Etiket arşivi: Uyuşturucu kaçakçılığı

Mehmet Şimşek gibilere uyanlar büyük kaybedecek

Mehmet Şimşek gibilere uyan her siyasetçinin ve her sermaye sahibinin, çok çok kısa süre sonra yolda kalacağını ve çok büyük ya da tamamen kaybedeceklerini, herkes bilmeli.

Mehmet Şimşek’in, yargılanacaklardan ve kesinlikle en ağır cezayı alacaklardan biri olduğunu da herkes bilmeli.

Mehmet Şimşek üzerinde hiçbir tartışma yok. Onun ne olduğunu sahadaki herkes biliyor.

Bunların hepsi aynı…

Kara paracı olmayanların, CIA casusu ya da piyonu olmayanların…

Londra’nın tasmalı iti olmayanların, İsrail’e kulluk etmeyenlerin…

Türk ve İslam düşmanı olmayanların, kritpo kimlikli hainlerden olmayanların…

AKPKK’de, MHPKK’de, CHPKK’de, HDPKK’de ya da diğer sözde siyasi partilerde vekil olabilmesi, bakan olabilmesi mümkün değil.

Türkiye’de hiçbir zaman cumhuriyet rejimi geçerli olmadı. Hiçbir zaman demokrasi olmadı. Hiçbir zaman çok partili siyasi hayat da olmadı. Hala bunların hiçbiri yok.

Türkiye’de gerçek Türklere siyasette, ticarette, sanayide, adalette, basında, medyada, sosyal medyada, orduda, sporda, eğitimde, hiçbir sahada yer yok.

Abdülkadir Aksu da cinsi sapık, vatan haini, kara paracı, CIA casusu, tıpkı diğerleri gibi…

Bahsedilen kızlar da 20 yaş altı kızlar değil, küçücük kız çocukları…

Özgeçmişinde “Lisan öğrenmek için İngiltere’ye gitti.” ve “Yüksek lisans eğitimi için İngiltere’ye gitti.” yazanlar! Maskeleriniz düştü ve filmin sonuna geldiniz.

Masonların kontrolündeki şirketlerden, vakıflardan sözde burslar alarak İngiltere’ye, ABD’ye gönderilenler! Maskeleriniz düştü ve filmin sonuna geldiniz.

2014 yılından bir haber…

Hukuki zeminde yollarının tamamen kesildiği o kadar çok yer/nokta var ki saymakla bitmez.

En baştan beri, 2002’den hatta parti kurma sürecinden beri gayr-i hukuki, gayr-i meşru hallerdeler. Hiçbir sözde seçimin, atamanın, imzanın, kanunun, KHK’nin hukuki geçerliliği, bağlayıcılığı yok.

TOGG CEO’su denilen Gürcan Karakaş da bir gizli Ermeni… Tescilli bir vatan haini ve nitelikli dolandırıcı. Çok çok kısa süre sonra, onu da yargılandıktan sonra ipte sallanırken göreceksiniz.

Yazın bunu bir kenara…

Ayrıca Gürcan Karakaş da boş tenekenin teki… Sadece TOGG denilen ve yurt dışından getirilen sözde yerli ve milli araçlar değil, TOGG’la ismi anılan herkes de boş teneke… Yalan, dolan haberlerle, iddialarla şişirilmiş balonlar… Çok yüksek vasıflı, kabiliyetli, dürüst olan gerçek Türkler, bu gibi projelerin içinde de yoklar. Baykar da tıka basa gizli Ermeni dolu.

Şu Gürcan’ın simasına, kalıbına, konuşmasına sadece beş dakika bakan/değerlendiren bir kişi, ona asla altıncı dakikasını ayırmaz, ziyan etmez. Özgeçmişinde ne yazdığına da hiç itibar etmez.

Resmi açıklamalara hiç aldanmayın. BRICS, gerçekte bir kara para teşkilatı/ortaklığı… İnsan, organ ve uyuşturucu kaçakçılığı başta olmak üzere, her türlü kara para işlerini devletler/hükumetler seviyesinde yapıyorlar.

Arka planında uzaylı dengeleri de var. Çok büyük oranda yeşillerin kontrolünde olan bir karanlık çark şu BRICS…

Şuraya eklemem gerekiyor. Türkiye, BRICS’in, ŞİÖ’nün, NATO’nun, şunun bunun, AB’nin hatta Birleşmiş Milletler teşkilatının bir parçası/üyesi, müttefiki olmayacak.

