Etiket arşivi: Duhan

Cesetleri bile kalmadı


De ki: “Biz; Allah’a, bize indirilene, İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakub’a ve onun soyundan gelenlere indirilene; Musa’ya, Îsa’ya, nebilere Rabb’lerinden verilene iman ettik. Onları, birbirinden ayırt etmeyiz. Biz, O’na (Allah’a) teslim olanlardanız.”

Ali İmran suresi, ayet: 84

Hükmümüz gerçekleşince Şu’ayb’ı ve onunla birlikte iman etmiş olanları, Tarafımızdan bir rahmetle kurtardık. Zulmedenleri de dehşete düşürücü bir sayha/ses yakaladı. Yurtlarında dizüstü çökmüş olarak sabahladılar.

وَلَمَّا جَاء أَمْرُنَا نَجَّيْنَا شُعَيْبًا وَالَّذِينَ آمَنُواْ مَعَهُ بِرَحْمَةٍ مَّنَّا وَأَخَذَتِ الَّذِينَ ظَلَمُواْ الصَّيْحَةُ فَأَصْبَحُواْ فِي دِيَارِهِمْ جَاثِمِينَ

Ve lemma cae emruna necceyna ?uayben vellezine amenu meahu bi rahmetin minna ve ehazetillezine zalemussayhatu fe asbahu fi diyarihim casimin.

Hud suresi, ayet: 94

Bir sayha darbesi üzerlerine gitti ve kısacık sürede bedenlerinin atomları reaksiyona girdi, unufak oldular. Süprüntü oldular. Vücutlarından geriye biraz kurumuş toz kaldı…

Mü’minun suresinin 41. ayet-i kerimesi:

“Derken, kaçınılmaz bir gerçek olarak sayha onları yakalayıverdi. Böylece onları unufak/çerçöp yaptık. Zalim halk yok oldu.”

فَأَخَذَتْهُمُ الصَّيْحَةُ بِالْحَقِّ فَجَعَلْنَاهُمْ غُثَاء فَبُعْدًا لِّلْقَوْمِ الظَّالِمِينَ

Fe ehazethumus sayhatu bil hakkı fe cealnahum gusaen, fe bu’den lil kavmiz zalimin.

“Duhan/tütme” artarak devam ediyor

Canlı, cansız ayırt etmeden, atomlardan bir araya gelmiş her şeyi tesiri altına alıyor.

İyi kişilere hafif dokunuyor ama kötülerin bedenlerindeki atom dengelerini bile bozmaya devam ediyor. Kötülerin ülkelerinde, şehirlerinde de denge değiştirmeye devam ediyor.

Duhan, dağları yıkabilir hatta yakabilir. Duhan, okyanusları taşırabilir. Duhan, kıtaları çökertebilir. Duhan, yanardağlar oluşturabilir. Duhan, gökyüzündeki gazları ve manyetik alanı değiştirebilir. Duhan, bir saat içinde bir milyar insan şeytanını öldürebilir.

Hala akıllarını başlarına almıyorlar.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

Duhan dünyayı sarıyor


Güney Kore’de de sebebi anlaşılamayan acayip ölümlerin sayısı çok arttı.

Dünya genelinde tuhaf ölümlerin sayısı giderek artacak. Vakaların çoğunda insanların başlarını tutarak ya da ellerini kalplerine götürerek ölecekler. Teşhis konulamayacak ve kalp krizi denilerek, beyin kanaması denilerek gömüp geçecekler.

O kadar artacak ki vakaların çoğunu hastahanelere götürmez olacaklar. Halk tepki gösterir diye ambulanslarla toplayıp hastahanelere götürdükleri kişilere hiçbir müdahale yapmayacaklar. Yetişemeyecekler, anlayamayacaklar, önleyemeyecekler, kurtaramayacaklar.

Madde olarak görülen her şey aslında bir de enerjidir. Atomlardan oluşur ve bu nedenle enerjisi de vardır. Atomlardan oluşan ve enerjisi bulunan her şey aslında bir manada canlıdır. Cansız dediklerimiz bile bu gözle bakınca canlıdır, hareket halindedir ve muazzam bir denge içinde varlığını devam ettirir.

İşte iyi metafizikçiler o canlıların ya da cansız denilenlerin temelini oluşturan enerji dengesini bozabilirler. Çok uzak mesafelerden bile bozabilirler. Doktorlar, uzmanlar ne olduğunu bile anlayamazlar.

İnsanların kalpleri durur, ölürler. Beyinleri durur, ölürler. Ölene kadar da adeta içten yanarlar, akıl almaz acılar yaşarlar. Sinir ağarı kopar ve kısmi felç geçirirler. Beden kontrolünü kaybederler. Ölmeyenerin içinde bir kor varmış gibi olur. Derileri, etleri, kasları yanar. Akıl almaz haller görülür. Acıya dayanamayıp da intihar edenleri de çok olur. Daha cehenneme girmeden bir çeşit cehenneme hali yaşamış olurlar.

