Meteordur o, meteor… Kesinlikle meteordur. Kimse panik yapmasın. Sorgulamaya, araştırmaya da hiç gerek yok. Bilim adamları zaten gereken açıklamaları yaparlar.
Japon polisi, kıyıda 1,5 metre çapında şüpheli bir top bulunmasının ardından Hamamatsu kentindeki plaja girişi kısıtlamış.
Çünkü dünyanın her yerindeki metafizikçiler, çok ileri seviyede olmayan metafizikçiler bile bu kadarını görebiliyor, bilginin bu kadarına ulaşabiliyor.
Dünyada uzaylı ve farklı insan türleri olduğunu, binlerce yıldır yer altı şehirlerinde gizlice yaşadıklarını, yüksek teknolojileri olduğunu, yeryüzünün dengelerine sinsice ve yüksek teknolojilerle müdahale ettiklerini görebiliyorlar.
Yeşilleri de grileri de başka türleri de görebiliyorlar. Ye’cüc ve Me’cüc kavimlerinin de yeşiller ve griler olduğunu görebiliyorlar. Bunları görmek, bunları bilmek işten bile sayılmaz… Buna rağmen mason, satanist, gizli Yahudi birileri ekranlara çıkartılarak hala zihinler bulandırılmak isteniyor.
Metafizikçiler, onların çoğunun biyonik robotlar olduğunu, yerlerine geçilmiş karakterler olduğunu da görebiliyorlar.
Hatta metafizikçiler, onlara, uzaylı taraflara neler yaptığımızı, bu oyunun sonuna geldiğimizi, kazanan ve en sonunda da kazanacak taraf olduğumuzu da görebiliyorlar.
Öyle metafizikçiler, o yeşillerin, grilerin arasında da var. Onlar da sonlarının geldiğini görüyorlar ve biliyorlar. Kur’an ayetlerinin ve ayrıca hadis-i şeriflerin hak olduğunu da kesinlik seviyesinde biliyorlar ama inatla red ediyorlar. Bu nedenle yeryüzünde ABD, İngiltere, İsrail, Çin, Rusya, Japonya, Tayvan, Hindistan, Pakistan, İran, Yunanistan, Bulgaristan, Gürcistan, BAE, Suudi Amerika, Katar, Almanya, Fransa, İtalya, İspanya üzerinden organize halde ve tamamen ahmakça planlar deniyorlar. Sonlarını bile bile… Kaderi değiştiremeyeceklerini bile bile…
Çok uyanık, dikkatli, kararlı olun. Önünüzde biraz daha sıkıntılar var ama sonrası çok hayırlı olacak.
Oraları sakın satmayın ve terk etmeyin. Zaten Türkiye’nin başka başka yerlerine de başka başka musibetler gelecek hatta yağacak. Bu bir yana… Diğer yanı da şu ki afet bölgesinin dağı taşı altın da olacak. Hem madenler, petrol ve gaz bol bol çıkacak hem de ziraat ve hayvancılıkta dünyanın belki de bir numarası afet bölgesi olacak. Hatta açık ara farkla öne geçme ihtimali de yüksek. Dünya, ziraatın ve hayvancılığın en iyi şartlarda nasıl yapılacağını o bölgeden, o bölgedeki projelerden ve tekniklerden, bilgi/birikimden öğrenecek. Çok yakında video platformlarında dünya genelindeki çiftçilere ve besicilere yönlendirmeler yapan kişiler olacaksınız. Dünyanın her yerinden yatırımcılar, o bölgedeki projeleri incelemeye hep gelecekler.
Çünkü yıllardır anlattığım projeler yakında yapılmaya başlanınca, bu projeler için en uygun yerlerden bir yerin de afet bölgesi olduğu hemen kabullenilecek. Ben yayınlarımda her şeyi açıkça yazmadım ve her okuyan anlamadı ama düşmanlarımız her şeyi hemen anladılar. Üzerlerindeki şu panik halinin bir sebebi de bu…
Türkiye gerçek hürriyetine kavuştuğunda ki çok az kaldı, o projeler yapılmaya başlandığında, dünyadaki hiçbir unsur ya da ittifak Türkiye’nin karşısında duramaz. Devamındaki birkaç sene içinde Türkiye somut şekilde, herkesin kabullendiği şekilde dünyanın en güçlü ülkesi olur. Bunu çok kesin olarak biliyorlar.
Sayılı günü kalmış olan hain Ankara hükumetinden yapılan açıklamaları vaatlari de hiç dikkate almayın. En az bir buçuk sene, ihtimal ki iki buçuk sene orada kayda değer gelişmeler olmayacak. Sıkıntılı süreç devam edecek. Sonra da her şey bir anda tersine dönecek. Orası bir cazibe merkezi olacak. Evler, dünyada ilk defa kullanılan tekniklerle çok kısa sürede yapılacak ve uygun maliyetli olup çok da uzun ömürlü olacak.
Bu süreç içinde birileri tarafından göstermelik birkaç toplu konut projesi yapılabilir ama o da AKPKK’ye kalmayacak. AKPKK’nin ömrü bitti, o onlarca devlet de onu ayakta tutamayacak. İşgal teşebbüsleri bile, suni afetler bile AKPKK’yi ayakta tutamayacak. Türkiye’nin gerçek hürriyetine ulaşmasına ve hızla devleşmesine mani olamayacak.
O halde, oldu bitti ile yapılacak yeni inşaat projelerine dahil olmayın. Paranızı kaptırmayın. Onlar, sonuna kadar yapılacak olsa bile kimse rağbet etmeyecek. Evden, binadan sayılmayacaklar.