Türkiye yeni dünya düzeninin lider ülkesi oldu. Bu yeni dünya düzeninde Türkiye’nin, gerçek müttefikleriyle birlikte hareket edeceği teşkilatın adı Muktedirler İttifakı (Mİ) olacak. Mükterdirler İttifakının çok çok kısa süre sonra somut olarak şekilleneceğini bütün dünya görecek. Mİ, askeri, siyasi, mali ve ilmi/teknolojik sahalarda ülkeler arası bir ittifak olacak.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

Kayseri’nin tozlu dumanlı yolları


Kayseri’den Almanya’ya çift şeritli bir yol var. Bembeyaz tozlarla kaplı bir yol…

Soysuz o yolu çok biliyor ve adamları çok kullanıyor.

Zan edersiniz ki Kayseri’de mobilyaları, ahşap mamüllerini artık tozdan yapıyorlar. O kadar değişik bir yer o Kayseri…

Aslında Abdullah Gül’ü ve altılı çetesinin bütün figüranlarını bir araya getirerek “Nedir bu Kayseri böyle?” diye bir sormamız lazım.

Herkes bilmez ama Kayseri’nin tozlu dumanlı geceleri de pek meşhurdur. Soysuz’un, Abdullah Gül’ün Kayseri emniyetindeki polisleri bir konuşsalar, ne filmlerin, ne dizilerin senaryoları çıkar onlardan.

“Mehtaplı gecelerde Kayseri” diye anlatılmaz da “Tozlu dumanlı gecelerde Kayseri” diye anlatılır o dizilerde, o filmlerde, o Kayseri… O kadar başka bir şehirdir o Kayseri…

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

Kayseri Şeytan’ın bölge temsilciliği gibi…


Sabahtan beri yazacaktım, yazmadım. Konu hakkında raporlar aldığım, değerlendirmeler aldığım, üzerinde dolaştığım için Kayseri’den, oradaki organize sanayi bölgesinden bahsettim.

Üzerine de şu depremler yaşandı.

Kayseri yıkılmazsa, o sanayi bölgesi de çöküp yanmazsa, biz çok şaşıracağız. Şu son depremleri de bekliyorduk, devamını ve daha şiddetlilerini de bekliyoruz.

Kayseri Şeytan’ın bölge temsilciliği gibi… O insan denemez ve gizli Hristiyan belediye başkanları da dahil olmak üzere, mülki amirler, eşraftan bilinenler, iş adamları olarak bilinenler, sözde siyasi partilerin teşkilatları, hep afet bölgesini sömürmenin peşindeler. Çünkü hiçbiri Türk de müslüman da değiller. Kripto kimlikliler ve masonlar…

Afet bölgesinde, o zor şartlarda insanlar hala işe yarar seviyede yardıma, desteğe ulaşamamışken, Kayseri o yardımları organize ederek dağıtma iddiasıyla ya da bölgenin yaralarını çeşitli şekillerde sarma iddiasıyla en şeytani işleri yapıyor. Kayseri halkı da buna tepkisiz ve ölüm sessizliği halinde…

Kayseri, insan ve organ çalıyor/kaçırıyor. Kayseri, yardım malzemelerini de çalıyor. Kayseri, aslında kendi dibini oyuyor. Çünkü Allah var, adaleti var. Kahreder ve edecek.

Artık kimseye uzun mühletler verilmeyecek.

Kayseri’deki son depremler de suni usullerle tetiklenmiş depremler ama bu defa Ankebut Ağı tetiklemedi. O malum ülkeler tetiklemediler. Onlar, Kayseri’ye ve en çok da oradaki organize sanayi bölgesine zarar vermek istemezler.

Kayseri son süreçte yanmayı da yıkılmayı da hak etti, ediyor.

Kayseri’nin çevirdiği lanetli işlerde dönen kara ve kanlı para, çok sayıda Türk/İslam düşmanı ülkeye gidiyor. Asıl onları besliyor.

Kayseri’de Erciyes dağının içinde de uzaylı tesisi var. Kayseri’ye başka ülkelerden gelip giden yetkili ve etkili kişilerin çoğu da biyonik robot. Orası, Ankebut Ağı için mühim olan merkezlerden biri…

Bu gidişle o Erciyes dağı bile yerinde duramaz, Kayseri de yerinde duramaz. Kayseri halkı arasından gizli Ermeni, gizli Yahudi, mason, kara paracı, şucu, bucu olmayanlar, temiz insanlar, hemen titreyip kendilerine gelmeliler ve bu kötü gidişi değiştirmeliler.

Kayseri’nin altı da tünellerle dolu. Çok sayıda evden ve dükkandan da o tünellere gizli geçişler var.

Kayseri’deki bazı tüneller, şu videodakinden farksız haldeler.

Kayseri’de eskiden beri hep satanist ayinler yapıldı, yapılıyor. Eskiden beri hep insan kaçakçılığı yapıldı, yapılıyor. Son zamanlarda ise organ kaçakçılığı durmaksızın yapılıyor.

