Etiket arşivi: Ekrem İmamoğlu

Demokrasi işte budur…

Ankara Büyükşehir Belediyesi Sosyal İşler Daire Başkanı işçiye küfür ediyor, eşiyle beraber işten atmakla tehdit ediyor ve en sonunda fiziki olarak saldırıyor.

Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanı Adnan Tatlısu, bir belediye personeline küfür etti. Hızını alamayan Tatlısu, belediye binasına giderek personele saldırdı. O anlar cep telefonu kamerası ile görüntülendi.

___________________________________________

Bu kadar düşük, karaktersiz, kindar, cahil, ahlaksız, sabırsız, merhametsiz, vasıfsız tiplerin bütün idari konumları ele geçirmesi ve insanlığı İblis’in çok hoşuna gidecek şekilde güya yönetmesidir. Bu yolla bütün işlerin ayarından çıkmasıdır, hayatın çekilmez/yaşanmaz hale gelmesidir. Her yerin suç, adaletsizlik, cahillik, vasıfsızlık, kin, kavga, savaş, dolandırıcılık, hırsızlık, cinayet, tecavüz dolmasıdır.

Başka da bir şey değildir.
Daire başkanı yapılmış olan şu herifin seçimlerde oy kullanabilecek kadar bile vasfı yok.

Türk devletlerinin idarecilerinin arasından, Türk Devletleri Teşkilatı denilen tamamen masonik ve kara paracı ihanet teşkilatına ülkesini üye halde tutanların hepsi, tartışmaya mahal kalmayacak kadar açık, net, su katılmamış, süzme vatan hainleridir.

Bu gibi ülkelerin KKTC denien gayr-i meşru otoriteyi muhatap almaları da ayrıca bir vatan hainliği, ayrıca Türklüğe ihanettir. Ayrıca masonlara, Londra’ya çalışmadır.

Şu bu sözde Türk kanallarının, tıka basa kripto(hain oyuncularla dolu sözde Türk dizileri misali bir Türk Devletleri Teşkilatı tiyatrosu izlemekten iyice sıkıldık.

Bu senaryoyu yazanlar, temelden yanlış yazdılar. İstanbul faktörünü görmezden gelmek istemeleri, bütün çabalarını berbat etti. Şimdi bu ihanet çarkını ayakta ve faaliyette tutmak için çırpındıkça daha da fazla çirkinlikler sergiliyorlar. Daha da fazla kendilerini ifşa ediyorlar.

Türkiye, Türk Devletleri Teşkilatı denilen masonik teşkilatın da üyesi değildir. Ankara’daki bir grup kripto kimlikli, Londra maşasası ve kara paracı hain, Türkiye değildir. Türkiye İstanbuldur.


Şu gizli Ermeni ve Hrıstiyan Ekrem İmamyan yine rahat durmuyor ve damarlarında kan misali akan Türk/İslam düşmanlığını zahir ediyor.

Dünyada ne kadar Türk ve İslam düşmanı varsa, ayrıca ne kadar insan ve organ kaçakçısı, ne kadar uyuşturucu kaçakçısı varsa hepsiyle gönüllü olarak çalışan ve arkasındaki insanlık ve İslam düşmanlarının gazıyla fazlasıyla şişen o Ekrem’in patlatılmasına da sayılı günler kaldı.

Bakalım bağlı olduğu mason locası ve o loca ile paslaşan diğer mason locaları, onun patlamasına, kısa süre sonrasında ise hainler mezarlarığına def edilmesine mani olabilecekler mi…

Öyle de bir kibri, şımarıklığı, cahilliği, ahmaklığı ve şeytanlaşmışlığı var ki mahallenin fahişeleri misali her yeri perde arkasından karıştırmayı çabalıyor. Sinsilikte, kahpelikte, şeytanlıkta tek rakibi İblis olsa gerek…

Şu demokrasi denilen cahilce ve cahillerin/namussuların hakim olduğu sistemi çıkartan ve dünyaya yayan kişilere Allah lanet etmiştir. Ölüp gittiler çoktan, bütün insanlık ise onlar yüzünden, demokrasi yüzünden şu Ekrem gibilerle de uğraşmak zorunda kalıyor.

Vahşi Yunan kara paracılarıyla bağlantı atamamış olanlar varsa, hemen Ekrem İmamyan’a gitsinler. O aracı olur. Onun onlarla arası çok sıkı.