İşte dünyanın her yerindeki insan şeytanlarında (uzaylı insan şeytanları da dahil) yaşananların temelinde bu gerçek var. Enerji dengesi bozuluyor. Buna da duhan yani tütme/titreşme sebep oluyor. Ayet-i kerimede ve hadis-i şerifte haber verilen şey de bu…

Evet, duhan dünyayı sarıyor.

Bulaşıcı hastalıklar artacak, çok artacak. Duhan’ın sebep olduğu hastalıklarla bulaşıcı hastalıklar birbirine karışacak. İşler iyice içinden çıkılmaz bir hal alacak. Dünya çok temiz, tertemiz bir yer olacak.

Dünyanın bazı ülkelerinde sessiz darbeler yaşanacak. İktidarlar değişmemiş gibi görünecek ama arka plandan idareyi ordular ele almış olacaklar. Hain hükumetleri kendi istedikleri tarzda hareket ettirecekler.

Satanist uzaylı türler arasında da ölümler çok fazla…

Tayyip’in cenazesi çok yakın. Ben geri durmaya devam etsem de yakın. Ben geri durmaya devam etsem de Türkiye’de ve dünyada bana inat işler yapılamıyor. Beni hiçe sayan işler yapılamıyor. Gölgem bile o acizlere sorun olarak, engel olarak yetiyor.

Dahası, şu anda sudan çıkmış balık gibiler. Ne yapacaklarını bile bilmiyorlar.


Metafizikçi bir ekip desteği ile hazırlanan yayınlardan biri olan meşhur Simpsons dizisinde, yıllar önce Trump böyle çizilmişti…

Tayyip’le ve çetesiyle alakalı çok büyük ifşalar olacak. Çok sayıda somut delile dayalı bu ifşalar yapıldıkça, devletin ilgili kurumları ve yetkilileri işlerini yapmak, soruşturmalar başlatmak ve devlet gücüyle müdahaleler yapmak zorunda kalacaklar. İnsanlık dışı işleri bile ifşa olacak.

Yunanistan’da da toplu ölüm vakaları yaşanacak.

Tayyip’in çocukları olarak sahada görünen kişiler, gerçekten onun çocukları mı, çok tartışmalı bir konu…

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

Sular yükselmeyecek, yerler çökecek…


Daha önce de yazdım. Hadis-i şerifte haber verilen çökmeler yaşanacak. Buna da duhan sebep olacak. Ayrıca Tabut-u Sekine ve Musa’nın asası ve mucizevi hususiyetleri olan başka şeyler de sebep olacak. Dabbetül arz da sebep olacak. O kişi yeri yerinden oynatacak. Yeri debelendirecek…

Devasa yeraltı şehirleri, sanki dün hiç yokmuş gibi yok olacak. Yeraltındaki çok geniş çaplı çökmeler nedeniyle, yeryüzünde de büyük alanlar birden çökecek. Yeryüzündeki pek çok şehir de sanki dün hiç yokmuş gibi çökecek, ortadan kaybolacak. İşte bu çökmeler dünyanın farklı yerlerinde yaşanırken, çöken bazı yerler deniz seviyesinin altına düşecekler de oraya deniz dolacak. Bir de bu nedenle ortadan kaybolacaklar.

Çok büyük helak hadiseleri olacak, çok büyük ve çok sayıda… Hz. Mehdi, çok büyük peygamberler zamanında yaşanmış ve hala dilden dile aktarılan o hadiselerin çok çok benzerlerini yaşamadan, yaşanmasına sebep olmadan vefat etmeyecek. Nuh tufanı misali hadiselerin yaşanmasına da vesile olacak.

Nereler çökecek ve yok olacak diye merak ediyorsanız, satanistliğin, masonluğun, büyücülüğün, ayinciliğin, LGBT’nin, insan ve organ kaçakçılığının, Allahsızlığın/ateisliğin, putperestliğin, namussuzluğun/zinanın nerelerde en yoğun olduğuna bakın. Dünyada hiç gerçek İslam ülkesi bulunmadığını, İslam ülkesi ve milleti görülen bazı yerlerin batılılardan bile beter hallerde olduğunu, göz önünde bulundurun. Asya’nın da çok perişan hallerde olduğunu göz önünde bulundurun. Her an her yer çökebilir.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

..

Şimdi duhan vakti

Görüşmeler çok vakit alıyor. İlgilenmem gereken çok işler var. Daha fazla vakit ayırmam pek mümkün değil. Zaten herkes neyin ne olduğunu anladı, öğrendi ve şartları biliyor. Varlıkta kalmak isteyenler İstanbul’a uyacaklar. Bunu resmi açıklamaları ile de gösterecekler. Bu güne kadar durmaksızın bizimle çatışmış olanlar, tazminatlarını da ödeyecekler. Somut irtibat da kuracaklar.

