Etiket arşivi: Tayyip

Kimse oy kullanmaya gitmesin


Bu gün Türkiye’de hiç kimse boş yere yorularak oy kullanmaya gitmesin. Seçim olmayacak. Her şey çoktan ayarlandı, hazırlandı.

Bazılarınız, Tayyip’in Rusların elinde piyon olduğunu, Rusların eline düştüğünü, Rusların onu Türkiye’nin başında tutmak için çırpındığını, bu maksatla da yapılamayacak olan şu sözde seçime müdahale ettiğini, Kemal’in de bundan rahatsız olduğunu, karşı mücadele verdiğini zan ediyorsunuz.

Bu da orta oyununun, danışıklı dövüşün bir kısmı… Kemal’in de Tayyip’in de arkasında aynı ülkeler, hükumetler, masonlar, terör örgütleri, kara paracılar var.

O Rusyanın başındaki yetkililer/idareciler dahi batıya çalışıyorlar, Rusya’ya ihanet ediyorlar. Tek bir sistem var, istediği zaman ülkeleri danışıklı dövüştürüyor. Seçimlerdeki rakipleri danışıklı dövüştürüyor. Dini cemaatleri danışıklı dövüştürüyor, Basın ve medya kuruluşlarını danışıklı dövüştürüyor. Sporcuları, spor kulüplerini danışıklı dövüştürüyor. Bu yolla siyasi, askeri, mali, dini dengeleri kontrolde tutmak istiyor.

Şu sıralarda sergiledikleri de bir danışıklı dövüşten başka bir şey değil. Sadece Rusya değil, Çin de aynı… Çin’in birimleri bile ABD’nin birimlerinden bağımsız değil.

Herkes bunu iyice kavramalı ve herkes bilmeli ki bu gün o tek sistemin Türkiye’de sergilettiği danışıklı dövüşü sert şekilde çökertilecek.

Batı, doğu, şu, bu kavgamız yok bizim. Devlet, vatan, millet kavgamız var. Türkiye kavgamız var. Şucu, bucu değiliz, hepimiz bu gün Türk milletiyiz. Hürriyetine koşan Türk milleti…

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

Hala anlayamamış olanlar için açıkça yazıyorum


Tayyip de dahil, Kemal de dahil, hepsinin kasetleri var. Çoğu sübyancı, ibne, tecavüzcü… Şununla bununla yatıp kalkmakla ömür tüketmiş kişiler.

Bir kısmı ayinci ve ayinlerde insan bile kurban edenlerden… Bir kısmının yabancı sözde diplomatik temsilcilerle görüşmelerinin kayıtları var. İstisnasız hepsi de kara paracılar, mafya ve terör örgütleri bağlantılı kişiler. Sadece ahlaksızlığın, namussuzluğun, bel altının görüntüleri meydana saçılmayacak. Türlü türlü vahim suçlarının delilleri de dünyaya yayılacak.

Bunların, yapılamayacak olan seçime kısa süre kalınca, ortam iyice gerilince “şantaj, montaj, deepfake, Ruslar, Amerikalılar” diye paniklemelerinin sebebi bu… Gerçek delillerin de sahte olduğunu, montaj olduğunu iddia edecekler de güya kurtulacaklar bu sıkıntıdan…

Gerçek görüntülerin, sahte/montaj görüntülerden insan gözüyle ayırt edilmesi mümkün değil ama teknik olarak ayırt edilmesi mümkün ve bunu yapan özel ve itibarlı şirketler bile var. Veriyorsunuz ücretini, inceliyorlar. Herkes yaptırabiliyor.

17/25 Aralık sürecindeki delillerin (ses ve görüntü kayıtlarının) çoğu, muhtelif taraflarca kısa sürede zaten teknik incelemeye tabi tutuldu ve gerçek oldukları kabul gördü. Sahanın epeyi kısmı da bu nedenle sessizliğe gömüldü.

Ayrıca, bir görüntü ya da ses kaydı patlamışsa, ifşa olmuşsa, onu doğrulamanın başka başka yolları da var. 17/25 Aralık sürecinde bunlar da yaşandı. Ses kaydında nakit paranın, çok değerli bir villa sitesinden villalar alınarak ortadan kaldırılması konuşuluyordu, o gün ilgili kişinin avukatının o yerden çok sayıda villayı peşin para ile aldığının evrakları da meydana çıkartıldı.

Biri bir şey konuşuyorsa, bir yere gidiyorsa, biriyle düşüp kalkıyorsa, sadece görüntüsü ya da sesi değil, ardından evrakı, şahidi, çeşit çeşit doğrulayıcı kısımları da meydana serilebiliyor.

Şu ülkenin, bu ülkenin, şu terör teşkilatının, bu kara paracıların talimatları ile ve tamamen Anayasaya aykırı, mili güvenliğimize aykırı şekilde sözde bir seçime gittiğini zan edenlerin sert kayaya çarpmalarına saatler kaldı.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

Balon, balon, balon…

Şunların hepsi de CIA tarafından şişirilmiş balonlar…

Türkiye’de “Türk siyaseti” de hala yok, “Türk medyası” da hala yok.

Memleketin her şeyi, kripto kimlikli hainler üzerinden başka ülkelerin ve gizli servislerin kontrolünde… Şu gibi hesapların hepsinin takipçi sayılarını bile CIA belirliyor ve “balon” değerler yazıyor. Bu kadarı “bot hesaplar” ile yapılamaz, yapılamıyor. Zaten sistem istese onlara meydan da vermez.

Haber Global isimli, güya 1,67 milyon takipçisi olan, kripto hainlere ait olan sosyam medya hesabında, ülkenin Dışişleri bakanı 13 dakikadır canlı yayında olduğu halde sadece 185 kişi izliyor.

Teknik olarak mümkün mü bu? Söyleyeceği her söz mühim olan bir Dışişleri bakanını, 1,67 milyon sözde takipçi arasından, bir avuç kişi mi dikkate alır da izler? Bu hesap bir haber hesabı ve habere ulaşmak isteyenlerin toplanması gereken bir hesap… O halde?

Şu cumhurbaşkanlığına aday olmaya kalkan ve sosyal medyada CIA’nın kendilerine yazdığı takipçi sayılarını gerçek zan eden, günler boyunca sadece yüz bin imza bile toplamayan piyonların yaşadıkları da aynı şeyleri ispat ediyor. Hesaplarında milyonlarca takipçisi olduğu görülen o kişilerin paylaşımlarının altında da orantılı sayıda yorum ve tepki/beğeni hiçbir zaman yok. Güya memlekette MİT var ama onu da aynı merkez, CIA yönetiyor. Tepe tepe kullanıyor. Çünkü sosyal medya denilen yerlerde kripto kimlikli hainlerin hesapları öne çekildiği ve gerçek Türkler sansürlüğü misali… MİT denilen ihanet ve kara para teşkilatında da kripto hainler her yerde ve gerçek Türklere meydan bırakılmıyor.

Tayyip’in Youtube’daki canlı yayını da hala akıllarda. O canlı yayında vatandaşın gerçek tepkisi anında görüldü ve neye uğradıklarını şaşırdılar.

Gerçek sahibi CIA olan Youtube, ilerleyen süreçte vaziyeti idare edemeyince “beğenmedim” tuşunu bile kaldırmıştı.

CIA’nın o bilinen sözde sosyal ağları ve video platformları, onlarca milleti en ileri seviyede sansürlüyor. Seçimleri de toplumların dini, siyasi, mali, cinsi, askeri tercihlerini de buralar üzerinden sansürlerle, hilelerle, bazen de açıkça zorbalıkla yönlendiriyorlar.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

Çok komiksiniz


Gerçekten çok komik bir vaziyette görünmektesiniz.

Ne bekliyorsunuz, bana karşılık vermelerini mi? “Benim devletim”in kurumlarını kullanarak bana operasyon yapabilmelerini mi?

Yabancı unsurların şu hainlerin yardımına koşmalarını mı?

Türkiye’nin idaresine, şunun bunun adına, bu güne kadar hukuksuzca el koymuş olan Bohçalı’nın ve Tayyip’in, bunlarla danışıklı dövüşen o bilinen kişilerin… Ortaya karışık, muhatabı meçhul, manası muğlak, son derece cılız birkaç açıklama yapmasının ardından sorunlarının çözülmesini mi bekliyorsunuz? Oysa it gibi titriyorlar. İlaç destekleri alıyorlar. Bayılıp ayılıyorlar. Korkudan dört dönüyorlar.