Ciğer beş para etmez, olağan akışta on dakika bile memlekette mevzu olamayacak düşük mü düşük tiplerle bu memleket neden onlarca zaman ve emek heba etmek zorunda kalıyor. Çünkü demokrasi var ve her yerin kontrolünü mason biraderler, kara paracılar, çeteler, mafyalar, kripto kimlikli hainler ele geçiriyor.

Hala şu Ekrem’in üzerine oynayanlar da siyasetçiler değil, kendisi gibi kara paracı caniler…

Ekrem’in karısı da kendisi gibi bir insan şeytanı… Azılı bir Türk, Türkiye ve İslam düşmanı. Satanist ayinlerini de çok seviyor, çok katılıyor. Bunlar İstanbul’u hala Konstantiniyye olarak görüyorlar. İstanbul’daki fuhuş mafyalarından bile paylarını alıyorlar.

Akademi Dergisi | Mehmet Fahri Sertkaya

Altılı çeteye çalışıyor


Astrolog ve aynı zamanda şeytanlaşmış seviyede bir büyücü olan Öner Döşer de siyasetçilerden büyük paralar alıyor. Onların istediği gibi değerlendirmeler yapıyor. Kesin, net gördüğü astrolojik gerçekleri bile anlatmıyor hatta çarpıtarak anlatıyor.

Gizli Ermeni olan Öner Döşer, en çok da gizli Ermeniler olan Meral Akşener ve Ekrem İmamyan tarafı ile paslaşıyor.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

Ekrem de hak ettiği muameleyi görecek

Ekrem İmamyan başta olmak üzere çok sayıda personelin vazifesinden alınması ve İBB’nin, başka ülkelerin menfaati için çalışan hainlerle teröristlerden temizlenmesi, hukukun gereği…

Hukukun ve milli güvenliğimizin gereği hemen yapılacak ve Ekrem de hak ettiği muameleyi görecek.

Bu hususta Türkiye içinde ve dışında çatlak sesler istemiyorum. Bu hususta İstanbul’un iradesine karşı duranlar da çok ağır bedeller ödeyecekler.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

Türkiye ve dünya gündemine dair siyasi değerlendirmeler

Putin karakteri çok hızlı para ve güç kaybediyor. Sanki bir dağın tepesinden kopmuş da aşağı yuvarlanıyor.

Tayyip, her yerde, her hususta sıkıştığı gibi, Afrika’da da çok sıkıştı.

Ankebut Ağı, Tayyip’i istemediği şeyleri yapmaya zorluyor.

Türkiye’deki Afrikalıların sayısı artırılmak isteniyor. Afrikalılar her şeye kullanılıyor. Yakında PKK’ye karşı dağda operasyonlar yapılınca, ölü ele geçirilmiş Afrikalı PKK’li teröristler olacak.

Bohçalı-Tayyip ve çeteleri, bu güne kadar beraber kara ve kanlı para işleri yaptıkları terör örgütlerini besleyemiyorlar. Para yok, kriz çok. Terör örgütleri para istiyorlar ama alamıyorlar.

“Karadeniz petrolü çıkıyor, çok para gelecek ve siz de arka planda bu işlerin içinde olacaksınız” diye kandırılan terör grupları bile var.

Mehmet Haberal’ın yeni kara para yollarını da bozacağız.

Yazdığım o yazılardan, dünyayı yönlendirmemden sonra Türkiye’de aslında borsa çökecekti. Devre kesici uygulaması hukuka uygun değil ve o uygulama olmasaydı şu anda borsa çöküktü.

Acilen piyasaya sürülen milyarlarca lira gerçek mi, yoksa karşılıksız para mı belli değil.

Özel bankalar çoktan battılar. Açıkladıkları kârlar ve oranlar hep yalan… Türkiye’de özel banka sahası da kara para üzerine kurulu ve kara paranın kesilmesiyle onlar da batacaklardı, battılar.

Özel bankaları ayakta tutmaya dönük hamleler, mali krizleri derinleştiriyor, halkı daha zor şartlara düşürüyor, halkın geçim zorluğunu daha da hızla artırıyor ve bütün sistemi toptan batırıyor.

Austin İran’daki gücünü iyice kaybediyor ve bu hem Austin’i hem de ABD’yi bitiren son darbe olabilir.

İran’da Austin ve Şi beraber paslaşıyorlar.