Çünkü çimento ve beton bu ülkede tarih olacak, kullanılmayacak. Şu anda bile alternatifleri hazır ve daha ucuz ve daha emniyetli ve daha uzun ömürlü ve daha sağlıklı…
Sakin olun, metin olun, bilinçli olun, kararlı olun, uyanık olun. Oyunlara gelmeyin. Birlik ve beraberlikten ayrılmayın.
Manevi eksik ve kusurlarınız varsa, onları düzeltmeye de çabalayın. Maddi imkanı olanlar hiç vakit kaybetmeden yaz kış çok iyi şartlarda barınmayı sağlayan kümbet şekilli çadırlardan alsınlar. Branda ile kaplanmış olanından değil, doğru malzeme ile kaplanmış olanından alın. Yine, kendi elektriğinizi üretip kullanmanızı sağlayan hazır sistemler artık her yerde bolca var ve fiyatları da uygun. Bu sıkıntılı süreci, mümkün olabilen en az zorluklarla atlatmak aslında biraz da sizin elinizde. İki adet ortalama büyüklükte güneş paneli, iki adet araba aküsü ve bir adet inverter ile elektrik sorununu kökten çözebilirsiniz. Çok fazla teknik bilgi de gerektirmez ve kendiniz bile montajlayabilirsiniz. Böylelikle, çok emniyetli arazilerde rahatça ikamet edebilirsiniz.
Hayat devam ediyor ve o halde mücadelemiz de devam edecek. Başkalarına bakmadan önce, kendi imkanlarınızla da kendinizi hızla ve doğru kararlarla nasıl ayağa kaldırabileceğinize, muhafaza edebileceğinize ve hayata sağlamca tutunabileceğinize hemen şimdi bir bakın…
Etrafınızda küçük desteklerle bile ayağa kalkabilecek vatandaşlarınız var, onları da unutmayın. Bu zor günleri hep beraber atlatacağız ve oraları da Belde-i Tayyibe’ye dahil edeceğiz.
Devletimizin imkanları şu günde bile hala seferber edilmedi. Afet bölgesine yeterli sayıda seyyar tuvalet ve banyoyu kasıtlı olarak göndermiyorlar. Kasıtlı olarak bir an önce sabit tuvaletler ve banyolar yapmıyorlar.
Kasıtlı olarak su kaynaklarını korumaya almıyorlar. Kasıtlı olarak gerekli ve yeterli ilaçlama yapmıyorlar. Kasıtlı olarak bölge halkını bu hususlarda yeterince bilgilendirmiyorlar, eğitmiyorlar.
Çünkü bölgede bulaşıcı hastalıkların yayılmasını ve bölge nüfusunun iyice kırılmasını istiyorlar.
En başından beri hazırlıksızlık, koordinasyonsuzluk ve eğitimsizlik değil, kasıt var kasıt… Hala bunu kabullenmeyenlerin ve açıkça ifade edemeyenlerin de bölge halkına ve Türkiye’ye bir kastı olmalı.
Bu planlar kapsamında Irak’ın başındaki hainlere de çok paralar verildi, veriliyor. Onları da sahada aktif olarak kullanacaklar.
Acele etmeleri lazım, çünkü oraları hep mfs alacak diye panik halindeler. Bu nedenle İran’a da müdahaleler yapmak isteyecekler. İrandaki Türkler başta olmak üzere bütün halklar, şimdiden büyük afetlere ve işgal teşebbüslerine hazır olmalılar.
Tayyip, bölgedeki aşiretlerin kendine ihanet etmeyeceğine kani olmuş. HDPKK ile de zaten beraber çalışıyor.
Uzaydaki muhtelif uydu grupları üzerinden şu anlarda Türkiye’ye zihin kontrol sinyalleri yoğun olarak gönderiliyor.
İngiltere’nin gayr-i resmi sömürgelerinden biri olan ABD’nin Dışişleri Bakanı Blinken, suni afetlerle peş peşe vurulan Amik ovası çevresine gelir. Bölgede incelemeler yapar. Bu ziyaretiyle dünyadaki taraflara siyasi mesajlarını da vermiş olur.
Ardından bölgede ve Türkiye’nin başka bölgelerinde başka başka suni afetler de yapılır. Önce insani yardım iddiasıyla çok sayıda ordunun askerleri, gemileri, uçak gemileri Türkiye’ye gönderilir.
Türkiye’nin iyice zayıf düştüğüne, kapsamlı bir işgale mani olmayacağına kanaat edildiği anda, onlarca ülkenin ortak askeri birlikleri Türkiye’nin dört bir yanında aynı anda işgal faaliyetleri başlatır. Trakya, Marmara, Ege, Karadeniz, Doğu, Güney Doğu, Akdeniz ve İç anadolu bölgelerinin hepsinde eş zamanlı işgale teşebbüs edilir. Bu kapsamda en büyük birliklerden bazıları Hatay’dan işgale teşebbüs ederler.
Hain Ankara hükumeti, Türkiye içindeki on binle gizli Ermeni ve Yahudi, TSK Genelkurmay kademesindeki hainler, adalet sistemindeki hainler, istihbarat ve emniyet birimlerindeki hainler de bu süreçte işgal güçleri tarafından kullanılırlar. Sözde Türk basın ve medyasındaki binlerce hain de işgalcilerin yönlendirmelerine göre, Türk milletini kandıran ve kafese çeken tarzda yayınlar yaparlar.
Türkiye, bu kadar büyük ve kapsamlı bir işgal teşebbüsünden kurtulabilecek midir… Tarihin böyle devirlerinde çıktığı gibi şimdi de bir kurtarıcı kahraman çıkacak mıdır…