Etiket arşivi: kaf dağı

Hiçbir yalana inanmayın, gizlenen gerçeği bilin…

Dünyanın tabii manyetik alanıyla oynuyorlar. Dünyanın çekirdeğinin dengesiyle oynuyorlar. Kaf dağını yani Van Allen radyasyon kuşağını kırıp geçebilmek için çırpınıyorlar. Bir süredir, bunu denediklerini yazıyordum, artık bu hususta daha kararlılar ve daha çok riske giriyorlar. Bu da dünyadaki kutup ışımalarının tuhaflaşmasına ve dünya genelinde iklimlerin tuhaflaşmasına sebep oluyor. Dünya genelinde denizlerin, okyanusların tuhaflaşmasına, suların çekilmesine, fırtınaların artmasına, aşırı sıcaklara, aşırı soğuklara sebep oluyor. Çünkü manyetik alan dengesi tuhaflaşıyor ve bütün bunların dünyanın manyetik alanına bağlı olan dengeler. Kısa süre sonra göçmen kuşlardan pek çok kara hayvanlarına kadar bazı hayvanların davranışları iyice tuhaflaşacaktır. Akarsuların akışkanlığında bile tuhaflaşmalar görülecektir.

Gökyüzünde izah edilemeyen hadiseler olacaktır. Yağışların, rüzgarların dengesi iyice bozulacaktır. Kaybedecek hiçbir şeyleri kalmadı ve kendilerini de riske atarak bir an önce bu gezegenden başka bir gezegene kaçmak istiyorlar.

Yaşanmakta olan ve yaşanacak olan bunca tuhaflığı sadece güneş fırtınalarıyla ya da güneş lekeleriyle ya da sözde küresel ısınma ile anlatmaya başlayan kişilere bir dakikanızı bile ayırmayın, heba etmeyin.

Dünya insanlarına duyurulmamış devasa bir plan çoktan icra edilmeye başlandı. Dünyanın kutup bölgelerinde, yer altı uzaylı şehirlerinde, ilaçlar da dahil olmak üzere türlü şeylerin stokları yapıldı. Yeryüzündeki ilaç krizinin bir sebebi de bu…

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

Karun’un hazinesinin etrafındaki koruma kalkanını kırabildiniz mi?


Yine dediğime geldiniz mi?

O kalkanı da Kaf dağını da benzerlerini de kırabilecek, kaldırabilecek bir tek kişi var dünyada ve o da hz. Mehdi…

Dünyanın etrafındaki koruma kalkanına hadislerde nasıl ki “dağ” denilmiş… Adı Kaf dağına çıkmış…

Karun’un hazinesinin etrafındaki yüksek enerjili koruma kalkanına da hadislerde “dağ” mı denildi?

Ahir zamana dair en meşhur hadislerden birinde bahsedilen, Fırat’ın altında bulunacak olan, uğruna harp edilecek olan, uğruna çok yüksek sayıda insan öldürülecek olan, “O gün kim orada bulunursa ondan almasın, o harbe girmesin” denilen o dağ, o devasa hazinenin koruma kalkanı mı?

Haydi senelerdir yayınlarda bu konularda neler yazdığıma bir daha bakın…

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

Hz. İsa, çok büyük teknolojik imkanlara sahip


Benden duyduğunuzu herkese söylemeyin ama hz. İsa’nın elindeki teknolojik imkanlar hiç kimsenin elinde yok. İstediği zaman Kaf dağını da aşabiliyor. Ay’a ziyaretler de yapıyor. İstediği an dünyaya geri dönebilir ve buna hiç kimse mani olamaz.

Kuyruklu yıldızlar görüldüğünde çok büyük bir dini ya da siyasi lider meydana çıkarmış. Birkaç gün sonra görülecek olan o kuyruklu yıldızla birlikte acaba kim ya da kimler meydana çıkacaklar. Neden bu konunun üstüne gidilmedi? Hani videolar, hani yazılar?

Dahası da var, hz. İsa da Türk…
Avrupanın temel gen kodları da hep Türk…

Hz. İsa’nın yanında müslüman dünya insanları da var müslüman uzaylı insanlardan/ümmetlerden de var. Farklı farklı uzaylı insan türlerinden insanlar var etrafında…

Elindeki bu ezici güce rağmen dünyaya dönmemesi, dünyanın dengelerine müdahale etmemesi, dini kurallar gereği… Dünyadaki insanların imtihanlarını bozmamak için böyle davranıyor. Kendisine izin verilen vakit gelince, açıkça dönecek dünyaya… O vakit zaten hz. Mehdi dünya üzerinde çok büyük bir siyasi otorite tesis etmiş ve Ankebut Ağını perişan etmiş olacak. Hz. İsa, manevi/dini bir lider olarak dünyaya dönecek ve hz. Mehdi’nin yerine geçmeyecek. Siyasi liderlik yapmayacak.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

..

Canlanacak


Konu ettiğim suni kanallar ve suni iç denizler yapılınca… Ak deniz, Kara deniz, Hazar denizi, Doğu Türkistan denizi ve Kuzey Afrika denizi çok mükemmel dengelerle işleyecekler.

Su akıntıları ve sıcaklıkları en ideal şekilde olacak ve sürekli olarak denizlerin suyu okyanuslarla değişecek, tazelenecek. Bunun sayesinde bütün bu denizlerde ve okyanuslarda şartlar çok iyi hale gelecek.

Söz konusu kanal ve deniz bölgelerinde olumsuz iklim şartları hızla değişecek. Kara, hava ve deniz canlılarının türleri de sayıları da hızla artacak. Bu, insanların da bu bölgelere dağılıp yerleşmesine, dünya nüfusunun dengeli şekilde dağıtılmasına sebep olacak. Yine bu kanallar ve iç denizler sayesinde canlı ağaçların bir yerden, uzak bir yere düşük masrafla taşınması sağlanabilecek. Bu sayede, kurak diyarlara önce kanallar ve kanallar sayesinde bol içilebilir su ile elektrik enerjisi ulaştırılınca… Ardından ilk fırsatta o bölgeye çok yüksek sayıda canlı ağaçlar nakil edilip dikilecek. Kuraklığın, kıtlığın en kısa sürede yok edilebilmesi için en doğru kararlar alınacak ve uygulanacak.

Bu bölgelerde seyahat(turizm) gelirleri, deniz mahsüllerinin gelirleri daimi olacak… Yine bölgelerin halkları çalışıp gayret ettikçe hayvancılıktan, ziraattan, sanayiden, ticaretten hep kazanır olacaklar. Pek çok noktada büyük tersaneler de olacak/çalışacak.

Yine bu projeler sayesinde, hem karada hem denizde giden, hafif, uzun ömürlü, batmaz, konforlu, az yakan ve kullandıkça bedavaya gelen arabalar her yere yayılacak. Bu araçlardan birine sahip olan mesela İstanbullu bir kişi, kanallar ve iç denizler sayesinde sudan çıkmadan çok yerlere gidip gelebilecek. İster ziyarete gitsin, ister eğitim almaya ya da vermeye gitsin, ister çalışmaya gitsin, isterse ticarete gitsin… Herkes her yere kolayca, düşük masrafla ve emniyetli şekilde gidip gelebilecek. Dünyada eşkıyalık, teröristlik, zulüm, hırsızlık, talan, sömürü kalmayacak.

İnsanlar bir ay çalışsalar, o parayla üç ay rahatça geçinebilecekler. Hayat pahalılığı ve geçim zorluğu kalmayacak. Çünkü bu projeler devam ettikçe temel ihtiyaç olan her şey bu gezegende çok bol miktarda ve çok ucuza bulunabilecek ve ayrıca işsiz ve eğitimsiz kimse de kalmayacağı için dünyanın bütün sorunları bir arada çözülecek.

İşte ondan bir süre sonra dünyamızın etrafındaki Kaf dağı yani Van Allen radyasyon kuşağı açılacak. Başka dünyaların insanları bize gelecekler, biz onlara gideceğiz. Gezegenler arası alış verişler olacak ve dünyamızda ürettiğimiz çok şeyleri başka dünyalara da satacağız.

Ben dünyamızda şu anda çok yüksek insan nüfusu olduğuna inanmıyorum. Şu anki nüfusun birkaç katı olsa bile bu dünya o kadar nüfusu rahatlıkla taşır. Sorun nüfusun aşırı çokluğu değil, sorun İblis’in ve Deccal’ın dünyayı cehenneme çeviren projeleri, uygulamaları…

Öncelikle bunları yok etmek gerekiyor. Şu anda dünyada dev gibi kara alanları da deniz alanları da bomboş… Biri çıkıp “Ben mükemmel planlamalarla sistemler, şehirler kuracağım ve o gün geldiğinde dünya nüfusu şu andakinin yüz katı olsa bile hayat sorunsuz şekilde devam edecek.” dese, ben abartılı bulmam. Oturur bir dinlerim o kişiyi…

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

Karun’un hazineleri hala korunuyor


Karun’un hazineleri tek bir yerde değil. Dünyanın farklı farklı yerlerinde… En büyük ve merkez kısmı ise şu anki Türkiye topraklarının içinde.

Karun’un hazineleri, kendi zamanındaki çok yüksek teknoloji ile yapılmış dev gibi araçların ya da mekanların içindeydi. Bunlar, kilometrelerce kareyi bulan araçlar ya da mekanlardı. İçlerinde sadece hazineler değil, yüksek teknoloji ürünü cihazlar ve hatta yüksek teknolojiyi anlatan/öğreten bazı kitaplar, kaynaklar, notlar da vardı. Yine içlerinde Karun’un adamları da dururlardı ama hepsi birden içlerinde helak oldular, çıkamadılar.

O hazinelerin tam olarak nerelerde olduklarını bulmak bir dert, bulunca içeri girebilmek, kapıları açabilmek ayrı bir dert. Çünkü çok sağlam malzemelerden ve çok ileri seviyede mekatronik (hem elektronik hem de mekanik aksamı bulunan) kilitleme/güvenlik sistemleri ile yapıldılar. Kapıların açılması için Karun’un bedeni, enerjisi, zihni lazım.

Günümüzde dünyamızda gizlice yaşayan uzaylı türler, söz konusu araçları ya da mekanları bir şekilde yine de açabilirler ama ondan öncesi var. Oralara, o hazinelere yerin altından ya da üstünden ulaşabilmek mümkün değil. Uzaylı teknolojisinin bile aşamayacağı manyetik kalkanlar ile korunuyorlar. Tıpkı dünyamızın etrafında bulunan ve Kaf dağı da denilen koruma kalkanı gibi bunlar… Uzaylılar Kaf dağını da aşamıyorlar.

Karun’un hazineleri yakında çıkartılacak ve onu da hazret-i Mehdi çıkartacak. Zaten melhame-i kübrada (3. dünya savaşı) gayr-i müslim taraflardan bazılarının en öncelikli hedefi Karun’un hazinelerine ulaşabilmek olacak.

| Mfs – Ezber bozan – Akademi Dergisi