Bu şartlar kendisine uymayanlar, ara bir çözüm bulmayı denemekten ve görüşmeye çalışmaktan vazgeçsinler. Ne boşa vakit kaybetsinler ne de bana boşa vakit kaybettirsinler. Büyük bir samimiyetle yazıyorum ki şunca iyiliğe rağmen hala fırsatı değerlendirmeyen hiç bir ülke ve taraf umurumda değil. Gelmesinler zaten öyleleri bana doğru…

Bu dünyanın altı da üstü de yanıp yok olacaksa bile bu şartlar değişmeyecek. Herkes bu şartlara uyarak İstanbul’dan yana duracak ve kurtulacak ya da inadına devam ederek çökecek, batacak, yok olacak.

Fazla yayın yapmaya da gerek kalmadı. Herkes her şeyi anladı, bildi. Beni dinleyenler kargo uçakları ile bile sermayelerini kaçırıp kurtardılar. Dinlemeyecek olanlar da zaten bundan sonra da dinlemezler. Şimdi ben metafizikçi ekibime daha çok vakit ayıracağım, destek vereceğim.

Şu Almanya’yı en başa alacağız. Rusya, ABD, Çin, İngiltere, Kanada, Hindistan, Yunanistan, İsveç, Finlandiya, Ukrayna, Avustralya, Japonya, Kuzey Kore, Tayvan, Güney Kore, İsrail, İran, Suriye derken… Onlarca ülkeyi, altıyla ve üstüyle birlikte ve eş zamanlı olarak çökerteceğiz. Zaten çökükler de son taaruzları da yapacağız.

Pakistan halini gizleyemiyor ama Hindistan hala gizleyebiliyor. Aslında sinyaller karşısında Hindistan’ın hali Pakistan’dan çok beter…

Hindistan’da yerin altı ise üstünden bin beter. Yerin üstündekiler “Çok çok fazla sayıda vatandaşımız ölüyor. Dehşetli şekilde ölüyorlar. Bütün sistemlerimiz, cihazlarımız bozuluyor. Arızalarla baş edemiyoruz. İmalat yapamıyoruz, işlerimiz de bozuluyor” diye çıldırıyorlar.

Orada yer altındaki uzaylılardan İmam-ı Rabbani hazretlerinin bile intikamını alacağım…

Ekber Şah karakteri vesilesiyle sebep oldukları maddi ve manevi zararların intikamını alacağım.

Mektubat-ı Rabbani’yi tahrif etmelerinin de intikamını alacağım…

Şehit ettikleri sayısız müslümanın ve İslam aliminin intikamını alacağım.

Sahipkıran Emir Timur’a yaptıklarının, biyonik robotla yerine geçmelerinin ve o biyonik robota katliamlar yaptırarak o büyük zatın şanını lekelemelerinin intikamını alacağım…

Saymakla bitmez zulümlerinin, cinayetlerinin, kasıtlarının intikamını alacağım.

Yerin altında ve üstünde toplamda milyarlarca kişi ölecek. Herkes görecek, İblis’e seve seve uyarak insanlığa her sahada kastetmenin karşılığını, cezasını…

Ak denizde ve Ege denizinde pek çok farklı noktada birikmiş olan yer altı gazlarını patlatmaya ve bu vesile ile depremlere sebep olmaya devam edeceğiz. Yerin altındakileri korkudan bile öldüreceğiz.

Bu güne kadar, siviller/masumlar zarar görmesinler diye geri duruyorduk ama bundan sonra pek çok düşman ülkede yanardağları patlatacağız. Faal olmayan yanardağları bile faaliyete geçireceğiz. Bu şekilde yerin altına ve üstüne aynı anda çok büyük sorunlar yaşatacağız.

Kıbrıs başta olmak üzere, dünyanın her yerindeki kumar, fuhuş ve eğlence merkezleri şu andan sonra en yoğun şekilde sinyale girecekler. İnsan denemez o tiplerin dehşetli şekilde ölüşlerini, peş peşe intiharları, kavgaları ve cinayetleri ve sinir krizlerini görenler, oralarda bir gün bile duramayacaklar.

Dünyanın önde gelen kara para merkezlerinden biri olan Azerbaycan da çöktü. Devlet dairelerinden hastahanelere, eğlence ve kumar merkezlerine kadar her yerde çok büyük sorunlar var ve gizleniyor. Dehşetli ölümler de gizleniyor.

Bu görüşmeler, manevi yandan bakınca, son ikazlardı. Bundan sonra takdir ne ise o olacak. Dünyada yeni virüsler falan yayılmayacağını, toplu ölümlerin virüslerden kaynaklanmayacağını buraya açıkça yazıyorum. Şimdi duhan vakti…

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

..