Şu şartlarda, çok şiddetli ve son seviyeye gelmiş gerilmenin sakinleşmesini mi bekliyorsunuz?

Şu şartlarda bile, iki kakara kikiri ile, iki artistik patinaj cümleyle yola devam ederek seçim yapabileceklerini mi zan ediyorsunuz? Siyasi ve mali sahalarda kazanabileceğinizi mi zan ediyorsunuz? O Sinan’ı bile tehditle hala yola devam ettirmeye çabalıyorlar. O dahi çoktan pes etti ve son anda köşeden çevirdiler. Zorlaya zorlaya yola devam edebileceklerini mi zan ediyorsunuz? Korkaklarla zafere ulaşacağınızı mı hayal ediyorsunuz?

İşte, bütün maniplasyonlara, hukuksuzluklara, sahte satışlara, alışlara ve karşılıksız basılmış devasa paralara ve keyfi yasaklamalara, yönlendirmelere rağmen borsa can çekişiyor? Üstelik memlekette kamu ve özel bankalara dahi tamamen keyfi ve hukuksuz talimatlarla yönlendirme yapabildikleri halde vaziyet böyle… Borsa gün sonunu iyi kapatmaya çabalıyorlar ama işleri çok zor. Günü iyi kapatsalar ne olacak, ertesi gün onlara güneş doğayacak.

Olmayacak duaya amin diyorsunuz. Ben de hepinize baştan beri şunu söylüyorum: Şu sözde seçim olmayacak, yapılamayacak. Milletin iradesine ret çekilerek, her yanı hileli, hukuksuz, yalan ve ihanet dolu sözde seçime izin ver-mi-yo-rum.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

Hey Kemal! Bay Kemal!


Şu aşağıdaki habere bir bak, Ruslar sana diyorlar?

Delil var mı, delil? Delilin varsa hemen paylaş ve kendini akla, delilin yoksa bu yaptığın, yalancılığının, karaktersizliğinin, müfteriliğinin, bütün milleti ahmak yerine koyduğunun, hukuk tanımaz olduğunun, diğer sözde adaylarla danışıklı dövüştüğünün, bir seçim tiyatrosunda daha kara paracılara, terör örgütlerine, Türkiye düşmanı ülkelere ve gruplara piyon olduğunun, bir milli güvenlik sorunu da olduğunun en açık tezahürlerinden biridir.

Bu işi Rusya’nın yaptığına dair delilin varsa derhal Muharrem İnce aklanmalıdır, Türkiye ile Rusya arasında sonu savaşa kadar gidebilecek bir sert hesaplaşma da başlamalıdır. Delilin yoksa, derhal sen yargılanmalısın ve kimlere ne maksatla çalıştığın da artık meydana çıkartılmalıdır.

Utanmaz, sıkılmaz, çekinmez, karaktersiz, yalancı, fitneci, orta oyuncusu, Tayyip’in piyonu rezil mahluk seni… Çıkıp çıkıp hala vatandaşlarımıza ahlak satıyorsun. Senin etrafında olabilenler de senin kadar utanmaz, kızarmaz, karaktesiz ve hain olmalılar ki bütün bunları içlerine sindirebilmeliler.


***

Habet metni:

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘kumpaslar ve kasetler’ hakkında Rusya’ya yönelttiği suçlamaların gerçeği yansıtmadığını söyledi.

Kremlin Sözcüsü, “Diğer ülkelerin içişlerine ve seçim süreçlerine karışmadığımızı defaatle söyledik ve bunda ısrarcıyız. Resmi olarak beyan ederiz ki, herhangi bir müdahale söz konusu olamaz. Eğer birileri Kılıçdaroğlu’na böyle bir bilgi vermişse, bunlar yalancıdır” ifadelerini kullandı.

Peskov: Biz, Türkiye’yle ikili ilişkilerimize çok ama çok değer veriyoruz, zira Türkiye, şimdiye dek karşılaştığımız tüm bölgesel ve küresel sorunlarda çok sorumlu, egemen ve düşünülmüş bir tutum sergiledi.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi