Keser döner, sap döner, gün gelir adaletin kılıcı adamı keser…
Dünya genelinde, omikron varyantını ilk tespit eden şu sözde doktor Coetzee gibi yargılanacak on binlerce sözde doktor var. Bunlar, baştan beri yalanlar söylediler, organ kaçakçılığı bile yapan hükumetlere hizmet ettiler. Cinayetlere, katliamlara ve kara para işlerine ortak oldular. İnsanlığa karşı işlenmiş türlü suçlara, idamlık suçlara ortak oldular. Şimdi “Tehdit edilmiştim” demekle bu yargılamalardan ve ağır cezalardan kurtulamazlar.
Sözde Türk basın ve medyasının bu kadını haber yapmasına da dikkat edilmeli. Korona oyunları meydana çıkmasın diye neleri neleri senelerdir görmezden geldiler, toplum üzerinde büyük bir korku ve baskı havası oluşturdular ama bu kadını görmezden gelmeyip haber yapanları çok. Çünkü bu kadın, onların da mensubu olduğu sistemin bir başka mensubu… Bunlar hep aynı yolun yolcusu… Ankebut Ağının önünü zaten bu konuda sert şekilde kestik ve korona oyunlarını kaldırıp attık. Onlarca hükumet kısa süre içinde birbiriyle organize şekilde korona oyunlarının arka planındaki bu kara para işlerinden tavizler vermeye başladı. Artık bu gibi sözde doktorların hareket sahası da kalmadı. Beklemedikleri şekilde sahada dengeler bir anda aleyhlerine döndü. Ne yapacaklarını şaşırdılar. Onu ve onun gibileri böyle oyunlarla temize çıkartmak istemeleri, beklenen bir şey ama bizler dikkatli olmalıyız. Asla taviz vermeyeceğiz. Oldu bittilere izin vermeyeceğiz. Dünyanın hangi ülkesinde olursa olsun, korona yalanlarıyla insanlık düşmanlığı sergileyenler, milyonlarca insanın ölmesine ve milyarlarca insanın maddi/manevi zararlar görmesine sebep olanlar, asla cezasız kalmayacaklar.

Sorarlar böylelerine “Az samimi ol, muhataplarını ahmak yerine koyma, bu itirafı yapmak için neden bu günü bekledin?” diye… Yine “Sana daha çok Avrupadaki siyasetçiler ve bilim adamları, hastalığın olduğundan çok daha kötüymüş gibi göründüğünü söylemen için baskı yaptılarsa şimdi çık onların isimlerini tek tek say… Ya da insanlığı ahmak yerine koyma” derler.
Türkiye’deki sözde Türk basın ve medyasında baştan beri bu konularda suç ortaklığı yapan binlercesi de yargılanacaklar. O sözde doktorlar Özlem Türeci ve Uğur Şahin bile yargılanacak. Sözde aşıların dayatılması kısmında vazife alan insanlık düşmanları da yargılanacaklar. Sözde bilim kurullarının üyeleri de yargılanacaklar. Ölüme sebep olacağını baştan beri bildikleri halde yanlış ilaçları yüksek adette kullandıran sözde uzmanlar ve bilim heyetleri de yargılanacaklar. Bunları pohpohlayan, ödüllendiren, meydan veren, destek veren siyasetçiler, holding patronları, sözde gazeteci ve televizyon programcıları, sözde bilim adamları, sözde STK’ler bile yargılanacaklar. Hemen bakılacak, masonlar mı, resmen mason olmasa da masonlar tarafından yönlendirilen kişiler mi… Yahudiler mi… Satanistler mi… CIA ya da MOSSAD bağlantılı kişiler mi… Ya da bilinen o diğer kara paracı ve organcı devletlerin gizli servisleriyle bağlantılılar mı… Bütün insanlığa karşı bu derece şeytanca bir organizasyonun içinde, hiç vicdani sıkıntı duymadan faaliyet sergileyecek iç dünyasına, bu kişileri nasıl kabullenişler, nasıl bir teşkilat getirmiş, bu kısma da en başta bakılacak. Dünya üzerinde bir tek mason locası bırakılmayacak. Bir tek mason üstadı cezasız bırakılmayacak. Avrupanın, ABD’nin gerçek yüzü en net şekilde insanlığın gözleri önüne serilecek. Dünyanın en önde gelen ve itibarlı yayın kuruluşları olarak kabullendirilmiş mason yuvaları da mahkeme kararlarıyla yok edilecekler. Dünya insalığı yahudi/mason/satanist avına çıkacak.
Afrika kıtasındaki bazı devletlerin başkanları, en başından beri korona oyunlarına karşı halklarını korumak için dimdik durdular ve bunlardan bazıları CIA tarafından vuruldular, öldürüldüler. Bunları da bütün insanlık, canlı yayınlanan yargılamalar sırasında somut delillerini ve şahitlerini/itirafçılarını izleyerek, görerek öğrenecek. Bu insanlık düşmanı Ankebut Ağı, ona bağlı mason ve satanist hükumetler, gizli servisler, mafyalar bu dünyadan temizlenecek.
Bunları görebiliyorum, bunlara çok çok az kaldı…
Dünya tarihinin başka hiçbir devrinde bu derece şeytanlıkların, bu seviyede insanlık düşmanlığının ve kötülüklerin bu derece organize ve yaygın şekilde uygulandığı bir devir olmadı. Tarihin en karanlık devri, yani bu Deccal devri artık bitecek. Kan ve gözyaşı artık dinecek.
Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi
.