Etiket arşivi: Ankebut Ağı

Dünyada yaşanan sarsıcı gelişmelerin nedeni anlaşılamıyor…

‘’Dünyada bundan sonra, neredeyse hiçbir şey, eskisi gibi olmayacak.’’

Dünyanın önde gelen devletlerinin uluslar arası meselelerdeki kararlarında, temelden bir değişim gözleniyor. Çok yakında, özellikle Avrupa ülkelerinde baş gösterecek ve tarifi imkansız bir dizi büyük sorunu da peşinde getirecek olan temiz/içilebilir su sorunu, henüz bilinmeyen bir yolla aşılmış gibi görünüyor.

İçilebilir ve tarımsal alanda kullanılabilir su sorununu göz önünde bulundurarak dünyanın çeşitli meselelerine ve çeşitli bölgelerine bu temelde yaklaşan çok sayıda Avrupa ülkesinin, şu sıralarda sanki temiz su sorunu kalmamış gibi tavırlar/kararlar sergilediği gözlemleniyor.

Dünyanın çeşitli ülkelerinden çok sayıda saygın siyaset bilimcinin bile beklentilerini ve gelecek yorumlarını boşa düşüren, bu sahada yapılmış binlerce televizyon programını, yazılmış on binlerce kitabı ve makaleyi ve çeşitli devletler arasında üzeri örtülü şekilde yapılmış çok sayıda stratejik ve gizli anlaşmayı bir anda hiçe dönüştüren bu ani ve tarihi kırılma noktasına neyin sebep olduğu ve kendileri susuzluktan kırılmaktansa, dünyanın diğer bölgelerindeki halkların savaşlar, iç savaşlar, örtülü işgaller ve terör ile kırılmasını öngören ve isteyen bu batılı devletlerin bu rahatlığını neye borçlu olduğu henüz çözülebilmiş değil.

İnternette çok sayıda komplo teorisi dolaşmaya başladı bile… Komplo teorisyeni olarak bilinen ama iddialarının üzerine geçen uzun yıllardan sonra, sarsıcı bazı iddialarında isabet ettikleri bilinen bazı meşhur kişiler, ağız birliği ile, havadan temiz su, gıda ve enerji elde etmeye yarayan teknolojilerde yeni ve dev gelişmelerin yaşandığını, dünyada bundan sonra, neredeyse hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağını iddia ediyorlar.

Daha uçuk duran iddialar da var. Bu iddialardan bir diğerine göre; Amerikan Uzay ve Havacılık Ajansı (NASA) ortak hareket ettiği bazı devletlerin uzay ajansları ile birlikte, yakıt gerektirmeyen mikrodalga iticili motorlara sahip olan gelişmiş uzay araçlarını başarı ile test etti. Bu uzay araçları, sahip oldukları motorlar sayesinde uzaya çok kolayca çıkabiliyorlar ve uzayda çok büyük bir hızda hareket edebiliyorlar. Bu da, Jüpiter’in ve Satürn’ün, dünyamızdan daha büyük olan ve yoğun oranda temiz su kaynağı barındıran hatta bazıları uzaya temiz su püskürten uydularından su naklini hem mümkün kıldı hem de çok düşük maliyetlere çekti. Bu iddia, sarsıcı olmasının yanında, çok mantıklı ve inanılası duruyor. Zira NASA, son yıllarda, ezber bozucu ve şaşırtıcı gerçekleri üst üste açıklar oldu. NASA’ya göre, mesela Satürn’ün uydularında olan Enceladus, buzullarla kaplı. Yine NASA’ya göre, Satürn’ün bir diğer uydusu olan Titan, dünyamıza çok benzer özelliklere sahip. Titan, gezegenimizin haricinde, yüzeyinde kararlı olarak sıvı bulundurduğu kanıtlanan ikinci gök cismidir. Şayet iddia edilen teknoloji gerçek olmuşsa, güneş sistemimizin dışına yolculuk etmek bile gerekmiyor ve güneş sistemimiz içindeki gök cisimlerinden su, sıvı hale dönüşmüş çeşitli gazlar ve bir de çok önemlidir ki dünyada çok pahalı olan bazı madenler getirilebilecek. Google’ın ve dünyanın en zengin adamları listesinde olan çok sayıda dolar milyarderinin, uzun yıllardır uzay madenciliği sektörüne yatırım yaptığı ve bu alanda ihtiyaç olan hukuki düzenlemelerin bile çoktan yapıldığı biliniyor. NASA ise bu iddiaları kanıtlamak istercesine, uzay çalışmalarında kendini geri çekip, bu milyarderlerin firmalarını ve projelerini ön plana geçiriyor.