Çin devlet sistemi ve iş dünyası içinde Şi karşıtları artıyor ve güçleniyor. Ankebut Ağının Çin ayağı da çok büyük hızla çöküyor.

Hollanda, Danirmaka, BAE, Katar, Kuveyt, Singapur gibi, Ankebut Ağına bağlı sözde devletlerin mali krizleri de derinleşiyor. Bu gibi kara para aklama merkezleri de şiddetle yıkılacaklar. Bu gidişat batı/NATO çetesini çok büyük zorluyor ama ellerinden bir şey gelmiyor.

Yeraltı uzaylı şehirlerindeki büyük arızalar, patlamalar, çökmeler, yeryüzünde depremlere sebep olmaya devam ediyor.

Uzaylı tarafların, dünyanın iklimini kontrol etmekte kullandıkları sistem, araçlar, cihazlar darbeler aldıkça… Dünyanın her yerinde tuhaf hava şartları yaşanmaya devam ediyor.

Hindistan, Çin’de yaşananlar nedeniyle çok gergin. Sıranın kendilerine geleceğine eminler ve korkuyorlar.

Ankebut Ağının Hindistan ayağı, İran’ın hürriyetine kavuşmasından aşırı seviyede korkuyor. İran’da her zaman olduğu gibi yine Türk hakimiyeti olursa, 950 sene Türklerin idaresi altında kalmış olan Hindistan’ın tekrar Türk hakimiyetine gireceğini biliyorlar. Hindistan’daki Türk nüfusun varlığı da onları geriyor.

Rusya’nın, kalan son gücünü Türk devletleri üzerinde kullanması için baskı yapılıyor. Ticari baskılar da dahil…

Noel, Rusya için kabusa döndü. Böyle giderse Putin karakteri oyundan alınmasa bile Rusya çökecek. Devlet sisteminin işlerliği her gün daha çok bozuluyor. Kremlin’dekiler bile kendilerini emniyette hissetmiyorlar.

Rusya’nın askeri kayıpları, ilan edilenin çok üzerinde. Can kaybı da araç ve cihaz kaybı da çok yüksek seviyede. Kara para işlerinde kullanılan gemilerin boğazlardan geçememesi Rusya’nın çöküşünü çok hızlandırdı. (Askeri kayıpların sebebi Ukrayna değil.)

HDPKK kesinlikle kapatılacak.

Ekrem İmamyan kesinlikle makamdan alınacak ve gök kubbeyi yıkacaklarını ilan edenler, gök kubbenin altında kalacaklar.

Erken seçim yapamayacaklarını, İstanbul’un iradesini ezemeyeceklerini, Türkiye’de siyaset sahasında danışıklı dövüşen hainler de kabullendiler.

Rusya ile Almanya arasındaki bağlar da gevşiyor.

Sinan Ateş cinayetinde hala piyonlarla oyalama yapılıyor. Ortalık çok büyük karışacak.

Sedat Peker, her şeyi bir kenara atarak birkaç gün içinde sesini çıkartmazsa, kendini bitirecek.

Gizli Ermeni Sabancıyan ailesi/çetesi, acınacak hallerde…

Hakan Fidan’ın ve onu arkalayanların hareket sahası kalmadı. Fidan, acınası şartlar içinde…

İsrail sert kayaya çaptı. Hesapsız, havalı hamlelerinin bedelini ödüyor ve ödeyecek. Yakında İsrail’in gerçek yüzü bir anda herkes tarafından görülecek ve İsrail’in yıkılışı, yok oluşu çok hızlı olacak.

Ermenistan’ın Rusya ile arası iyice açılıyor ve Almanya’ya daha da çok yanaşıyor.

İstanbul’un devasa projelere dair estirdiği rüzgarlardan istifade etmek, bir oldu bitti ile bu işleri eline almak ve yoluna devam etmek isteyen taraflar, acınası ve gülünesi hallerde çöktüler.

Tayvan, Güney Kore, Japonya, Yunanistan, Hindistan, Ermenistan ve İran’ı elimden kurtarabilecek hiç kimse kalmadı.

Altılı çete çoktan dağıldı ama aksine bir görüntü verilmek isteniyor. Altılı çete içinde İstanbul korkusu çok büyük. En ama en kötü senaryoya göre, seçimler erken ya da zamanında yapılabilse ve bunlar iktidara gelebilseler bile, İstanbul’a inat hiçbir şey yapamayacaklarını biliyorlar. Dahası, seçimlerin olmayacağını, sonlarının geldiğini, bir millet darbesi yaşanacağını da biliyorlar.

