Herif her gün birilerini öldürüyor.
Öner Döşer gizli Yahudi, büyücü, kabalacı, sadist bir ayinciydi. Çok canlar yakmıştı, çok kişileri kara büyülerle öldürmüştü, çok kişileri deli etmişti, çok yuvalar yıkmıştı. Çok sayıda namuslu, dürüst, vatansever devlet görevlilerine ve ilim adamlarına kastetmişti. Devletimize, milletimize çok ihanetler etmişti. MİT’le, İngiliz istihbaratıyla, CIA ile bağlantılıydı. Mason tarikatı da dahil olmak üzere, Ankebut Ağının pek çok farklı teşkilatıyla da bağlantılıydı. Şeytan’a insan kurban edilen kaç ayine katıldığını, bu ayinlerde toplamda kaç yetişkin ya da bebek insanı parçaladığını, eminim ki kendisi bile bilmiyordu.
Sonra gün geldi, sert kayaya çarptı, ne olduğunu bile anlayamadan müstahakını buldu. Öldü ve bu kadar geniş bağlantılı, üzerine bu kadar oyun kurulmuş ve bağlı bulunduğu sisteme bu kadar faydalı olmuş bu Öner Döşer’in yerine biyonik robotla geçildi. Şu anda içinde yeşillere/uzaylılara çalışan bir uzaylı var.
Biz, böyle insanlık düşmanı sadistleri oyundan düşürdükçe, kaç kere yerlerine başkalarının/biyoniklerin geçtiğini sayamaz olduk. Biyonik robotları da bozduğumuz oluyor, içindekileri ayrıca öldürdüğümüz de oluyor. Biyoniği ve içindeki uzaylıyı aynı anlarda öldürdüğümüz ve kullanılamaz hale getirdiğimiz de oluyor. Öner Döşer gibi görünen biyoniğin içinde en az dört kişiyi/uzaylıyı öldürmüş olmalıyız.
Gece gündüz bizimle uğraşır olduğundan beri, çok çarpıldı ve çok öldü. Sürekli de yerine yeni kopyaları konuyor.
Bu iş böyle kabak tadı vermeye başladı. Gerçekten işin tadı kaçtı, fazlasıyla uzadı. Haydi dünyanın diğer taraflarını şimdilik geçtik diyelim, öldüğü için yerine biyonikle geçilen Marina’yı ve farklı zamanlarda içinde ölen onlarca uzaylıyı ve benzeri kişileri geçtik diyelim ama Türkiye içindeki biyoniklere bir temizlik operasyonu yapmamız zorunlu olmuş gibi… Bunu yapmamız imkansız da değil, çok zor da değil.
Önce tam kadro halinde isim listesi paylaşıp “İşte Türkiye’deki bütün biyoniklerin tam listesi” deyip sonra temizliğe mi girişsek diye çok düşünüyorum son zamanlarda. Henüz kesin karar vermedim ama bakalım yakında neyin ne olacağı belli olur.
Belki bu yazdığıma da şimdi “Haydi oradan” diyenler olur. Sonra bu dediğimi de yapmaya başladığımda yeniden yeniden şok olurlar. Çünkü bu güne kadar hep böyle oldu. Baştan söyledim anlamadılar, söylediklerimi yapmaya başladım, inanamadılar ve durduramadılar.
Mehmet Fahri Sertkaya