Söz konusu komplo teorisyenlerinin NASA’yı, uzayda elde ettiği bilgileri tarafsız şekilde dünya insanlığına duyurmamakla suçladığı da biliniyor. Belki de bu kişiler, Titan ve benzeri uydularda bulunan sıvının kullanılabilir su olduğunu ve askeri bir kurum olan NASA’nın bunu ve benzeri gerçekleri Amerika’nın çıkarları gereği dünyaya duyurmadığını düşünüyorlar. Nasıl değerlendirdikleri şu anda bizler tarafından bilinmese de, birkaç sene önce NASA, yakıt gerektirmeyen mikrodalga iticili motor teknolojisi geliştirdiğini gerçekten de duyurmuştu ve bu keşfi de çok sarsıcı bulunmuştu. Üzerine geçen yıllar boyunca bu teknolojiye dair yeni açıklamaların duyurulmaması, uzay madenciliği sektörüne dair çok kısıtlı bilgi içeren ve çok az sayıda haber yapılıyor olması da insanın aklına ‘’Komplo teorisyenleri bu defa da haklı mı çıkacak?” sorusunu getirmiyor mu?

#MehmetFahriSertkaya | #SpaceExplorer.TV | #BilimKurgu

Teşkilât-ı Mahsusa başkanı Yahudilerin dünya hakimiyeti için ne kadar alçabildiğini anlatıyor.

(…) Ben Teşkilât-ı Mahsusa’da çalışırken dünyaya egemen olmak isteyen bu uluslararası Siyonist Örgütü’nün elimize geçen 21 maddelik talimatları vardır ki ne kadar anlamlıdır. Burada şöyle yazılıdır:

1. Genç kuşakları ahlak dışı yönlendirmelerle yozlaştırmalı.

2. Aile hayatını yıkmalı.

3. İnsanlara yeteneksizler, bilgisizler hükmetmeli.

4. Sanatı zayıflatarak edebiyatı açık saçık ve şehvetli bir hale sokmalı.

5. Kutsallığa saygıyı yıkmalı, saygıyla anılan kimseler hakkında ahlaksızca olaylar uydurmalı.

6. Sınırsız bir lüks, baş döndürücü modalar yaratmalı, çılgınca tüketime alıştırılmalı.

7. Kalabalıkların vakitleri, eğlenceler, oyunlarla oyalanmalı, herkes düşünmekten alıkonulmalı.

8. Aşırı fikirlerle düşünceler zehirlenmeli, gürültü ve kargaşalıklar yaratılmalı, sosyal sınıflar arasına kin ve güvensizlikler sokulmalı.

9. Aristokratlara müthiş vergiler koyarak onları bunaltmalı, aralarına kin ve güvensizlik saçmalı.

10. Mal sahipleriyle işçilerin arasını bozmalı, grevler, sabotajlar düzenlemeli.

11. Yüksek tabakanın moral gücünü her çareye başvurarak kırmalı.

12. Sanayinin tarımı ezmesine olanak vermeli, böylece köylü sınıfını ortadan kaldırmalı.

13. Saçma düşünceler ortaya atarak halkı gerçekleştirilmesi olanaksız düşüncelerle dolambaçlı yollara yönelmeli.

14. Hayat pahalılığını körüklemeli, ücretleri arttırmalı.

15. Uluslararası sorunlar yaratarak uluslarar asına kin ve nefret tohumları serpmeli.

16. Ulusların kaderlerini eğitim ve öğretimden yoksun kimselerin ellerine bırakmalı.

17. Bütün hükümet şekillerini değiştirmeli, birçok sırları açıklamalı.

18. Yasal yönetim şekillerinden kayıtsız koşulsuz despot bir yönetime geçilmeli.

19. Siyasî ekonomik krizler yaratmalı, servetleri yok etmeli.

20. Mali istikrarı bozmalı, ekonomik krizleri çoğaltmalı, spekülasyonlara, enflâsyonlara yol açmalı, altını belirli ellerde toplamalı, büyük sermayeleri felce uğratmalı.

21. Hükümetlerin ölümlerini hazırlamalı: İnsanlığı dert, acı ve yoksulluk içine atmalı.

Teşkilât-ı Mahsusa’nın dikkatli takibi sonucunda ulaştığımız gerçek şudur ki, 1892’den beri dünyamız, bu düşüncedeki Yahudilerle mücadele halindedir. Bunlar bir “Dünya İhtilali” hazırlamaktadırlar.

Bugün o Yahudilerin plânları dâhilinde kurulmuş olmasa da bir bağımsız Yahudi devleti bulunmaktadır ve Ben-î İsrail(Yahudiler) ile Arap dünyası arasında devamlı bir savaş durumu vardır. Bundan dolayıdır ki, Arap dünyasını elinde tutan Ruslarla, İsrail Devleti’ni destekleyen Amerikan ve İngiliz Bloku arasında üçüncü bir dünya savaşının tohumları Ortadoğu’da gömülüdür. Ortaya çıkacak bir savaşta Birleşmiş Milletler üyesi devletlerin dörtte üçü Yahudilere taraftar olacaktır. Diğer taraftan komünist liderler de Arapları, düşman blokun öncülerine karşı sürecektir.

| Hüsamettin Ertürk 
(Teşkilat-ı Mahsusa’nın son başkanı)

Kaynak: Teşkilat-ı Mahsusa, Samih Nafiz Tansu, Sayfa: 45,  Nokta yayınları