Bu nedenle, aldığı talimatlar gereği Kemal Kılıçdaryan, Tayyip’i başta tutmak için elinden gelen her şeyi yapıyor.

Anasaya bile tanınmıyor ama itiraz etmiyor. PKK bile yaptığı açıklamalarla, Tayyip’i daha uzun süre başta tutmaya çabalıyor ve aralarındaki danışıklı dövüşü iyice açık ediyor.

Bir yandan da birileri gizli Ermeni mafya anası Meral Akşener’i iktidara getirebileceğini zan ediyor ve onun üzerine oynuyor. Meral’ın son süreçte sesini yükseltmesi de bu plan gereği ve sahadaki herkes bunu biliyor. Meral üzerine oynayanlar zamanlarını da paralarını da emeklerini de adamlarını da ziyan ediyorlar. Karanlığa kurşun sıkmak bile bundan daha mantıklı.

Meral’i harcamak, Meral’i oyundan düşürmek, iki saatlik iş.

Havada iken sorunlar yaşayan sivil uçakların sayısı artıyor. Sivillerin olduğu uçaklar kara para işlerine bulaştırılmamalı.

Japonya’yı ordusuz, askersiz, uçaksız, donanmasız bırakacağım.

Japon şirketi gibi görünen o dev şirketleri, Japonya’da ya da başka ülkelerde iş yapamaz hale getireceğim. Ne sorunsuz imalat yapabilecekler ne de satışlar yapabilecekler.

Japonya yok olmayı hak ediyor. Japonya’ya destek olacak herkesi de aynı hale getireceğim.

Ankebut Ağına bağlı bütün ülkelerin uzaydaki uydularının bozulmasının vakti geldi. Türkiye’de ve dünya genelinde insanlar hürriyet mücadelesi verirken, Ankebut Ağının elinde ordular, donanmalar, hava kuvvetleri ve hatta uydular dahi kalmamış olacak.

Apple da sessiz sessiz alarm veriyor. İmalat süreçlerinde çok sorunlar yaşıyor ve mali krizi derinleşiyor.

Rusya’daki kablosuz iletişim sistemlerini sık sık bozacağız.

Baz istasyonları, askeri haberleşme sistemleri ve TV yayınlarını sık sık bozacağız. Rusya’nın acizliğini, tükenmişliğini tekrar tekrar gözler önüne sereceğiz.

İstanbulla restleşenin sonunu bütün dünya Rusya örneğinden görecek, bilecek.

Youtube’un ömrünün çok kısaldığını kabullendiler. Alternatifler düşünüyorlar.

Dünya genelinde alış veriş daha büyük bir hızla düşecek. Ankebut Ağının alış veriş sistemleri (büyük alış veriş web sitelerine kadar) çok sık olarak çok büyük darbeler alacaklar.

Ankebut Ağına bağlı ülkelerin enerji santrallerinde ve merkezi trafolarında ciddi sorunlar yaşanmaya devam edecek.

Dünyanın tabiatına, canlılarına, düzenine saldıranlar, dünyalı da olsalar uzaylı da olsalar kahredilecekler. Suni kuraklık, suni kıtlık, suni enerji krizi yapmak isteyenler, şu anda kadar düşürüldüklerinden de bin beter hallere düşürülecekler.

Yeni bir sahte pandemi denemeye kalkanlar bile yerle bir edilecekler.

Kepazelik

Tahammül edilemez bir rezillik

“Yalvardım” demediği kalmış.
Rusya, Türkiye’ye yalvaracak hale getirilmişken, hain Ankara hükumeti hala Rusya’ya da çalışıyor.

Kara parayı veren, hain Ankara hükumetini tam kadro halinde eline alıyor, elinde oynatıyor.

Bahsettiği domatesler de aşırı seviyede ziraat ilacı kullanılarak zehir haline getirilmiş domatesler. Ya da sağlığa zararlı mikro organizmalarla dolmuş domatesler. Türk milletinin tamamını hasta ettiler, yetmedi başka milletleri de edecekler. Bunun ricasını da böyle ilan edecek kadar kafası yanmış, psikopata bağlamış, günü-gecesi bile karışmış halde…

Ali Babacan’ın, Anayasa’daki Türk tanımını değiştireceğini duyurması…

Kemal Kılıçdaryan’ın şöyle bir anda PKK’li danışmanı sağ kolu yapması ve Avrupalı kişileri danışman diye tanıtması…

PKK’nin “Tayyip gitmeli, CHP gelmeli” demesi…

ve benzeri onlarca hamle, aynı merkez tarafından verilen talimatlarla yapıldı, yapılıyor.

Hedef, böyle bir anda muhalefetin oyunun yükselmesine mani olmak ve ortak piyon olan Tayyip’i biraz daha iktidarda tutmak.

Aynı danışıklı oyunu NATO da Rusya ve Çin’e karşı oynuyor.

Batmış, bitmiş, dibi görmüş Rusya ve Çin hala güçlü ülkeler olarak görülsün diye insanlığın zihinleri, kabullenişleri yönlendiriliyor.

Son haftalarda peş peşe,
“Rusya hafife alınmamalı”
“Çin hafife alınmamalı” çıkışları geldi. Bunların da tamamını aynı merkez organize etti.

İngiltere’de çöken tek şey sağlık sistemi değil… Halka bir şeyler oluyor. Bir bulaşıcı hastalık da yok. Hasta ve ölü sayısı, sadece İngiltere battığı ve parasız kaldığı, hastahaneler ödeneksiz kaldığı için artmadı.

Satanistleşmeyi, ibneleşmeyi, namussuzlaşmayı, dinsizleşmeyi, dünyayı sömürmeyi, dünyanın her yerinde katliamlar yapmayı kabullenmiş olan İngiliz halkı, ettiğini çekiyor.

Antalya ve çevresinde mafyalar iyice güçleniyorlar. Gerekli müdahaleler yapılmıyor. Devletin ilgili/yetkili kurumları bunlara müdahale etmiyor hatta bazıları bunlarla beraber çalışıyor. Çünkü en tepede Ankara hükumeti bu mafyalarla beraber çalışıyor.

Mısır battı, çöktü, bitti…
Şu anda Mısır diye bir ülke hakikatte yok.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

Yürümüş gidiyor

Şu Zonguldaklı Cengiz Çaylı’nın kanalı da yürüyüp gidiyor. Çünkü gizli Ermeni ve Çingene kırması bir soydan geliyor. Annesinin Çingeneliği hala çok baskın ve gözler önünde…

Sistem, Cengiz Çaylı’yı da adamdan saymamızı istiyor. Hiç sansürlemiyor, kısıtlamıyor, aksine destekliyor.

Lafa geldi mi Türk ve Müslüman takılıyor ama Youtube üzerinden yaptığı canlı yayında, milletimize hayvancılığa dair, küçük çiftlikler kurmaya dair bir şeyler anlatırken “Şimdi arkadaşlar, kredi kullanın diyorum kızıyorsunuz. Haram diyorsunuz. Ne var sanki bu krediyi alıyoruz da karıya kıza mı gidiyoruz. Ekmeğimizi kazanmaya bakıyoruz” diye pervasızca cümleler kurabiliyor. Zaten müslüman değil, onun rahatlığıyla hareket ediyor.

Bunun gibi vahim çıkışlarına, yorumlarına rağmen hala varlıkta kalıyor, Youtube’da hep Cengiz ve benzerleri, çiftçilerimizin önüne çıkartılıyor. Annesinin gençlerimizin önüne çıkıyor olması ile en vahim sıkıntılardan birini oluşturuyor.

Ahlak bilmez, utanmaz herif… 60 yaşında Çingene anası, kameralar karşısında en galiz küfürlerle sövüp sayıyor, o anlarda kendisi kahkahalar atıyor ve bu kısımları silmeden paylaşıyor.

Bunlara mı kalmış memlekette hayvancılığı/besiciliği öğretmek. Kimse mi kalmamış seksen milyon insanın arasında ve hala bunlar var ekranlarda?

“Rasyon, rasyon, Rota yem, Rota yem” diye tuturmuş, sanki iksir ilmini bulmuş. Dünyanın her yerinde kolayca bulunabilecek bir yem karması yapmış daha doğrusu yaptırmış, birkaç teknik bilgiyi ezberine almış, bulunmaz Hint kumaşı gibi tavırlarla memleketi turluyor.