Yaptığı işle, görünür geliri/kazancı ile, elindeki parası/serveti ve kapısının önündeki arabası arasında uçurum kadar fark olan çok Kayserili var. Her türlü kaçakçılık, fuhuş, ihanet, dolandırıcılık işleri yoğun şekilde yapılıyor Kayseri’de…

İnanmıyorsanız Abdullah Gül’e sorun. Onunla beraber çalışan Altılı çeteye sorun. Hepsi de bu tür işlerin başında gelen kişiler…

Akbank’a neden “Adana’daki Kayserililer Bankası” diyenler var?

Adana ile Kayseri arasında ve Akbank arasında nasıl bağlantılar var?

Depremlerin merkez üsleri…

Kayseri’de bağ evi, köy evi olanlar varsa, oralara gitsinler.

Kripto kimlikli insan şeytanlarından ayrışsınlar, uzaklaşsınlar. En çok da kara/kanlı para bölgeleriyle organize sanayi bölgesi çevresinden uzak dursunlar.

O Kayseri’ye Allah’ın sillesi yakında iner ve çok da güzel/hayırlı olur. Çocuklar ve kadınlar başta olmak üzere, çok insan kurtulur.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

İzin vermeyeceğiz


Sizi Ned Price da kurtaramaz. Yardım ya da kurtarma ekibi falan değilsiniz, Türkiye’yi terk edin.

Deprem anından şu ana kadar yüzlerce yalan beyanda bulunan Ankara hükumetinin, Suriye sınırlarının kontrol altında olduğuna dair açıklaması da kocaman bir yalan.

Herkes organize bir silahlı eyleme hazır olmalı. Bu defa işi sadece halkın silahlı mücadelesi temizleyebilir. Ve bu silahlı mücadele en az kuvayı milliye kadar meşrudur, zaruridir.

Bir karış toprağımızı bile kimseye vermeyeceğiz. Suriye’ye de vermeyeceğiz. Suriyeli sözde mültecilere de peşkeş çektirmeyeceğiz. Sözde Kürdistan ve de sözde Büyük İsrail kurulmasına da izin vermeyeceğiz.

Ankara hükumetinin ve ona bağlı olan Kandilli Rasathanesinin depremlere ve şiddetlerine dair açıklamaları da gerçekleri yansıtmıyor. Gerçekler kasıtlı olarak gizleniyor ya da çarpıtılıyor.

Maraş merkezli afet bölgesinde bulaşıcı hastalıkların yayılmaması için devlet gücü ile yapılması gereken onlarca şey şu ana kadar hala yapılmadı, yapılmıyor.

Suriye sınırında kuş uçurulmayacak. İktiza eden her şartta silah kullanmaktan çekinilmeyecek. Bu pis işlerin içinde olan yerli ve yabancı sözde yardım kuruluşlarının ve TSK’nin mensuplarına, araçlarına karşı da tetik çekmekten kimse çekinmeyecek.

İnsan, organ, uyuşturucu, ziynet eşyası, mazot/petrol, elektronik cihaz, beyaz eşya ve hiçbir şeyin kaçakçılığına izin verilmeyecek. Gerekiyorsa Türkiye kısmındaki valilere dahi sıkılacak.

Herkes ya kanun tanıyarak vazifesini doğru düzgün yapacak ya da Türk milletinden bir kurşun hediye alacak.

Geceden beri devam eden şiddetli metafizik çatışmalar, şu anlarda anca sakinleşti… Ortada Türkün kesin zaferi, ezici gücü var. Metafizikçilerinize danışın.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

..

THY üzerinden yapılan kara para faaliyetlerini yasaklıyorum

Türk Hava Yolları’na ait olan sivil uçaklarla hala kara para işleri yapılıyor olması hatta son zamanlarda bu işlerin artırılması, çok vahim bir hata…

Şu andan itibaren, THY’ye doğrudan ya da dolaylı yollardan bağlı olan sivil uçaklarla kara para işleri yapılmasını yasaklıyorum. Hem çok yüksek teknoloji ile hem de metafizik tekniklerle bu uçaklar tıpkı gemiler gibi hedef alınacaklar. Hava limanları da tıpkı deniz limanları gibi hedef alınacaklar.

Yaşanacak can ve mal kayıplarından biz değil, bu son ikaza rağmen bile pis işlere sivil uçakları alet eden kara paracılar mesul olacaklar. Bu işlerde kullanılan sivil pilotlar, kabin ekipleri ve yer ekipleri de öncelikli olarak hedef alınacaklar.

“Mfs, siviller mevzu olduğunda çok hassastır. Bir şey yapmaz” diyenler, bir cerrah kadar soğuk kanlı, keskin kararlı ve acımasız olduğumu görecekler.

Yeraltında uzaylılar tarafından kullanılan, gelişmiş teknoloji ile yapılmış ve ülkeleri birbirine bağlamakta olan tünelleri de kara para işlerine kapatıyorum.

Ben diyeceğimi dedim, herkes istediğini yapsın…

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi