence sıkıntıdan çatlamıştır. Bu programı izleyen hiç kimse, Kazakistan’da gerçekte neler döndüğünü anlayamamıştır. Hareketin liderinin kim olduğunu, batı ülkelerinde bulunan biri mi, Türkiye’de bulunan biri mi olduğunu da anlayamamıştır. Zaten Kazakistan’da neler yaşandığını, aslında bir hürriyet mücadelesi verildiğini bilen ama detaylarına dair kafalarında soru işaretleri bulunan insanların, kafalarındaki soru işaretlerini birkaç katına çıkartmaktan başka bir şeye yaramayan ama ekrandaki bu ekibin kesinlikle iyi niyetli ve dürüst olmadıklarını açıkça gözler önüne seren bir yayın olmuş.

Türkiye’deki herkes bilmeli ki Kazakistan’daki meşru halk hareketlenmesinin içine Ruslar başta olmak üzere, dünyadan türlü taraflar sızdılar. Herkes ana oyun içinde kendi oyununu oynuyor. Kuyunun içinde onlarca farklı kuyu da var. Bunlar doğru ama bunlar her zaman her yerde olur, olabilir, beklenir. DEAŞ da girer, FETÖ de karışmış olabilir, Alman istihbaratı da girer, Çin gizli servisi de karışır. Dünyanın dört bir yanından gizli servisler ve onların kontrolleri altında bulunan terör örgütleri ya da topluluklar da karışmış olabilirler. Kazakistandaki yerli halkın içindeki hain unsular da birilerine çalışır ve meşru harekete, gayr-i meşru görüntüsü vermek için çırpınır. Kimisi de bu niyetle terör, cinayet ve yağma suçları işletir. Bunlara hiçbir zaman tamamen mani olunamaz. Su bile uyur ama düşman uyumaz. Bu, hayatın olağan akışıdır. Bunların da araya sızmış olmaları, hakikati değiştirmez. Meter Yarar, Nazarbayev ailesinin Karun gibi şişmiş olduğuna dair soruyu da bir kelime ile bile cevap vermeyip geçiştirdi ama hakikat odur ki kanına, iliğine kadar sömürülmüş bir Kazak halkı var. Buna daha fazla tahammül etmeyen ve başındaki sömürgeci hainleri tam kadro halinde alaşağı etmek isteyen bir Kazak halkı var. Kazakistan’da bir kurtuluş hareketi, bir hakiki hürriyet mücadelesi var.

Bu nasıl bir programdır ve bunlar nasıl yorumlardır ki bütün dünyanın açıkça gözleri önünde duran Kazak halkının talepleri tam buralarda mevzu edilmeliyken, hiç edilmemiş. Nazarbayev’i de Tokayev’i de Rusya yanlılarını da Batı yanlılarını da Çin yanlılarını da iktidarda tutmak istemediklerini, Kazak halkı içindeki kanaat önderlerinin tesis edeceği geçici bir hükumet istediklerini, zamların geri çekilmesi gerektiğini, Tutukluların derhal serbest bırakılmasını istediklerini, Rusya yanlısı bir siyaset yapılmaması gerektiğini yani Kazakistan’da mevcut bulunan sömürü ve ihanet rejiminin kökten değiştirilmesi ve Kazak halkının istediği bir sistemin tesis edilmesi gerektiğini zaten açıkça en başından beri ifade ediyorlar. Yani bizim Kurtuluş Savaşımız misali bir savaşı şu anlarda açıkça cephe savaşlarına dönmemiş haliyle veriyorlar.

O halde, bu temelde mücadele veren, askerinin ve polisinin çoğunluğu kendi yanında yer alan Kazak halkı, iktidarı değiştirmek isterken neden önce havalimanı, devlet kurumları, basın ve yayın kuruluşları gibi yerleri hedef almasın? Bu, sadece sokaklara inip protesto gösterisi yapmak ve hain hükumete bazı konularda geri adımlar attırmak için yapılmış bir protesto değil, halkın bir sivil darbe çabası ve halk bunun adını baştan doğru şekilde koymuş. Niyetini, hedeflerini en başından beri açıkça ilan etmiş ve ediyor. O halde başta o gizli Yahudi Mete, sonra gizli Yahudi Nedim, gizli Yahudilerin kanalı CNN sözde Türk’te ne saçlamaladılar böyle? Bunlar mı milleti toptan ahmak zan ediyorlar, yoksa bunları talimatlı şekilde bir araya getirip talimatlar çerçevesinde konuşturan ve çerçeveyi aşacak olsalar, daha yayın sırasında bunları yönlendiren kişiler mi bu milleti toptan ahmak yerine koyuyorlar? Türkiye’ye ve Türk milletine bu kadar aleni şekilde ihanet etmek, bu derece serbest mi? Türkiye gerçekten hür bir hukuk devleti ise şu programa dair soruşturma bile başlatılır. Bu, özgürce bir tartışma programı değil, bunun art niyetle ve milleti kasten hatalara düşürmek maksadıyla yapılmış ama ele yüze bulaştırılmış bir ihanet programı olduğu çok açık. Burada Türk ve Müslüman gözüyle hadiselere/konulara bakılmadığı, baştan son ana kadar sürekli ve kasıtlı çarpıtmalar yapıldığı, bunun da başka devletler, milletler, gizli servisler için yapıldığı çok açık. Türkiye’ye ve bütün Türk dünyasına ihanet edildiği çok açık…

Adalet sisteminin bağımsızlığını bırakmayıp emirleri altına çoktan almış olan başımızdaki hainler, bu programdaki hainlerin yargılanmalarına izin vermezler. Lakin şu kriptocukları başka yerde bir daha çıkartıp böyle çuvallamalarına bari izin vermesinler. Biraz derslerini çalıştırsınlar. Orada biri çıkıp “Kazakistan’ın nüfusu kaç?” diye sorsa bile, zan ediyorum ki aralarında doğru cevabı veremeyecek kişiler de vardı.

Dakikasını yaklaşık olarak ayarladım, bu alçak ve hain ekibi şu aşağıdaki köprüye tıklayıp izleyebilirsiniz. Bu ekibin üyelerine ve Yahudilerin/Masonların CNN’ine de gerekli tepkileri yasalar çerçevesinde ve medenice gösterebilirsiniz. Hatta bu şahıslar ve kuruluş hakkında suç duyurusunda bile bulunabilirsiniz. Şimdi bir şey olmaz ama yine de suç duyuruları yapın, yakında o bütün dosyalar gerçek Türk hakimleri tarafından yeniden açılacak ve adaletle kararlar alınacak.

https://youtu.be/1pt7SoIkyfM?t=586

Mehmet Fahri Sertkaya

Ayin sırasında yangın çıktı

İrlanda’nın başşehri Dublin’de, bir mason locasında, bize karşı satanist büyü ayinleri yapılmakta iken aniden yangın çıktı. Üst dereceli masonlar ayin yapmakta iken çıkan yangını söndürmek için itfaiye ekipleri gönderildi.

Şeytanperest (Satanist) bir tarikat olan mason tarikatında, giriş seviyesindeki masonlara, masonluğun gerçek yüzü anlatılmaz. Masonların derecesi yükseldikçe, masonluğun aslında ne olduğu onlara anlatılır ve bu kısımdan itibaren İblis’e tapınma ve büyücülük kısmına başlarlar. İblis’e tapınma ve büyücülük maksatlı yapılan ayinlere katılırlar. Yüksek dereceli masonların yaptıkları büyü ayinlerinde sadece keçiler değil, bebek, çocuk, genç ve yetişkin insanlar da çok çok feci şekilde İblis’e kurban edilirler.

Üst dereceli masonlar, mason tarikatının insanlık düşmanlığı için kurulmuş bir tarikat olduğunu da öğrenirler. Masonların sık sık “Kainatın ulu mimarı” derlerken Allah’ı değil, İblis’i kastettiklerini de bilirler.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

“Büyük cami bu işte”

Türkiye’nin gayr-i meşru cumhurbaşkanı ve iş yaptırdığı holding patronu… Olmayan seviyeleri, çapları, vizyonları açıkça gözler önünde… Ne iş yaptıklarını, hangi işi yapmakta olduklarını bile doğru düzgün bilmiyorlar. Nasıl yapılacağını, ne zaman tamamlanacağını da bilmiyorlar. Çok yaklaşık bir süre de belirleyemeyecek kadar, meşgul oldukları işten uzaklar. Taşra mahallelerde çiğ köfteci açılısı yapılırken bile bundan daha seviyeli olunuyor bu ülkede ve daha düzgün cümleler kuruluyor, daha düzgün tavırlar sergileniyor. Daha bilgili olunuyor.

Yazık, mahvettiler Türkiye’yi…
Kendilerine benzettiler. Dibe vurdurdular.

Mehmet Fahri Sertkaya

Akademi Dergisi paylaşımları nerede? Telegram, Tamtam, Okru, Twitter… | mfs

Mehmet Fahri Sertkaya (mfs) yazıları nerede?

Twitter’daki Mehmet Fahri Sertkaya profili ve akademi dergisi hesabı, gerçek sahibi CIA olan Twitter tarafından yıllardır sansürlenmektedir. Birkaç saat içinde sadece Türkiyeyi değil, bütün dünyayı sarsması gereken paylaşımlarımız, yıllardır bu hesaplarda öylece, kendi halinde durmaktadır.

Twitter, insanlığın faydasına olan bu paylaşımların herkes tarafından görülmesine ve herkese yayılmasına algoritmalarıyla sansür uygulayarak mani olmaktadır. Yine CIA’ya ait olan Facebook, Youtube, Instagram, WhatsApp, Google gibi platformlarda da yıllardır sansürleniyoruz ve buraları çoktan terk ettik. Paylaşımlarımız şimdilik ok.ru platformundaki hesaplarımızda her gün düzenli olarak devam etmektedir.

Bunun hâricinde, tamtam uygulamasındaki, Viber uygulamasındaki ve daha pek çok uygulamadaki akademi dergisi hesaplarında da paylaşımlarımız devam ediyor. Lâkin söz konusu diğer hesaplara paylaşımlarımız gecikmeli olarak yükleniyor.

Ayrıca, www.mfs.tv adresindeki bloğumdan da yazılarımı sürekli olarak takip edebilirsiniz. Bunun hâricinde, telegramda ve daha başka platformlarda, takipçilerimizin açtığı gayri resmi akademi dergisi hesapları bulunmaktadır. Buralardan da paylaşımlarımızı takip edebilirsiniz.

Telefon numarası ile kullanıcıların, yayıncıların bulunabildiği platformlarda, 0554 360 56 66 numarasını ekleyerek hesaplarımızı bulabilirsiniz. Herhangi bir iletişim kopukluğu söz konusu olursa, nereden yayın yapmaya devam ettiğimizi, www.akademidergisi.com, www.mfs.tv adreslerindeki duyuru yayınlarından öğrenebilirsiniz.

Okru hesabım şurada: https://ok.ru/akademidergisi

Mehmet Fahri Sertkaya