Danışmanlık yaptığı, teknik yönlendirme yaptığı çifliklerin neredeyse tamamında zavallı hayvanlar hala dışkılarının içinde duruyorlar, yiyorlar, uyuyorlar. Sonra hangisi hangi hastalığa yakalanınca, Avrupa menşeli hangi ilaç bu hayvanlara dayanacak, onu öğretiyor. CIA/Youtube, bu herifi niye sansürlesin?

İç pazite şu, dış parazite şu, ağzına şu, burnuna şu, gözüne şu, memesine şu, falana şu, filana şu…

İlaç deposu gibi oluyor hayvanlar ve sonra o hayvanların etlerini yiyen insanlar şifa bulmuyor, aksine çeşit çeşit hastalıklara yakalanıyor ve kanser oluyorlar.

Bir an önce hayvanların temiz şartlarda yaşatılması için ve hasta olmamalarını sağlamak için ve ilaçlardan kurtarmak için ve böylelikle insanları da hastalıklardan korumak için yapılması gerekenler, Cengiz gibilerin umurunda bile değil…

Bu şartlarda, neden sansürlesin CIA/Youtube bu kişiyi ve benzerlerini?

Oyalayıp duruyorlar Türk çiftçisini, besicisini bu gibi ahlak, haya, din, utanma bilmez lüzumsuzlarla…

Hep bunu yaptılar zaten… Acılar, çileler, zahmetler, sorunlar iyice artınca, kurtarıcı diye de kendi adamlarını sahaya salıyorlar.

Üç kuruş para kazandırmışlar, her hafta köylü pazarına gidiyor, kameralara konuşa konuşa ve göstere göstere, maddi vaziyeti iyi olmayan pazarcı kadınlara üç kuruş fazla para veriyor. Kadınların yüzleri de herkes tarafından görülüyor.

Sorsanız “Örnek bir tavır sergiliyorum” diyecektir. Nefsini, egosunu, hırsını tatmin ettiğini, belki genç/toy, hayat tecrübesi düşük kardeşlerimiz fark etmiyorlardır ama yaşını almış ve gün görmüş herkes anlıyor.

İyilik yapılacaksa, kameranı kapatırsın, hatta gerekiyorsa aile fertlerini bile yanına almazsın, kimseyi rencide etmezsin ve sağ elin verdiğini, sol el bile bilmez. Zaten verdikleri de paradan sayılmaz.

Sonra bir bakıyorsunuz bu adam, vekillerin, bakanların arasında bulunup durduğunu anlatıyor. Sayısız Türk genci, bu sahada tahsil de yapıyor, mücadele de veriyor ama iki adım yol alamıyor. Bırakıp bu işleri, başka sektörlerde çalışarak geçim temin etmenin derdine düşüyor. Diploması, haricinde yaptığı hususi çalışmaları, araştırmaları, okumakla geçen geceleri gündüzleri, masrafları, çektiği videoları, verdiği türlü emekleri hiç oluyor. Hiçkimseye fayda sağlamıyor. Kendisine bile… Saha, onların tutunamayacağı şartlara çoktan ayarlanmış.

Anlaşdı ki Youtube, bir milletin sadece boş vakitlerini yönlendirmiyor. Teknolojisini, devlet yetkililerini, her iş sektörünü, tıbbı/sağlığı, siyaseti, dini/maneviyatı, ahlak ve namus kabullenişlerini, kılığını/kıyafetini, her şeyini yönlendiriyor.

Sonra, ABD bilmem ne tatbikatı yapmış da 96 saatte Türkiye’yi işgal edecekmiş de neler neler… Bu palavraları anlatarak bu milleti ayrıca oyalayanlar da zaten gizli Ermeniler…

Türkiye zaten kuşatılmış hatta işgal edilmiş vaziyette. Sinsice her şeyimiz ele geçirilmiş. İşte gizli Ermeni Ekrem İmamyan, Avrupadan gelen birkaç etkili ve yetkili siyasetçiyle görüştükten sonra devletin/kamunun toplu taşıma araçlarında bile ibnelik savunuculuğu yaptırıyor. Halkı da bu kitapsızlığa açıkça yönlendiriyor. Mfs’nin, milletimizin ve insanlığın menfaatine olarak estirdiği rüzgarları kırmak, aksi yönde rüzgarlar estirmek istiyor.

Memlekette hangi vahim sorunun arka planını araştırırsanız, karşınıza gizli Ermeniler çıkıyor.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi