– Tayyip ve çetesi “resmen” ülkenin idaresinde iken, ABD ve İngiltere’nin kuklası olan Yunanistan ile bir harbe girmeyeceğiz.
– Şu anda en öncelikli işimiz sözde mültecilerin ülkemizden topluca ve hak ettikleri sert tavırlarla gönderilmesi. Bunu yaparken işin sonunda iktidarın da danışıklı muhalefetin de paketlenmesi.
– Bu süreçle eş zamanlı olarak ABD’de de iktidar değişecek. Orası da en az Türkiye kadar “büyük” karışacak. Bu da hemen beraberinde dünya genelinde lehimize onlarca gelişmenin yaşanmasına sebep olacak.
– Kraliçe onlarca sene önce öldü ama görünürde yeni ölmüş daha doğrusu tarafımızdan öldürülmüş oldu. Kendilerini dünyanın ağası, paşası gören satanist mason büyükbaş kişiler var. İntikam almak teşebbüsünde bulunmaları beklenir. Biz her türlü ihtimale her zaman hazırız. Kimin boynu bıçaklık olmuşsa, kimin eli ya da dili Türk kılıcına değmeye başlamışsa, çalarız bıçağımızı da kılıcımızı da alırız canlarını. Büyükbaş demeyiz, hiç kimseden çekinmeyiz. Lakin sahada bütün grupların bu ihtimallerden haberi olmalı ve daha önce “defalarca” ikaz ettiğim hususlara çok dikkat edilmeli.
– Suriyeliler başta olmak üzere on milyondan fazla sözde mülteciyi sınır dışı ettikten sonra zaten İran işgali altındaki güney Azerbaycan’da da sıkıntılar devleşecek. Haklı ve hukuka uygun sebeplerle 45 milyon Türkün imdadına ordumuzla koşacağız. Onları kurtarırken, milyonlarca sözde mülteciyi güney Azerbaycan’dan da öte tarafa süreceğiz. Geldikleri yerlere kadar gidecekler, dönecekler. Sonra sıra Irak ve Yunanistan’a gelecek. Zaten İran’da ve Irak’ta şu anda bile gerçek bir devlet otoritesi yok. İranlıların da neredeyse tamamı, başlarındaki İngiliz kuklası hainlerden, sözde mollalardan nefret ediyorlar. Türkiye ile iyi geçinmek, bunun için gerekiyorsa çok büyük tavizler vermek istiyorlar.
– İngiltere Kraliçesi güya ölmüş olabilir ama Kraliyet ailesinin biyonik robotları hala sahadalar. Elizabeth’in içindekinin Kral Charles’ın içine girdiği de ciddiyetle konuşuluyor. Mücadelemiz bitmedi, devam ediyor ve Londra merkezli “çökük” dünya düzenine en son ve bitirici darbeleri de vurmaktan geri durmayacağız.
– Kraliçe’nin bir okus pokustan da ibaret olsa güya ölmesi, gerçekte neler döndüğü açıkça anlatılamayacak olan dünya genelindeki pek çok Hristiyan, Mason, Satanist çevrelerde büyük sorunlara sebep olacak. Yunanistan denilen sözde ülkenin içinde hiçbir zaman dirlik, birlik yoktu, artık hiç olmayacak.
– Eskiden, NATO denilen ve Kraliçe’nin sisteminin emrinde olan bir milletler arası işgal, katliam, sömürü, hırsızlık, yağma, işkence, kara para teşkilatı vardı. Henüz Kraliçe ölmeden önce bile hükmünü yitirmiş, bitmiş, tükenmiş halde olan NATO, biz bir bir hedeflerimize yürüdükçe karşımızda, meydanda olamayacak. Birkaç “numaradan” çıkış yapsalar da arkasını getiremeyecekler. Getirmeye kalksalar da hoş, yine bizim işimize yarayacak. Eş zamanlı olarak NATO’yu zahirde/görünürde de bitirmiş olacağız.
– Adnan Oktar da aslında çoktan öldü ve sahada biyonik robotları var. Lakin o da tıpkı Elizabeth gibi, biyonik robot yetişmeyen/dayanmayan, ayrıca içine uzaylı dayanmayan bir halde… Demiştim, biyonik robotlar ve içine giren uzaylılar, bundan sonra sinyallerimiz karşısında çok daha savunmasızlar. Aciz ve çaresiz haldeler. Bu gün yarın Adnan’ın da benzerlerinin de öldüklerine dair haberler gelebilir. Biyonik robotlarla yerlerine geçilmiş olan etkili ve/veya yetkili kişilerden çok sayıda kişi dünya genelinde kısa sürede ölürlerse, hiç şaşırmayacağız. Artık korona yalanları da yok, kısa sürede çok sayıda ölümü nasıl sebeplerle açıklayacaklar bakalım…
– Cemaatimiz hususunda üst üste yeni darbelerle ortamı kasten çok gereceğim. Somut deliller de paylaşmaya başlayacağım. İnceldiği yerden kopacak. Ben bu hususta da çok uzun zamandır tekrarla ikazlar ettim ama onların tercihi bu oldu. Cemaatimiz içinde ve başında da biyonik robotlar var. Onları da kısacık sürede oyundan düşüreceğiz. Zaten elleri ayakları tutuşunca, kendileri de kısa süreler içinde çok sayıda kişiyi öldürerek, darbelerimiz karşısında zararlarını, riski asgariye indirmeyi deneyeceklerdir.
– Eş zamanlı olarak Suriye’deki güya briket ev projesinin arka planını, daha önceden haber verdiğim gibi ifşa edeceğim. Bu ifşa dünyanın dört bir yanına bağlanacak. Çok sayıda sözde yardım kuruluşları, dernekler, meşhur kişiler, patronlar, siyasetçiler kaçacak delik arayacaklar. Sadece sözlü anlatımla ve isimler anmakla sınırlı kalacak bir ifşa olmayacak. Asıl bu hususta dünyayı karıştıracak somut deliller, bağlantılar, insanlık dışı vahşi işler meydana saçılacak.
Özetle, bizim işler yolunda ve bunca ikazlardan ve verilen fırsatlardan nasiplenmeyerek kendilerini bu günlerde bu hallere getirmiş olanların ise canları cehenneme… Umurumuzda bile değiller.
Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi